Zirai ilaçlamanın başlamasıyla birlikte, İnegöl ilçesinde her yıl olduğu gibi bu yıl da toplu arı ölümleri yaşanmaya başladı. Mesudiye Mahallesi'nde arıcılık yapan Ahmet Çamlıbel, her yıl mart-nisan aylarında kovanlarında toplu arı ölümleri yaşandığını belirterek, “2018'den bu yana bu arı zehirlenmeleri mart-nisan ayları arasında oluyor. Fungusit tipi bir ilaç var, mantar ilaçları, tarım arazilerinde onu kullanıyorlar. Çünkü mart-nisan ayında böcek ilacı atılmıyor. Mantar ilacı yani. Zehirlenme için başka bir açıklaması yok bunun. 2018'den bu yana bu iş devam ediyor. İlçe tarımdan gelip numune aldılar, tutanak tuttular. İnşallah hayırlı sonuçlar çıkar. Burada 59 kovan arımız, 15 tane ana kutumuz var. Yani arıların yüzde 80'i zayi oldu. Kovanın içindeki arıların mevcudu düşüyor. Bu arılardan bal alabilir miyiz bilmiyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin" dedi.
‘ÇİFTÇİMİZ KENDİ AYAĞINA KURŞUN SIKIYOR’
Tarımda sezon açılışının yapıldığını ve ilaçlamaların başladığını belirten İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik de toplu arı ölümlerinin zirai ilaçtan kaynaklandığını söyledi. Çiftçileri, arıların kovanlarına döndüğü saat 16.00’dan sonra ilaçlama yapmaları konusunda uyaran Çelik, şöyle konuştu:
“Tarımda sezon açılışı yapıldı. Özellikle kirazda, tüm meyvelerde ilaçlamalar yapılmakta şu sıralar. Buna dikkat etmek gerekiyor. Daha önce bununla ilgili, arıcılıkla ilgili, arıcıları da toplayıp sık sık toplantılar yapmışlığımız var. Öncelikle, arıcılardan önce, üretim yapan çiftçilerimizin daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Ziraat mühendisleri, bu işi yapan arkadaşlarımız da zaten konulara vakıf. Özellikle ilaçlamaların saat 4’ten sonra yapılması halinde, daha verimli olduğu uzmanlar tarafından da söyleniyor. Çiftçilerimiz de bunu zaten biliyor. Saat 4’ten sonra 5 civarlarında bu ilaçlamalar yapılırsa, arılarımız o saatlerde kovanlarına geri dönmüş oluyor, dönme yolunda oluyor. Arılar doğanın dengesi. Bilim insanları ne diyorlar, ‘Hiç arı kalmadığı zaman dünyanın sonu geldi demektir’ diyorlar. Çünkü aşılama arılar vasıtasıyla, dünyanın her yerinde o şekilde oluyor. Bu anlamda öncelikle ilaçlama yapan çiftçilerimizin dikkatli olması, aynı zamanda arıcılarımızın da sabahleyin kovanları açarken, biraz daha çevreye şöyle bir göz kulak verip, dikkatli olma noktasında yarar var diye düşünüyorum. Zaten her sene oluyor. Toplu ölümler oluyor. Maalesef bir türlü bunu engelleyemiyoruz ama çiftçimiz de bilsin ki, kendi ayağına kurşun sıkıyor.”