Mina Savural, bebekliğinden 4 yaşına kadar konuşma gecikmesi yaşadı. Bu süreçte anne ve babasına çizdiği resimlerle kendisini anlatan Mina, konuşma gecikmesi yaşadığı dönemdeki çizimlerini, daha sonra resim sanatına dönüştürdü. Mina, kendi oluşturduğu figürlerle tuval ve kağıt üzerinde akrilik boya, keçeli kalem, sulu ve pastel boya ile kara kalem çalışmaları gerçekleştirdi. Yaptığı eserler karma sergilerde ve festivallerin kültür sanat bölümlerinde sergilenen Mina Savural, ilk kişisel sergisini ise 27 Aralık'ta Ankara'da Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde açacak. Sergide, ressamın 60 eseri izlenime sunulacak.
'GÖRDÜKLERİNİ, YAŞADIKLARINI RESİMLERE AKTARIYOR'
Annesi Asuman Savural, Mina'nın resim sevgisi ve ilgisine ilişkin konuşarak, "Yarım gün kreşe başlattık. Sonra ufak ufak konuşmaya başladı. O süreçten sonra da Mina artık kendini resme vererek, kendisini resimlerle anlatmaya başladı. Duygularını bu şekilde ifade etmeye başladı. Gördüklerini, yaşadıklarını mutlaka resimlere aktarıyor" dedi.
Mina’nın yakın çevresinde ‘Küçük Picasso’ olarak adlandırıldığını söyleyen Savural, "Mina’nın odası çalışma atölyesi gibi. Kil çalışmaları var, heykel çalışmaları var. Boyalarla hayatını geçiriyor. Çok fazla eser olunca sergi açmaya karar verdik. Japonya’da Mina’nın bir eseri 2 ay boyunca sergide kaldı. Başkent Kültür Yolu Festivali’nde birçok kez resmi seçildi. UNICEF ile birlikte ortak bir projede ödül aldı. En sonunda da Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki kurul, ilk kez bir çocuk ressamın sergisine karar verdi. 27 Aralık’ta ilk kişisel resim sergisini 60 eserle açacağız. Mina’nın özelliği yaratıcı olması. Mina, bir şeyi alıp aynen çizmiyor, hayal gücünü katıyor. Onu özel kılan da bu" dedi.
Savural, Mina'nın kendisini geliştirmesi için sanat eğitmeniyle çalışmaya başladıklarını ve 4 yıllık profesyonel çizimlerin ardından ilk kişisel sergisi açılacağı için mutlu olduklarını belirtti.
'KENDİMİ RESİM YAPARKEN DAHA RAHAT HİSSEDİYORUM'
Mina Savural ise ilk sergisini açacağı için heyecanlı olduğunu anlatarak, "Resim yapmak, duygularımı kağıda dökmek demek. Onları renklerle, desenlerle yansıtmak demek. Kendimi resim yaparken daha rahat hissediyorum. Kendimi daha iyi yansıtabildiğimi düşünüyorum. İnsan figürleri çizmeyi daha çok seviyorum. 11 yaşında bir sergi açtığım için çok mutluyum. Ziyaretçilere duygularımı, sevinçlerimi anlatmak istiyorum. Mutlu olduğum anları resmetmeyi daha çok seviyorum. Bir konuyu düşünüyorum ve kendi figürlerimle onu anımsatarak çiziyorum. Kendimi resimlerle ifade ediyorum" diye konuştu