Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde bu yıl 16'ncısı düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF) gerçekleşen açılış töreniyle kapılarını ziyarete açtı. TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde 689 yerli, 772 yabancı katılımcı olmak üzere toplam bin 461 firmaya ev sahipliği yapan fuarın açılış törenine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün, 84 misafir ülkeden bakanlar ve askeri üst düzey heyetler katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, fuara video mesaj göndererek hayırlı olmasını diledi.
"SAVUNMA ALANINDA SÜREKLİ TEYAKKUZDA BULUNMAK DURUMUNDAYIZ"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz açılış töreninde yaptığı konuşmada savunma sanayinin önemine değinerek, "Yılmaz, "Çatışmaların yoğun yaşandığı bir coğrafyada bulunan ülkemiz, bir taraftan küresel güvenlik paradigmasının belirleyicilerinden birisi olmak, diğer taraftan da savunma alanında sürekli teyakkuzda bulunmak durumundadır. Geçmişte yaşadığımız tecrübeler bize göstermiştir ki; Türkiye'nin bağımsızlığı, savunma ürünlerinin tasarımında ve üretiminde tam bağımsız olmasından geçmektedir. Bununla birlikte küresel barış, istikrar ve güven ikliminin tesisi, savunma sanayinde ülkeler arasında adil bir dengenin kurulmasına bağlıdır. NATO'nun önde gelen üyelerinden biri olarak, Cumhurbaşkanımız liderliğinde milli savunma sanayimizi geliştirdikçe bölge ve dünya barışına vereceğimiz katkının da artacağına yürekten inanıyoruz" dedi.
Türkiye'nin savunma ürünlerinde 20 yıl önce yüzde 80 oranında dışa bağımlı haldeyken bu oranın günümüzde yüzde 20'lere kadar düştüğünü belirten Yılmaz, "Türkiye, geçmişte küresel savunma sanayi pazarında sadece alıcı olarak değerlendirilirken, bugün önemli bir üretici ve ihracatçı konumuna yükselmiştir. Türk savunma sanayi firmalarının dünya pazarındaki payı ve gücü her geçen gün daha da artmaktadır.2023 yılı ilk 6 ayı için ihracat tutarımız 2,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2023 yılı sonu itibariye tahmin olarak söyleyebiliyoruz, bu rakamın 6 milyar dolarlar seviyesine yükselmesini bekliyoruz. Biz bu rakamı da yeterli görmüyoruz, çok uzak olmayan bir gelecekte 10 milyar dolar eşiğini aşmış olacağız. Daha sonra çok daha yüksek rakamlara doğru kamusuyla, özel sektörüyle, uluslar arası paydaşlarıyla bu sektörün yürüyeceğinden hiçbir şüphem yoktur" ifadelerini kullandı.
"BURADAKİ BAŞARILAR, TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI ALANDA ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR KONUMA GELMESİNİ SAĞLIYOR "
Yılmaz stant gezilerinin ardından yaptığı değerlendirmede, "Bu sadece güvenliği, savunmayı ilgilendiren bir husus da değil. Türkiye'nin genel teknolojik yetkinliğinin geldiği düzeyi gösteriyor. Güvenliğiyle, sivil endüstrileriyle Türkiye, katma değeri yüksek, bilgi tabanlı, teknoloji tabanlı bir ekonomi inşa etme sürecinde. Yüksek gelirli ülkeler ligine de başka türlü zaten çıkamayız. Buradaki başarılar, bir taraftan güvenliğimizi güçlendiriyor, bağımsızlığımızı pekiştiriyor, Türkiye'nin uluslar arası alanda çok daha güçlü bir konuma gelmesini sağlıyor. Diğer taraftan da ekonomimizin teknoloji tabanını geliştirerek orta ve uzun vadede halkımıza sürdürülebilir refah artışı sağlamamıza da zemin teşkil ediyor. Her bakımdan çok çok kıymetli. Her şeyden önce bir vatandaş olarak bu işler bir irade olmadan da gerçekleşmiyor. Çünkü işin bir kolay tarafı var, hazır ürünü almak… O işin kolay tarafı. Bu taraf zahmetli taraf, emek isteyen taraf. Orta, uzun vadede de getirisi yüksek olan bir tercih. Bu tercihi, siyasi tercihi Sayın Cumhurbaşkanımız yaptı. Teknik kadrolar da bunun altını doldurdular ve bugün bu manzarayı görüyoruz. 5 sene sonra 10 sene sonra bunun çok daha ilerisini göreceğiz. Bu bir süreç. Bu başlamış sürecin devam ettirilmesi önemli. Kurdele kesiminden de katılımın ne kadar fazla olduğunu gördünüz, kurdele herhalde her sene biraz daha uzayacak" ifadelerini kullandı.
"HEDEFİMİZ MUHAREBE ORTAMINDA ORDUMUZUN ETKİNLİĞİNİ VE CAYDIRICILIĞINI ARTIRMAKTIR"
Alanda yerli ve millilik oranını yüzde 80'lere ulaştırdığına dikkati çeken Güler, "Yurt içinde ve sınır ötesinde büyük başarı ile icra edilen harekatlarda, mavi ve gök vatanımızın hak ve menfaatlerinin kararlılıkla korunmasında, başta dost ve kardeşlerimizin haklı davalarına verilen destek olmak üzere birçok coğrafyada Türk Silahlı Kuvvetlerinin üstlendiği görevleri başarıyla yerine getirmesinde yerli ve milli imkanlarla üretilen savunma sanayi ürünlerimizin katkısı açıkça görülmektedir. Savunma sanayinde ulaştığımız bu üstün seviye bizler için bir gurur kaynağıdır. Yerlilik ve millilik parolasıyla çıktığımız bu yolda ülkemizin milli savunma stratejilerini ve teknolojilerini geliştirmek için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Türkiye Yüzyılının başladığı Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında temel hedefimiz, ordumuzu yerli, milli ve en modern teknolojiyi haiz harp araç gereç ve mühimmatıyla donatmak böylece günümüz ve geleceğin muharebe ortamında ordumuzun etkinliğini ve caydırıcılığını daha da artırmaktır" dedi.
"YENİ İŞ BİRLİĞİ İMKANLARININ OLUŞTURULMASINA KATKI SAĞLAYACAĞINA İNANIYORUM "
Bakan Güler, "Dünya çapında talep gören gelişmiş silahlarımız, kardeş, dost ve müttefik ülkelere ihracıyla bir yandan ülke ekonomimiz güçlenmekte, diğer yandan Sayın Cumhurbaşkanımızın gayretleriyle uluslararası alanda kurduğumuz kapsamlı ilişkiler ve iş birliklerimiz de çok yönlü olarak geliştirilmektedir. IDEF 2023'ün ülkemizin savunma sanayinde ulaşmış olduğu imkan ve kabiliyetleri tüm dünyaya tanıtacağına, paydaşlarımız ve ortaklarımızla yeni iş birliği imkanlarının oluşturulmasına katkı sağlayacağına, yeni fırsatlar oluşturarak ilişkililerimizi daha da güçlendireceğine inanıyorum" diye konuştu.
"10 YIL İÇERİSİNDE SAVUNMA SANAYİ ALANINDA DÜNYANIN EN ÖNEMLİ ÜLKELERİNDEN BİRİ OLMAYI HEDEFLİYORUZ"
Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün de açılış konuşmasında, "Başkanlığımızın yürüttüğü projelerin bir başka çıktısı da uluslararası iş birliği ve ortaya çıkan ürünlerin ihracata dönüşmesiyle hem sektörümüzde ölçek ekonomisinin yakalanması hem de ülkemiz dış ticaret dengesine katkıdır. Geçen yıl 4 milyar 400 milyon dolarlık rekor ihracatçı tutarıyla yakaladığımız başarı hibesini bu yıl inşallah çok daha ileriye taşıyacağız. Başkanlığımız sektörel sanayileşme konusunda yegane düzenleyici devlet kurumu sıfatıyla vakıf şirketlerinden özel şirketlere, KOBİ'lerden üniversitelere, araştırma merkezlerinden çeşitli yapılara, yapılanmalara kadar büyük ve güçlü ekosisteme sisteme yön vererek tüm oyuncularıyla AR-GE aşamasından yetenek paylaşımına kadar bir aile yapısı içinde beraber hareket etmektedir. Savunma sanayimiz son yıllardaki atılımlarıyla platform ve silah sistemlerinin tasarımı geliştirilmesi ve üretilmesinde belli bir seviyeye geldi. Bazı alanlarda dünyanın önde gelen ülkelerinden biriyiz. Bazı alanlarda rekabetçi ürünler geliştiriyoruz. Bugün geldiğimiz nokta ve elde ettiğimiz başarıların hepsi sistemli bir çalışmanın ürünüdür. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde aynı azim ve kararlılıkla devam ederek önümüzdeki 10 yıl içerisinde savunma sanayi alanında dünyanın en önemli ülkelerinden biri olmayı hedefliyoruz" dedi. Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen birçok ürünün sergilendiği fuar 28 Temmuz'a kadar devam edecek.