Yaklaşık bir yıl önce evlenen Alkan ailesi, 10 ay önce üçüz bebekleri olacağını öğrendi. O günden bu yana sancılı hamilelik süreci olan Esra Alkan’ın doğumu henüz 25 haftalıkken gerçekleştirildi. Doğum sonrası bir haftalık arayla 2 bebeğini kaybeden Alkan ailesine, mucize şekilde hayata tutunan kızları Saliha Nisa umut oldu. 25 haftalık doğan tek bir bebeğin bile yaşama şansının çok zor olduğunu belirten İSÜ Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi’nden Neotalaji Uzmanı Doç. Dr. Bora Baysal, bunun üçüz bebeklerde daha da zor olduğunu söyledi. Annedeki enerji, kalori, proteinin üçe bölündüğünü ifade eden Doç. Dr. Baysal, “İki bebek bu sebeple hayata tutunamadı. Ancak Saliha Nisa’nın da doğduğunda ciddi sıkıntıları vardı” dedi.
“KALBİNDE DELİK, BAĞIRSAKLARINDA SORUN VARDI”
680 gram doğan Nisa bebeğin bağırsaklarında problem olmakla birlikte kalbinde de bir delik vardı. Bu dönemde solunum destek cihazına bağlı kalan Nisa, bağırsak ameliyatı olup kalp kapatma tedavisi gördü. Zor süreçlerden geçen minik bebek, 110 günlük yoğun bakımın ardından sağlık sorunları iyileştirilerek taburcu oldu. Doç. Dr. Baysal, bebeğin takvim yaşı olarak dört aylık olduğunu ancak düzeltilmiş yaş olarak henüz bir aylık olduğunu söyledi.
“RİSKLİ GRUPTA OLDUĞU İÇİN TAKİBE DEVAM EDİYORUZ”
Nisa’nın yaşama ihtimalinin çok zor olmasına rağmen her zaman umutla hareket ettiklerini ifade eden Doç. Dr. Baysal şunları söyledi:
“Sonunda da hayata tutunmasını sağladık. Bu yüzden çok mutluyuz. İhtimaller düşük de olsa umudu kaybetmemek gerekir. Şimdi de aile ile her zaman irtibat halindeyiz. Bebeğin sağlık durumunu takip ediyoruz. Çünkü bu tür bebekler, yüksek riskli bebek grubuna giriyor. Takiplerinin de özel yapılması gerekir. Onların sinirsel, beyinsel gelişimleri, göz görme fonksiyonları, akciğer gelişimleri, kalp hastalıkları açısından takipleri, enfeksiyonlar ve beslenmeyle ilgili bozukluklarını takip ederek destek oluyoruz.”
“BEBEĞİMİN BOYU PET ŞİŞE KADARDI”
Üçüzlere hamile olduğunu öğrendiğinde çok mutlu olduğunu belirten Esra Alkan, hamileliğinde çok fazla ağrıları olduğunu yürüyemeyecek duruma geldiğini söyledi. Esra Alkan, “Erken doğum yapıp bebeklerimi kaybetmekten çok korktum. Bu süreçte çok ağladım. Doğumun sonrası bir yavrumu, bir hafta sonra da diğer yavrumu kaybettim. Saliha Nisa’mın durumu ise çok kritikti. Onu ilk gördüğümde şaşkınlıkla korkuyu aynı anda yaşadım. Hiç ömrümde o kadar küçük bebek görmemiştim. Boyu pet şişe kadardı. 30 santim bile değildi. Çok ürkütücü bir durumdu. Ama çok da çok güzel bebekti” açıklamasını yaptı.
“ARTIK KUCAĞIMA ALINCA BEBEK OLDUĞUNU ANLIYORUM”
Bebeğini görür görmez kucağına almak istediğini dile getiren Esra Alkan, “Ama nasıl tutacağım diye de düşünüyordum. Onu ilk yavrumu kaybettiğim gün görmüştüm. Hem üzüntü hem sevinci aynı anda yaşadım. Yavrum şu anda neredeyse beş aylık olacak. Yaklaşık üç kiloya da yaklaşıyor. Onu kucağıma aldığımda artık bir bebek olduğunu anlayabiliyorum. Tepki vermeye de başladıkça daha da sevimli oluyor. Bebeğim için elinden geleni yaptığı için doktorumuza çok minnettarız” diye konuştu.
“KUCAĞIMIZA ALINCA HER ŞEY GEÇTİ”
Baba Fevzi Alkan ise eşinin hamilelik sürecinde çok büyük zorluklar çektiklerini ancak kızlarını kucaklarına aldıklarından bunların hepsinin geçtiğini söyledi. Fevzi Alkan, “Birçok hastaneye gidip çare aradık. Ama bizim derdimize derman Bora Bey oldu. Ona sonsuz teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.