Salihli, Saruhanlı ve Gölmarmara ilçelerinin sınırında yer alan, 'Ulusal Öneme Sahip Sulak Alan' tescilli, 'kuş cenneti' olarak bilinen Marmara Gölü'nün, yaşanan su kaybı nedeniyle yüzde 98,18'i kurudu. Tepeli pelikan ve karabatak gibi nesli tehlikede 101 farklı türden 20 bin su kuşuna ev sahipliği yapan gölde, kayıklar karaya oturdu, ayrıca balıkçılık bitti. Zemininde derin yarıkların oluştuğu göl bu kez çiftçilerce işgal edilerek, tarım alanı olarak kullanılmaya başlandı. Paylaşım konusunda anlaşamayan çiftçiler arasında sık sık tartışmalar yaşandı. Çıkan 4 arazi kavgasında 1 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı.
Gölde kuruyan alanla ilgili çözüm beklenirken; Marmara Gölü havzası, su tutana kadar Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM)'e tahsis edildi. Kuruyan Marmara Gölü'nün rehabilitasyonu için Manisa Valiliği, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile TİGEM arasında iş birliği protokolü imzalandı. Protokolün ardından göl arazinde TİGEM tarafından tarımsal üretime başlandı. Tahsis edilen 35 bin dekarlık alanda, stratejik ürünlerden buğday ve ayçiçeği yetiştirilecek şekilde faaliyet başladı.
ÖDEME EMRİNİN İPTALİNE KARAR VERİLDİ
Manisa Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nce ise, gölden geçimini sağlayan S.S. Gölmarmara ve Çevresi Su Ürünleri Kooperatifi'ne, 41 bin 817 TL'si kira olmak üzere vergi ve SGK prim borçları gibi toplam 322 bin 800 TL'lik borç çıkarıldı. Bu borcun 41 bin TL'lik kısmı için 4 Ocak 2022 tarihinde ödeme emri gönderildi. Bunun üzerine kooperatif adına avukatlar Cem ve Özlem Altıparmak tarafından 18 Mart'ta, Manisa 1'inci İdare Mahkemesi'nde iklim davası açıldı. İdare Mahkemesi ilk olarak 11 Ağustos'ta, kooperatife gönderilen ödeme emrinin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Ayrıca avukatlar, Doğa Derneği adına Türkiye Cumhuriyeti Kamu Denetçiliği Kurumu'na (Ombudsman) da başvurularak, Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan şikayetçi oldu. Manisa 1'inci İdare Mahkemesi, ödeme emrinin iptali için açılan davada kooperatifi haklı buldu. Türkiye'nin ilk iklim davasında karar çıkarken, ödeme emrinin iptaline karar verildi.
BU KEZ TARIMSAL ÜRETİM YARGIDA
Bu kez göldeki tarımsal faaliyetler yargıya taşındı. S.S. Gölmarmara ve Çevresi Su Ürünleri Kooperatifi, Doğa Derneği, Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği, Salihli Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği ve bazı bölge sakinleri avukatları aracılığıyla Tarım ve Orman Bakanlığı'na karşı Manisa İdare Mahkemesi'nde yeni bir dava açtı.
İlk olarak Türkiye'nin ilk iklim davasında çıkan karara değinen Avukat Cem Altıparmak, "S.S. Gölmarmara ve Çevresi Su Ürünleri Kooperatifi adına açtığımız iptal davası, Türkiye'nin ilk iklim davasıydı. Kuruyan göle rağmen bakanlık, balıkçılardan kira istemişti. İptali için açtığımız davada karar çıktı. Bakanlığın bu işleminin hukuka aykırı olduğu, kurumuş gölden dolayı kira talebinin olamayacağı yönünde mahkeme karar verdi" dedi.
Marmara Gölü'ndeki tarımsal üretimin yargıya taşınması hakkında konuşan Avukat Cem Altıparmak, "Marmara Gölü'ndeki kurumadan kaynaklı problemlerin bir üst aşamaya taşındığı durum yaşandı. Göl, ulusal sulak alan tescilli yani koruma altında bir göl. Uluslararası doğa koruma sözleşmeleriyle korunuyor. Yönetmelikte çok açık bir hüküm var. Bir sulak alan kurumuş olsa dahi bunun rehabilite edilmesi yani eski haline döndürülmesi gerekiyor. Gölü kurutmak yasak. Kurutulan gölün başka amaçla kullanılması da yasak. Yani sırf göl kurudu diye, tarımsal faaliyete başlayamazsınız. Biz bu hukuka aykırılıkları gündeme getirerek dava açtık" dedi.
'HATALI SU POLİTİKALARI NEDENİYLE KURUDU'
Avukat Altıparmak şöyle devam etti:
"Bu iş birliği protokolünün, protokole dayanılarak çıkartılan sulak alan komisyonu kararının, koruma sözleşmelerine aykırı olduğunu söylüyoruz. Aynı zamanda gölün insan müdahalesi olmadan, iklim değişikliğiyle ve insan müdahalesi olmadan kuruduğu iddiasını da tartışmaya açıyoruz. Göl 2010'lu yıllardan itibaren kamu idarelerinin hatalı su politikaları nedeniyle göz göre göre kurumuş, kurutulmuştur. Biz bu davada, kamu idarelerinin bu sorumluluğunu bir mahkeme kararına bağlamayı istiyoruz. Bu sorumluluğun gereğini yerine getirerek gölün tam anlamıyla eski haline getirilmesini talep ediyoruz. Bu nedenle tarımsal faaliyetin iptalini, buna yol açan kararların iptalini istiyoruz."