Türkiye ile Polonya arasında 23 Temmuz 1923 tarihinde Lozan’da imzalanan Dostluk Antlaşması ve Cumhuriyetin kuruluşunun 100’üncü yıldönümü vesilesiyle İstanbul Üniversitesi Leh Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı ve Polonya İstanbul Başkonsolosluğu tarafından “XIX.-XX. Yüzyıl Türkiye-Polonya İlişkileri Tarihi Üzerine Araştırmalar Uluslararası Konferansı” gerçekleştirildi. 4 oturum halinde düzenlenen konferans, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü Doktora Salonu’nda gerçekleşti.
MASLAHATGÜZAR VE BAŞKONSOLOS’A PLAKET TAKDİM EDİLDİ
Konferansın açılış konuşmalarını Polonya’nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Radoslaw Sadowski, Polonya İstanbul Başkonsolosu Witold Lesniak, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi ve İstanbul Üniversitesi Leh Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hacer Topaktaş Üstüner yaptı. Açılış konuşmalarının ardından Rektör Prof. Dr. Zülfikar, Maslahatgüzar Sadowski ve Başkonsolos Lesniak'a plaket takdim ederken, Başkonsolos Lesniak da Rektör Prof. Dr. Zülfikar’a kitap hediye etti.
4 OTURUM HALİNDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Konferansın ilk oturumu ‘Arşivlerde Türkiye-Polonya İlişkileri’ temasıyla gerçekleşti. İkinci oturum ‘XIX. Yüzyılda Türk-Leh İlişkileri ve Polonyalı Mülteciler’, üçüncü oturum ‘XX. ve XXI. Yüzyılda İlişkiler’, dördüncü ve son oturum ise ‘Lisansüstü Öğrencilerin Araştırmalarında Türkiye-Polonya İlişkileri’ temalarıyla düzenlendi. Her oturum sonrası Maslahatgüzar Sadowski ve Başkonsolos Lesniak, konuşmacılara katılım belgelerini takdim etti.
“İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN GELECEĞİNİ POZİTİF OLARAK GÖRÜYORUZ”
Konu ile ilgili olarak değerlendirmede bulunan Polonya’nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Radoslaw Sadowski, “İstanbul Üniversitesi’nde Polonya ve Türkiye arasındaki tarihi ilişkiler üzerine yapılan bir konferansta yer almak dolayı çok memnunum. Türkiye ve Polonya arasında imzalanan dostluk anlaşmasının ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin de 100’üncü yılını kutluyoruz. Bu vesileyle bu konferansı düzenliyoruz. Türkiye ve Polonya ilişkilerini yüksek seviyede tutarak, kültürel ve ekonomik alanlarda da ilişkilerimizi koruyor, yükseltiyoruz. İlişkilerimizi çok dostça, güzel bir şekilde değerlendiriyoruz. İki ülke arasındaki ilişkilerin iyi olmasını temenni ederek, geleceği pozitif olarak görüyoruz. Özellikle 100’üncü yıl vesilesiyle ilişkilerin daha da iyi olacağını öngörüyoruz” diye konuştu.
“TÜRKİYE İLE DAHA ÇOK ORTAK NOKTADA BULUŞACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ”
Her iki ülkenin ortak tarihinin yeteri kadar bilinmediğini fakat geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Polonya İstanbul Başkonsolosu Witold Lesniak, “İki ülke içinde 20’nci yüzyıl önemli bir yüzyıl olmuştur. Bu yıllarda Türkiye-Polonya ilişkileri daha da gelişmiştir. 100’üncü yıl münasebetiyle düzenlediğimiz bu organizasyonda da ilişkilerin daha da iyiye gideceğini düşünüyoruz. Günümüzde çok hızlı gelişme kaydeden bir yüzyılda yaşamaktayız. Eskiden iki ülke arasında görüşmeler sadece ticaret kapsamındaydı fakat bugün özellikle Ukrayna’daki savaş sonrası daha çok politik konular ağır basmaktadır. Hem Türkiye hem Polonya ekonomik ve politik açıdan potansiyeli yükselişte olan ülkeler, bu vesile ile gelecek yıllarda daha fazla anlaşmaya varılması gereken ortak konular olacaktır. Türkiye ile sadece ekonomi alanında değil, politik alanda da gelişme potansiyeli görüyoruz. Türkiye-Polonya ilişkilerinin gelecek yıllarda da iyi bir şekilde ilerleyeceğini ve daha çok ortak noktada buluşacağımızı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“DAHA FAZLA BİLİMSEL MALZEME VE VERİNİN ORTAYA ÇIKMASINI HEDEFLEDİK”
Türkiye-Polonya arasındaki Dostluk Antlaşması'nın 100’üncü yılı münasebetiyle konferansı düzenlediklerini söyleyen İstanbul Üniversitesi Leh Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hacer Topaktaş Üstüner, “Tam da Lozan Anlaşması imzalanmadan bir gün önce Türkiye-Polonya heyetleri dostluk ve iş birliği anlaşması imzaladı ve bunun 100’üncü yıl dönümünü kutluyoruz. Aynı zamanda cumhuriyetimizin de 100’üncü yılı. Bu bizler için büyük önem arz ettiği için böyle bir konferans tertiplemeyi arzu ettik. Aynı zamanda Türkiye ve Polonya ilişkileri hakkında daha fazla bilimsel malzeme ve verinin ortaya çıkmasını hedefledik. Hem Polonya’dan hem Türkiye’den alanında uzman hocalarımız özellikle son iki yüzyıla odaklanmak suretiyle bizlere bildirilerini sunacaklar. Bu sayede hem 100’üncü yılımızı kutlamış hem de daha fazla bilimsel malzemeye erişmiş olacağız” dedi.
“TÜRKİYE İLE POLONYA ARASINDA CİDDİ BİR TİCARET VE TURİZM POTANSİYELİ SÖZ KONUSU”
Türkiye-Polonya ilişkilerinin son 20-25 yıldır gelişme gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Üstüner, “Özellikle Doğu Blok’un dağılmasından sonra ciddi gelişme gösterdi. Hem siyasi, hem ticari, hem eğitim, hem turizm alanında pek çok alanda şu an ortaklıklar var. Türkiye’de de Ankara ve İstanbul Üniversiteleri olmak üzere iki tane Leh Dili ve Edebiyatı bölümü var. Gelecekte de bize bu daha fazla alan uzmanı yetiştirmeyi taahhüt edecek. Polonya ve Türkiye gerçekten iki ülke de siyasi olarak şu an dünya arenasında daha fazla ön planda. Böyle olunca da ilişkiler de daha fazla önemseniyor. Diğer taraftan ülkemiz Türkiye ile Polonya arasında ciddi bir ticaret ve turizm potansiyeli söz konusu. Bir önemli not da; Polonya, Türk öğrencilerin Erasmus programı çerçevesinde ya da eğitim almak amacıyla en fazla gittiği ülke. Keza Polonya’dan da üniversitemize özellikle gelen büyük bir öğrenci grubu var. Bunlar da bizim ilişkilerimizin daha gelişmesini sağlıyor. Leh Dili ve Edebiyatı bölümü olarak, bu alanda gerekli uzmanları yetiştirme görevi ile bu bölümümüzü devam ettiriyoruz ve gittikçe geliştirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
“DOĞU AVRUPA ÇALIŞMALARINA VE TÜRKİYE SİYASETİNE DE KATKIDA BULUNACAĞIZ”
Daha fazla öğrenci mezun edip, alana uzman yetiştirmeyi hedeflediklerini belirten Prof. Dr. Üstüner, “Çünkü cidden ihtiyaç var. Lehçe bilen elemanları birçok alanda, sahada sık sık bana soruyorlar, istiyorlar. Diğer taraftan biz gittikçe büyüyoruz. Ekibimiz gelişiyor, doktora programımızı açmayı hedefliyoruz. ‘Polonya Araştırmaları’ adıyla yüksek lisans programımız var. Bu sayede de Doğu Avrupa çalışmalarına ve Türkiye siyasetine de katkıda bulunacak çalışmalar yapacağız. Dil, edebiyat, tarih, siyaset odaklı giderek bölümümüzü geliştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“İKİ ÜLKE ARASINDA İLİŞKİLER DAHA DA SIKI VE YAKIN OLACAK”
Konferansa konuşmacı olarak katılan Avrupa Üniversitesi Enstitüsü’nden Dr. Paulina Dominik ise “Her şeyden önce burada olmaktan çok mutluyum, büyük bir zevk. Senelerce üzerine çalıştığım konu hakkında İstanbul’da, Türkiye’de konuşmak ayrı bir zevk ve ayrıcalık. Onun için çok, çok mutluyum. Bugün de Osmanlı’da ikinci nesil Polonyalılar üzerine konuşacağım” dedi. Türkiye-Polonya ilişkileri üzerine Dominik, “Tarihin bize gösterdiği gibi dostluk devam ediyor. İkili ilişkiler çok yakın, nasıl 19’uncu yüzyıla başladıysak öyle de devam ediyor. Ben de bir Polonyalı olarak bundan büyük bir mutluluk duyuyorum” diye konuştu. Türkiye-Polonya arasındaki iş birliklerin devam edeceğini düşündüğünü söyleyen Dominik, “İki ülke arasında ilişkiler daha da gelişecek. Sürekli var olan en üst düzeyde görüşmelerden gördüğümüz gibi ilişkiler daha da sıkı ve yakın olacak” ifadelerini kullandı.