Fatih’teki Milli Saraylar Mukaddes Emanetler Dairesi'nde birçok önemli tarihi eser bulunuyor. Kutsal Emanetlerin başında Hz. Muhammed'e ait Hırka-i Saadet, peygamberimizin kılıcı, Uhud Savaşı'nda kırılan dişinin saklandığı mahfaza, mektupları, sakalı ve ayak izi de bu bölümde bulunuyor. Dört halife ile sahabeye ait kılıçlar, Kâbe anahtarları ve Hacerü'l Esved mahfazası ile Harem-i Şerif’e ait hatıralar da burada sergilenen eserlerden. Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız Kutsal Emanetler Dairesi'ndeki çalışmalar ve buradaki eserlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
SAKAL-I ŞERİF, DENDAN-I ŞERİF VE PEK ÇOK KUTSAL EMANET
Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, “Mukaddes emanetler dairesi, Topkapı Sarayı'nın yerli ve yabancı ziyaretçi açısından kalbi durumunda olan bir yer. Hepinizin de malumu olduğu gibi burada muhafaza edilen eserler 500 yılı aşkın bir süredir burada kimi zamanlar özenle muhafaza edilmiş, kimi zamanlar sadece belli miktarda Saray ahalisinin görebildiği ama son yıllarda özellikle Topkapı Sarayı'nın müzeleşmesinin ardından yerli ve yabancı ziyaretçiyle buluşabilmiş olan eserler. Tabii bu eserlerin hem bulunduğu alan çok önemli hem de muhtevası çok önemli. Yine sizlerin de malumu olduğu üzere geçtiğimiz yıl Ramazan ayının sonunda Cumhurbaşkanımızın teşrifiyle birkaç yıldır kapalı bulunan Mukaddes Emanetler Dairesi yeni yüzüyle kamuoyuyla buluşmuş oldu. Aradan geçen yaklaşık 1 yılda da burada gerçekten yapılan restorasyonun ve koleksiyonun yeni sergilenme düzeninin ciddi anlamda ziyaretçilerin ilgisine mazhar olduğunu söyleyebiliriz. Burada tabii Mukaddes Emanetler deyince en önemlisi tabii ki peygamberimize ithaf edilen Hırka-i Şerif burada bulunuyor. Yine peygamberimizin sancağı Hazreti Osman'a ithaf edilen Kur'an, ardından peygamberimizin şahsi silahları, Sakal-ı Şerifleri, Dendan-ı Şerif dediğimiz mübarek dişi gibi pek çok emanet burada bulunuyor. Bu koleksiyon esasen hepinizin de bildiği gibi Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ın fethinin ardından Hicaz'ı fethinin ardından buraya ulaşan koleksiyon. Ancak burada çok önemli bir tarihi kahramanın da altını çizmek lazım. Medine müdafi Fahrettin Paşa da Medine düşmeden önce Hicaz Demiryolu'nun daha faaliyetli olduğu günlerde son seferlerden bir kısmıyla bilhassa Osmanlı Sarayı'ndan mübarek toprakları için yapılmış hatıra eserleri son tren seferleriyle İstanbul'a ulaştırıyor. Bu da bizim için son derece bu koleksiyonun kıymetli bir boyutunu oluşturuyor" dedi.
"SERGİLENEN ESER SAYISI 60'DAN 300'E YÜKSELTİLDİ"
Başkan Yıldız, "Bu yeni yüzünde de buranın daha önceki sergileme düzeni oldukça tabii yılların getirdiği şartlardan dolayı eskimişti. Burada da sizin yakın çekimlerde gördüğünüz üzere son derece özel bir vitrinleme sistemi yapıldı. Çünkü buradaki eserlerin içinde birkaç bin yıllık olanlar var. Materyal olarak birbirinden çok farklı olanlar var. Tabii ki İslam dünyası için Hırka-i Şerif başta olmak üzere hem maddi hem manevi değeri çok kıymetli olan eserler var. Bunların sergilenebilmesine yönelik son derece özel bir sergileme düzeni yapıldı ve bu vitrinleme sistemimiz bizim yaklaşık 2 yılımızı aldı. Ama şunu çok rahat söyleyebiliriz. Her türlü iklim şartını her türlü doğal afete karşı burada yapılmış sergi düzeni ciddi bir müzecilik başarısını içinde barındırıyor. Bir de geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanımızın teşrifiyle açıldıktan sonra burada sergilenen eser sayısı 60’dan 300’e yükseltildi. Bu çok önemli çünkü koleksiyonumuzda bulunan bu yeni sergileme düzeniyle birlikte her eseri ziyaretçimizle buluşturmuş olduk. Bu şundan dolayı çok önemli çünkü Mukaddes Emanetler'in ziyaretçisinin her bölümüyle ayrı ayrı ilgilenen mütehassis ziyaretçilerimiz var. Onlara yönelik de bir düzenleme yapmış olduk" diye konuştu.