İstanbul Kültür Üniversitesi Aile İşletmeleri ve Girişimcilik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin düzenlediği Aile İşletmeleri Konferansının 10’uncusu 15 Mayıs'ta üniversitenin Ataköy Yerleşkesi’nde başladı. İki gün sürecek konferansın bu yılki ana teması ‘İş Dünyasında Dönüşümler’ olarak belirlendi. Kongrenin ilk gününde Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe açılış konuşmacısı olarak yer aldı. Aile İşletmelerinin Yurtdışına Açılım Süreci, Aile İşletmesinde Kadın Yönetici Olmak, Aile İşletmelerinde Yapay Zeka Entegrasyonu, Hukuki ve Mali Boyutlarıyla Aile İşletmelerinde Sürdürülebilirlik başlıklarının ele alınacağı kongre 4 oturum ile gerçekleşti.
‘PATRONLUKTAN ÇOK PROFESYONELLİK ÖNEMLİ, YERİ GELDİĞİNDE KOLTUĞU GENÇLERE DEVRETMELİYİZ’
2023 yılında ihracat rekoruna imza attıklarını söyleyen, Mustafa Gültepe, “Yılı 255.4 milyar dolar ihracatla kapattık. Bu yıl hedefimiz 267 milyar mal ihracatı ve 110 milyar dolarlık ise hizmet ihracatı gerçekleştirmek. 2028 hedefimiz ise 375 milyar dolar mal ihracatı, 200 milyar dolar da hizmet ihracatı gerçekleştirmek. İhracatta yeni bir ivme yakalayacağımızı umuyorum. Bu sürece köklü ve kurumsal işletmelerimizin katkısı büyük, yalnızca bu şirketlerle katma değerde ve küresel rekabette yerimizi alabiliriz. Aile işletmelerinin ülke ekonomisinde özel bir yeri var. Bu nedenle aile işletmeleri büyümeli. Aile işletmelerini ihracatın dinamosu olarak görüyoruz. Dolayısıyla her şeyden önce bu işletmelerin ömrünü uzatıp, devamlılığını sağlamalıyız. Aile şirketleri sonraki kuşaklara aktarılamadığı için maalesef ömürleri kısa oluyor. İşletmelerin devamlığı için aile içinde uyum ve koordinasyon sağlanmalı. Bu noktada Aile İşletmeleri ve Aile Konseyi’nin kurulmasının son derece önemli olduğunun altını çiziyorum. Aile Konseyi’nde yeni nesilin eğitiminden, ailenin değerler bütünlüğünü korumasına kadar birçok konuda istişare mekanizması kurulması gerekiyor. Ailede birlik ve bütünlük yakalanmadan, işletme içerisindeki profesyonel kurallarda da gelişme kaydetmek maalesef mümkün olmuyor. Aile Anayasası ile uyulması gereken kurallar yazılı hale getirilmelidir. Patronluktan çok profesyonellik önemli. Yeri geldiğinde koltuğu gençlere devretmeliyiz” ifadelerini kullandı.
‘ÜNİVERSİTE DÜZEYİNDE, AİLE İŞLETMELERİNİ ELE ALAN İLK KONGRE’
Bu kongrenin üniversite düzeyinde, aile işletmelerini ele alan ilk kongre olduğunu vurgulayan İstanbul Kültür Üniversitesi Aile İşletmeleri ve Girişimcilik Uygulama ve Araştırma Merkezi (AGMER) Başkanı Prof. Dr. Mahmut Paksoy “Aile işletmelerinin problemlerini ve çözüm önerilerinin tartışılacağı, kişilerin fikirlerini dile getireceği bu kongrede, ‘Aile İşletmelerinde Dönüşüm’ konuşulacak. Alt başlıklar olarak da ihracattaki zorluklar ve çözüm önerileri tartışılacak. 2’nci panelimizde ise aile işletmelerinde kadın olmak ve bunun zorlukları, avantajları ve dezavantajları tartışılacak. 3’üncü oturumumuzda ise güncel olan bir konu olan ‘Yapay Zeka’ ile ilgili aile işletmeleri neler yapıyorlar hangi aşamada bulunuyorlar bu başlıklar konuşulacak. 4’üncü ve son oturumda ise ‘Mali ve Hukuki Boyutuyla Sürdürülebilirlik’ ele alınacak. Hem iş dünyasından hem de akademik dünyadan kişiler katılım sağlayacak. Birinci gün böyle geçecek. İkinci günde ise daha çok akademik bildiriler yer alacak” diye konuştu.
‘KADIN YÖNETİCİ OLMA’ BAŞLIĞI ÜNİVERSİTEMİZ İÇİN AYRI BİR YERE SAHİP’
Üniversite olarak aile işletmelerine çok önem verdiklerini belirten İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fadime Yüksektepe de “Biz de bir aile işletmesiyiz. Aile işletmeleri ülkemiz için ve kalkınmamız için çok değerli bir yere sahip. Değişen dünyada teknoloji çok çabuk ilerliyor. Sürdürülebilirlik önem kazanıyor, yapay zeka çalışmaları var. Bunların hepsiyle birlikte aile işletmeleri de bir dönüşüme girmek zorunda. Bugün bu sempozyum sayesinde hem akademisyenlerimiz hem konunun uzmanları enine boyuna bütün konuları tartışacak ve aile işletmeleri için önemli stratejiler sunuyor olacaklar. Hem ülkemizin hem aile işletmelerimizin gelişimi için bu tarz tartışmaların bir iyileştirme sağlamasını umuyoruz. Biz İstanbul Kültür Üniversitesi olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine de çok fazla önem verdiğimiz için ‘Kadın Yönetici Olma’ başlığı bizim için ayrı bir yere sahip. Biz de üniversitemizde kadın yöneticilerimiz fazla, benim gibi birçok kadın yönetici var. Çalışma hayatında kadın yöneticiler çeşitli zorluklar ile karşılaşabiliyorlar. Geleneklerimizde olan görevleri nedeniyle yoğun bir ev hayatına ek olarak iş hayatında da karşılaştıkları zorluklar var. Kadınları empati gücü, çalışkanlığı, programlı olmaları başarıya götürüyor. Bu anlamda her zaman kadın yöneticilerin yanındayım. Onların gelişimleri için her türlü desteğe hazırım. Üniversite olarak da bütün ekibimiz bu konuda ihtiyaç duyan herkese destek vermeye hazır. Özellikle de aile işletmelerindeki kadın yöneticilerimize” dedi.