İzmir'in su ihtiyacı Tahtalı, Balçova, Ürkmez, Güzelhisar, Gördes ve Alaçatı Kutlu Aktaş barajlarından ve yer altı kaynaklarından karşılanıyor. Ancak bu yıl yeterli yağış düşmeyince barajlardaki su oranlarında düşüş gözlendi. Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü verilerine göre, özellikle İzmir'in ana içme suyu kaynağı olan ve kentin yüzde 44'lük su ihtiyacının karşılandığı Tahtalı Barajı'nda geçen yıl yüzde 40,21 olan su seviyesi, yüzde 28,74'e düştü. Balçova Barajı'nın geçen yıl yüzde 56,85 olan su seviyesi ise yüzde 71,48'e yükseldi. Ürkmez Barajı'ndaki doluluk geçen yıl 45,16 iken, bu sene 41,68'e düştü. Güzelhisar Barajı'nda ise geçen yıl 72,35 olan doluluk ise bu sene 82,90'e çıktı. Gördes Barajı’nda geçen yıl 8,49'yken bu yıl oran 11,36'ya yükseldi. Son olarak Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'nda ise geçen yıl 50,79 olan doluluk 36,71'e düştü.
'İZMİR İÇİN ÇOK TEHLİKELİ BİR DURUM'
Özellikle kentin ana su ihtiyacının karşılandığı Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesindeki düşüş, dikkat çekti. TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, son durumu değerlendirdi. Tahtalı'nın İzmir'in ana ve en büyük barajı olduğuna söyleyen Prof. Dr. Yaşar, "300 milyon metreküp gibi oldukça devasa sayılabilecek bir baraj. İzmir'in suyunu yaklaşık yüzde 40'ını sağlar. Ama yanlış su kullanımından dolayı bir durum var ortada. Tahtalı Barajı, 3 Haziran 2021'de yüzde 70 doluydu. 2022'de bu rakam yüzde 60'a düştü. Geçen yıl yüzde 40'lara bugün yüzde 28'lere kadar düşüş yaşandı. Bu çok ciddi bir düşüş. Çok tehlikeli bir döneme girdik. Daha yaz yeni başlarken, bu seviyelerde. Barajların yağmurla birlikte dolum ayı olan kasım sonuna doğru bu rakam yüzde 10'ların da altına düşebilir. Bu İzmir için çok tehlikeli bir durum" dedi.
'BİR SONRAKİ KURAK DÖNEMİ ATLATAMAYIZ'
Tahtalı Barajı'nın dolu olduğu geçmiş dönemde yer altı sularının kullanımına ağırlık verildiğini belirten Prof. Dr. Doğan Yaşar, şimdi yaşanan bu kurak dönemde yer altı sularının da az olduğunu söyledi. Su kullanımının bilinmediğine değinen Prof. Dr. Yaşar, "Bu duruma barajlar doluyken hep yer altı sularını kullanmamız sonucu geldik. Tahtalı doluyken, 2020-2022'lerde bizim oradan suyu çekmemiz gerekiyordu. Çünkü yer altı suyu bir yere gitmiyordu. Çok kötü su kullanıyoruz. İzmir'in nüfusu ciddi olarak artıyor. Su fakirliğine doğru yaklaşıyoruz. 1000 metreküpün altında olan ülkelere, su fakiri deniyor. İzmir, fakirin de fakiri durumda. Bu dönemi de belki atlatacağız. Ama bir sonra gelecek kurak dönemi maalesef atlatamayız. Yer altındaki suyu çekmek demek, derinlerden su çekmek demektir. Derine inince ağır metal artar. 2008 yılında yaşadık zaten. Çok daha derinlere gittiğimiz zaman da çok daha büyük enerjiler harcayacağız. Çok da büyük enerjiler harcayıp, çok da ağır metal yönden çok zengin suları çekeceğiz. Bu nedenle suyu kullanmasını öğrenmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.