Kemer açıklarında Birinci Dünya Savaşı sırasında Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul Aker tarafından batırılan Fransız savaş gemisi Paris 2'nin yeri, 1995 yılında keşfedildi. Üzerinde bazı mühimmatları da bulunan 50 metre boyundaki gemi, keşfedilmesi sonrası önemli dalış noktalarından biri haline geldi. Her yıl yüzlerce kişi, Kemer'e gelip, geminin bulunduğu alanda dalış yapıyor. Bir süre önce Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Sualtı Topluluğu üyeleri de batığın bulunduğu alanda dalış gerçekleştirdi. Ekip, ayrıca geminin burnundaki açılmayı görüntüledi.
'ÖN TARAF YIPRANMIŞ VE KOPMAK ÜZERE'
AÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, batığın keşfedilmesinin ardından burnuna tekneler bağlandığını, bu nedenle burun kısmında zorlanma olduğunu söyledi. Batığın bulunduğu konum ve derinlik nedeniyle dalış turizmi açısından dünyanın önemli yerlerinden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Gökoğlu, "Bazı cephaneleri hala üzerinde ve ambarlarında duruyor. Batık daha önce orijinal hali ile kumun üzerinde oturuyordu. Batık keşfedildiğinden bu yana geminin burnuna tekneler bağlanıyor. Şamandıra da burnunda bağlı. Bağlanan tekneler nedeniyle burun tarafında zorlanma var. Bunun yanlış olduğunun anlaşılması ile ön tarafına 2 tonoz atıldı. Akıntı ile tonozun etrafı boşaldı ve geminin ön tarafı tonozların üzerinde duruyor. Ön taraf yıpranmış ve kopmak üzere" dedi.
'BATIK ZAMANLA YIPRANIYOR'
Batığın zamanla yıprandığını söyleyen Prof. Dr. Gökoğlu, "Geminin üzerinde fayansları var. Her yıl o fayansları sayardık. Bu sene azaldığını gördük. Bazı kişiler hatıra amacıyla gemiden bazı objeler alıyor. Batığın üzerinde balıkçıların denize attığı ağlar da duruyor. Bu ağların gemiye zarar vermeden alınması gerekiyor. Burayı koruduğumuz sürece dünyanın en önemli dalış merkezlerinden biri haline getirebiliriz. Batık, yapay resif görevi görüyor. Geminin üstünde birçok deniz canlısı var. Burayı korumamız gerekiyor. Batık zamanla yıpranıyor. Bu yıpranmayı hızlandırıcı etkileri ortadan kaldırmamız gerekiyor" diye konuştu.