Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, dünyanın en büyük medikal teknoloji firmalarından Medtronic tarafından, 25 milyonu fiziki yatırım olmak üzere, tıp eğitimi ihracatıyla beraber, toplamda 65 milyon dolarlık yatırımla Türkiye’ye kazandırılan “İstanbul Medtronic İnovasyon Merkeziönin ikinci faz açılışına katıldı. Açılış törenine Sağlık Bakanı’nın yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Bekir Polat, İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan ve sektör temsilcileri de katıldı. Prof. Dr. Memişoğlu, kurdele kesme töreninin ardından Ümraniye’de konuşlanan “tıbbın uzay üssüö inovasyon merkezini gezerek bilgi aldı. Bu büyüklükteki bir yatırımla Medtronic’in dünyadaki 6 eğitim merkezi içinde en teknolojik ve kapsamlı eğitim merkezi, İstanbul İnovasyon Merkezi oldu. Açılışta konuşan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Medtronic ekibini tebrik ediyor ve onlara teşekkür ediyorum. Çok vizyoner bir eğitim merkezi. Sadece Türkiye için değil Türkiye’nin çevresindeki bütün bölgeler için. Sağlık öyle bir şey ki mezuniyetten sonra da teknolojiyi, bilgiyi, bilimi öğrenmek ve onu uygulamak zorundasınız. Böyle olunca da bu eğitim merkezleri ve mezuniyet sonrası daha iyi sağlık hizmetinin en önemli unsurlarından biri oluyor. Böyle bir merkezin Türkiye’de olması çok büyük bir şans. Yurt dışından da birçok sağlık profesyoneli, eğitilmek için buraya geliyor. Çok büyük bir yer burası. Biz sağlık hizmetlerini iyi sunuyoruz. Bunun yanında artık sağlığın bilimini de eğitimini de üretmek ve etrafımızdaki ülkelere bunu öğretmekle mükellefiz" dedi.
“BÖLGEMİZDE LİDERİZ, BİZDEN ÇOK ŞEY BEKLİYORLAR"
Türkiye’nin sağlıkta, özellikle insan gücünün kalitesiyle bölgesinde lider bir ülke olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Memişoğlu, “Üstelik bunun bilgisi ve eğitimini de verebilecek kapasitede altyapısı olan bir ülke haline geldik. Bu global yatırımı da bilgiye dönüştürmemiz lazım. Bilim insanları ülkemizde bu tür yerlerde eğitim verdiği gibi aynı zamanda üretip ekonomik olarak da kendilerine yol çizmelerini bekliyoruz. Ülkemize bu yatırımı yapıp Türkiye’yi bir eğitim üssü, merkezi yaptıkları için Medtronic’e özellikle teşekkür ediyorum. İki gündür Azerbaycan’da Türk devlet ve teşkilatlarının sağlık bakanları ile toplantılardaydık. O coğrafya da bizden çok şey bekliyor. İnsanlığa bu bölgelerde de faydası dokunacak çalışmalar yapacağızö diyerek sözlerini noktaladı. Medtronic Türkiye, Rusya, Orta Doğu ve Orta Asya (TURMECA) Bölge Başkanı Ayhan Öztürk ise Türkiye'de kamu hastanelerinin çok büyük atılımlar içerisinde olduğunu söyleyerek “Özellikle son 10 yılda şehir hastanelerindeki büyük atılımla beraber, büyük teknoloji yatırımları da yapıldı. Bu hastanelerimizde son teknolojiler kullanılarak birçok ameliyat ve işlem gerçekleştirilebiliyor. Buradaki hekimlerimiz de bu son teknolojileri kullanma şansına sahip olabiliyor. Bu bakımdan artan bir ivme ile teknolojinin Türkiye'ye girdiğini görüyoruz" dedi.
İLACA DİRENÇLİ HİPERTANSİYONA İLAÇSIZ TEDAVİ
Sağlıktaki teknolojik ivme sayesinde bugün geliştirdikleri yeni bir teknolojiyle, girişimsel sadece bir işlem sayesinde ilaca dirençli hipertansiyon hastalarının tedavi edilebildiğine dikkat çeken Öztürk, bu gelişmenin tıpta çığır açacağını söyledi. Öztürk, “Örneğin biz yeni bir teknoloji ürettik Renal denervasyon dediğimiz bu teknolojide, bir kateter vasıtasıyla böbrek üstü bezlerine yapılan bir müdahale ile ilaca rağmen tansiyonu düşmeyen hastalarda çok büyük bir iyileşme elde edebiliyoruz. Hipertansiyonun dünyada yüz milyonlarca insanı etkilediğini düşünürsek, bu tedavi çok büyük bir çığır açacak. İşte bu yöntemin eğitimini de burada verebiliyoruz ve hekimlerimiz bu tedaviyi Türkiye'de sunmaya başladıö dedi. Öztürk, merkezin ikinci faz açılışı gerçekleştirdiklerini kaydederek şunları söyledi: “Artan kapasitemizle beraber tüm tedavi eğitimlerini tek çatı altında sunma fırsatına sahibiz. Nörolojiden cerrahiye, kardiyolojiden diyabete, obezite cerrahisinden genel cerrahiye kadar birçok çözüm üretiyoruz" dedi.
“10 BİN HEKİMİN YÜZDE 60’I YURT DIŞINDANö
Öztürk, İstanbul Ümraniye’de 5 bin metrekarelik alanda faaliyet gösteren inovasyon ve eğitim merkezinin dünyanın en büyüğü olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: “Dünyada buna benzer 6 eğitim merkezimiz var. Kore, Hindistan, Amerika, Avrupa, Brezilya gibi ülkelerde. Ama İstanbul'daki merkezimiz en son kapasitesiyle beraber en kapsamlı ve en büyük merkez olarak şu anda faaliyet gösteriyor. Diğer merkezler şu anda İstanbul'un gerisinde.ö Yılda yaklaşık 10 bin sağlık profesyoneline eğitim verebilme kapasitesine sahip merkeze daha çok yurt dışından talep olduğunu da anlatan Öztürk, “Orta Avrupa, Doğu Avrupa, Afrika, Orta Asya, Rusya gibi çok büyük bir coğrafyadan hekimleri eğitim için ağırlıyoruz. Burada eğitim alan hekimlerin yüzde 60'ı yurt dışından. Büyük bir hizmet ihracatı da söz konusu. Eğitim verenlerin de yaklaşık yüzde 50'si Türk hekimlerinden oluşuyor" diye konuştu.
50 GERÇEKÇİ SENARYO İLE DİJİTAL YOĞUN BAKIM EĞİTİMİ
Tedavi edilmesi beklenen hastalık ihtiyaçlarına bakıldığında, teknolojik ivmelenmede obezite ve bariyatrik cerrahinin öne çıktığına da değinen Öztürk, şu bilgileri verdi: "Ayrıca kalp cerrahisi, girişimsel kardiyoloji ve radyoloji tedavileri gerçekten büyük teknolojik atılımlar gösteren alanlar. Bu alanlardaki yeniliklerle beraber eğitim ihtiyacı da yükseliyor. Bizim buradaki eğitim merkezimizde sanal gerçeklik üzerinden anatomi eğitimi ve hastaya müdahale eğitimlerimiz var ki bunlar şu anda tıp eğitiminin geleceğinde yükselen yıldızlar. Virtual Reality (VR) dediğimiz sanal gerçeklik ya da artırılmış gerçeklik (AR) üzerinden eğitimler verebiliyoruz. Aynı zamanda simülasyon üzerinden verdiğimiz eğitimler hekimlerin hizmet kalitesini ve tedavi başarısını da artmasına yol açıyor. Yoğun bakım eğitimini örnek verebiliriz bu konuda. Yoğun bakım simülasyon merkezimizde bir hastanın yoğun bakımdaki bütün sürecini simüle edebiliyoruz. 50'nin üzerinde gerçeğe uygun senaryo uygulayarak, hekimlerin stres altında o hastaya nasıl müdahale etmesi gerektiğini ve sonradan o görüntüleri veya tedavi protokolünü geriye dönük inceleyip neyi nasıl yapması gerektiğini anlamasını sağlıyor. Sonuçları iyi olan bir merkezle iyi olmayan bir merkez arasındaki en büyük fark, eğitim. İyi olanda yoğun bakıma daha az ihtiyaç duyuluyor, hastanın tekrar hastaneye yatışı daha az oluyor, enfeksiyon kapma riski azalıyor, tedavinin başarı şansı arıyor. Biz burada her türlü katater bazlı eğitimi simülasyon üzerinde, robotik mankenler üzerinde veya simülasyon görüntüleri üzerinde verip hekimlerin o tedavilerde daha yüksek başarıya ulaşmasını sağlıyoruz.