SABİM üyesi 21 sendikanın temsilcileri, Ankara'da ortak basın toplantısı düzenledi. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Kemal Noyan, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının; deprem, sel, afet ve pandemi gibi tüm olumsuz koşullarda mesleki sorumluluklarını eksiksiz bir şekilde yerine getirdiklerini belirterek, SABİM'in sağlıkta şiddeti önlemek ve sağlık çalışanlarının mali ve sosyal haklarını korumak amacıyla kurulduğunu söyledi.
'KAMU ÇALIŞANLARI ENFLASYONA KARŞI EZDİRİLMİŞTİR'
1, 2 ve 3'üncü basamak sağlık ve sosyal hizmet iş kolunu ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinin başladığı 1 Ağustos'ta sürdürülebilir nitelikli sağlık hizmetini yerine getirebilmek için mali ve özlük hakları taleplerini ilan ettiklerini hatırlatan Noyan, "Her ne kadar Sağlık Bakanımız bizlere gönderdiği mektup ile bu sorunları çözeceğine dair beyanda bulunduysa da bu iradeyi ortaya koyacak bir düzenleme gerçekleşmemiştir. Maalesef memur ve emekli maaşlarına yapılacak olan ücret artışlarının Maliye Bakanlığı'nca enflasyonun sebebi olarak gösterilmesi talihsiz bir açıklamadır. Şöyle ki Merkez Bankası tarafından açıklanan yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 65 olarak revize edilmişken memur ve emekliye temmuz ayı itibariyle yüzde 17,5 ücret artışı yapılmış, seyyanen yapılan artış ise hiçbir kamu çalışanının taban aylığına yansıtılmamış, kamu çalışanları yetkili sendika ve siyasi irade tarafından yoksulluğa bir kez daha mahkum edilmiş ve enflasyona karşı ezdirilmiştir. Bizler bu sefalet dayatmasını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz" dedi.
'DEVLETİN MEMURU YOKSUL OLAMAZ'
Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN) Başkanı Yunus Şimşek de 7'nci Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin memurları hayal kırıklığına uğrattığını belirterek, "2 yıl için Merkez Bankası'nın tahmini enflasyon oranı yüzde 48 iken ne yazık ki 7'nci Dönem Toplu İş Sözleşmesi ile beraber, yüzde 36 yani tahmini enflasyonun 12 puan altında kalmıştır. Devletin memuru yoksul olamaz. Yoksulluk sınırı ülkemizde 39 bin TL'yi geçmiştir. Tabi sadece mali haklar açısından değil özlük hakları itibari ile de birçok güvencesiz istihdam modeli, sağlıkta şiddet vakaları hepimizin çalışma hayatını ve sağlığını etkilemiştir. Ne yazık ki son günlerde İstanbul ve Gaziantep'te sağlıkta şiddet anlamında vahim görüntüler ortaya çıkmıştır. Sağlıkta şiddet vakaları, topluma sağlıklı bir sağlık hizmeti sunmanın önünde büyük engel teşkil etmektedir. HEP-SEN olarak çağrımız; devlet memurunu, kamu emekçisini yoksulluğa hapseden bu şartların bir an önce iyileştirilmesi ve sağlık çalışanlarının topluma daha kaliteli ve daha konforlu sağlık hizmeti sunarken geleceğe umutla bakacağı şartların inşa edilmesidir" ifadelerini kullandı.