OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, 22 Mart Dünya Su Günü’nün bu yıl ‘Barış İçin Sudan Faydalanmak’ temasıyla kutlandığını söyledi. Temanın suyun, dünyadaki huzura, barışa ve kardeşliğe katkı sağlaması için seçildiğini ifade eden Prof. Dr. Demir, “Dünyadaki insanların yüzde 40’ından fazlası önümüzdeki 20-30 yıllık süreçte su krizi ile karşı karşıya kalacak. Dünyada yeterli suya ulaşamayan insanların sayısı yaklaşık 2,4 milyarın üzerinde. 1 milyar insan ise günlük 2 litre su ile yaşamak zorunda” diye konuştu.
‘TARIMSAL ÜRETİM VE VERİMLİLİK AÇISINDAN ÖNEMLİ’
Birleşmiş Milletler ve UNESCO raporlarına göre, dünyada her gün su ve suya bağlı krizler nedeniyle 6 bin insanın öldüğünü belirten Prof. Dr. Demir, “İnsanların birbirleriyle ilişkilerinde, suyu birbirleriyle kardeşlik materyali veya özel bir madde olarak değerlendirmek; elbette ki dünyadaki bu krizi önlemek açısından hepimizin sorumluluğudur. Önümüzdeki süreçte, küresel iklimin etkilerinin, doğal afetin etkilerinin, doğal afetlerin etkilerinin, meteorolojik verilerin bu şekilde devam etmesi de bizleri ciddi şekilde etkiliyor. Son 1 yıl içinde yağış rejiminde önemli değişimler yaşıyoruz. Ülkenin 4’te 3’ü kar yağışını ya yetersiz aldı ya da almadı. Bu da su yer altı su kaynakları açısından hem de tarımsal üretim ve verimlilik açısından ciddi anlamda bizi endişelendiren noktaları oluşturuyor. Çünkü yer altı sularının beslenme kaynağı kar yağışlarıdır. Aynı zamanda tarımsal üretim açısından da soğuklama ihtiyacının görülmesi, bitkilerin veya tohumun toprakta belli dönemlerde karın altında kalması, verimlilik açısında önemli bir parametredir. Bu anlamda önümüzdeki sürecin zorlu geçeceği de hepimiz tarafından değerlendiriliyor” ifadelerini kullandı.
‘GEÇEN YIL SIKINTILAR YAŞADIK’
Türkiye’deki 85 milyon insanın, su ve su kullanımı konusunda duyarlı olması gerektiğini söyleyen Demir, “Dünya Su Günü vesilesiyle ülkemizde yaşayan hem sorumlu insanların hem bu konudaki görevli veya yetkinliğe sahip insanların konuya vakıf olabilmesi ve gerekli tedbirleri alabilmesine bağlıdır. Hem tarımsal üretim, hem gıda güvenliği hem de sürdürülebilir yarınlarımız için bugünden almamız gereken tedbirler var. Geçen yazı hepimiz hatırlıyoruz. Geçen yıl ciddi anlamda özellikle de büyük şehirlerimizde ve metropollerimizde sıkıntılar yaşadık. Önümüzdeki süreç de böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalabileceğimiz ortaya çıkartıyor. Çünkü yer altı beslenmesinde sıkıntı var. Bu anlamda ilkbahar yağışları bizim için çok önemli. İnşallah ilkbahar yağışlarını ciddi anlamda alırız. Barajlarımızdaki doluluk oranları şu anda fena gitmiyor. Ama yer altı suyu beslenmesi yeterli olmadığı için de yaz ayları için bazı tehlikeleri görmemiz, bugünden suyu doğru kullanmayı, tasarruflu kullanmayı ve geleceğe taşımayı öğrenmemiz ve öğretmemiz gerekiyor” dedi.