Sağlık istatistikleri yıllığına göre Türkiye’de 2020 yılında 'primer sezaryen', yani ilk doğumunu sezaryenle gerçekleştiren annelerin oranı yüzde 30, tüm sezaryen doğum oranı ise yaklaşık yüzde 60’ları buluyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre anne bebek sağlığı açısından primer sezaryen oranının yüzde 15'i geçmemesi gerekiyor. Türkiye’de neredeyse son 15 yıldır hızla yükselen sezaryen oranlarının düşürülmesi ve anne adaylarının mümkün olduğunca normal doğuma yönlendirilmesi için Sağlık Bakanlığı da yıllardır büyük çaba sarf ediyor. İstanbul Esenler Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Türkiye’de normal doğum oranı en yüksek hastanelerin başında geliyor. Yüzde 82’lik normal doğum oranı ile İstanbul’da ise birinci sırada. Primer sezaryen oranı ise sadece yüzde 9. Yani bu hastanede ilk doğumunu yapan her 100 anne adayının 91’i, normal doğum gerçekleştiriyor. Bu hastanede doğumları doktorlar değil, ebeler gerçekleştiriyor. Çünkü dünyada da olduğu gibi tamamen doğal bir süreç olan normal doğumda ebeler annelere yol gösterici olarak yardımcı olurken, olası herhangi bir komplikasyon durumunda devreye kadın doğum uzmanları giriyor. Bir devlet hastanesinde "suda doğum" konforu da yaşayabilen anne adayları tüm bu hizmetlerden ücretsiz yararlanabiliyor. Anne adayları, tıpkı evlerinin salonuna benzeyen tek kişilik doğum odalarında süreci geçiriyor, birkaç dakika içinde doğum masasına dönüştürülebilen hasta yatakları sayesinde odalarından hiç çıkmadan, mahremiyetleri de gözetilerek doğumları yaptırılıyor.
BURADA DOĞUMHANE YOK, DOĞUM ODALARI VAR
Hastane Başhekimi Dr. Yüksel Özdemir, Türkiye’de kamu hastaneleri içinde sadece iki hastanede aktif olarak kullanılan “suda doğum" ünitelerinden birinin, kendi hastanelerinde olduğunu vurgulayarak, “Esenler Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanemiz İstanbul'da normal doğum oranı en yüksek hastanedir. Deneyimli, tecrübeli ve sertifikalı ebeler eşliğinde, kadın doğum uzmanlarının gözetiminde doğum yaptırılmaktadır. İstanbul'da aktif ‘suda travay’ yani halk arasındaki adıyla suda doğum olarak geçen hizmeti veren tek kamu hastanesiyiz" dedi. Her gebenin suda doğum için uygun olmadığını, başından sonuna ebelerin takibinde sürecin gerçekleştirildiğini kaydeden Dr. Özdemir, “Takipleri esnasında gebe okulunda ebelerimizden gebe eğitimleri alıyorlar. Suda travay da bir alternatif olarak sunuluyor anne adaylarına. Doğum öncesi yapılan mikrobiyoloji testleri, kültürlerin de negatif gelmesi gerekiyor. Hastanemiz, anne ve bebek dostu, yeni doğan yoğun bakım bebek dostu unvanını aynı anda taşıyan nadir hastanelerden. Tüm doğum odaları tek kişilik dizayn edildi. Dolayısıyla mahremiyete dayalı, içerisinde duşu, banyosu, lavabosu olan; geniş odalarda hastalarımız doğum gerçekleştiriyor. Doğum boyunca da herhangi bir başka yere (doğum salonu, ameliyathane vs) geçmiyorlar. Odalarında doğum yapıyorlar ve bebeklerin, çocuk hekimleri tarafından oda içinde ilk muayenesi yapılıyor. Müstakil odalarımızda hasta yatakları aynı zamanda doğum masası şekline dönüştürülebiliyor ve bu sayede doğumu da aynı odada gerçekleştiriyorlar" diye konuştu.
“SEZARYEN İSTEYİP NORMAL DOĞUMA KARAR VEREN ÇOK ANNEMİZ VAR"
Hastanenin en tecrübeli ebelerinden Sorumlu Ebe Tuğba Çevik, başlarda kafasında sezaryen olma düşüncesiyle başvuran pek çok anne adayının buradaki ortamı ve ebelerin ilgisini gördükten sonra normal doğuma karar verdiğini anlatarak “Anne adayı bize geldiği zaman gerçekten aramızda çok güzel bir iletişim oluyor. anneler böyle bir odaya geldiğinde gerçekten kendilerini güvende hissediyorlar. Özellikle bebekler yanlarından hiç ayrılmadığı için kaygılı da olmuyorlar. Buraya daha önce sezaryen olacağım diye gelip doğumhane ortamını gördükten sonra, bizi, güler yüzlülüğümüzü, ebelerimizin kendilerine olan ilgisini gördükten sonra normal doğuma karar veren çok hastamız oldu. Hastanemizin şu an için normal doğum ortalaması aylık yaklaşık 400-450 civarında. Günde 25-30 tane normal doğum gerçekleştiriyoruz ekiplerimizle" dedi.
“NORMAL DOĞUM EBELERİN İŞİDİR"
Hastanenin Kadın Doğum Uzmanlarından Dr. Didem Esin ise tüm dünyada normal doğumların aslında ebeler eşliğinde yürütülen bir süreç olduğunu, doktorların her şey yolunda gidiyorsa doğum süreci boyunca hastanın başında olmasının mümkün olmadığını kaydederek “Hastanemizin 2022 verilerine göre, normal doğum oranımız yüzde 82; primer sezaryen oranımız ise yüzde 9. Türkiye genelinin çok çok altındayız sezaryende. Primer sezaryen dediğimiz olay, annenin ilk gebeliğinin sezaryenle sonlandırılması. Toplumumuzda normal doğuma karşı bir korku var. Ama inanın buraya gelen anne adaylarımız, normal doğum yapan, doğumhanemize giren ve ebelerimizle tanışan annelerimiz çok memnun. Olayın korkulduğu gibi olmadığını, aslında çok doğal bir süreç yaşandığını, bir müdahaleye aslında hiç gerek olmadan doğum yapabildiklerini görüyorlar. Bütün dünyada da normal doğum, ebelerin takibinde olması gereken bir süreç ve burada her hastamızın başında bir ebemiz oluyor. Biz hekimler olarak sürekli bir gebenin başında olmamız mümkün değil tabii ki. Ta ki herhangi bir problem çıktığında, bir komplikasyon olursa ebe hanımlar bizden yardım isterlerse devreye giriyoruz ki doğru olan da bu. Suda doğumda da sadece doğum anı başlayana kadar anne adayı havuzda masajlar sıcak su terapisi vs ile ebeler eşliğinde rahatlatılıyor. Ama doğum anı geldiğinde annemiz hemen havuzun yanındaki doğum masasına alınıyor. Doğum, orada gerçekleştiriliyor. Doğum su içinde yaptırılmıyor çünkü onun bazı sakıncaları olabiliyor. Bebek enfeksiyon kapabilir ya da kordonu kısa doğabilir ve su içindeyken kopabilir. Annemiz, suda doğum sırasında da başka bir yere götürülmeden aynı oda içerisinde doğumunu gerçekleştiriyor" diye konuştu.