6 YIL 10 AY HAPSİ İSTENDİ
Manisa Soma Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianameye göre, olay 22 Nisan 2023 günü saat 17.30 sıralarında İzmir- İstanbul otobanında meydana geldi. Seyir halindeki 34 BJC 892 plakalı otomobilin sürücüsü Fatih Uzun ile 48 TC 377 plakalı aracın sürücüsü Hüseyin Tayfun Üçgül arasında trafikte tartışma çıktı. Birbirleriyle küfürleşen taraflar araçlarını yol kenarına çekerek tartışmayı sürdürdü. Fatih Uzun'un, Üçgül'e yumruk salladığı ancak isabet etmediği, Üçgül'ün ise Fatih Uzun'un dizine tekmeyle vurup yaraladığı, ardından da "Kimin kim olduğunu bilemezsin" dediği belirtildi. Fatih Uzun'un ise "Senin plakan TC, bütün Cumhuriyet Savcıları ve mafyalar benim elimde, bu yere düşmenin hesabını sana soracağım, bu iş burada bitmedi" diyerek tehdit ettiğine yer verilen iddianamede bu olaya tarafların eşlerinin de şahit olduğu aktarıldı. Fatih Uzun'un bacağının kırıldığı, olayla ilgili kamu davası açılmasına yeterli şüphe olduğu, Hüseyin Tayfun Üçgül'ün 'alenen hakaret' ve 'kasten yaralama' suçlarından yargılanması gerektiği iddianamede belirtildi. Yapılan araştırmada Hüseyin Tayfun Üçgül'ün Dalaman İlçe Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görevli narkotik polisi olduğu öğrenildi. Hüseyin Tayfun Üçgül hakkında 6 yıl 10 ay hapis istendi.
‘PLANLI DAVRANDI’
DHA muhabirleri, Hüseyin Tayfun Üçgül'ün eşi Özlem Üçgül ile Ortaca'daki evinde görüştü. Özlem Üçgül, e-ticaret ile uğraştığını 7 yıldır kendi işini yaptığını, yanında 15 sigortalı eleman çalıştırdığını belirterek, “Bütün mal varlığı şirketimin üzerinedir, şirket de bana aittir. Benim olan eşimindir. Eşimin olan da benimdir” dedi.
Eşinin 18 yıldır devlete hizmet ettiğini söyleyen Özlem Üçgül, avukat Fatih Uzun’u 3 ay önceki mevzuyu arife günü paylaşıp, adli tatile denk getirip eşinin, çocuklarının ve ticari itibarını zedelemek için planlı davrandığını iddia ederek, “Mağduru oynamak için bu yola başvurdu. Mahkemeden önce böyle bir yola başvurup, toplumda algıyı değiştirmek istedi. Avukat olması bütün işleri kolaylaştırdı. Konu tamamen saptırıldı. Art niyet arıyorum” diyor.
Özlem Üçgül’e göre olay Maserati değil. Trafikte olan bir durum. Karşı tarafın bu olay üzerine hazırlandığı iddiasını şu ifadesiyle destekliyor:
“Sosyal medyadan fotoğraflarımızı alıp, Maserati arabayla eşimin fotoğrafını yan yana koyup ‘Bu arabayı hangi yollarla aldı’ algısı yaratıldı. Karşı tarafın çocuğuyla fotoğraf paylaşıp, topluma farklı bir algı yaratmaya çalışması hoş değil. Çocuklarım bayram günü sosyal medyada ve televizyonlarda babalarının boy boy fotoğraflarını görüp soruyor. Burada mağdur olan kim, kimin çocukları?”
‘AYAĞI SAKATTI’
Özlem Üçgül, olay sırasında avukat Fatih Uzun’un ayağının sakat olduğunu, karşılaştıklarında topalladığını anlatıyor. İlk ifadesinde. Arabalarında da kamera olduğunu düşünemeyip ifadeyi farklı verdiğini, sonra kamera olduğunu öğrenince ifadesini değiştirdiğini söylüyor, “Olay günü şahsın alkollü olduğunu, ya da kasıtlı yaptığını hatta ayağında sorun olduğunu’ anlattım. Böyle bir kırıktan da haberim yoktu” diyor.
ÜZERİME KAYITLI ÜÇ VİLLA BİR RESTORAN VAR
“Narkotik Şube’de göçmen kaçakçılığından davası kabarık olan bir insan bu birimde çalışabilir mi?” diye soruyor Özlem Üçgül ve devam ediyor:
“Mal varlığımızı saklayan insanlar değiliz. Mal beyanında hepsi mevcut. Bütün mal varlığım şirketimin üzerinedir, şirket de bana aittir. Benim olan eşimindir. Eşimin olan da benimdir. Sosyal medyada paylaşılan motosiklet emniyet teşkilatına ait. Eşim görev yaparken kaza geçirdi. Kazadan sonra tedirgin olup, motosiklet kullanmaması konusunda ricada bulundum. Daha sonra motosikleti emniyet müdürlüğüne geri verdi. Üzerime kayıtlı 3 villa, 1 restoran, 1 iş yeri, 2 otomobil bulunuyor. Eşimin işçi olduğu yönünde ifade verdiği asılsızdır. Dalaman İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde narkotik şubede değil, farklı bir birimde görevini sürdürüyor. Polis lüks araca binemez, polis rüşvet yer, polis milleti değil mi söylemleri onurumu ve gururumu incitiyor. Sosyal medyadan hakaret içerikli aşağılayıcı tanımadan kelimeler sarf eden kişiler hakkında da hakkımı arayacağım."
'SÜRECİ CİDDİ ŞEKİLDE TAKİP EDECEĞİM'
İstanbul Barosu'nda avukat olan ve Antalya'nın Alanya ilçesinde bayram tatilini geçiren Fatih Uzun ise DHA'ya yaptığı açıklamada, "Ramazan Bayramı'nın 2’nci günü ailemle birlikte Dalaman’dan tatilden dönüşte İstanbul’a ilerlerken otobanda tatsız ve hiç hoş olmayan bir olayla karşılaştım. Bu olayla ilişkin gerekli bildirimlerde bulundum, şikayetleri yaptım. Şikayetler üzerine gerekli tahkikatlar başladı hem idari hem de adli anlamda. Bunun üzerine sağ olsun basın mensubu arkadaşlar bu olayı öğrendikten sonra haber yaptılar. Haber neticesinde gündemde ciddi anlamda bir tepki oluştu. Bu bir polis memurunun münferit yapmış olduğu bir yaralama olayıydı ancak şu an kamuya mal olmuş durumda. Zaman ilerledikçe bu olayın ne kadar vahim bir olay olduğu süreç içerisinde ortaya çıkacak ve bu süreci ben ciddi bir şekilde takip ettiğim için, meslek gereği de takip ettiğim için konunun her aşamasını paylaşacağım" dedi.
'MESLEĞİNDEN UZAKLAŞTIRILMASINI ÜMİT EDİYORUM'
İşin peşini asla bırakmayacağını belirten avukat Uzun, "Böylelikle toplum trafik teröründen kurtulmuş olacak belki de benim sayemde. Benim ayağım kırıldı ama en azından bundan sonra başka insanların canı yanmayacak. Onun haricinde bu olayın içerisinde şununla karşı karşıya kaldık, bu münferit bir olaydı ve kamuya maloldu ancak bu olay üzerinden maalesef emniyet teşkilatımıza ilişkin istenmeyen yorumlar yapılmakta. Bu olay, emniyet teşkilatımızı bağlayan bir olay değil. Emniyet teşkilatımız binlerce kişiden oluşan bir yapı. Bu yapının içerisinde istenmeyen ve suça karışan insanlar da mutlaka oluyor ama zaman içerisinde emniyet teşkilatımız gereken özveri ve duyarlılığı göstererek bu insanları yapıdan uzaklaştırıyor. Benim de ümidim en kısa sürede gerek İçişleri Bakanlığımız gerekse Adalet Bakanlığı nezdinde gerekli işlemler yapılarak bu arkadaşın mesleğinden uzaklaştırılmasını ümit ediyorum" diye konuştu.