Olay, 2 Nisan'da saat 04.30 sıralarında Dilaver Mahallesi Karamanya Sokak'taki Dilaver Enerji'ye ait maden ocağında meydana geldi. Sahur sonrası elektrikçi olarak çalıştığı maden ocağındaki faaliyetine devam eden Soner Korkut, elektrik akımına kapıldı. Mesai arkadaşları, yaralanan Korkut için 112 Acil Çağrı Merkezi'ne haber verdi. Olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İşçiyi, mesai arkadaşları yüzeye çıkarıp sağlıkçılara teslim etti. Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Korkut, hayatını kaybetti, cenazesi otopsi için morga götürüldü. Olayla ilgili soruşturmada cumhuriyet savcısı, Türkiye Taşkömürü Kurumu Sözleşmeli Sahalar Başmühendisliği ekibi ile savcılığın oluşturduğu elektrik ve maden mühendisleri ile iş güvenliği uzmanından oluşan bilirkişi ekibi olayın yaşandığı maden ocağında incelemelerde bulundu.
CESEDİ SU İÇİNDE BULUNMUŞ
Maden ocağı içinde, çok miktarda su çukuru olduğu ve çukurlarda dalgıç pompayla su tahliyesi yapıldığı belirtildi. Korkut'un da ocak girişinden yaklaşık 500 metre uzakta, çalışmayan bir dalgıç pompa yanında, 30 santim derinliğindeki su çukuru içinde bulunduğu ifade edildi.
Ocak içinde inceleme yapan bilirkişi heyeti, elektrik panolarının maden ocaklarında kullanılan ‘alev sızdırmaz’ özellikte olmadığını tespit etti. Korkut'un öldüğü pompanın elektrik tesisatının topraklama kablosu kesilerek bağlandığı belirtilirken, elektrik panosunda kaçak akım rölesi olmadığı ve doğrudan sigortadan bağlantı yapıldığı ortaya çıktı. Röle bulunsa ölümün önlenebileceği bildirildi.
Elektrik mühendisi bilirkişinin, elektrikçinin tek başına tamirat yapmaması gerektiğini belirttiği raporda, su havuzlarına giden elektrik kablolarının galeri içinde gelişigüzel duvara takılı olduğu, seyyar kablo çekildiği, bazı yerlerde kabloların ezildiği ancak iletken kısmının açılmadığı ifade edildi.
İSG UZMANI UYARMIŞ
Öte yandan, iş sağlığı ve güvenliği uzmanının maden ocağıyla ilgili, 17 Aralık 2023'te verdiği öneride, ocaktaki tüm elektrik panoları, kabloları ve elektrikli ekipmanın 'ateş geçirmez' ve 'atex belgeli' (kaçak akım röle standartlarını düzenleyen belge) olmasını işverene öneri defterinde yazdığı ortaya çıktı. İşverenin de defteri imzaladığı belirtildi.
'RÖLE OLMADAN ELEKTRİK BAĞLANMASI YASAK'
Elektrikle ilgili işlemlerde 3 unsurun önemli olduğunu söyleyen iş sağlığı güvenliği uzmanı ve maden mühendisi Çağlar Öztürk, "Biri kaçak akım rölesi, biri topraklamadır, diğeri de panoların önüne yalıtkan paspaslar koyarız. Bu 3 önlemi aynı anda alırız. Bu kazanın oluş nedenlerinden bir tanesi, elektrikçinin tamirat ve bakım yaparken elektriği kesmemiş olmasıdır. Bu bir hatadır. İkincisi, panolarda mutlaka topraklama olmak zorundadır, pano toprağa bağlanır herhangi bir kaçak akıma izin vermemek için. Bu ikisi yetmez, panolarda kanuni zorunluluk olarak kaçak akım rölesi takılı olmak zorundadır. Röle dediğimiz bir sigortadır, biz ona 'yaşam sigortası' deriz. Eğer devrede kaçak varsa, devre kendini tamamlayamadığı için anında atar. Herhangi bir yerde insanla elektrik teması söz konusuysa elektrik çarpmasını engeller. Çok pahalı bir aygıt değildir, bildiğiniz sigorta şeklindedir. 700 lira ile 1500 lira arasında fiyatları değişir. Bunun 380W ve 220W olanı vardır. Ocaktaki muhtemelen 380W’dir. Bu kazanın oluş nedeni, tamamen kaçak akım rölesinin olmaması, topraklamanın olmaması ve elektriğin tamirat öncesinde kesilmemiş olmasıdır" diye konuştu.
Ocaktaki İSG uzmanı, mühendislerin veya daimi nezaretçilerin röle olmadığını tespit ettiklerini tahmin ettiğini belirten Öztürk, "Yetkililerin orada kaçak akım rölesi ya da topraklamanın olmadığını bilmesi gerekiyor. Elektrikçinin de bunu bilmesi gerekiyor. Topraklamanın, kaçak akım rölesinin olmadığı bir panodan elektrik bağlanması yasak zaten. 'Kaçak akım rölesi her panoda olacak' diye yönetmelik de konmuş. Bu kazanın temel nedeni saydığım 3 maddedir" dedi.
MUHABİRİN ÜZERİNE YÜRÜDÜ
Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında maden ocağının sahibi H.D., işletme müdürü Yusuf Çavdar ve 2 İSG uzmanı ifadeye çağrıldı. H.D. savcılık ifadesinin ardından İSG uzmanları adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, Çavdar ise tutuklandı. Polis eşliğinde kelepçesiz halde adliye binasından çıkan Yusuf Çavdar, kendisini görüntüleyen muhabirin üzerine yürüdü. Polisin araya girmesiyle ekip otosuna bindirilen Çavdar, cezaevine götürüldü.