Antalya ve Göller Yöresi'nin önemli sulak alanlarından Elmalı ilçesindeki Avlan Gölü, uzun süren kuraklıktan sonra, 1990'lı yıllarda yeniden su tutmaya başladı. Doğal yaşamın da yeniden canlandığı ve renklendiği bölgede, başta vahşi ve bilinçsiz tarımsal sulama ile iklim krizine bağlı yağışların azalmasıyla yaz döneminde göl, büyük ölçüde kurudu. Bölgede uzun yıllardır yaban hayatı ve kuş gözlemciliği yapan Ömer Harpcı, gölün son halini görüntüledi. Harpcı, karstik oluşumlu Avlan Gölü'nün denizden 1030 metre yükseklikte, Elmalı Ovası'nın en çukur alanında oluştuğunu ve 850 hektar alanı kapladığını kaydetti.
‘SU TUTTU, KUŞLAR GELMEYE BAŞLADI’
Yağışlı mevsime girilmesiyle birlikte kurak geçen yaz döneminin etkilerinin yavaş yavaş azalmaya başladığını belirten Ömer Harpcı, yaptığı son incelemelerde, gölü besleyen kaynakların yağmurlarla beraber göle akmasıyla su birikiminin başladığını açıkladı. Harpcı, “Şu an için göl havzası neredeyse su tutma bakımından yarıya yaklaştı. Suyla buluşan Avlan Gölü, göçmen kuşların gelmeye başlamasıyla eski günlerine tekrardan kavuşmaktadır" dedi.
ZİRAİ ATIK UYARISI
Sulak alanların korunmasının olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Ömer Harpcı, şu uyarılarda bulundu:
“Gölü besleyen kaynaklardan gelen sularla dolmaya başlayan Avlan Gölü'nde, göle ulaşan ve akan sulara gelişigüzel bırakılan tarımsal zirai atıkların ilgili kurumlarımızca, bilinçli çiftçi eğitimleriyle önüne geçilmeli. Bunu önleyebilmek için kimyasal atık toplama merkezleri mahalle bazında oluşturulmalı, sera atıklarıyla beraber toplanmalı, böylelikle su kaynaklarına ve doğaya karışmasının önlenmesi gerekmektedir. Yer altı sularının kontrollü kullanımı hem tarım hem de Avlan Gölü açısından önem arz etmektedir."
‘SU KAYBI ÖNLENMELİ’
Kurak dönemlerde destek olması bakımından Karagöl tahliye düdeninden Avlan Gölü'ne yaklaşık 12-13 kilometrelik tahliye kanalı boyunca uygun ebatta kapalı boru kullanılarak su kaybının önlenmesini isteyen Harpcı, “Yağışlı mevsim dönemi boyunca su takviyesi yapılmasının ilgili kurumlarımızca koordineli bir şekilde gerçekleştirilmesi, su sorununu ortadan kaldırabilir. Gölde yıl boyunca yeteri miktarda su olması doğal hayata faydalı olacağı gibi aynı zamanda ilçenin ve bölge halkının geçim kaynaklarının da farklılaşmasıyla ekonomik artış gerçekleşecektir. Ekoturizm, ornito turizmi ve göl kenarı dinlenme tesisi bölgenin hem korunmasına hem de ekonomisine katkı sağlayacaktır" diye konuştu.