Şap Enstitüsü Müdür Vekili Ertan Ağtürk, 8 Mart'ta Türkiye'de görülen şap hastalığının yeni varyantı 'SAT-2 serotipi'ne ilişkin yapılan çalışmaları anlattı. Ağtürk, hastalığın yüksek ateşte seyreden, ağız, meme ve ayaklarda yaralarla birlikte devam eden, besi hayvanlarında et verim kaybına; süt ve süt hayvanlarında süt kaybına sebep olduğunu söyledi. Ağtürk, hastalığın çok ağır seyrettiği de olduğunu kaydederek, "Besi hayvancılığı yapanlarda besinlerin geriye vurmasına sebep oluyor; kasaplık hayvanlarda et veriminin düşmesine; süt ve damızlık olarak yetiştirilen hayvanlarda gebe kalma olasılığı azalıyor ve süt verimi düşüyor. Bu da çiftçilerimizin olumsuz etkilenmesine neden oluyor. Bundan dolayı da çiftçilerimizin aşılamaya önem vermeleri, özellikle enstitümüz tarafından üretilen şap aşısını yapmaları gerekiyor, bunu ihmal etmemeleri gerekiyor" dedi.
'HASTALIK BULAŞMADAN ÖNCE VE SONRA MÜCADELE FARKLI'
Ağtürk, şah hastalığı ile mücadelenin 'hastalık bulaşmadan önce' ve 'bulaştıktan sonra' diye ikiye ayrılarak yapıldığını kaydederek, "Hasta olmadan önce kesinlikle aşıları yaptırmalarını tavsiye ediyoruz" dedi.
Hasta olduktan sonra ise hasta olan hayvanlar ile hasta olmayanların ayrılması gerektiğini belirten Ağtürk, "Ahırlara giriş-çıkışlarda hayvan bakıcılarının dezenfeksiyon kurallarına uymalarını tavsiye ediyoruz. Ahırdaki gübrelerin dezenfeksiyon işlemi uygulandıktan sonra dışarıya atılmasını tavsiye ediyoruz" ifadelerini kullandı.
'AŞI SORUNU YOK'
Aşının çok yoğun talep gördüğünü söyleyen Ağtürk, "Aşı üretmek için biz gerekli tedbirlerimizi almıştık. Hastalık komşu ülkelerde görülünce 3 Şubat'ta aşı üretimine başlamıştık. 37 gün içerisinde biz aşımızı aşı şişemizin içerisine koyarak vatandaşımıza, çiftçimize ulaştırmaya başladık. Cuma, cumartesi ve pazar 3 gün boyunca aşı sevkiyatına devam ettik. 2 milyon 550 bin doz üretimimiz vardı. Bunun 1 milyon 500 binini sahaya yolladık. Aşı üretimine her hafta ortalama 2 milyon 500 doz olarak devam ediyoruz" diye konuştu.
'20 NİSAN'A KADAR TÜM HAYVANLAR AŞILANACAK'
Ağtürk, kurban hayvanları sahaya sürülene kadar hastalığı bertaraf etmiş olacaklarını belirterek, "Kurban için problem olmamasını göz önüne alarak karantina tedbirleri koyduk. Hastalık hayvandan hayvana bulaşıyor, kesinlikle insandan insana bulaşmıyor. Şu ana kadar insanda şapla ilgili bir hastalık görülmemiştir. Bizim aşı üretim kapasitemize baktığımızda 20 Nisan’a kadar ülkemizdeki hayvanların aşılanmış olacağını düşünüyorum. Türkiye’nin her yerinde hastalık yok, belli başlı yerlerde hastalık çıktı. Biz 'daha fazla yayılmasın' diye karantina tedbirleri aldık. Bundan dolayı da aşılama çok düzenli bir şekilde yapıldıkça kesinlikle hastalık olmayacaktır. Virüs 3-5 günlük bir bulaşma süresine sahip, sonrasında bulaşma olmuyor. Hayvanlar kapalı ahırlarda tutulursa yayılma olmayacaktır. Aşırı paniğe gerek yok. Çok büyük bir tedbir aldık ki çiftçimiz bu işten zarar görmesin. Pandemi değil, bir salgın hastalık var. Büyük panik havasına girilmesine gerek yok. Tedbirlere uysunlar yeterli" ifadelerini kullandı.
'ŞAPLI HAYVANIN ETİ YENİYOR'
Ağtürk, hastalık görülen hayvanların kesiminde ve etinin yenmesinde de sorun olmayacağını ifade ederek, "'Şap hastalığı çıktı' diye 'eti yenmez' deniyor; eti yeniyor, bununla ilgili problem yok. Kesimlik hayvanlarda sıkıntı olmuyor. Kesimlik hayvanların en uygun mezbahada kesimlerine müsaade ediliyor" dedi.