Türkiye’deki yaklaşık 513 kuş türünden 240`ının görüldüğü Van Gölü Havzası’nda, yaban hayatının korunabilmesi için yapılan çalışmalar sürüyor. Havzanın önemli göllerinden Erçek Gölü de her yıl binlerce kuşa ev sahipliği yapıyor. Havzanın en nadide kuşlarından olan dikkuyruklar da bu alanda yaşıyor. Nesli tükenme tehlikesi altında olan ve önceki yıllara oranla sayıları artan dikkuyruk kuşlarını, ilgili kurumların yanı sıra jandarma ekipleri de sık sık devriyeler atarak koruyor. Daha önceki yıllarda sadece 20 çift dikkuyruk kuşunun geldiği sazlık alana, geçen yıl nisan ayında 50 çift geldi. Bu yıl yağışların yeterli seviyeye ulaşması ve alınan koruma tedbirleri sayesinde sayının 2 katına çıktığı belirlendi.
'DİKKUYRUK SAYILARINDA ARTIŞ VAR'
Havzadaki kuş türleri ile ilgili çalışma yürüten Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, dikkuyrukların alınan güvenlik ve koruma önlemleri sayesinde sayılarının arttığını söyledi. Van Gölü Havzası’nın sulak alan yönünden çok zengin bir havza olduğunu belirten Prof. Dr. Aslan, "Bu nedenle birçok tür, yaşam alanı olarak buraya tercih etmekte. Bazı kuş türleri kışları, bazıları da yaz mevsimi geliyor. Havzadaki sulak alanlar yılın 12 ayı kuşları ağırlamakta. Havzada 240'ın üzerinde kuş türü yaşamakta. Burada önemli olan sulak alanların tahrip edilmemesi. Ülkemizdeki sulak alanların beşte biri bu bölgede bulunuyor. Ülkemizde ve dünyanın başka yerlerinde küresel iklime bağlı olarak kuruyan, yok olan sulak alanlar nedeniyle kuşlar, yönünü buraya çeviriyor. İleride yaban hayat için burası daha çok tercih edilebilir bir bölge olacak. Bunların içerisinde de nesli tükenmekte olan kuş türleri bulunuyor ve burada üremekteler. Erçek Gölü'ne yakın sulak alanlarda dikkuyruklar da yaşıyor. Ülkemizde sadece Burdur ve Van Gölü Havzasındaki Erçek bölgesinde dikkuyruklar bulunuyor. 2019'dan geçen yıla kadar küresel ısınma nedeniyle sulak alanlarımızda çekilme meydana gelmişti. Ama bu yıl son 20 yılın en yağışlı mart ayını geçirmemiz ve kışın da bol kar almasına bağlı olarak sulak alanlarımız genişleyince çok iyi oldu. Önemli olan sulak alanların işgal edilmemesi. Dikkuyruk popülasyonunda bu yıl büyük bir artış var. Bizim tespitlerimize göre, gelen dikkuyruk sayılarının geçen yıla oranla iki katına çıktığını gözlemledik" dedi.
'KORUMA ÇALIŞMALARI ÇOK ETKİLİ OLDU'
Sulak alanların daha çok korunması gerektiğini de ifade eden Prof. Dr. Aslan, "Sulak alanlar, tabiatın üreme alanlarıdır ve ekosistem için gerekli yerlerdir. Sulak olanlar şimdiye kadar insanlara hep gelir sağlamıştır. Eğer böyle giderse Karasuyu yok etmezsek, Erçek'i yok ekmezsek ve nesli tükenen hayvanlar burada üremeye devam ederse kafileler halinde insanlar buraya gelip fotoğraf çekecek. Bu vesileyle de bölgemiz daha çok tanınacak. Koruma çalışmaları sayesinde dikkuyruk sayılarında artış oldu. İnsanların keşif yaptığı gibi, kuşlar da keşif yaparlar. Doğal hayat, gıda veya güvenlik önemli. Ayrıca bu sadece 1 yılla da olmaz. Yaşam alanı olarak belirlenmesi için aradan 5 yıl geçer. Uygun doğal ortam sürüyorsa ondan sonra yuvasını ve yerleşimini yapar. Burada güvenliğin sağlam olması, bol ve yeterli yağışa bağlı olarak da beslenme probleminin yaşanmaması nedeniyle sayılarda büyük artış var. Eğer biz sulak alanlarımızı korursak, avı usulüne göre, geziyi usulüne göre yaparsak bundan sonra daha çok sayı ve tür göreceğiz. Bugüne kadar göremediğimiz kuşları da burada görebileceğiz. " diye konuştu. (DHA)