Memorial Hastanesi ve Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği ortaklığında ‘Memorial -Cleveland Clinic Cerrahi Günleri’ düzenlendi. Memorial Bahçelievler Hastanesi’nde 4’üncüsü gerçekleştirilen programda açılış konuşmasını Kolon rektum Cerrahi, Proktoloji ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ediz Altınlı, Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Fahrettin Acar, Memorial Sağlık Grubu CEO’su Bora Uludüz, Memorial Bahçelievler Hastanesi Direktörü Sevim Şuekinci yaptı. Alanında uzman doktorların katıldığı sempozyumda kolerektal ve proktolojik cerrahide güncel yaklaşımlar konuşuldu.
Kolon ve rektum tümöründe en güncel tedavinin robotik cerrahi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ediz Altınlı, robotik cerrahinin laparoskopik cerrahiden (kapalı cerrahi) farkını anlattı. Prof. Dr. Altınlı, “Robotik cerrahi ile 3 boyutlu görüyorsunuz. 3 boyutlu görünce daha keskin diseksiyon yapıyorsunuz. Damarlanmaları daha iyi gördüğümüz için daha az kanama oluyor. Hastanın iyileşmesi ve günlük hayatına dönmesi daha hızlı oluyor. Çok ufak bir kesiden tümörü çıkarıyoruz onun için hastanın ağrısı sızısı olmuyor” ifadelerini kullandı.
“DÜNYADA 1 MİLYON 900 BİNE YAKIN KOLON VE REKTUM TÜMÖRÜ VAKASI TESPİT EDİLİYOR”
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ediz Altınlı, kolon ve rektum tümörlerinin dünyadaki tüm tümörler arasında 3’üncü sıraya yükseldiğini ifade ederek, “Kadın ve erkek hemen hemen eşit görülmekle birlikte bu hastalık erkeklerde biraz daha fazla görülüyor. Sağlık Bakanlığı’nın 2023 yılı verilerine göre dünyada 1 milyon 900 bine yakın kolon ve rektum tümörü vakası tespit ediliyor. Bilinen yıllık vakanın 950 binini ise maalesef kaybediyoruz, bu çok yüksek bir oran. Esasında bu önlenebilir bir hastalık ve bu konuda birtakım tedbirler almak gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’nın çok güzel bir uygulaması var. Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM), Ana Çocuk Sağlığı gibi benzer kuruluşlarda gaitada gizli kan testi yapılıyor. Bu test ücretsiz olarak iki yılda bir yapılıyor, bunu herkesin bilmesi lazım. Çok basit bir testle kolon tümörü varlığını öncesinden tespit ediyoruz” dedi.
“KABIZ VE İSHAL ATAKLARI YAŞANIYOR”
Tümörlerin gaitada kanamayla kendini belli ettiğini söyleyen Prof. Dr. Altınlı, “Belirtiler tümörün tarafına göre şekil değiştirilebiliyor. Sağ kolon tümörleri sol kolon tümörlerinden farklı. Sağ kalın tümörleri daha çok anemi dediğimiz kansızlıkla kendini belli ediyor ve hastalar genellikle halsizlikle hekime başvuruyor. Sol kolon daha dar ve tümör daraltıcı lezyonlar yaptığı için kabız ve ishal atakları yaşanıyor. Yani hasta 3-5 gün kabız 3-5 gün ishal oluyorsa sol kolon tümöründen şüphelenmemiz gerekiyor. Bakanlığın uyguladığı güzel bir politika daha var; gaitada gizli kanı pozitif olanlara kolonoskopi öneriyor ve 10 yılda bir kolonoskopi yapılması isteniyor. Eğer ailede birinci derecede akrabalarda kolon tümörü varsa şahsın riski 6 ila 8 kat arttığı için yakınının kolon tümörüne yakalandığı yaştan 10 yıl geriden başlıyor. Örneğin babası 50 yaşındayken kolon tümörü olmuşsa oğlunun 40 yaşında kolonoskopi yaptırması, kendini tarattırması gerekiyor” diye konuştu.
“KIRMIZI ET, SALAM, SOSİS, SUCUK GİBİ İŞLENMİŞ ETLER KOLON TÜMÖRÜNE YÖNELTİYOR”
Türkiye’de kolerektal kanserlerde bir artış olduğunu söyleyen Prof. Dr. Altınlı, “Akdeniz mutfağı dediğimiz sebze ağırlıklı ve zeytinyağlı yemekleri daha çok tüketen bir ülkeydik. Ancak maalesef giderek fast foodların ve işlenmiş etlerin daha çok tüketilmesine bağlı ülkemizde kolon tümöründe bir artış gözlemliyoruz. Bunlar büyük bir etmen. Kırmızı et, salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş etler maalesef kolon tümörüne yöneltiyor. Fast food beslenme ve obezitenin artmasıyla kolon tümörü tetikleniyor. Yani şişmanlık ve hareketsizlik negatif bir faktör, hareketli olursak kolon tümörüne yakalanma riskimiz az olur” dedi.
“GAİTADA GİZLİ KANA BAKAN YAKLAŞIK 683 TANE MERKEZ VAR”
Kolon tümörüne yakalanma oranının erkeklerde daha yüksek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Altınlı, “Kuzey ülkelerinde, Amerika ya da Avustralya gibi bazı bölgelerde yaşayan insanların daha fazla kolon ve rektum kanserine yakalanma şanssızlığı var. Aynı zamanda kolon ve ülseratif kolit hastalığı olanların, karın ön duvarına radyasyon veya başka bir nedenle ışın tedavisi alan insanların bu hastalığa yakalanma durumu var. Türkiye’de gaitada gizli kana bakan yaklaşık 683 tane merkez var. Gidelim bu testi yaptıralım, gerekirse kolonoskopi yaptıralım. Çünkü bu önlenebilir bir hastalık” diye konuştu.
“EN GÜNCEL TEDAVİ ROBOTİK CERRAHİ”
Kolon rektum cerrahisinin başarısı yüksek bir ameliyat olduğunu söyleyen Prof. Dr. Altınlı, “Bugün yurt dışıyla bağlantılı Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği’nin de katkılarıyla çok özel bir sempozyum yapıyoruz. Çok yeni teknikler gelişti. Laparoskopik cerrahi zaten yapıyoruz. Robotik cerrahi gündemde, biz robotik cerrahi de yapıyoruz. Şu an en güncel tedavi robotik cerrahi. Dünya standartlarına yakın robotlar kullanıyoruz. En iyi robotlara sahibiz. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya veya Hollonda’da hangi robot varsa bizde de aynı robot var. Biz daha kabiliyetli bir cerrahız onu da çok açıklıkla ifade edeyim” ifadelerini kullandı.
“HASTANIN İYİLEŞMESİ VE GÜNLÜK HAYATINA DÖNMESİ DAHA HIZLI OLUYOR”
Robotik cerrahi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Altınlı, şunları ekledi:
“Robotik Cerrahi genelde halkın inandığı gibi robotun yaptığı bir cerrahi değil. Yani robot kendi kendine yapmıyor. Cerrah yanında kahve içiyor robot çalışıyor diye bir şey yok, robotu zaten cerrah kullanıyor. Bu ameliyatın laparoskopik cerrahi denilen kapalı cerrahiden farkı şu; robotik cerrahi ile bir defa 3 boyutlu görüyorsunuz. 3 boyutlu görünce daha keskin diseksiyon yapıyorsunuz. Damarlanmaları daha iyi gördüğümüz için daha az kanama oluyor. Hastanın iyileşmesi ve günlük hayatına dönmesi daha hızlı oluyor. Çok ufak bir kesiden tümörü çıkarıyoruz onun için hastanın ağrısı sızısı olmuyor. Örneğin hasta ertesi gün kendi yatağını toplayabiliyor. Hastalar robotik cerrahi ile günlük aktivitelerini daha kolay yapabiliyor ve iş yaşantısına dönebiliyorlar. Kolon rektum cerrahı olarak benim ilk tercihim robotik cerrahi. Çünkü daha olumlu sonuç alıyoruz.”
“İŞLENMİŞ VE TÜTSÜLENMİŞ ET YEMEYİN”
Kiloya dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Altınlı, “Her gün yürüyüş, spor yapın. Akdeniz tarzı, sebze ve zeytinyağı ağırlıklı beslenin. Kırmızı etten mümkün olduğu kadar kaçının. İşlenmiş ve tütsülenmiş et yemeyin" dedi.