Tokat'ta 18 Nisan’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan Richter ölçeğine göre 5.6, 4, 4.4 ve 4.1 büyüklüklerinde depremler meydana geldi. Depremler, Tokat'ın yanı sıra Çorum, Ordu, Samsun, Amasya, Yozgat, Ankara, Kırşehir, Kayseri, Sivas ve Nevşehir’de de hissedildi. Depremin ardından kırsal alanlarda başta ahır ve samanlıklar olmak üzere birçok kerpiç yapıda yıkımlar yaşandı.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mimarlık, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Bina Bilgisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Uğur Tuztaşı, Tokat'ın Sulusaray ilçesi merkezli depremler sonrası hasar gören özellikle toprak yapılar hakkında uyarılarda bulundu.
'CİDDİ ANLAMDA TAHRİBAT OLDUĞUNU GÖRDÜK'
Deprem büyüklüğünün 5.6 olmasına rağmen kırsaldaki toprak yapıların çoğunda hasar meydana geldiğini belirten Prof. Dr. Tuztaşı, "Anadolu’da özellikle kırsal alanlara baktığımızda çok eski geleneğin ürünü olarak kerpiç yapılar var. Bunlar yeniden yapılmıyor ancak bunların birçoğu farklı fonksiyon da olsa çeşitli alanlarda kullanılıyor. Tokat'ta da bu kerpiç yapılar mutfak, samanlık ve ahır gibi değişik alanlarda kullanılıyor.
Ülkemizde özellikle 1939 depreminde kerpiç yapıların kırsal alanlarda çok yıkıldığını ve can kayıplarının yaşandığını biliyoruz. Tokat'ta da meydana gelen depremde yıkımlar yaşandı. Bu büyüklükteki depremlerin merkez üssü kırsal bölgeler olduğunda tahribat oranı da artıyor. Şehir merkezlerinde bir yıkım yaşanmıyor. Yaşanan depremde kırsalda kerpiç yapılarda ciddi anlamda tahribat olduğunu gördük. Bu konuda kırsalda İl Özel İdareler envanter çalışması yaparak yapıların denetiminin sıklaştırılması gerekiyor. Burada kültürel süreklilik de önemlidir.
Tarihi kimliği yaşatılması açısından orası özel bir doku ise bu alanlarda sıhhatli bir çalışma yapılması lazım. Artık kerpiç üretimi olmadığını için bu yapıların onarımları da yapılmıyor. Bu yüzden zamanla eskiyerek küçük depremlerde dahi hemen yıkılabiliyor" ifadelerini kullandı.