Ankara'da yaşayan, 1974 yılında Kıbrıs Harekatı'na katılarak gazi unvanı alan emekli ve 2 çocuk babası Mehmet Durmaz, 2005 yılında akciğer kanserine yakalandı. Durmaz, Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi’nde ameliyat edildi. 2 yıl sonra hastalığı yeniden nükseden Durmaz, aynı hastanede ikinci kez ameliyat oldu. Önce 3, sonra 6 ay, şimdi de yılda bir kez hastanede kontrolleri yapılan Durmaz, tamamen sağlığına kavuştu.
Durmaz, 2005 yılına kadar günde 2 paket sigara içtiğini söyleyerek, "33 yıl bu sigarayı her gün içtim. Nefes zor alıp veriyordum; ama hiç böyle bir şey olduğunu düşünmemiştim. Ayrıca çok az yemek yerdim. İştahım olmazdı. Bu süreçte çok zorluklar çektim. Bugün kontrolümü vardı ve 2’nci nükseden kanseri yendiğimi öğrendim. Eşim de bana çok destek oldu. Eşim ve doktorum sayesinde bu kanseri yendim" dedi.
'EN ÖNEMLİ ŞEY TANI'
Durmaz’ın doktoru Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayten Kayı Cangır, "Hastamızın ilk ameliyatını 2005 yılında yapan ekibin bir parçasıydım. Bu süreç içerisinde akciğer kanserinde en önemli şey tabii ki tanı ve tedavi olabilmek; ama bunun yanı sıra izlemler de çok önemli. Çünkü akciğer kanserinde ameliyattan sonra, ameliyat bölgesinde ya da lenf bezlerinde tekrar etme olasılığı yanı sıra 2’nci bir kanser olması da söz konusu. Bu nedenle hastalarımızın takibini düzenli bir şekilde yapmamız gerekiyor. Genellikle bir tekrar olacaksa ameliyat bölgesinde bu yüzde 70-80 ilk 2 yılda gerçekleşiyor. Mehmet Bey'i de ilk 2 yılda 3 ayda bir şeklinde takip ettik. 2 yıldan sonra da izlemlerimizi 6 ayda bir yapıyoruz.. Hastamız Mehmet Bey için işler yolunda. Bugün de tomografisi çekildi. Kan tetkikleri yapıldı. Herhangi kötü bir şey görmedik" diye konuştu.
Prof. Dr. Cangır, kanserli hastalarda yaşam beklentisinin hastanın evresine göre belirlendiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Evre 1’de çok uzun yaşam beklentilerimiz varken evre 4’te bunu söyleyemiyoruz. Bu nedenle akciğer kanserinde bütün kanserlerde olduğu gibi erken tanı çok önemli. Bu nedenle erken tanı gerçekten yaşam kurtarıyor. Bizim en önemli sorunumuz şu; akciğer kanserli hastaların tamamı ya da tamamına yakını özellikle erkek hastalar sigara içicisi oluyor. Hasta, bir takım şikayetleri olursa öksürük, nefes darlığı gibi bunu sigara ile ilişkilendiriyor ve hekime geç başvuruyor. Bu da tanının geç konmasına neden oluyor."