Kentte yaşayan Hasan Demir'in 3 ay önce ayağında morarmalar başladı. İlerleyen günlerde nefes darlığı da yaşayan Demir, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu. Yapılan tetkiklerde Demir'in temiz ve kirli kanın kalbinde karıştığı, bunun da doğuştan bir hastalık olan 'Pulmoner Venöz Dönüş Anomalisi' olduğu tespit edilip, hasta Kalp ve Damar Cerrahi Bölümü'ne sevk edildi.
'BİNDE 1 GÖRÜLEBİLEN NADİR DURUM'
Tetkikleri inceleyip hastayı muayene eden Doç. Dr. Mehmet Kirişci, Demir'in acil ameliyat olması gerektiğini söyledi. Demir, Doç. Dr. Kirişci'nin ekibiyle gerçekleştirdiği 4 saatlik ameliyatın ardından sağlığına kavuştu. Ameliyatın başarılı geçtiğini ifade eden Doç. Dr. Kirişci, "Doğumsal yani ana rahminden itibaren kalbin sol tarafına temiz kanı taşıyan damarın, kalbin üst tarafındaki bir kirli karın taşındığı toplardamara döküldüğünü tespit ettik. Doğumsal kalp rahatsızlıkları her 100 doğan bebekten bir tanesinde var olmakta ve bu durumda, bu hastalıkların içerisinde o yüzde 1'lerin içerisinde binde 1 oranında görülebilen nadir durumlardan birisi. Bunun teşhisini koymak ve tedavi etmek kısmı önemli bir ayrıntı. Teşhisi çok geç konulabiliyor bazen. Bu hastamızda çok geç konulmuş bir durum vardı ve dolayısıyla kalbin sağ tarafında önemli bir kalp yetmezliği tablosunun başlangıcı evresinde olduğunu fark ettik. Dolayısıyla bu hastamızın bir an önce ameliyat olmasını kendisine ifade ettik" diye konuştu.
'NADİR DURUM'
Hasan Demir'in durumunu değerlendiren Doç. Dr. Mehmet Kirişci, şunları söyledi:
“Pulmoner Venöz Dönüş Anomalisi dediğimiz durumların içerisinde de nadir bir durum vardı. Damar tamamen kalbin anatomisinin dışarısında farklı bir yoldan gidiyordu. Biz ameliyatta bu damarı tamamen olduğu yerde bulduk, belirledik yerinden çıkarttık ve yeni bir yol yaparak, kalbin sol tarafına yani kanın dökülmesi gereken yere dikerek, damarı normal seyrine döndürmüş olduk. Ameliyatı yapmamış olsaydık şayet, hastamızın sağ kalp yetmezliği gelişip, sonrasında ciddi bir kalp yetmezliği tablosu oluşturabilme, kalp nakli de dahil olmak üzere çok ileri durumlara gitme ve dolayısıyla ölüm de dahil olmak üzere ciddi sonuçlarla sonuçlanma ihtimali vardı. Doğumsal kalp rahatsızlıkları nadir görülen bir durum. Teşhisi genellikle erken çocukluk döneminde konulur. Bu hastamızda bu kadar yaşa kadar görülmemiş olması nadir bir durum. Çünkü daha öncesinde nefes darlığı, çabuk yorulma gibi birtakım şikayetlerin oluşmuş olması gerekirdi. Belki de mesleği icabı fark edilmemiş olabilir koşturması içerisinde ama belirti vermeye başladığı andan itibaren zaten kaybıyla ilgili bir yetmezlik tablosu da oluşmaya başladığını gördük, yaptığımız tetkiklerde. Bu hastamızın bu yaşa kadar belirti vermeden gelmiş olması aslında bir mucize."
'MORALİMİ HİÇ BOZMADIM'
Sağlığına kavuşan Hasan Demir ise 3 ay öncesine kadar hiçbir şikayetinin olmadığını ve hastalığını duyunca şaşırdığını belirterek, şöyle devam etti:
"Şimdi 44 yaşındayım. 44 yaşına kadar hiçbir şey yoktu bende. Bundan 3 ay önce bu ayağımda bir morarma oldu. Morarmadan sonra nefes darlığı falan da başladı, böyle hafif hafif boğazım sıkılır gibi oldu. Ondan sonra, morarmadan dolayı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi polikliniğine geldim. Burada pıhtı olma şüphesiyle tedaviye başlandı. Yaklaşık 3 aylık süreçte pıhtı tedavisi yapılırken ayaktan, kalp incelenirken dönüş anomalisi gibi bir hastalığımın olduğu öğrenildi. Ben ne olduğunu bile algılayamadım. Hastalığın ne olduğunu yaklaşık 1 hafta 10 gün, tanıdığım ne kadar doktor varsa sorup ve internet siteleri de dahil olmak üzere her yerde araştırdım. Pulmoner dönüş anomalisi olarak öğrendim. Bugüne kadar gelmiş olmamın da mucize olduğunu söyledi hocam. Bugüne kadar yaşadık. Hastalığımın dünyada nadir görülen bir hastalık olduğunu öğrenince moralimi hiç bozmadım, özellikle strese girmedim. Araştırdım, Türkiye'nin nerelerinde kimlerin ne yaptığını araştırdım. Doç. Dr. Mehmet Kirişci hocamla uzun uzun bu konuyla alakalı görüştük. Hocam anlattı, araştırdı, hocam üzerinde çok çalışma yaptı. Bu çalışmaların sonucunda hocama kendimi bıraktım ve sağ olsun ameliyatımı yaptı. Şu anda kendimi çok iyi hissediyorum. İnşallah yakın bir zamanda da taburcu olurum. Bu dönüş anomalisinde hastalıkla alakalı kalp yetmezliği olup normalde genç yaşlarda insanların kalp yetmezliğinden öldüğünü öğrendim. Yine de strese girmedim. Bu yaşa kadar gelmemin sebebini herkes sordu. Bu sorunun ben cevabını ben şöyle düşünüyorum; eşim ve ailem, çocuklarım beni hiç strese sokmadılar bugüne kadar. Eşim özellikle bir dediğimi iki etmedi. Kendisine ve aileme çok teşekkür ediyorum."
Elife Demir ise eşinin salığına kavuşmasından dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.