Nisandan itibaren neredeyse her gün yağan yağmur nedeniyle gül sezonu, 1 ay gecikmeli başladı. Yağışlı dönemde gülün yağı en üst kaliteye ulaşırken, mart sonundaki don sezonu etkiledi. Don nedeniyle tomurcukların öldüğü, bu nedenle rekoltenin 3'te 1'i oranında düşeceği belirtildi. Kent merkezine yakın yerler ile yüksek kesimlerde ise yeterli düzeyde gül açmadı. Buna bağlı olarak sezonun, haziran ayı sonuna kadar sürmesi bekleniyor.
'DON HADİSESİ, İLK SÜRGÜN TOMURCUKLARI ÖLDÜRDÜ'
GÜLBİRLİK Genel Müdürü Hasan Çelik, "Keçiborlu bölgemizin Burdur Gölü'ne sınır noktalarında ılıman bir hava hakim olunca, buralarda sezon 1 ay önce başlar. Tam tomurcuklanma döneminde, mart ayı sonlarında yaşanan don hadisesi, ilk sürgün tomurcukları öldürdü. Sonradan gelen sürgünler ise neredeyse her gün yağan yağmur nedeniyle çiçek açmadı. Güneş yüzünü bir gösterse; yeni tomurcuklar gelmesini bekliyoruz. Rekolte kaybı olup olmayacağını ancak haziran sonunda görebileceğiz. Ama şartlar böyle devam ederse; şu an yüzde 30- 40 dolayında bir kaybımız olduğunu söyleyebilirim" dedi. Çelik, ayrıca yağışlı mevsimin gül yağı kalitesini artırdığını, bu durumun yağ oranına da olumlu etki yaptığını kaydetti.
'HER GÜN HAVA KAPALI VE YAĞIŞLI'
Keçiborlu'ya bağlı Ardıçlı köyü de Burdur Gölü kıyısında bulunması nedeniyle, sezonu ilk açan bölgelerden biri oldu. Köyde uzun yıllar gül yetiştiriciliği yapan Yakup Yolcu, bu yıl sezonun 1 ay geç başladığını belirterek, "Normalde bu tarihlerde sezonu bitiriyorduk ama bu yıl daha yeni başlıyoruz. Karadeniz bölgesine döndük. Her gün hava kapalı ve yağışlı. Güneş görmedikçe güller açmıyor" dedi. Dekar başına 1 ton gül çiçeği veren bahçelerde bu yıl verimin oldukça düşük olduğunu belirten Yolcu, "Mart ayındaki don olayı maalesef olumsuz etki yaptı. Eskiden bir dalda 25-30 dolayında tomurcuk olurken; şimdi 3-5 tane var. Bir baksanıza çay bahçesi gibi yemyeşil. Halbuki pespembe gül olması lazımdı. Yağışlı hava, güldeki yağ rekoltesinin daha iyi olmasını sağladı. Hem renk hem koku bakımından oldukça güzel; lakin dediğim gibi yeterli çiçek yok" diye konuştu.
'GÜL TURİZMİNE YÖNELDİK'
Gül bahçesine seyir terası, Yörük çadırı ve oturma alanları da yapan Yolcu, yağ çıkarma işinin yanı sıra turizme de yöneldiklerini anlattı. Yolcu, "Buraya turlar geliyor ve bahçede gül toplamayı gösteriyoruz. Herkes kendi topladığı gülü getiriyor, kara kazanlarda kaynatıp damıtıyoruz. Çıkan ürünü de kendilerine veriyoruz. Vakitleri yoksa, kalanları bir sonraki gruba veriyoruz. Böylece hem gülü hem de memleketimizi tanıtmış oluyoruz" dedi. Gülden yeterli verimi alabilmek için sabah erken saatlerde toplanması gerektiğine değinen Yolcu, "Gül saat 05.30- 06.00 gibi toplanmalı. Güneş doğmadan toplanan çiçeğin hem yağ oranı yüksek olur hem de kırılması kolay olur. Sıcakta yumuşayan gül zor kopar ve yağ oranı da düşer" diye konuştu.
TABAN FİYAT 32 TL 50 KURUŞ
Diğer yandan sezon öncesi özel sektör ve GÜLBİRLİK tarafından gül çiçeği taban fiyatı, 32 TL 50 kuruş olarak açıklandı. Gül rekoltesinin yüksek olduğu dönemlerde işçi bulmakta zorlanan üreticiler, bu yıl da Suriyeli işçileri tercih etti. İşçiye kilo başına 9 TL ödeme yapan üreticiler, bu yıl ürünün az olması nedeniyle taban fiyatının 50 liraya kadar çıkmasını beklediklerini söyledi.