LÖSEV, İzmir Seferihisar'da 'gençlik kampı' düzenleyerek kanser hastalığını atlatan ve tedavisi devam eden gençlere moral oluyor. Türkiye'nin dört bir yanından kampa gelen gençler hem birbiriyle tanışıyor hem de eğlenip moral depoluyor. LÖSEV'in Gençlik Kampı'na Ankara'dan katılan Sefa Mehmet Kurt da bu gençlerden biri. Kurt, 2021 yılında 15 yaşında lösemi tanısı aldı. Tedavi sürecinin son döneminde yeniden hastalığının başlaması ile ilik nakli olarak 2 kez kanseri atlattı.
'BU SÜREÇTE KİMSE SİZİ BEKLEMİYOR'
Yaşadıklarını anlatan Kurt, "2021 yılında lösemi tanısı aldım. Aynı yıl içinde de LÖSEV'e kaydım yapıldı. Ankara'da yaşıyorum ve tedavi sürecinde okula 2 sene gidememiştim. Tanı aldıktan sonra da 6 ay hastanede kaldım. Daha sonra 1 yıl kadar da evde tedavim devam etti. Hastalığım yeniden başladı ve bu seferde ilik nakli oldum ve tekrar kemoterapi tedavisi gördüm. Hayat dediğimiz süreç, bir yol ve bu yolda devam ediyoruz. Zaman zaman ayağımız takılıyor ve yere düşüyoruz. Bu süreçte kimse sizi beklemiyor ya da sizi kimse ayağa kaldırmaya çalışmıyor. LÖSEV de bu süreçte bana destek oldu. Burada benim gibi hastalığı atlatmış birçok arkadaşla tanıştım. Bu ilaçlardan, tedavilerden çok daha iyi geliyor ve bana moral oluyor. Ayrıca burada rüzgar gülü eğitimi, yüzme gibi birçok etkinliğimiz oldu" dedi.
'BİBER DOLMASI KELİMESİ, BENİ HEP DUYGULANDIRIR'
Hastalığının arttığı ve çok kilo vermeye başladığı dönemde hastaneye gitmeye karar verdiğini söyleyen Kurt, "Annem de o dönemde sürekli ne yemek istersem onu pişirmek istiyordu. En sonunda hastaneye gitmeye karar verdik ve kapıdan çıkarken annem 'Akşama ne pişireyim' diye sordu. 'Biber dolması' dedim. Ancak bir daha eve dönemedim. Annem hastanedeyken tüm gün bizi aradı. Biber dolmasını yapıp, bizi beklemiş. İlk tanıdan sonra 6 ay hastanede kaldım. Annemi ise 2 ay sonra görebilmiştim. Bu nedenle, 'biber dolması' kelimesi, beni hep duygulandırır" diye konuştu.
'HER YERDE BİR EVİMİZ VAR GİBİ HİSSEDİYORUZ'
Kampa Aydın'dan katılan Aleyna Bilge (21) de lösemi tanısını 9 yaşında aldığını belirterek, "3'üncü sınıfa başlayacaktım. Okulum donduruldu. 2011-2013 yılında tedavi sürecim oldu ve direkt İzmir'e sevk oldum, 2 yıl tedavi oldum. Hastanede annem yanımda, babam ise aşağıda kapıda bekliyordu. O sırada hastanedeki arkadaşlar sayesinde LÖSEV ile tanıştık. Yılbaşı dileklerimizi soruyorlardı. Paten istedim ve paten getirdiler. Tedavim bitti ve o patenle kaydım" dedi. LÖSEV'in hastanede hediyeleri ve ev etkinlikleri ile hep moral bulduğunu anlatan Bilge, "Daha sonra da hep iletişimde kaldım. Hem sosyalleştim hem de öz güven açısından bana çok katkısı oldu. Kamp süreci çok eğlenceli geçiyor. 81 ilden ayrı ayrı kişilerle tanışıyoruz. Artık her yerde bir evimiz var gibi hissediyoruz. Kamp sürecimiz çok eğlenceli geçiyor. Etkinliklerimiz eğitici oluyor ve CV'mizi dolduruyoruz. Yüzme, seramik gibi birçok etkinliğimiz vardı" diye konuştu.
'TEDAVİLERİN ARDINDAN İLK 5 YIL ÇOK ÖNEMLİ'
LÖSEV İzmir Halkla İlişkiler Koordinatörü Gamze Berçin Edirne ise "LÖSEV'in Seferihisar'da bulunan doğal yaşam çiftliğinde, Türkiye'nin dört bir yanından gelen hastalığı atlatmış gençlerle gençlik kampındayız. Burada şu an 30 kişilik bir grup var. Bu grubumuzla pek çok eğitim, etkinlik organize ettik. Özellikle gençlerin tedavilerinin ardından ilk 5 yıl çok önemli. Moral ve motivasyonlarının yüksek olması da önemli. Çünkü ilk 5 yıl içinde tekrar hastalığın başlama riski daha yüksek oluyor. Bu nedenle biz de yaptığımız etkinliklerde hem gençlere hem de çocuklarımız için birçok eğitim verip, morallerini yüksek tutmaya çalışıyoruz. Kamp sürecinde yüzme, seramik yapımı, antik kent gezisi, savunma sporları, yoga gibi farklı etkinlikler içerisine dahil oluyorlar" dedi.