Depremin derinden etkilediği Hatay’da yıkılan binlerce binada enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Çalışmaları yürüten firmalar, kamyonlarla topladıkları molozları kentin belli noktalarına döküyor. Narlıca Mahallesi’ndeki ormana dökülen molozlar, dağ gibi yıkıldı. Molozların altında kalan çam ve zeytin ağaçları görünmez oldu. Yaşanan doğa tahribi tepkiye neden olurken uzmanlar yapılan bu işlemin yıllar içerisinde çevre ve halk sağlığını ciddi boyutta etkileyeceği konusunda uyarılarda bulundu. Özellikle molozların daha uygun noktalara dökülmesi konusunda imza kampanyaları başlatıldı.
ASBEST ZARARINA 11 EYLÜL ÖRNEĞİ
Molozların döküldüğü alanın son derece verimli olan bir zeytinlik olduğuna dikkat çeken Antakya Çevre Koruma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Halk Sağlığı Komisyonu Başkanı Dr. Ali Kanatlı, molozların içerisinde başta asbest olmak üzere kurşun, bakır, cıva gibi ağır metal maddeler olduğuna dikkat çekti. Asbestin havaya karıştıktan sonra solunum yoluyla insanların akciğerine yapıştığını söyleyen Kanatlı, “Biriken asbesti vücut dışarıya atamıyor. Bu zamanla akciğer zarı ve karın iç zarı kanseri gibi hastalıklara neden olabiliyor. Bu hastalıklar 10-15 yıl sonra kendini gösteriyor. Örneğin; Amerika’da 11 Eylül saldırılarında ikiz kulelerden çıkan asbestin zararı yeni yeni insanlarda kendini göstermeye başladı” ifadelerini kullandı.
‘YAPILAN İŞLEM HUKUKSUZDUR’
Türkiye’de asbeste dair 25 Ocak 2013’te yasa çıktığını hatırlatan Dr. Ali Kanatlı Kanatlı, “O yasada bu tür enkazları kaldıracak olanların ‘giysileri bile özel olmalı, koruyucu önlükler giyilmeli, yıkımlar su destekli yapılmalı, insanların etkileneceği bir alana dökülmemeli’ diye belirtiliyor. Ama burada rüzgar molozun tozunu direkt şehir merkezine götürüyor. Yer altı sularına, Asi Nehri’ne karışıp denize kadar gidiyor. Bizler kanunlara uyulmasını istiyoruz. Bu işlemden bir an önce vazgeçilip yasalara uygun şekilde hareket edilmesi gerekiyor” diye konuştu.