23 Yetenek Derneği tarafından bu sene ikincisi organize edilen Zirve 23, bugün 2 bini aşkın üniversite öğrencisi gencin katılımıyla başladı. Demirören Medya Grubu’nun da sponsorlar arasında bulunduğu, Maslak'taki Volkswagen Arena'da düzenlenen zirvede gençler, etkili liderlerin hikayelerini dinleme imkanı buldu. Gün boyu devam edecek zirvede öğrencilerle ilk olarak Ernst & Young Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları, Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin ve TOGG CEO’su Gürcan Karakaş bir araya geldi.
"23, İZİNİ BIRAKMAK DEMEK"
Bu sene 'İzleme, İzini Bırak' sloganıyla düzenlenen Zirve 23’ün açılış konuşmasını 23 Direktörü Furkan Filiz yaptı. Filiz, 12 bin 500 başvurudan 2 bin 500 kişinin seçildiğini belirterek, "23, ismini üniversiteden mezun olduğumuz yaş olan 23 yaşından ve Michael Jordan, Lebron James gibi sporculardan alıyor. Artık harekete geçtiğimiz, üniversiteden mezun olup sahaya atıldığımız dönemi işaret ediyor. Bizim için 23, çevresinde olanlara karşı seyirci kalmayıp harekete geçmek demek. İzini bırakmak demek. Hepinizin ortak noktası bir derdinizin olması" dedi.
"KENDİNİZE HER GÜN NOT ÇIKARMANIZ LAZIM"
Hayatın belirsizliklerle dolu olduğuna dikkat çeken ve kendi hayatının da belirsizliklerle şekillendiğini belirten Ernst & Young Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları, gençlerin sorgulaması gerektiğini belirtti.
Kendi hayatından da örnekler paylaşan ve 8 yaşından itibaren iş hayatının içinde olduğunu dile getiren Canoğulları, "Yetkinlikleriniz, yetenekleriniz, becerileriniz, ilişkileriniz, olması gereken yerdesiniz. Daha iyisini yapabilir miyim? Hangi sorumlulukları aldım, hangilerinden kaçtım? Keşke değil. Gelin şöyle iki adım geriye gideyim. Ya keşke şu zaman iki adım geriye çeksek, çekebilsem. Neyi daha farklı yapardık? Yanlışım neydi? deyip kendinize her gün, her gün ama bir not çıkarmamız lazım. Karar sizin olsun ve arkanızda durun. Başarının sırrı sizsiniz. Önemli olan kendinize güvenmeniz. Çalışırsanız, onun meyvalarını da rahatlıkla yersiniz. Eğer siz siz olursanız, özünüz sözünüz bir olur, çalışkan olur, banane demezseniz. Ben değilse kim, şimdi değilse ne zaman bunu unutmayın" diye konuştu.
"AVRUPA’DA EN BÜYÜK OLACAĞIMIZA İNANIYORUM"
Öğrencilerle paylaşımda bulunan Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin ise, tutkunun, azmin ve hayalin önemine dikkat çekti.
Çetin, "Gelecek hayallerinin güzelliğine inananlarındır. Ben inanıyorum Avrupa'da şu anda en büyük olacağımıza inanıyorum ve her gece uyuduğumda bu beni çok mutlu ediyor. Hayal etmez, azimle arkamızda olmazsanız Avrupa ve Orta Doğu'da bir numara olamayız. İçinizdeki tutkuyu bulun, hayal edin. Hepimiz için çok güzel değerler yaratalım" dedi.
"CESARET BİZİ BAŞARILARA GÖTÜRMÜŞTÜR"
TOGG CEO’su Gürcan Karakaş da, "Cesaret dediğimiz konu bizi her zaman hayatımızda bir sonraki adıma, bir sonraki seviyeye, ufkumuzu açmaya ve başarılara götürmüştür. TOGG açısından, TOGG’un içinde bulunduğu dünyaya baktığımız zaman şunu görüyoruz. Oyunun kuralları tamamıyla değişiyor. 150 senedir otomobil yapıyor olması birisinin, önümüzdeki sene de başarılı bir şekilde aynı otomobili, daha akıllısını yapabilecek diye bir kural yok. Bu kuralın hepsi özellikle gençler tarafından değiştiriliyor. Tercihleriniz değişiyor, istekleriniz değişiyor, öncelikleriniz değişiyor. Eğer birlikte güç doğacaksa ekibimizi böyle kurmalıydık. Seçtiğimiz arkadaşların hepsini CV’lerinin haricinde kişisel olarak da bu noktalara yaptık. Cesaretin sonucu, gördüğünüz akıllı cihaz" ifadelerini kullandı.
"20 SAAT DÜŞÜNECEĞİNİZE 3 DEFA DENEYİN"
Karakaş, "Ne olur merak edin. Sorun, sorgulayın, bıkmayın. İmkansız dediğimiz bir şey sadece birisi onu yapmadığı içindir. Buna inanın. Bilgi düzeyinin artması sizleri yeni alanlarda kendinizi geliştirmesi çok önemli. Bunu yaparken öz farkındalığınızı da geliştiriyorsunuz. Geri bildirimi hiçbir zaman ihmal etmeyin. 20 saat düşüneceğinize 3 defa deneyin tabi ki düşünerek deneyin. İş dünyasında bu vakit kaybına sebep olabilir. Büyük resmi görün. O büyük resimden aşağı inip yol haritanızı belirlerken sonuca gidin. O cesareti her zaman sağlayın. Kişiler arası etkileşimde dinleyin, anlayın, ihtiyaçları şekillendirin" diye konuştu.
"KENDİNİZİ EDEBİYATA AYIRMANIZ LAZIM"
Zirvenin ikinci arasında öğrenciler tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Okan Bayülgen, Vakko CEO'su Jaklin Güner ve Beltaş Grubu Kurucusu Acar Baltaş ile bir araya geldi. Konuşmacılar, farklı temalar üzerinden gençlere seslendi.
Prof. Dr. İlber Ortaylı da öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Huzur teması üzerinde konuşan Prof. Dr. Ortaylı, "Kendinizi edebiyata, güzel sözlere, güzel şeyleri düşünmeye ayırmanız lazım. Vakit bulmanız lazım. Bu mümkündür. Edebiyatla uğraşmadığınız gün demiyorum, hatta hafta demiyorum ama ayın olmaması bir kayıp. Bir ayın içerisinde mutlaka bir ilginç romanı bitirmeseniz, devam edemeseniz bile tamamlamış olmanız lazım" dedi.
"ŞİİRLE MEŞGUL OLMADIKLARI İÇİN SAÇMA SAPAN KONUŞUYORLAR"
Prof. Dr.. Ortaylı, "Şiirle mutlaka meşgul olmanız lazım. Bu yeni nesilde, yeni dünyada bir eksik. O yüzden insanlar saçma sapan konuşuyorlar. Her dilde büyük problem bu. Türkiye'de de öyle. Kullandıkları kelimelerin sayısı gittikçe azalıyor. Adam üniversite bitiriyor kelime hazinesi bazen dağdaki çobandan daha az" diye konuştu.
"MÜZİKSİZ GÜNÜNÜZ OLMASIN"
Prof. Dr. Ortaylı, "İkinci bakacağınız şey müzik. Müzik sevmeyen, müziğe tahammül edemeyen adamlar var. Bu aslında mümkün değil. Bütün mesele sizin önünüze nasıl müzik geliyor? Bazı insanlar genellikle her tür müziği sevemezler. Yapıları, bilgi birikimleri, hayal güçleri, etrafa bakışları farklıdır. Müziği dinlemek zorundasınız. Bu bir aylık meşgale değil, günlük meşgaledir. Lütfen müziksiz geçen gününüz olmasın" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ortaylı denge sağlamak gerektiğine dikkat çekerek, "Dengeyi sağladığınız takdirde hayatınız çok renklenecek ve bazı şeyleri yeniden arama, öğrenme merakına düşeceksiniz. Çok ucuza da seyahat edilebilir. Bulunduğunuz yerden daha az harcayarak da yeni yerler görebilirsin. Yeni yerler, yeni insanlar size sonsuz alemi tanıtır ve asıl ufkunuz orada açılır. Rahat yaşamak, verimli yaşamak isteyen bir insan için ben ne parayı, ne mevki tavsiye ediyorum. Bunlar herkesin ulaşabileceği şeyler. Çok yer görmeyi, dünyanın rengini mümkün mertebe tanımayı yaptığınız zaman içinize bir yeni bir atılım gelir" dedi.
"MUTLU OLMAK DİYE BİR ŞEY YOK"
Prof. Dr. Ortaylı, "Size bunun için sabırlı, neşeli, dingin bir hayat tavsiye ediyorum. Mutlu olmak diye bir şey yok. Olursun veya olamazsın. Mutlu olursun, mutlu olduğunun farkında değilsindir. Bir insanın 70 yaşındaki mutluluk hissiyle 20 yaşındaki mutluluk hissi aynı şey değildir. Dengeyi ve dinginliği sağlayabilmek için yapacağınız şeyler; edebiyat, musiki, bilgece sözler, iyi arkadaşlar ve lütfen yerinizden kıpırdayıp alemi ve vatanı görmek. Bu prensipleri takip ettiğiniz takdirde sizin huzursuz, dengesiz, hasta bir adam olmanız mümkün değil" ifadelerini kullandı.
"Z KUŞAĞININ DENK GELDİĞİ DÖNEM ÇOK KÖTÜ"
Okan Bayülgen de, "Z kuşağının denk geldiği dönem çok kötü bir dönem. 1998'den bugüne kadar alırsak, tamamen kötü bir tarihi süreç. Ben kendi kuşağımdan 20 yıl önce doğmak ve şu sıralarda ölmek isterdim. Z kuşağıyla beraber ne yapılabilir? Aralarından belli insanlarla çok şey yapılabilecek. Bütün bir kuşağı ümitle değerlendiremiyoruz. Rahatlatıcı olarak şunu söyleyeyim. Y ve X, Z'den çok daha kötüydü. Z dediğin zaman evet benim diyorlar. Bundan önce hiçbir kuşak kendisine kuşak ismi takılmasını kabul etmedi. Çünkü herkes farklılaşmaya çalışıyordu. İlk defa bir kuşak diyor ki 'beni sürü halinde değerlendirebilirsiniz'" diye konuştu.
"YOLUNDA GİTMEYEN İŞLERİ DEĞİŞTİRECEK SİZLERSİNİZ"
Şüphe teması üzerinde gençlerle konuşan Baltaş Grubu Kurucusu Psikolog Acar Baltaş, "Kolayca vazgeçmeyin çünkü buradaki yolunda gitmeyen işleri değiştirecek olan sizlersiniz. Ortamda bulunmayanın hakkını koruyun. Gerçeği örtmeye çalışan şüphe tacirlerinden uzak durun. Onlara dikkatli olun. En tehlikeli yalan içine doğru karışmış olandır. Çok sık tekrarlandığı için bir şey doğru olmaz. Gerçeği bilimsel yöntemlerle araştırın. Yaşadığınız toprağa borcunuzu unutmayın" dedi.
"MERAK EDEN BEYİNLERİN BİZE LİDERLİK ETMESİNİ ARZU EDİYORUZ"
Vakko CEO'su Jaklin Güner de, "Araştıran bir beynin, sorgulayan bir beynin, bilen bir beyinden çok daha büyük bir bilgiye erişme yeteneğine sahip olduğunu düşünüyorum. O sebeptendir ki biz kurum olarak araştıran, merak eden bir beyni çok genç olabilir, deneyimsiz olabilir. Bilen bir beyinle mukayese ettiğimizde hep daha çok bu tarafa şans vermek istiyoruz. Bu beyinlerin bize mentorluk etmesini, bize liderlik etmesini arzu ediyoruz" diye konuştu.