Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul'da bir otelde düzenlenen TRT İspanyolca Konuşulan Ülkeler 1. Yayıncılık Zirvesi" ve "TRT İspanyolcanın tanıtım programına katıldı. Programa, İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Can, AK Parti İstanbul Milletvekili Nilhan Ayan, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdürrahim Dusak, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ile ulusal ve uluslararası medyadan basın mensupları katıldı. TRT İspanyolcanın tanıtım filmiyle başlayan programda TRT İspanyolca Dijital Platformu'nun açılışı gerçekleştirdi ve platformun ilk haberlerini paylaşıldı.
Programda konuşan Fahrettin Altun, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın başlattığı 'iletişim seferberliği' ile kurumsallaştırdığımız Türkiye İletişim Modeli, bir yandan küresel hak ve adalet mücadelemize katkı sunmak, diğer yandan da Türkiye'nin haklı tezlerini tüm dünyaya duyurmak hedefleri doğrultusunda şekillenmiştir. Bu model doğrultusunda İletişim Başkanlığımız, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumumuz, Anadolu Ajansımız ve Basın İlan Kurumumuz çalışmalarını sürdürmekte, ulusal ve uluslararası alanda büyük bir hak, adalet ve hakikat mücadelesi vermektedir. Tarihin ve mekanın bu denli hızlandığı çağımızda toplumların önünde iki temel meydan okuma bulunmaktadır. Birincisi, istikrarlı sosyopolitik sistemler inşa edebilmek. İkincisi ise güven esasına dayalı, toplumsal ve toplumlararası ilişkiler ağı inşa etmek. Her iki meydan okumaya cevap verebilmek için toplumlar arasında sağlıklı iletişim köprüleri kurulması temel bir unsurdur" dedi.
"ZALİMLERİN KULAKLARI SAĞIR EDEN GÜRÜLTÜLERİ OLMASA BU ZULÜMLER MEŞRULAŞTIRILAMAZ"
Fahrettin Altun, "Bugün her ne kadar küresel adaletsizliği doğuran temel sebep sağlıklı bir toplumlararası iletişim sisteminin yokluğu olmasa da toplumlararası ilişkilerde karşılıklı ve iyi işleyen iletişim köprülerinin azlığı, zayıflığı küresel adaletsizliği derinleştirmektedir. Bugün, etrafımıza, küresel alanda karşı karşıya kaldığımız zulümlere bakalım. Eğer, zalimlerin kulakları sağır eden gürültüleri olmasa bu zulümler meşrulaştırılamaz. Mazlumlar daha fazla konuşabilse, seslerini daha fazla duyurabilse, insanlık mazlumları anlamak için onları dinlese bu zulüm düzeni devam etmez" ifadelerini kullandı.
"SÖMÜRÜ SİSTEMLERİNİ YIKMAK ÖN YARGILARI ORTADAN KALDIRMAKLA MÜMKÜNDÜR"
İçinde toplumların gerçek ve sağlıklı bir şekilde iletişim kurabildikleri bir dünya sistemi kurmak zorunda olduklarını belirten Altun, "Bunun için her şeyden önce toplumlar olarak birbirimizi daha yakından tanımaya ihtiyacımız var. Şunu açık ve net olarak söylememiz lazım. En büyük düşmanımız ön yargıdır. Ön yargı, sömürünün gıdasıdır. Ön yargısız sömürü sistemi kurulamaz. Bugün dünyadaki sömürü sistemi ne yazık ki ön yargılar üzerine bina edilmektedir. Sömürü sistemlerini yıkmak ön yargıları ortadan kaldırmakla mümkündür. Bunun içinse ihtiyacımız olan temel unsur sağlıklı iletişim köprüleridir. Burada tek taraflı değil, çok taraflı bir iletişimden bahsediyoruz. Batı'nın konuştuğu, Batı dışı dünyanın sustuğu ve sadece Batı'yı dinlediği, Batı'nın söylem imal edip Batı dışı dünyanın bu söylemleri tükettiği bir dünyada adalet olabilir mi? Olamaz. Sadece ve sadece Batılı sömürge düzeni derinleşir, kökleşir, daha fazla kurumlaşır. Bizim mücadelemiz, bu sömürge düzenine son verme, küresel adaleti tesis etme mücadelesidir" şeklinde konuştu.
"TRT ULUSLARARASI DİJİTAL HABER KANALLARININ TAKİPÇİ SAYISI 44 MİLYONU GEÇTİ"
İletişim Başkanı Altun, "TRT, son dönemde uluslararası yayıncılık alanında ciddi atılımlar gerçekleştirdi. Son iki yılda TRT Fransızcayı, 3 farklı dilde yayın yapan TRT Balkan'ı, 4 ayrı dilde yayın yapan TRT Afrika'yı kurdu, hayata geçirdi. Yeni açılan bu kanallar, görüyoruz ki çok kısa sürede milyonlarca takipçi kazandı. Arkadaşlarımdan aldığım bilgiye göre, TRT uluslararası dijital haber kanallarının takipçi sayısı 44 milyonu geçti. Ben inanıyorum ki bugün lansmanını gerçekleştirdiğimiz TRT İspanyolca Dijital Haber Platformumuz da aynı ilgiye mazhar olacaktır" diye konuştu.
"TRT İSPANYOLCA, BATI MERKEZLİ ULUSLARARASI YAYINCILIK ANLAYIŞINA GÜÇLÜ BİR ALTERNATİF TEŞKİL EDECEKTİR"
İspanyolca gibi milyonlarca kişinin konuştuğu bir dilde yayın yapmanın, insanlara çeşitli düşünceler ve yeni kapılar aralanması anlamına geldiğini belirten Altun, "Uluslararası medya düzenini çeşitlendiren dijital kamu yayıncılığı aynı zamanda sistematik dezenformasyonun kontrolsüzce yayılmasını, insanlara ve toplumlara zulmetmesini de engelleyen bir unsur. Entelektüel ve derinlikli yayınlarla dezenformasyonun uluslararası kaynakları çökertilebilir ve bu konuda daha fazla farkındalık oluşması sağlanabilir. Tam da bu sebeple öyle inanıyorum ki TRT İspanyolca, Batı merkezli uluslararası yayıncılık anlayışına güçlü bir alternatif teşkil edecektir. Uluslararası yayıncılık alanına birkaç Batılı büyük medya şirketinin hükmetmesini kabul edemeyiz, etmemeliyiz. Uluslararası yayıncılık alanında tek tip yayıncılık kabul edilemez. Biz bu bağlamda TRT İspanyolca ile uluslararası yayıncılık alanında çeşitliliğe ve çok kültürlü yayıncılık anlayışına katkıda bulunacak, Türkiye'nin barış ve adaletten yana dış politikasını, haklı tezlerini daha fazla insana anlatma imkanına sahip olacak, ülkemizin ekonomik, kültürel ve beşeri potansiyelini daha görünür kılacak ve birçok Latin Amerika ülkesiyle kurduğumuz dostluk köprülerini daha da pekiştireceğiz. Nitekim dün de bazı Batılı medya kuruluşlarında TRT İspanyolcanın kuruluşuna şüpheyle bakan, Türkiye'nin Batı medyasını 'ayrımcı, ötekileştirici ve standardize edici' bulduğu için bu türden girişimler içine girdiğini ifade eden çeşitli yayınlarla karşı karşıya kaldık. Rahatsızlıklarını elbette anlıyoruz, ancak bu rahatsızlıkları bizi haklı davamızdan vazgeçiremez. Küresel toplum, bilgi kaynaklarının çeşitlenmesine, ülkeler arasında dostane ilişkilerin geliştirilmesine, adil ve hakkaniyetli alternatif bakış açılarına hiç olmadığı kadar muhtaç" dedi.
"TERÖRLE, SİSTEMATİK YALAN VE DEZENFORMASYON KAMPANYALARIYLA HAKİKATİ ÇARPITMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Altun, "Biz Türkiye olarak dünyanın, Galeano'nun tasvir ettiği bu karamsarlığına itiraz ediyoruz ve dünyanın karamsarlığa mahkum edilmesini kabul etmiyoruz. Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Dünya beşten büyüktür.' ve 'Daha adil bir dünya mümkündür.' diyerek veciz bir şekilde ifade ettikleri küresel adalet çağrısı, bunun en açık göstergesidir. Bu küresel adaletsizliğe karşı çıkışımız esas itibarıyla insanlığın geleceğine dair bir umudun muştulanması anlamına da gelmektedir. Beklenileceği üzere küresel düzenin bu adaletsizliğine karşı durmamız, haksızlıklar karşısında hakikati haykırmamız, adaletten yana tavır takınmamız İsrail gibi kötücül amaçlara sahip mahfilleri rahatsız ediyor. Bu kötücül mahfiller, terörle soykırımla sistematik yalan ve dezenformasyon kampanyalarıyla hakikati çarpıtmaya, zulümlerini artırmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
Yeni bir medya kanalı kurduklarını belirten Altun, "Medya kanalını kurduğumuz bugün de İsrail'in gazetecileri katletmesini lanetlemeliyiz. İsrail'in gazetecileri katlederek haberi, gerçeği tüm dünyaya duyurmak isteyen gazetecileri katlederek, hakikati katlettiğini burada sesli bir şekilde haykırmalıyız ve İsrail'i tedip etmeliyiz. Biz buradan Gazze'de şehit düşen 140'ı aşkın kahraman gazeteci kardeşimizi selamlıyoruz. Allah onlara rahmet etsin diyoruz. Onlar gerçek medya kahramanlarıdır" diye konuştu
"YERİMİZ KATLEDİLEN O MASUM GAZETECİLERİN YERİDİR"
Altun, "Ne yaparlarsa yapsınlar Filistin davası mevzubahis olduğunda yerimiz bellidir. Yerimiz, hakikatin yanıdır. Yerimiz katledilen o masum gazetecilerin yeridir. Türkiye, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, egemen, bağımsız ve toprak bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin her zaman en büyük destekçisi olmuştur ve bu devletin kurulmasıyla bölgeye barış gelebileceğini güçlü bir şekilde vurgulamıştır, bunu vurgulamaya da devam edecektir. Zira, biz hakikat nöbeti tutuyoruz. Hakikat için savaşıyoruz ve buradaki gayretlerimiz de bununla ilgidir" diye konuştu.