Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarih bölümünden 1979 yılında mezun olduktan sonra 1987 yılına kadar tarih öğretmeni olarak görev yapan Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, 1988 yılında araştırma görevlisi olarak akademik hayata başladı. Atatürk Üniversitesi'nde Türk-Ermeni ilişkileri üzerine çalışmalar yapan, özellikle Ermenilerin başta Erzurum olmak üzere bölge illerinde gerçekleştirdikleri katliamları araştıran Prof. Dr. Kürkçüoğlu, tespit edilen 185 toplu mezardan 15'inde kazı yapılmasını sağladı. Ermenilerin bölgede yaptıkları katliamları toplu mezarlarla dünyaya anlatan Kürkçüoğlu, 2000 yılında Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürlüğü'ne getirildi.
10 BİN KİTAP, KAZILARDAN FOTOĞRAFLAR
Akademik hayatı boyunca Türk-Ermeni ilişkileri üzerine çalışan, tarihi bilgi ve belgelerle Ermeni iddialarının gerçek olmadığını anlatan Prof. Dr. Kürkçüoğlu, 2022 yılında emekli olduktan sonra bu alandaki çalışmalarının devamı için Erzurum Büyükşehir Belediyesi'nin destekleriyle bir araştırma merkezi ve kütüphane kurdu. Erzurum Kalesi'nin yanında restore edilen tarihi evde kurulan kütüphanede 10 bine yakın kitap yer alıyor. Erzurum tarihi, Türk tarihi bölümlerin yer aldığı kütüphanede ağırlıklı olarak Ermenilerin bölgede işledikleri katliamları anlatan kitap ve belgelerin yanı sıra, ortaya çıkarılan toplu mezarlardan fotoğraflar da bulunuyor. Prof. Dr. Kürkçüoğlu'nun konuyla ilgili kaleme aldığı 12 kitabını bağışladığı kütüphane, yüksek lisans ve doktora yapmak isteyenlere de büyük kolaylık sağlıyor. Kütüphanede, yerli ve yabancı birçok tarihçinin kaleme aldığı kitapların yanı sıra Cumhurbaşkanlığı arşiv belgeleri, askeri tarihi belgeler ile Türk-Emeni ilişkileri üzerine yazılmış yüzlerce eser, araştırma yapmak isteyenlerin hizmetine sunuluyor.
'HAYALİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM'
Lise yıllarından beri kitaplarla iç içe bir hayat geçirdiğini söyleyen Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, biriktirdiği 10 bine yakın kitapla Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'in desteğiyle kütüphaneyi kurduğunu belirtti. Prof. Dr. Kürkçüoğlu, "Kitap çok çok önemli. Keşke daha fazla okuyabilseydik ama hayalim gerçek oldu. Burada kendi yazdığım 12 kitabım da var. Halen kitap yazma konusunda çalışmalarım devam ediyor. Kısa zamanda Azerbaycan Şuşa hakkında kitap hazırlıyorum. Her alanda kitaplar bulunuyor ama tarihçi olduğum için ağırlıklı olarak tarih konulu kitaplar var. Arşiv belgeleri var. Ruslarla Ermenilerin ilişkileri, Fransa, Amerika ilişkilerini anlatan kitaplar var. Ermeniler iddia ediyor ki Türklerin arşivleri kapalı. İşte burası bilim dünyasına açık. Herkes faydalanabilir" dedi.
Kütüphanenin yanında oluşturulan Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi ile tarihi gerçekleri anlatmaya devam ettiklerini ifade eden Prof. Dr. Kürkçüoğlu, kütüphane ve merkezin yüksek lisans, doktora yapmak isteyenlere açık olduğunu kaydetti.
'ERMENİ SORUNU MİLLİ BİR SORUN'
Ermeni sorununun Türkiye'nin milli bir sorunu olduğunu, bu konuda çalışmalarını sürdüreceğini belirten Prof. Dr. Kürkçüoğlu, "Bu sorunu belgesiyle, kaynağıyla anlatmamız lazım. 24 Nisan Ermenilerin ileri sürdüğü gibi kesinlikle Sevk ve İskan Kanunu'nun çıktığı bir tarih değil. Ermeniler burada dünyayı aldattı ve aldatmaya devam ediyorlar. 24 Nisan 1915'te ne olmuştur? Van'da çok büyük bir Ermeni ayaklanması olunca devlet tedbir alıyor. Taşnak, Hınçak, Jangovar gibi Ermeni cemiyetlerini kapatıyor, 275 kişilik yönetici kadrosunu yargılıyor. Onun dışında herkes hayatına devam ediyor. Bu etkili olmayınca kanun 27 Mayıs 1915'te çıkıyor, 30 Mayıs 1915'te yürürlüğe giriyor. 24 Nisan kesinlikle Sevk ve İskan Kanunu'nun çıktığı tarih değil. Ermeniler bu konuda dünyayı aldatıyorlar" diye konuştu.
'ABD BAŞKANI ÖNCE KENDİ TARİHLERİNE BAKSIN'
24 Nisan 1915 olaylarının yıl dönümünde Beyaz Saray tarafından yapılan yazılı açıklamada kullanılan 'soykırım' ifadesine tepki gösteren Prof. Dr. Kürkçüoğlu, "Bu konuda yazılmış belgeler, kaynaklar var. Amerika Başkanı önce kendi tarihlerine baksın. Prof. Dr. Justin McCarthy'in 'Ölüm ve Sürgün' eseri bir belge. Diğer taraftan Rus Yarbay Tverdohlebov'un hatıratı bir kaynak, bir belge. Yaptığımız tespitlere göre Erzurum'un yaklaşık 35 bin şehidimiz var, asker-sivil. Ağırlık sivil olmak üzere. 185 toplu mezar tespitimiz var. Yavaş yavaş bunları bilim dünyasına kazandırıyoruz. Bu konuda kaynak önemli, kitap önemli. Justin McCarthy kitabında yaşananları anlatıyor. Bu konuda yerli ve yabancı bir sürü bilim adamının kitapları var. Bilim yalan söylemez ama Ermeniler dünyayı aldatma noktasında maalesef yalan söylüyorlar."