Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde doğan Ebru Akköz, babasının tayininin çıkması üzerine Hatay'a yerleşti. 13 yaşında omurilik iltihabı sonucu felç kalan Akköz, doktorlar 2 ay ömür biçmesine rağmen hayat mücadelesinden vazgeçmedi. Akköz, yoğun fizik tedaviyle önce emeklemeye, ardından sol bacağını az da olsa kullanmaya başladı. 2019 yılında Antalya'da devlet memuru olarak göreve başlayan Akköz, yoğun fizik tedavisine devam etti. Akköz'ün hayatı, tekerlekli sandalye branşında dans eden bedensel engelli Abdülkadir- Nezihe Ünal çiftiyle tanışmasıyla değişti. Geçen yıl Ünal çifti gibi para dansa başlayan Akköz, 2021 Tekerlekli Sandalye Dans Türkiye Şampiyonası'nda Class2 Kadınlar Freestyle'da 2'nci, Kadınlar Latin, Duo Freestyle ve Duo Latin branşlarında 3'üncülük elde etti. Farklı branşlara da yönelen Akköz, okçuluk, masa tenisi gibi birçok spor aktivitesinde bulunuyor.
DERECE ÜSTÜNE DERECE ELDE ETTİ
Tekerlekli sandalye dans sporuna 4 sene önce başladığını, yaptığı sporların arasından en çok dans etmeyi sevdiğini anlatan Ebru Akköz, yurt içi ve yurt dışında birçok yarışmada dereceler elde ettiğini söyledi. İzmir'de yapılan Türkiye Para Dans Şampiyonası’nda single Latin danslarında 2'ncilik, single freestyle dansında 3'üncülük elde ettiğini belirten Ebru Akköz, “Ayakta olan partnerimle freestyle, standart dans ve Latin danslarda 1'incilik elde ettim. Slovakya'da 13 ülkenin katıldığı yarışmada 50 yarışmacı vardı. Rakiplerim çok dişliydi. Class 2 oldukları için çok iyilerdi. İmkanları da çok iyiydi. Onların arasında 9'uncu oldum. Ardından Prag'daki yarışmaya katıldım" dedi.
'BİZİM SANDALYELERİMİZ DAHA AĞIR VE HANTAL'
Yurt dışındaki yarışmaların çok farklı bir atmosfere sahip olduğunu belirten Ebru Akköz, “Yurt dışına herkes gitmeli ve o ortamın havasını solumalı. Orada deneyim kazanmalı. Hem ülkeni temsil ediyor, onun için mücadele veriyorsun, hem de senin klasında olan insanların daha ileriye gittiğini, onlara nasıl imkanlar sağlandığını görüyorsun. Açıkçası görünce biraz üzülüyorsunuz. Tekerlekli dans sandalyesi konusunda ülkemizde sıkıntı var. Bunu çok net fark ettik. 13 ülkenin bütün sporcularının dans sandalyeleri çok iyi durumdaydı. Bizim dans sandalyelerimiz onların yanında o kadar ağır hantal kalıyor ki; zaten kendi ölçümlerimize göre dans sandalyelerimiz yok. Elimizden geldiği kadar ülkemizi temsil etmeye çalışıyoruz ama keşke onlara sağlanan imkanların birazı da bize sağlanabilse, biz de ülkemizi daha güzel temsil edebilsek" diye konuştu.
DANSIYLA HEM YALNIZLIĞI HEM BİRLİKTELİĞİ ANLATTI
Hedeflerini anlatan Ebru Akköz, “Önümüzde İtalya'da Dünya Şampiyonası var. İtalya'ya gidebilirsem, ülkemizi en iyi şekilde temsil edip madalya ve iyi bir dereceyle dönmeyi istiyorum. Ülkemi çok iyi şekilde temsil etmek istiyorum ama inşallah ülkem de bize olanak sağlar. Dans, benim için bir özgürlük. Müzik ile birlikte kendimi özgür bıraktığım bir yer. Kendimi ifade ettiğim, daha rahat anlattığım bir yer. Son yarışmada koreografimde yarı erkek yarı kadındım. Hem yalnızlığı hem de birlikteliği anlatıyorum. Yaptığım koreografide birlikte olma mücadelesini anlatıyorum aslında. Dans müzikle birlikte özgürleşmek" dedi.