Oynatma Listesi
VİDEO

DEPSAŞ Enerji sürdürülebilir tarım projeleriyle 123 bin çiftçiye destek sağlıyor

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 6 ilde elektrik satış hizmeti veren Dicle Elektrik Perakende Satış A.Ş (DEPSAŞ Enerji), abonelerin daha iyi hizmet alması için yaptığı yatırımları ve bölgedeki elektrik tüketimine ilişkin bilgileri paylaştı. Diyarbakır’da düzenlenen basın toplantısında bölgenin elektrik tüketimi, bu tüketimde önemli rol oynayan tarım sektörü ve DEPSAŞ Enerji’nin sürdürülebilir çözüm önerileri masaya yatırıldı. DEPSAŞ Genel Müdürü Murat Karagüzel, toplantıda yaptığı açıklamada, sürdürülebilir tarım projeleriyle 123 bin çiftçiye destek sağladıklarını söyledi. Karagüzel, “Çiftçilerimizin yaklaşık 65 bini tarımsal faaliyetlerini sulama yaparak sürdürüyor. Sulanan 8 milyon dekar alanın 5.6 milyon dekarında elektrik enerjisi kullanılarak üretim yapılıyor. Daha sürdürülebilir sulama metotlarıyla hem enerji tasarrufu hem de tarımsal verimlilik artacaktır” dedi.

Görevli tedarik şirketi statüsüyle Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak illerinde 69 hizmet lokasyonu ile 2.2 milyon müşteriye elektrik perakende satış hizmeti veren DEPSAŞ Enerji yöntecileri Diyarbakır’da düzenlenen basın toplantısında bölgenin elektrik enerjisi tüketimine ve çalışmalara yönelik bilgi verdi. Başta Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin’de yapılan tarımsal sulamaların bölge elektrik tüketimini önemli ölçüde artırdığının ifade edildiği toplantıda, ulusal basın mensuplarına tarım sulama alanları gezisi de düzenlendi.

 

“2.2 MİLYON MÜŞTERİYE ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ HİZMETİ VERİYORUZ”

 

 

DEPSAŞ Enerji Genel Müdürü Murat Karagüzel, “69 hizmet lokasyonu ile 2.2 milyon müşteriye elektrik perakende satış hizmeti veriyoruz. 2022 yılsonu itibarıyla toplam 476 çalışanımızla, 6 il 59 ilçede, 69 şube ve 14 bin metrekare alanda müşterilerimizle buluşuyoruz. DEPSAŞ olarak Türkiye’de elektriğin yüzde 5’ini yönetiyoruz” dedi.

 

 

“TARIMDA VERİMLİLİK, ENERJİDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKLE ORANTILI”

 

 

DEPSAŞ Enerji’nin hizmet verdiği illerde 16 milyon dekar ekili tarımsal alanda, 123 bin kayıtlı çiftçinin üretim yaptığını ifade eden Karagüzel şöyle konuştu:

 

 

“Çiftçilerimizin yaklaşık 65 bini tarımsal faaliyetlerini sulama yaparak sürdürüyor. Sulanan 8 milyon dekar alanın 5.6 milyon dekarında elektrik enerjisi kullanılarak üretim yapılıyor. Sulama birlikleri sahalarında ekilen alanın yaklaşık yüzde 65’i (1.7 Milyon dekar) elektrik enerjisi kullanılarak sulanıyor. 150 metre ile 750 metre arasındaki yük derinliklerinden elektrikle suyun çekilmesi, çiftçinin giderlerinde önemli bir kalemi oluşturuyor. Türkiye’de elektrik enerjisi ile tarımsal sulamanın yaklaşık yarısı, faaliyet gösterdiğimiz bölgede gerçekleştiği için ortaya büyük bir enerji tüketimi çıkmış oluyor. Ayrıca ülkemizin yer altı sularını bu türden efektif olmayan yöntemlerle kullanmak kuraklık tehlikesini gündeme getiriyor.”

 

 

“VAHŞİ SULAMA TEKNİĞİNDEN VAZGEÇİLMELİ”

 

 

Yoğun elektrik tüketimini beraberinde gelmesi ve kaçak elektrik kullanımının başlıca sorunlar arasında olduğunu belirten Karagüzel,“Geldiğimiz noktada tarımsal sulamada 24 bin 513 abone borçlu durumda ve bu da 12.2 milyarlık bir alacağa tekabül ediyor. Biz DEPSAŞ Enerji olarak enerjinin doğru bir şekilde yönlendirilmesi, verimli ve doğru kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu doğrultuda tarımda modern tekniklerin kullanılmasını öneriyor, yüksek enerji tüketimine neden olan “vahşi sulama” denilen salma sulama tekniğinden vazgeçilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz” dedi.

 

“ÇİFTÇİMİZİN HER ZAMAN YANINDAYIZ”

 

 

DEPSAŞ Enerji’nin tarımda enerjinin verimli kullanılması ve enerji tasarrufuna yönelik yürüttüğü çalışmalara ile çözüm önerilerine değinen Karagüzel, “Tarım ve Orman Bakanlığı ile ortaklaşa yürüttüğümüz projelerle çiftçimize destek olmaya devam ediyoruz. Tarım bakanlığı tarafından yürütülen Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ile ürün ve faaliyetlerini kayıt altına alınmakta. ÇKS’ye kayıtlı çiftçilerin tarımsal sulamada kullandıkları elektrik masrafını yüzde 35’i Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sübvanse ediliyor. Çiftçilerin sorunlarının giderilmesi için cumhurbaşkanımızın 18.08.2022 tarih ve 5972 sayılı kararı ile ziraat bankası çiftçilerin elektrik borçlarını ödemesine yönelik beş yıl faizsiz elektrik kredisi imkânı sağlandı. Çiftçilerimizle iyi diyaloglar kurmaya özen gösteriyor, bu konuda oluşturduğumuz diyalog ekiplerimizle hareket ediyoruz” dedi. Karagüzel devletin tarımsal destekleme ödemelerinin ardından kesinti iddialarının yanlış kurgulandığını ve yanlış algılandığını ifade ederek “Devletimizin çiftçilerimize yaptığı destek, deprem yardımları kapsamında gerçekleşen bir durumu kapsamıyor. Bu destek daha önce de aralıklı olarak yapılan desteklerin devamı niteliğinde. Dolayısıyla biz fatura ödemelerini yapan çiftçilerimizden kesinti yapmıyoruz” şeklinde açıkladı.

 

 

“GECE SULAMA YÖNTEMİNİN’ KULLANILMASINI TAVSİYE EDİYORUZ”

 

 

Uzun vadede GAP kapsamında oluşturulacak sulama kanallarının tamamlanmasının katkı sağlayacağını belirten Murat Karagüzel, gece sulama projesine de değinerek “Suyun buharlaşmasının önüne geçilmesi, daha etkin sulama yapılarak hem enerji giderinin azaltılması hem de üründe verimliliğin artırılması için ‘gece sulama yönteminin’ kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Gece sulaması konusunda farkındalığı artırarak iklim değişikliği, verimli sulama, verimli ve dengeli enerji tüketimini hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. 

 

 

FATURALANDIRMALAR ULUSAL TARİFEYE GÖRE YAPILIYOR

 

 

Karagüzel, yaşanan depremin ardından faturalandırma süreçlerine de açıklık getirerek “Öncelikle bu kadar büyük bir afetin sonrasında etkilenen tüm illerdeki vatandaşlarımıza destek olmak en önemli önceliğimiz haline geldi. Elektrik faturaları normal şartlarda 25-35 günde bir okunurken deprem sonrasında bu süre 45-50 günlere uzadı. Abonelerimize ekstra bir ödeme söz konusu olmadı. Zira Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereğince faturalandırma yapmaktayız. Kullanım günündeki artışa bağlı olarak faturalarda bir artış yaşansa da ‘ulusal tarife’ uygulandı. Tüketim gün sayısı ne olursa olsun günlük 8 Kwh ve altındaki tüketimler, daha önceden de olduğu gibi 1. kademeden yani indirimli tarifeden hesaplanıyor. Günlük 8 Kwh üzerindeki tüketimler ise 2. kademeden faturalandırılıyor. Faturaların doğruluğunu isteyen herkes, EPDK’nın internet sayfasında “Fatura Hesaplama Modülü” üzerinden tüketilen enerji miktarlarını Kwh cinsinden girerek kontrolleri yapabilir” diye konuştu. 

 

 

ARVAS: TOPLAM 19,4 MİLYAR LİRA YATIRIMA İMZA ATTIK

 

 

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 6 ile elektrik dağıtım hizmeti sunan ve Türkiye’de akıllı şebeke sisteminin öncülerinden olan Dicle Elektrik, kesintisiz ve kaliteli enerji sunma vizyonu doğrultusunda yürüttüğü çalışmalarını anlattı. Dicle Elektrik’in Diyarbakır’daki Genel Müdürlük binasında düzenlenen basın toplantısında, bölgenin elektrik tüketimi, şirketin akıllı şebeke sistemi ve usulsüz elektrik kullanımının azaltılmasına yönelik yenilikçi projeleri paylaşıldı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas ise “2013’ten bu yana, büyük kısmı şebeke yenileme ve güçlendirmeye yönelik harcamalar olmak üzere toplam 19,4 milyar lira yatırıma imza attık. Kayıp kaçak konusunda ise; 2013 yılında yüzde 76’lık oranla devraldığımız şirketimizi, bugün yüzde 43’e kadar düşürdük” dedi.

 

 

“İSTANBUL’DAN SONRA EN ÇOK ENERJİ TÜKETEN ELEKTRİK ŞİRKETİYİZ”

 

 

Arvas, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, toplamda 2.2 milyon tüketiciye hizmet sunduklarını belirterek “Dicle Elektrik olarak 7 bin çalışanımızla, şehir merkezleri ve kırsal bölgelere yatırım yaparak hizmet ağımızı genişleterek faaliyetlerimize devam ediyoruz. 21 dağıtım şirketi arasında, enerji tüketimi açısından İstanbul’un ardından en çok enerji tüketen elektrik şirketi konumundayız. 7500 personel ve 1900 araçla hizmet sunuyoruz” açıklamalarını yaptı.

 

 

“KAYIP KAÇAK ORANI YÜKSEK BİR BÖLGEDEYİZ”

 

 

Arvas kişi başı tüketimde Türkiye’de bir abonmanın ortalama yıllık tüketimi 4500 KW iken Dicle Elektrik’in bölgesinde bu oranın 11.500 KW olduğunu ve diğer bölge abonelerinden 2,5 kat fazla bir elektrik tüketimine denk geldiğini belirtti. Arvas bu yüksek tüketimin sebeplerine şöyle değindi;

 

 

“Hizmet verdiğimiz il ve ilçe merkezlerinde kayıp kaçak oranı yüzde 30’un altında. Kırsalda ise yüzde 75-80’in üzerinde, tarımsal sulama alanlarında ise yüzde 40’ın üzerinde seyrediyor. Ayrıca Türkiye’deki tarımsal sulama alanlarının yarısı bizim bölgemizde bulunuyor ve tüketimin önemli miktarı buraya gidiyor. Ülkemizdeki genel duruma baktığımızda ise kayıp kaçak oranı yüzde 13’ün altında. 2013 yılında yüzde 76’lık kayıp kaçak oranıyla devraldığımız şirketimizde bugün bu oranı yüzde 43’e kadar düşürdük.”

 

 

“ŞEBEKE YENİLEME VE GÜÇLENDİRMEYE YÖNELİK 20 MİLYAR TÜRK LİRASI’NA YAKIN YATIRIM YAPTIK”

 

 

Başta şebekeye yönelik olmak üzere yatırımlarını aralıksız sürdürdüklerini belirten Arvas; “2013’ten bu yana, büyük kısmı şebeke yenileme ve güçlendirmeye harcanan toplam 19,4 milyar TL yatırıma imza attık. Dağıtım şirketleri arasında en çok yatırım yapan ve en çok bakım harcaması yapan ilk üç şirket arasındayız. Bu çalışmalarımızda usulsüz elektrik kullanımını azaltarak enerji israfını önlemeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki 2 yıl içerisinde de 6,5 milyar TL ile 8 milyar lira tutar aralığındaki yatırımlarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

 

AKILLI ŞEBEKE SİSTEM İLE KAÇAKLARI AZALTTIK

 

 

Dicle Elektrik olarak sürdürülebilir bir üretim için enerji israfının önüne geçilmesinin önemine değinen Arvas; “Hali hazırda ülkemizdeki tüm akıllı şebekelerin yaklaşık yarısına sahibiz. Bu şebekeyle elektrik dağıtım ağımızı uçtan uca takip edebiliyor, arıza bilgilerini net bir şekilde tespit ediyoruz. Abonelik işlemlerinin uzaktan yapılmasına imkan sağlayacak sistemleri entegre ediyoruz. 2,2 milyon abonemizin 1. 1 milyonunda bunu gerçekleştirebildik. Akıllı trafolarımızı her sene 100 bin-200 bin aralığında çoğaltıyor ve 2,2 milyon abonemizi yakın gelecekte bu teknoloji ile buluşturmayı hedefliyoruz. Kayıp-kaçak ile bir başka mücadele yöntemi olarak elektrik sayaçlarını müstakil hanelerde ev dışına taşıdık. Bu durum sayaçları anlık olarak okuma yapabilmemize imkan sağladı. 20 milyarlık yatırım tutarımızın doğrudan kayıp kaçak ile mücadeleye ayrılan payı 9 milyar TL’yi buldu. Gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge çalışmalarımız, yeni nesil teknolojilere yönelik yatırımlarımız, akıllı cihazlarımız ve skada merkezimiz ile uzaktan kontrolü esas alan çalışmaları hızlıca gerçekleştirebiliyoruz. Akıllı şebeke dönüşümü ile toplamda 11.400 MWH kaçak elektrik tüketiminin önüne geçtik. Böylece tüketimde tasarruf sağlamanın yanında ülkenin kaynaklarının etkin kullanılmasına ve ekonomiye doğrudan katkı sağladık. Ekonomiye toplam katkı 10 yılda 28 Milyar Türk Lirası olarak gerçekleşti” dedi.

 

 

“DEPREMDE ALANDAYDIK”

 

 

11 ili etkileyen depremde Dicle Elektrik olarak önemli görevler üstlendiklerine değinen Arvas, çalışmalarını şöyle özetledi:

 

 

“Dağıtım bölgemizde bulunan Şanlıurfa ve Diyarbakır’daki merkezlerimizi, depremzede vatandaşların hizmetine hızlıca açarak barınma ve sıcak yemek desteği sunduk. Sorumluluk alanımızdaki bazı bölgelerde afetten hasar gören elektrik şebekelerimizi 30 saat gibi kısa sürede tekrar aktif hale getirdik. Aynı zamanda Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş elektrik hatlarının onarımı için de destek sağladık. Adıyaman’da AFAD’a teslim etmek üzere 600 çadıra yakın bir çadır kent kurduk. 4’ü kadın 25 çalışma arkadaşımızdan oluşan Dicle Arama Kurtarma Ekibi (DAK) ise Diyarbakır ve Şanlıurfa’nın ardından Adıyaman’da arama kurtarma ve elektrik alt yapılarının onarımı alanlarında yaklaşık 500 saat aralıksız olarak görev aldı. Adıyaman’da da 9 kişinin canlı kurtarılmasında önemli görevler alan DAK ekibimiz, tüm yetkili kuruluşların gerçekleştirdiği diğer kurtarma faaliyetlerinde de çalıştı. Adıyaman’da 3 bin kişilik çadır kentin elektrik altyapısı ihtiyacını da karşıladık.”

 

 

“SALMA SULARIYLA TARLALARIMIZI SULAYARAK BÜYÜK HATA ETTİK”

 

 

Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde çifti olan Yasin Advan da “Burada hububat ekilişleri yapılıyor. Pamuk ve mısır çiftliği yapıyoruz. 1998’de Derinkuyu Sondaj vasıtasıyla tarlalarımızı sulamaya başladık. Tabii bu dönemde bir kuyularda 400 metre sondaj kazıp 120 metreden su çekiyorduk. Bu da çok verimli su almamıza olanak sağlıyordu. Fakat şu an bu sularımız derinlik açısından iki katına gitti. Yani 20 metreden suyu çıkartıp daha az tarla sulayabiliyoruz. O yüzden eskiye nazaran çok daha maliyetli ve daha zor oldu yaptığımız işler. 1998’de vahşi sulama adı verilen tarlaya salma sulamayla tarlalarımızı suluyorduk. Çok büyük hata ettik onları yaparken. Tabii bilinçli değildik. 7-8 senedir de sulama teknikleriyle ilgili teknolojiyi kullanarak yağmurlama ve damlama sulama sistemlerine geçtik. Bu vesileyle daha az maliyetle daha güzel ürün kaldırıyoruz” açıklamasını yaptı.

 

 

“TARIMDA TEKNOLOJİ KULLANMAK ÇİFTÇİYE BÜYÜK DESTEK OLUYOR”

 

 

Advan, son olarak şunları söyledi:

 

 

“Teknolojiyi kullanaraktan elektrik tasarrufu da yapıyoruz. Vahşi sulamayla bu tarlaya 24, 48, 64 saat sulama gerektiği yerde, biz 12 saatte teknolojik sulamayla bitkiye istediğimiz suyu vermiş oluyoruz. Neticede bu da bize bir tasarruf olarak geri dönüyor. Tarımda teknoloji kullanmak, hem ürün hem de maliyet anlamında çiftçiye çok büyük destek oluyor."

 

 

DHA-Ekonomi - Türkiye-Diyarbakır / Merkez - DHA

Nisanur ŞENTÜRK-Erdi DEMİR/DİYARBAKIR,(DHA)- 

GÜNCELLENME
DETAYLARI GÖSTER