İstanbul Kent Üniversitesi’nde görevli Psikiyatrist Dr. Murat Dokur, Kent Üniversitesi’nde, ‘Aile ve Çift Terapisi’ eğitiminde verilen E-devlet onaylı sertifika sürecini anlattı. Dokur, 400 saatlik eğitim programını tamamlayıp, sertifika aldıktan sonra, 300 saatlik ek klinik çalışma yaptığını belgeleyen öğrencilere ayrıca, EFTA onaylı, uluslararası geçerliliği olan bir sertifika daha verildiğini aktardı. Dokur, EFTA -TIC (European Family Therapy Association- Training Institutes Chamber- Avrupa Aile Terapisi Derneği – Eğitim Birimi) onaylı olduğunu da söyledi.
“AVRUPA AİLE TERAPİLERİ DERNEĞİ EĞİTİM KRİTERLERİNE DE UYGUN OLAN BİR EĞİTİM ŞEKLİ”
Eğitim sürecinden bahseden Dokur, “Bu uzun süreli bir eğitim. Yüksek lisans ile paralel olarak veya sonrasında da alınabilir. İçeriğinde, önemli kişiler, kavramlar yer alıyor. Kişinin yönelim sahibi olması, hem kendisinin hem de uygulama sırasında danışman çift ile karşılaştığı esnada neler yapılabileceğine dair teknikler yer alıyor. Bu toplam 700 saat süren bir eğitim. Katılımcılar, eğitimin sonunda, Avrupa Aile Terapileri Derneği’nin eğitim birimi onaylı belgesine sahip oluyorlar. İlk 400 saat içinde Yüksekeğitim Kurumu (YÖK) onaylı ve Kent Üniversitesi’nden alınan bir belgeye sahip olmuş oluyorlar. Bu eğitim için, psikiyatri uzmanlığına sahip olmak, psikoloji bölümü, psikolojik danışmanlık, çocuk gelişimi bölümü veya sosyal hizmet bölümünden mezun olmak gerekiyor. Eğitim alan psikolog, psikiyatr veya psikolojik danışmanların, aileler ile karşılaşma, karşılaşılan çiftleri tanıma ve onların problemlerini anlama, şansı oluyor. Sosyal hizmet uzmanları ise aileler ile çalışıyorlar. Tek ebeveynli, ebeveyni olmayan veya problemleri olan aileler ile çalışıyorlar. Verdiğimiz eğitim Avrupa Aile Terapileri Derneği eğitim kriterlerine de uygun olan bir eğitim şekli” dedi.
“EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLER, DAHA YETKİN KİŞİLER OLUYOR”
Eğitimin aile terapisi dışında birçok psikoterapi ekolünü de içinde barındırdığını vurgulayan Dokur, “Bu eğitimde teknik, uygulamalar yer alıyor. Bu bölümü bitirmiş kişiler aile ve çift terapisti oluyor. Karşılaştığımız ailelere nasıl davranmalıyız, neler söylemeliyiz bunları öğreten ve aynı zamanda tamamlayıcı ve ilerletici bir eğitim şekli. Her kişinin farklı çalışmalara yatkınlığı olabilir. Bu eğitim, kişilerin hem kendi hayatlarında hem de çevresindekilerle çalışırken daha yetkin olabilmelerini sağlıyor. Terapist olarak kendilerine daha güvenli kişiler oluyorlar. Aynı zamanda, kişinin yapabilirliklerini artıracakları bir çalışma imkanı da sunuyor. Eğitim için istediğimiz şeyler, aksatmadan çalışmalara katılmaları, kitapları ve eğitim materyallerini takip etmeleri, grup supervisionu ile çalışabilmeleri. Eğer bu bağlantıları koparmazlarsa, öğrencilerin tecrübeyle birlikte daha yetkin bir hale gelecekleri muhakkak ve bizler de daha yetkin kişiler olmaları için bu eğitimi veriyoruz” ifadelerini kullandı.
"AİLE DANIŞMANLIĞI VE AİLE TERAPİSTLİĞİ ARASINDA FARKLAR VAR"
Aile danışmanlığı ve terapinin farklarına değinen Dokur, “Her ne kadar çalışma alanları ortak olsa da yapılacak iş ya da müdahalelerin yetkinliği ve yetkisi arasında farklar var. Aile danışmanlığı da son derece saygın bir eğitim şekli ancak terapide müdahalede bulunma yeterliliği var. Her ikisinin örtüştüğü alanlar olsa da aile terapistlik ve aile danışmanlığı farklı alanlar. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de aile ve çiftlerle çalışmak büyük önem taşıyor. Bu çalışmanın önemi giderek de artıyor çünkü değişimler çok hızlı. Küçük yapılar ve büyük yapılar iç içe geçmiş bir durumda. Yer yer de zorluk çıkaran ve tahrip edici özelikleri bulunan bir devinim var” dedi.
“AĞIRLIKLI OLARAK İLİŞKİLER ÜZERİNE ÇALIŞIYORUZ”
Bu eğitimde, ilişki ağırlıklı çalıştıklarını söyleyen Dr. Dokur, “Hiçbir şey ilişkilerden bağımsız değil. Çocukların durumu, boşanmalar, ebeveyn kayıpları, ailelerin yaşadığı psikolojik, sosyal ve ekonomik meseleler mevcutken bundan bireyin etkilenmemesi mümkün değil. Bireyin akut durumuna müdahale edilmesi gerekiyor. Ayrıca, devamlılığında daha çok baş edilebilirliğin ailelere ve bireylere kazandırılması gerekir. Eşler arasındaki boşanma, ayrılık gibi, birçok üzüntü verici hadiselerin artması nedeniyle aile ve çift terapisine olan ihtiyaç da arttı. Tüm dünyada da bu hızlı devinim gerçekleşirken, bu eğitimlere ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle uzman arkadaşlarıma böyle bir çalışmada yer almalarını ve yetkinlik kazanmalarını tavsiye ederim” diye konuştu.