Oynatma Listesi
VİDEO

'Bitkisel çaylar, ilaçların etkisini azaltıyor'

Konya'da Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Durmuş Ali Aslanlar, insanların kış aylarında üst solunum yolu hastalıklarından korunmak için bitki çayı ve ilaçlarını birlikte tükettiğini ancak bu gibi durumlarda ilacın etkisinin azaldığını belirtti. Aslanlar, “İlaç kullanan vatandaşlarımız için bitkisel çay kullanmak çok masum bir şey değil. Bitkisel çaylar, bu ilaçlarla etkileştiği için ilacın etkisini azaltabiliyor. Tedavinin etkinliğini azaltabiliyor veya ilacın yan etkisini arttırabiliyor. Bu da değişik problemlere, insan sağlığında zararlı durumlara yol açabiliyor” dedi.

Kış aylarının gelmesiyle birlikte soğuk algınlığı, nezle ve grip gibi hastalıklar sıklıkla görülüyor. Bu hastalıklardan doğal yollarla korunmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenler şifayı, bitki çaylarında arıyor. En çok tercih edilenler ıhlamur, ada çayı, rezene, yeşil çay, biberiye, zencefil, zerdeçal ve tarçın. Ancak bu bitkilerin nasıl ve ne oranda tüketilmesi gerektiği de önemli.

NEÜ Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Durmuş Ali Aslanlar, günde iki fincandan fazla bitki çayı içilmemesi gerektiğini söyledi. Aslanlar, “Geleneksel olarak vatandaşlarımız bitkisel çayları özellikle hastalıklardan korunmak amacıyla kullanılmakta. Bu çaylara en çok kış aylarında rağbet gösteriliyor. Örneğin; ıhlamur, ada çayı, nane, kekik ve melisa çayları gibi çeşit bulunuyor. Bu çaylar demlenerek veya kaynatılarak kullanılabiliyor. Hangi çayın demlenerek, hangi çayın kaynatılarak kullanıldığı çok önemli. Çünkü bir çay demlenmesi gerekirken kaynatırsanız etkileri azalabilir. Buna dikkat etmek gerekiyor. Bitkisel çayları genelde yemeklerden birkaç saat önce ve birkaç saat sonra kullanmalıyız. Mide rahatsızlığımız varsa, sindirim sistemi problemimiz varsa, yemeklerden hemen sonra kullanabiliriz. Bu bitkisel çayları uyku için kullanıyorsak yatmadan birkaç saat önce de bu bitkisel çayları kullanabiliriz. Bir günde iki fincandan fazla bitkisel çay kullanılmamalı. Belki 3’üncü fincan, ama 3’üncü fincandan sonra kesinlikle kullanılmamalı.” diye konuştu.

‘DOĞAL OLDUĞU İÇİN ZARARSIZ OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR’

Dr. Aslanlar, “Vatandaşımız bu çayların doğal olduğu için zararsız olduğunu düşünüyor. Böyle bir şey yok. Tabii bunlarda ilaç gibi zararlı yan etkileri olabiliyor. İnsanlar, ‘Bu çayları her hastalıkta kullanabilirim, bu çaylar her derde deva’ diye düşünüyor. Her hastalıkta, tüm çaylar doktora danışmadan kesinlikle kullanılmamalı. Bir de sosyal medyadan, komşumuzdan, akrabamızdan tavsiyeler üzerine bitkisel çaylar kullanılabiliyor. Tehlikeli durumlar oluşturabilir” dedi.

DOĞRU KURUTULMAYAN BİTKİ, ZEHİRLİYOR

Doğru ve hijyenik ortamlarda kurutulmayan bitkilerin zehirleme olasılığının daha yüksek olduğunu belirten Dr. Aslanlar, “Bitkisel çayların temin edildiği yerlerde hijyen koşullarına çok dikkat etmeliyiz. Burada paketli, uygun koşullarda saklanan ürünleri tercih etmeliyiz. Bir de doğru bitki çayına ulaşmamız gerekiyor. Uygun koşullarda saklanmadığında bu bitkisel ürünler, çaylar, karaciğerde toksik etkileri oluşabiliyor. Bitki çaylarının kurutulması çok önemli. Uygun koşullarda kurutulmadığında, nemli ortamlarda üst üste havalandırılmadan küfler oluşabiliyor. Bu küfler de aflatoksin adında bir zehir oluşturuyor. Bu zehrin karaciğere toksik zararlı durumları var. Aflatoksin aynı zamanda doğrudan kanserojen bir madde. Ondan dolayı uygun koşullarda kurutulan bitkisel çayları tüketmemiz gerekiyor” dedi.

İLAÇ KULLANANLAR DAHA DA DİKKAT EDİLMELİ

İlaç kullananların, ilaçlarını bitkisel çaylarla tüketmemesi gerektiğini ifade eden Dr. Aslanlar, şunları söyledi:

“Özellikle kronik hastalığı olanlarda, ilaç kullanan vatandaşlarımız için bitkisel çay kullanmak masum bir şey değil. Çünkü bitkisel çaylar, ilaçlarla etkileşebiliyor. Bitkisel çaylar, bu ilaçlarla etkileştiği için ilacın etkisini azaltabiliyor. Tedavinin etkinliğini azaltabiliyor veya ilacın yan etkisini arttırabiliyor. Bu da değişik problemlere, insan sağlığında zararlı durumlara yol açabiliyor. Mesela ada çayıyla beraber demir preparatları alındığında, kansızlıkta kullanılan demir preparatlarının emilimi azalıyor. Yeşil çay tansiyon için kullanıldığında tansiyonumuz düşmeyebiliyor ve daha da yükselebiliyor. Birçok bitkinin kullanımı; papatya ve ekinezya alerjik reaksiyonlar oluşturabiliyor. Ekinezya dediğimiz bitkinin çayı, soğuk algınlığında sıkça kullanılıyor. Bu tür bitki ilaçlarını kullanırken veya bitkisel çayları kullanırken hekimlerine danışmaları gerekiyor.”

Salih BÜYÜKSAMANCI/KONYA, (DHA)

GÜNCELLENME
DETAYLARI GÖSTER