Çarşamba ilçesinde yaşayan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi Sevdenur Gülçiçek, 2012 Ağustos'ta yaşadığı bel ağrısı sebebiyle hastaneye gitti. Yapılan araştırmada Sevdenur'un kaburga kemiğine yakın 9 santimetreye 4,5 santimetre boyutunda tümör tespit edildi. 10 saat süren ameliyatın ardından Sevdenur'un 9'uncu kaburga kemiği alındı ve 1 yıl süren tedavisi sonrası kanseri yendi. 2016'da yapılan rutin kontrollerde Sevdenur'un akciğerinde yumuşak doku tümörü olduğu tespit edildi. İstanbul'daki tedavi sonrası kök hücre nakli yapıldı ve 2 yılın sonunda Sevdenur Gülçiçek, ikinci kez kanseri yendi. Sağlığına kavuşan Sevdenur Gülçiçek, daha sonra beyzbol ve softbol ile tanışıp, Türkiye şampiyonlukları da kazandı. 2019'da Hırvatistan'da düzenlenen 'U-16 Avrupa Şampiyonası'nda 6 maç Milli Takım forması giydi.
Yaşadıklarını anlatan Sevdenur Gülçiçek, kanserle tanıştığında 8,5 yaşında olduğunu söyleyerek, "Kemoterapi almaya başladığımda 9 yaşıma girmiştim. Çok şiddetli bir bel ağrısıyla kanser olduğumu öğrendim. Hiç tümörden şüphelenmedik çünkü gayet doğal bir ortamda büyüyordum ve çok sağlıklı, hiperaktif bir kızdım. Ailemle birlikte hastaneye gittiğimde kanser olduğumu öğrendim. 9'uncu sağ kaburga kemiğimdeydi. Kanser olduğumu hiçbir zaman reddetmedim ama kabullenmedim de. Karşımda çok güçlü bir rakip vardı ama ben de çok güçlü bir kızdım. Onu yenebileceğimi düşünüyordum ve yendim" dedi.
'5 AYDA 'MİLLİ TAKIM'A GİRDİM'
Hastalığının birkaç yıl sonra yeniden nüksettiğini söyleyen Gülçiçek, "Bu kez kanser akciğerimdeydi. Daha güçlü bir şekilde karşıma gelmişti ama bilmiyordu ki ben de çok güçlüydüm. Fark ettim ki bunun çıkışında çocuk olmak yok. Hala neşeli ve pozitif olmaya devam edersem, neden ben de bu hastalığı atlatmayayım diye düşündüm. Yanımda benden daha küçük bir çocuk yatıyordu. İkinci kez nüksettiğinde daha çok büyümüştüm ve kanserin nasıl bir şey olduğuyla ilgili daha çok fikre sahiptim. İlkini yenen ikincisini de yener diye düşündüm. Hiçbir zaman gardımı indirmedim. Yaşamak ve mutlu olmak istiyordum. Sağlığıma da kavuşmak istiyordum. Çok şey söylendi ama onu da yenmeyi başardım. Tedavi gördükten sonra biraz durgunlaştım. Çevreden 'o hasta' baskısı gördüğüm için kendimi hep kötü hissediyordum. Okulumda beyzbol ile tanıştım. Aileme danıştım ve ailem de doktorlara danıştı. 'Denesin' dediler ama ben o denemeyi üst çıtaya taşıdım. 5 ayda 'Milli Takım'a girdim. Hala çok güzel başarılar elde ediyorum. Hırvatistan'daki Avrupa Şampiyonası'nda Türkiye'yi temsil ettim" ifadelerini kullandı.
Yaşadıkları süreci anlatan baba İbrahim Gülçiçek (44) ise "Hastanedeki araştırmalarda kızımın kaburga kemiğinde tümör tespit edildi. İstanbul'daki tedavi sürecinde yaklaşık 2 ay boyunca kızımı ve eşimi göremedim" diyerek kızının nakil olacağı dönemin ise 15 Temmuz sürecine denk geldiğini anlattı.