Geri Dön
PolitikaSaadet Partili Kaya: Üniversite mezunlarının temel kaygısı iş bulma korkusudur

Saadet Partili Kaya: Üniversite mezunlarının temel kaygısı iş bulma korkusudur

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, “Türkiye'de üniversite mezunu işsizlerin yarısından fazlası 12 aydan uzun süre iş bulamamaktadır. Üniversite mezunlarının temel kaygısı okulu bitirmek değil, iş bulma korkusu hâline çoktan gelmiş durumda. Bu ülkenin birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin geleceğimiz olan gençler üzerinden kurgulanmasına yardım edelim. Lütfen, istirhamım şudur; bu bütçeyi yaparken planlamaları adil, ahlak, adalet esaslı bir mantıkla kurgulayalım” dedi.

Saadet Partili Kaya: Üniversite mezunlarının temel kaygısı iş bulma korkusudur

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda konuşan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, eğitim sistemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Konuşmasında eğitimdeki sorunlara dikkat çeken Kaya, özellikle üniversite eğitiminin kalitesizleştiğini ve gençlerin geleceğini riske attığını belirtti. Üniversitelerin açılmasında yapılan planlamaların istihdam ihtiyacı ve bölgesel talepler gözetilmeden gerçekleştirildiğini belirten Kaya, “Hangi alanda ne kadar istihdam ihtiyacı olduğuna dair bakılmaksızın, planlama yapılmadan yeni üniversiteler açılmaktadır. Hâlbuki, gerekli olup olmadığına bakılmaksızın Anadolu'nun her yerine iletişim fakültesi açmak yerine, o bölgenin ihtiyaç duyduğu alanlarda mesela tekstil ya da ziraat veya madencilik gibi bölümler açılmalıydı. Coğrafya alanındaki sorulara eksi net sayısıyla ilgili bölüme girerek coğrafya öğretmeni yetiştirmeye çalışmak, eğitim ile kalite arasındaki ters ilişkiyi devam ettirerek bir kısır döngüye yol açtığı gibi işsizlik sayısını da artırmaktadır. Mevcut üniversite yerleştirme sınavları, öğrencileri bölümlerine, kabiliyetlerine göre seçip dağıtacağına âdeta serpiştirmektedir. Bu da doğal olarak mesleki bilgi yanında kabiliyeti de gerektiren mesleklerde kalitesiz eğitim doğmasına neden olmaktadır” diye konuştu.

‘ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞIYORLAR’

Meslek liseleri ve teknik liselere verilecek destekle, eskiden olduğu gibi bu okullara olan ilginin artacağını ve bu sayede ara eleman sıkıntısının ortadan kalkabileceğini söyleyen Mustafa Kaya, “Ülkede yükseköğretim planlaması yapılamadığı için ‘her genç üniversite mezunu olmalı’ mantığıyla yola çıkılıyor ve bu mantıkla beraber düşük maliyetli sosyal bilimler, hukuk, işletme, iktisat ve benzeri bölümler açılıyor. Ülkede işsizlik olduğu için birçok ülke evladı üniversitelere iş umuduyla girip çıktıklarında hüsranla karşılaşıyor. Bir müddet diplomalarının verdiği havayla vasıfsız eleman olmayı da kabullenemiyorlar, daha sonra çaresiz kalınca bu işlere büyük bir psikolojik yıkımla razı oluyor ve diplomalarının anlamsız bir belge olduğunu yaşayarak öğrenmek zorunda kalıyor. Diplomalarının karşılığı olan işlere girenler ise, aşırı mezun sayısından dolayı asgari ücretle çalışır hâle geldiler. Örneğin, İstanbul'da hukuk fakültesinden yeni mezun olan bir avukat asgari ücretle işe başlıyor. Soruyorum değerli arkadaşlar, ‘fakülte bitirmesine bu noktada ne gerek var?

‘SIĞINMACILAR VE GÖÇMENLER ÜZERİNDEN TÜRKİYE’NİN ARA ELEMAN SORUNU KAPATILIYOR’

Sığınmacılar ve göçmenler üzerinden Türkiye'nin ara eleman sorununu kapatma yolunda ilerlendiğine dikkat çeken Mustafa Kaya, “Bugün Türkiye’nin gündeminde, nüfusun yaklaşık yüzde 10’unu bulan sığınmacı ve göçmen konusu tartışılmaktadır. Yapılan değerlendirmelerin bazıları, bu sığınmacılar ve göçmenler üzerinden Türkiye’nin ara eleman sorununun kapatıldığına dair değerlendirmelerdir. Bir taraftan sosyoekonomik olarak ülkemizin demografik yapısında bazı yaralar açan bir sığınmacı-göçmen meselemiz var, diğer taraftan da ‘Eğer bunlar insani ve hukuki olarak kendi ülkelerine geri gönderilirse biz ara eleman sıkıntımızı nasıl aşacağız?’ diyen sanayicilerimiz var. Bu kısır döngüden nasıl çıkacağız arkadaşlar, bu problemi nasıl aşacağız arkadaşlar? 8 milyon gencimizi üniversite kapılarının içerisinden sokup apartman üniversitelerinde onlara eğitim verdirirken, bu çocuklarımızı 16-17 yaşından alıp 24- 25 yaşına kadar bu binalarda hapsedip ondan sonra onların geleceklerine güvenle bakamayacakları mutsuz gençler inşa etmek bu ülkenin geleceği için bir beka problemi değil midir? ‘Niçin çocuklarımız için doğru planlama yapamıyoruz, niçin çocuklarımızın geleceğe dönük planlarında onlara olması gereken destekleri veremiyoruz?

‘ÜNİVERSİTELERDEKİ AKADEMİK ÜNVANLAR ENFLASYONA UĞRATILMIŞTIR’

Akademik unvanların bir kalite kazanması ve enflasyona uğratılmaması gerektiğini söyleyen Kaya, “Öğretim üyesi kadroları bu iktidar döneminde tamamen kalite ve liyakat dışında başka irtibatlarla doldurulmaktadır. Bu kadroların vereceği eğitimden geçen gençlerimizden mezun olduktan sonra alanlarına herhangi bir katkı beklemek hayalcilik olacaktır. Üniversitelerdeki akademik unvanlar bir yandan her yerde tezli, tezsiz yüksek lisans, doktora programları açılarak enflasyona uğratılmıştır. Bu çalakalem açılan programların kaliteleri de maalesef köklü üniversitelerde dahi yerlere düşmüştür. Oysa bu akademik unvanlar sadece üniversitelerde görev yapan akademisyenlere tanınmalıdır” dedi.

‘ÜNİVERSİTE MEZUNLARININ TEMEL KAYGISI, OKULU BİTİRME DEĞİL İŞ BULMA KORKUSUDUR’

2022 OECD verilerine referansla Türkiye'de üniversite mezunu işsizlerin yarısından fazlasının 12 aydan uzun süredir iş bulamadığını belirten Mustafa Kaya, “Üniversite mezunlarının temel kaygısı okulu bitirmek değil, iş bulma korkusu hâline çoktan gelmiş durumda. Lütfen çocuklarımızın geleceklerini karartmayalım, çocuklarımızı üniversite binalarının içerisine sokup dört yıl sonunda onları mutsuz gençler hâline dönüştürmeyelim, çocuklarımızın yaptığımız yanlışlarla bu ülkeye olan aidiyet hislerini zayıflatmayalım. Bu ülkenin birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin geleceğimiz olan gençler üzerinden kurgulanmasına yardım edelim. Bizler burada karar vericileriz, şayet doğru kararları, doğru planları alamazsak hem hukuken hem insani açıdan hem vicdani açıdan sorumluluk bizdedir. Lütfen, istirhamım şudur; bu bütçeyi yaparken planlamaları adil, ahlak, adalet esaslı bir mantıkla kurgulayalım” diye konuştu.