Milli Yol Partisi'nden Ozankaya: Ülkemizin kanayan yarası yüksek enflasyon
TÜRKİYE'nin sorunlarının çözümünde iktidar ve muhalefetin kendi sorunlarıyla uğraşmaktan dolayı bir yol alamadığını belirten Milli Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tayfun Ozankaya, "Mehmet Şimşek'in uygulamak istediği ekonomik program çerçevesinde ciddi sorularımıza cevap bekliyoruz. Ülkemizin kanayan yarası yüksek enflasyondur. Mehmet Şimşek'in enflasyonla mücadelede bir paket programı var mıdır, nasıl bir önlem alacaklar?" dedi.
Milli Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tayfun Ozankaya, partisinin İzmir İl Başkanlığı binasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İki ay önce yeni bir hükümet kurulduğunu belirten Ozankaya, "Ekonominin başına halka umut olarak Mehmet Şimşek getirildi. İki aylık süre geçmesine rağmen yeni ekonomi yönetimi bir paket programı açıklamış değil. Günlük alınan kararlarla ekonomi düzeltilmeye çalışılsa da hem reel sektör hem Türk halkı nasıl pozisyon alacağını bilememektir. 2001 yılında yaşanan ağır bir ekonomik krizde Kemal Derviş yönetiminde süratli toparlanma sürecine girdik. 2002 yılında bugünkü hükümet iktidara geldi. Bugün bunu mumla arıyoruz" ifadelerini kullandı.
Hazinenin borcunun sürekli arttığını öne süren Ozankaya şöyle devam etti:
"Şu ana kadar 5 trilyon 600 milyar olan Hazine'nin haziran ayında borç rakamı 882 milyar artmıştır. Yaklaşık 1 trilyon lira artış söz konusu. Türkiye'nin borçlarının ödenir hale gelmesinin yolunu nasıl açacaklar? Kamuoyunda çok tartışılan başta emeklilerimiz olmak üzere sabit gelirlilerin maaşlarında her ne kadar artış yapılmış olsa da açlık ve yoksulluk sınırından uzak olmaması içler acısıdır. Bunun düzeltilmesi özellikle emeklilerimizin dul yetim maaşı alan insanların açlık sınırı altında alan bu insanların gelirlerinin yükseltilmesi için ne gibi tedbirler alınıyor? Doların yarattığı ekonomik tahribatın boyutunu kestiremiyoruz. Ekonominin tüm bileşenleri için bununla bir öngörü koyulması zorunludur. Faiz oranlarının ne olacağı kimse tarafında kestirilemiyor. Reel sektör farklı faizlerin uygulanması ve son dönemde kredi verilmeme sorunu ile karşı karşıya. Çiftçiler ve balık üreticileri için acil alınması gereken üretim arttırıcı tedbirler nelerdir? Et, süt, balık gibi temel gıdalara ucuz erişimimin sağlanması ne zaman mümkün olacaktır? Cefakar Türk milleti salgın hastalık döneminde hükümet halka IBAN numarası gönderdi. Olağanüstü durumlarda zaten IBAN gönderilmesine gerek kalmadan kendi kendine yardımlaşan bir toplumuz. Son dönemde ekonomik krizden çıkılmasının önemli bir yolu vergi artışları ve aşırı yüksek zamlardır. Yüksek vergi artışları yüksek zamlar halka gönderilmiş IBAN'dır. Salgın döneminde varlığı yerinde olanlar yardım yaparken bugün zengin fakir ayırt edilmeden tüm halktan para toplanıyor. Ekonominin düzelmesi için yüksek vergi toplamak zam yapmak 17'nci yüzyılda derebeylerinin uyguladığı yöntemdi. Bunun için yurt dışında eğitim almaya gerek yok. Bu en kolay şeydir. Maharet toplumun tüm kesimleri arasında gelirine göre vergilendirme yapmaktır."
'ZOMBİ ŞİRKET' VURGUSU
Milli Yol Partisi'nin üyelerinin ekonomi alanında gerekli proje çalışmalarını yürüttüğünü kaydeden Tayfun Ozankaya, Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek'ten randevu alıp bunları anlatmak istediklerini ifade etti. Ozankaya, "Ülkemizin yakın zamanda iflaslarla karşı karşıya kalma riski var. Piyasada ekonomistlerin de kullandığı bir tanım var. Zombi şirket nedir? İşletme sermayesini kaybetmiş, alacak odaklı dönen şirkettir. Bu dönemde kredi erişimi yapabilenler yüksek faiz oranlarıyla borçlanıyor. Hükümeti uyarıyoruz, düşük maliyetli kredi vermenin sanayiciyi rahatlatmanın tedbirini alınız. Birçok şirketin içi boşalmış gibidir. Kredilerini geri ödeyemeyecek şirketlerin durumunu düşünmek istemiyoruz. İflas durumunda şirket vergi üretemez istihdam yapmadığı için sigorta primi ödeyemez. Yatırımlarda tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır" diye konuştu.
Kaynak kaybının önüne geçmek için parti olarak 'özel varlık fonu anonim şirketi projesini oluşturduklarını ifade eden Ozankaya şunları söyledi:
"Projelerimizi anlatacak mecra bulmakta zorluk çekiyoruz. Bir kısım medya bize söz vermediği için halkla buluşma imkanımız olmadı. Ama iş dünyasına anlatmaya başladık. Ülkemizin israf kaynaklarından biri yetişmiş elemandır. Yetişmiş insan kaynağımızın yurt dışına gittiğini görüyoruz. Yurt dışından aldığımız göçteki kaliteye baktığınızda çoğu eğitimsiz cahil insanlar. Geçici sığınmacıların bir kısmı nitelikli personel olabilir, bir kısmı köylerde çobanlık yapabilir. Bunların korunmasından yanayız. Türkiye'ye entegre olmuş göçmen için sıkıntımız yok ama bunlar azınlıktır. İşi gücü olmayan, kalifiye personel olmayan suç örgütü gibi göçmenlerle hükümetin sorunu olmalıdır. Komisyon kurularak onların hangi şekilde yurt dışına gönderileceğinin yolu çizilmelidir."
ORMAN YANGINLARINA AĞIR CEZA YAPTIRIMI
Son dönemde yaşanan orman yangınları konusuna da dikkat çeken Milli Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tayfun Ozankaya, "Yangın söndürme uçağı gibi her türlü tedbirin olmamasının bir izahı olamaz. Türkiye ormanlar yönünden zengin değil. Toprakların yüzde 30'u orman. Bunun da çoğu genç ormanlar. Uzun dönemden beri hangi kriterler baz alınarak verildiğini bilmediğimiz maden ruhsatlarıyla şirketlerin ağaç kestiğini görüyoruz. Muğla Milas Akbelen'de onurlu bir direniş yapan köylü vatandaşların yanındayız. Türkiye'nin kaybedecek bir tek yeşil dalı yoktur. Mustafa Kemal Atatürk 1930'lu yıllarda Yalova'da bir köşkün bir çınar ağacının dalının kesilmemesi için iki metre kaydırılmasının talimatını verdi. Biz dalı geçtik ormanları katlediyoruz. Kanada ormanları yönüyle uçsuz bucaksız yaşlı ağaçları olan bir ülke orada değil ağaç, dal kesemezsiniz. Bile bile bu zenginliği yok eden her kimse ağır ceza almalıdır" ifadelerini kullandı.
6 Şubat'ta yaşanan depremin neden olduğu tahribatın büyüklüğüne vurgu yapıp, depremzedelerin yakınlarının olduğu illere göç ettiğini dile getiren Ozankaya, "Hükümete diyoruz ki o bölgenin demografik yapısında değişiklik olmadan depremzede vatandaşlarımızın tüm sorunları çözülmelidir. Biz deprem sırasında yaşanan aksaklıklar sonucunda gençlik teşkilatımıza acil kurtarma ekibi kurulması talimatı verdik. Genç kardeşlerimiz arama kurtarma ekibi olarak teşkilatlandırılacak. Profesyonel arama kurtarmacı olacaklar. Bir doğal afet halinde en hızlı şekilde milletimizin yanına intikal etmelerini sağlayacağız" diye konuştu. Uzmanların deprem riski üzerinde sık sık uyarılar yaptığını hatırlatan Ozankaya tedbirlerin alınması için çağrıda bulundu.
KUR KORUMALI MEVDUAT ELEŞTİRİSİ
Ekonomik rakamlar üzerinden hükümete eleştirilerde bulunan Ozankaya şunları söyledi:
"Hazine borçlu, maliyet arttı. Maliyetin artması çok yüksek faiz ödemesi demektir. El bombası dedikleri kur korumalı mevduat aslında bir atom bombasıdır. Şu an verilere göre 120 milyar doların üzerinde kur korumalıda biriken mevduat var. Mart 2022'den Nisan 2023'e kadar Hazine'nin sadece kur korumalı için ödediği rakam 95.5 milyar TL'dir. 120 milyar dolar yeni para birimimizle 3 trilyon 240 milyar TL demektir. Faiziyle yapabileceklerimizden örnek vermek istiyorum. Yüksek ev fiyatlarını baz alırsak 80 metrekarelik 160 bin daire demektir. 160 bin daire parasını Hazine, fakire konut yapabilecekken faiz lobisine veriyor. Türkiye'de mevduatın yüzde 75'ine yakını 10 bin lira ve altından oluşmaktadır. Yani az sayıda kişi mevduatın büyük bölümüne sahiptir. Hazine'nin faiz giderinin önemli bir kısmı çok az bir azınlığın eline geçmektedir. Toplumun büyük bölümü çalışıp vergi vermekte katma değerden payını alamamaktadır" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kaynaklarının sınırlı olmadığını ifade eden Ozankaya, kaynakların savrulmaması gerektiğine dikkat çekip, "Halka tasarruf yapın önerisi halk nezdinde nasıl anlam buldu bilemiyorum. Kamunun bakanlıkların tasarruf yapması daha öncelikli. Cumhurbaşkanımız da buna dahil. Körfez ülkelerine yapılan ziyarette 3 uçak kalkmış. Tasarruf önce devletten başlar halka geçer. Emekliye verilen maaşta zaten iki mesaj veriliyor. Git ölene kadar çalış ya da çalışamayacaksan çok yaşama öl. Çocuklarımız yeterli ve dengeli beslenmiyor. Gelişim bozuklukları ve zeka gelişimlerinde sorun var. Devletin en çok üzerinde durması gereken konu budur. Hükümetin acil tedbir alması gerekiyor. Halk burada fedakarlığı yapar" dedi.
TARIMDA İSTİHBARAT BİRİMİ KURULMASINI ÖNERDİ
Tarımsal üretimde Türkiye'nin kendi kendine yeten ülkelerden biriyken ithalatta rekorlara koşmaya başladığını savunan Tayfun Ozankaya, son günlerde Rusya'nın tahıl koridoruyla ilgili anlaşmayı sona erdirdiğini hatırlatıp, "Türkiye en büyük ithalatı yapan ülkeydi. Bu sorunlar ülkenin önünde sorun yumağı olarak duruyor. Türkiye milli üretimini büyütmek zorunda. Tarım ve hayvancılığa yüksek destek verilmeli. Bütçeden tarıma daha fazla pay ayrılmalı. Devlet alımcı olacak piyasayı regüle edecek. Çiftçinin en büyük sorunu ürettiği ürünü satamamasıdır. Biz tarım konusunda istihbarat birimi kurulmasını öneriyoruz. Doğru bilgileri toplayıp Ankara merkeze entegre edilip odaların desteği alınarak doğru havzalarda doğru üretim yapılmasının sağlanması gerekiyor. Çok su isteyenler ve az su isteyen ürünler doğru havzalarda yetiştirilmeli" ifadelerini kullandı.
Gıda güvenliğinin milli güvenlik sorunu olduğunun altını çizen Ozankaya, Türkiye'nin güçlü kalabilmesi için kendi gıdasını ve enerjisini üretmesi gerektiğini belirterek temiz su kaynaklarını korumasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Ozankaya konuşmasına şöyle devam etti:
"Türk halkına sesleniyorum. Genetik kodlarımızda ve inanç sistemimizde kadına şiddet yoktur. Son dönemde bu artış gösterdi. Bu çok yanlış. Kadınlarımız çiçeklerimizdir. Eşit yurttaş olarak yaşamak zorundayız. Cinsiyetçi yaklaşamayız. Acil çözülmesi gereken bu konu İstanbul sözleşmesinden çıkılmış tartışması yersizdir. Okul öncesi eğitimden başlamak üzere kamu spotlarıyla halkın eğitimi sağlanmalı. Bıkmadan usanmadan eğiteceğiz. Kadına şiddeti yapanı sosyal hayattan izole edeceğiz. Aile kavramının korunması kadının korunmasından geçer. Sivil toplum kuruluşları ile çözümün bileşenleri masaya yatırılmalı. Tüm bu sorunların çözümünde maalesef iktidar ve muhalefet kendi sorunlarıyla uğraşmaktan bir yol alamıyor. Milli Yol Partisi'ni izlemeye devam ediniz. İlkelerimiz, millete olan sevdamız sizleri de bizim partide buluşturacaktır."