AK Parti Sözcüsü Çelik'ten CHP Sözcüsü Yücel'e tepki: Yassıada ve Baas zihniyetinin tercümanlığını yapıyor
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel'in sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya tepki göstererek, "Kullandığı sözde siyasi dil, tarihimizde Yassıada ve 28 Şubat zihniyetinin kullandığı dilden bile daha çirkin bir dildir. En temel siyasi meselelerde alfabe düzeyinde bile bilgisi olmayan birisi klavye başında sadece Yassıada ve Baas zihniyetinin tercümanlığını yapıyor" dedi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, CHP Sözcüsü Yücel'in sözlerine sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamayla tepki gösterdi. Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
"CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in kullandığı sözde siyasi dil, tarihimizde Yassıada ve 28 Şubat zihniyetinin kullandığı dilden bile daha çirkin bir dildir. Cumhurbaşkanımıza karşı kullandığı dili ise çeşitli ülkelerdeki Baas Partisi sözcülerinden çok duyduk. En temel siyasi meselelerde alfabe düzeyinde bile bilgisi olmayan birisi klavye başında sadece Yassıada ve Baas zihniyetinin tercümanlığını yapıyor. Kendisi, küresel güçlerin işine gelen siyasi faaliyet arıyorsa, Mavi Vatan’a masal diyen, sınır ötesi harekatlara karşı çıkan, Libya’da Türkiye karşıtlarını destekleyen, Türkiye’nin Azerbaycan’la omuz omuza yol yürümesinden rahatsız olan yol arkadaşlarına baksın. Çok partili hayata geçtiğimizden beri millet için yapılan her şeyi Yassıada zihniyetiyle boğmaya çalışan faşist uygulamalarıyla yüzleşsinler. Zerre kadar Türk siyasi tarihi bilmeyen, zerre kadar dış politika bilgisi olmayan bir ‘örgütlü cahilliği’ siyaset zannediyorlar. Bir siyasi partinin yöneticilerinin bu derece demokrasiden uzak ve dış politika gerçeklerinden kopuk olması vahimdir. Tarihin yanlış tarafında durmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. CHP’ye gönül veren vatandaşlarımızın da milli duruşunun zıttına hareket ediyorlar. Cumhurbaşkanımızın insanlık adına tarihin doğru tarafında durmaya liderlik ettiği son olaylarda bir kere daha görüldü. Cumhurbaşkanımızın mücadelesi sayesinde 28 Şubat faşist zihniyeti de, ülkemizi tehdit eden Baas zihniyeti de ortadan kalktı. Cumhurbaşkanımızın demokrasi mücadelesine de, sadece son zamanlarda Etiyopya ve Somali arasındaki barış arabuluculuğundan, Suriye’deki olaylarda tarihin doğru tarafında duran müstesna duruşuna kadar tüm süreçlerdeki liderliğine milletimiz ve uluslararası toplum şahittir. Ana muhalefet partisi adına Baas dili kullananları kendi karanlık dünyalarıyla baş başa bırakıyoruz. 28 Şubat ve Baas kalıntısı bu zihniyetle mücadele etmenin, milletimize ve demokrasimize borcumuz olduğunu ifadesi ediyoruz."
İLETİŞİM BAŞKANI ALTUN DA YÜCEL'İN SÖZLERİNE TEPKİ GÖSTERDİ
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da, CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel'in sözlerine, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla tepki gösterdi. İletişim Başkanı Altun, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Deniz Yücel… Anlaşılan Türkiye’nin son dönemde uluslararası arenada elde ettiği büyük kazanımlardan her zamanki gibi duyduğunuz rahatsızlığı, olabilecek en sakil şekilde ortaya dökmüşsünüz. Yine anlaşılan bu zırvaları da büyük bir gaflet ve unutkanlık içinde yazmışsınız. O yüzden size birkaç hatırlatma yapmak gerekiyor. Kimin işine geldiğinde günlük siyasi çıkarlar uğruna Cumhuriyetin değerleriyle kazanımlarıyla birliğimiz ve bütünlüğümüzle bir oyuncak gibi oynadığını milletimiz çok iyi bilmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kesin bir zaferle alnı ak şekilde çıktığı, partinizin ağır bir hezimetle ayrıldığı, mazlumları sevindiren zalimleri ve işbirlikçi odakları üzen 2023 seçimleri, aziz Türk milletinin sahip olduğu bu bilincin en önemli örneği olmuştur. Hatırlatırız! Sizin 'çağdaş' diye nitelendirdiğiniz eğitimin ne olduğunu da gayet iyi biliyoruz. Sizin zihniyetinizle eğitimi bir araya getirdiğimizde, sakallı diyerek sarıklı-cübbeli diyerek başörtülü diyerek insanların en temel hakkı olan eğitim imkanlarını elinden almaktan başka bir şey gelmiyor insanların aklına. Hatırlatırız! Sizin demokrasiyi askıya almak deyince ne yaptığınızı da çok çok iyi biliyoruz. Bu millet 15 Temmuz'da Recep Tayyip Erdoğan'ın etrafında kenetlenip serden geçip darbecilere karşı göğsünü siper ederken devrik genel başkanınızın o darbecilerin tankları arasından sıvışıp Bakırköy'e kahvesini yudumlamaya nasıl gittiğini de unutmadık. Hatırlatırız! Türkiye’nin almaya çalıştığı her kritik virajda terör örgütlerine selam çakan, dış odaklara gidip ülkesini şikayet eden, her meselede 'acaba iktidara mı yarar' paranoyasından kurtulamayıp mütemadiyen patinaja mahkûm olan zihniyetinizin, dış siyasete dair hiçbir şeyden anlamadığını, söyleyecek hiçbir sözünüzün olmadığını defalarca gördük. Hatırlatırız! Atatürk'ün 'Yurtta Barış Dünyada Barış' sözünü sadece Batı'ya bakmaktan ibaret bir yaklaşım olarak algılayan dar vizyonunuzla size – sanmıyorum ama – başarılar dileriz. Zira Türk milleti böylesine önemli bir sözün bile içini boşaltabilen bir karanlığa asla ülkesinin geleceğini teslim etmez. Hatırlatırız! Türk Milleti asildir. İradesini de bu asaleti en iyi şekilde yansıtabilen temsil edebilene emanet eder. Güçlü Türkiye’nin lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık ettiği hükümetimize, seçilmiş milli iradeye soytarı demek de sizin haddiniz değildir. Bilmeyene bildiririz. Hatırlatırız."
MHP'Lİ ÖZDEMİR: CHP BÜNYESİNDEKİ KİMİ 'TORTULAR' HALA AKILLANMADIKLARINI GÖSTERİYORLAR
MHP Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Deniz Yücel'in sözlerine tepki gösterdi. Özdemir, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"MHP olarak Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin ifadeleriyle; CHP'nin takip ettiği siyasetin, tüm unsur ve yandaşlarıyla beraber 'ara rejim meraklısı' huyunu devam ettirdiğini daha önce ilan etmiştik. Bugünse 'Şam'a göz dikenin, Kudüs'te Osmanlı tokadını hissedeceği' gerçeğini Sayın Genel Başkanımız haykırmışken, hazımsızlığın ilk emaresi CHP'den gelmiştir. CHP sözcüsünün, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı yakışıksız ifadelerle hedef alması ve Türkiye'nin milli kazanımlarını adeta hasım bir edayla değerlendirmesi tesadüf olmamıştır. Yadırganması gereken ana konu ise başkadır. Bugünkü CHP'nin yansıttığı hal; iktidara muhalefet değil, doğrudan Türkiye'ye muhalefettir. Esad rejiminin devrilmesi ve Suriye'de zulüm görenlerin zafer elde etmesini takiben, CHP'nin Türkiye muhalifliğine soyunması, milli hissiyattan ne derecede uzaklaştıklarını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Türkiye'nin bugünkü eriştiği yüksek seviyeden, bilhassa Ortadoğu bölgesinde sınırları değiştirmek isteyen çevreler rahatsızdır. Görünen o ki, aynı malum ve meşum çevreler bu rahatsızlıklarının gereği olarak CHP içerisindeki uzantılarını harekete geçirmiştir. Kimse Cumhuriyetimiz ve milli kazanımlarımız üzerinden hesaplaşma iklimi kurmaya kalkmamalıdır. Devletimizin banisi Atatürk'ün bıraktığı yerden Cumhur İttifakı ve Sayın Cumhurbaşkanımız milli istikametimize kararlılıkla ve başarıyla devam etmektedir. Teslimiyetçi ve işbirlikçi zihniyete sahip olanların Türkiye'nin eriştiği yüksek potansiyel ve kazanımlardan rahatsız olmaları kimseyi şaşırtmamıştır. Milli birlik ve beraberliğimiz güçlü oldukça Türkiye çok daha büyük kazanımlara ulaşabilecek iradeyi elbette gösterebilecektir. Biz kucaklaşmayla, bütünleşmeyle, iç cephemizi daha da sağlamlaştırmayla yolumuza devam edelim derken, CHP bünyesindeki kimi 'tortular' hala akıllanmadıklarını gösteriyorlar. Bu zavallı hal, ateş olsa cürmü kadar yer yakar ama ille de dönüp dolaşıp sadece kendi başını yer. Tarih buna şahittir."