Geri Dön
PolitikaMeclis özel hastanelerdeki bebek ölümlerini araştıracak

Meclis özel hastanelerdeki bebek ölümlerini araştıracak

TBMM Genel Kurulu'nda tüm siyasi parti gruplarının ortak önerisiyle bazı özel sağlık kuruluşlarında yaşanan bebek ölümlerinin tüm yönleriyle araştırılması amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu.

Meclis özel hastanelerdeki bebek ölümlerini araştıracak

YENİDOĞAN BEBEK ÖLÜMLERİNİN İNCELENMESİNE İLİŞKİN ARAŞTIRMA ÖNERGESİ KABUL EDİLDİ

CHP Grubu'nun araştırma önergesinin reddedilmesinin ardından Meclis Başkanvekili Celal Adan, siyasi partilerin ortak önerisiyle TBMM Başkanlığına sunduğu, 'Özel sağlık kuruluşlarında yenidoğan bebeklerin ölümüne neden olan olayların incelenerek nitelikli sağlık hizmetine erişim için yapılması gerekenlerin belirlenmesi' başlıklı araştırma öneresini Genel Kurul'da okuttu.

'CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK SKANDALI BU İKTİDARIN KENDİSİDİR'

Araştırma önergesi üzerine ilk sözü Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ aldı. Özdağ, "Gün geçmiyor ki cumhuriyet tarihinin en büyük skandalı şeklinde haber ve paylaşımlarla yatıp kalkmayalım. Yine, gün geçmiyor ki İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya’nın, 'tweet'leriyle haberdar olduğumuz büyük çete operasyonlarıyla uyanmayalım. Bu gibi sözlerin, hamaset açıklamaların artık ne bir anlamı ne de etkisi kaldı maalesef. Bu iktidar zihniyeti ülkeyi öyle bir cenderenin içine soktu ki, toplum daha bugünün skandalını konuşurken bir diğeri boca ediliyor. İnsanlar acılarını bile yaşayamıyor. Toplum kendisini iğneli bir fıçının içindeymiş gibi hissediyor. 'Cumhuriyet tarihinin en büyük sağlık skandalı', 'cumhuriyet tarihimizin en büyük uyuşturucu operasyonu', 'cumhuriyet tarihimizin en büyük yolsuzluk skandalı', 'çete skandalı', 'mafya skandalı', 'ihale skandalı', 'göçmen kaçakçılığı skandalı', 'domuz eti skandalı', 'kadın cinayetleri skandalı', 'tersane kazaları skandalı', 'İliç, Kozlu, Zonguldak, Soma maden kazaları skandalları', 'siyanür skandalı', 'çocuk kaçırılmaları ve kayıpları skandalı', 'bürokrat ve siyasetçilerin altın, uyuşturucu, göçmen, elektronik sigara kaçakçılığı yapan milletvekili ve general skandalı' gibi haberler o kadar yaygınlaştı ki vakay-ı adiyeden sayılır hale geldi. Aslında cumhuriyet tarihinin tek ve en büyük gerçek skandalı bu iktidarın bizzat kendisidir" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE'DE ÇOCUKLAR, KADINLAR, SINIRLAR KORUNAMIYOR'

İYİ Parti grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Turhan Çömez, Türkiye'de hiçbir şeyin korunamadığını kaydederek, "Çocuklar korunamıyor, kadınlar korunamıyor, sınırlar korunamıyor ve maalesef kişisel veriler korunamıyor. Türkiye’nin çocuk karnesine şöyle bir baktığımızda son derece vahim gerçeklerle karşı karşıya kalıyoruz. 760 bin çocuk işçimiz var bu ülkede ve maalesef geçen yıl sadece altı ayda 33 yavrumuz iş kazasında hayatını kaybetti. İş yerlerinde evlerine ekmek götürmek için uğraşan çocuklarımız hayatını kaybetti. Milli Eğitim Bakanı söylüyor; 500 yavrumuz, 500 çocuğumuz okulla ilişkisini kesmiş ancak resmi rakamlar hiç kaydedilmeyenlere baktığımızda çok daha vahim bir tablonun olduğunu ifade ediyor. OECD diyor ki, 'Türkiye’deki her 4 çocuktan 1’i akşam yatağa aç giriyor, sabah yataktan aç uyanıyor ve çocuklar bir malnütrisyon yani beslenme problemiyle karşı karşıyalar.' Öte yandan, bu yılın ilk altı ayında 33 yavrumuz intihar etmiş; daha küçücük yaştaki, hayata yeni başlamış, hayata dair umutları ve hayalleri olması gereken yavrulardan 33’ü maalesef intihar etmiş. 2023 yılında 540 bin çocuğumuz kolluk kuvvetleriyle ve yargı makamlarıyla tanışmışlar. 263 bin çocuğumuz suça sürüklendiği için hakkında dava açılmış ve maalesef 26 bin yavrumuza geçen sene cinsel istismar uygulanmış" diye konuştu.

'BU CANİLERİ TÜM BENLİĞİMLE LANETLİYORUM'

Araştırma önergesi üzerine MHP Grubu adına söz alan Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, araştırma önergesini desteklediklerini vurgulayarak, "Son günlerde kadınlara ve çocuklara uygulanan şiddet olaylarının vicdani sorumluluğunu henüz atlatamamışken ne yazık ki yenidoğan ünitelerindeki bebek katliamı toplumsal bir yara olarak gündemimize girdi. Özellikle pandemi döneminde ve deprem bölgesinde doktorların ve sağlık çalışanlarının kendi hayatlarını tehlikeye atarak hastalarını sahiplenmesini büyük bir minnetle izledik. Bu kutsal görevi büyük bir özveriyle yerine getirdiklerine tanık olduk. Böyle bir gururu yaşarken bazı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerinde yapılan bebek katliamı tarihin en acımasız insanlık dramından biri olarak yerini aldı. Sadece para için yeni doğan bebekleri yoğun bakımda tutup ölümlerine neden olan bu katil çetesi toplumumuza ve sağlık camiasının onuruna büyük zarar vermişlerdir. Bu canileri tüm benliğimle lanetliyorum" dedi.

'SAĞLIK BAKANI İSTİFA ETMELİDİR'

DEM Parti Grubu adına söz alan Mersin Milletvekili Heval Bozdağ ise iktidarın sağlık sistemini piyasaya açtığını ve kötüye gidişin başladığını söyledi. Bozdağ, "Kamuda muayene süreleri 5 dakikaya kadar çekildi. Randevu kuyrukları büyümeye devam ettikçe etti ve nitelik düştükçe düştü. Yeni doğan ölümlerine neden olan bu çete olayı, iktidarın çete, mafya, siyaset üçgeninde çürümüş sisteminin sağlığa yansımış hali aslında ve maalesef tüm kurumlarıyla ülkenin geldiği hal budur. Yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde, sağlık hizmeti sunmaya yetkili olmayan kişilerce ve uygun olmayan standartlarda hizmet sunulmaya çalışıldığını görüyoruz. Endikasyon dışı hasta yatışları ve yeni doğanların uzun süreler yoğun bakımda tutulmasıyla kazancın maksimize edilmesinin asıl amaç olduğu görülmekte. Yaşanan ölümlerin temelinde bu kar hırsı yatmaktadır. Burada, denetimlerin ve yoğun bakımların standartlarının takibinin düzenli olarak, hakkıyla yerine getirilmediği de görülmekte ve bile isteye bu çarpık çarka göz yumulmaktadır. O yüzden, bu Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın uygulayıcısı tüm sağlık bakanları ve bürokratları soruşturulmalı ve o dönem İl Sağlık Müdürü olan, şimdiki Sağlık Bakanı, bu olaylardan birinci derece sorumlu olarak istifa etmelidir" değerlendirmesinde bulundu.

'SAMİMİ BİR ŞEKİLDE BU İŞİN ÜZERİNE GİDELİM'

CHP Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Murat Emir, yeni doğan bebeklerle ilgili olayın toplumu derinden üzdüğünü aktararak, "Gerekmediği halde yeni doğan yoğun bakımlarında tutulduğunu, bunun özellikle SGK'den para alabilmek için yapıldığını ama bu arada bebeklerimizin de katledildiğini öğrendik. Sarsıldık ama bugün meclis olarak bu konuyu konuşuyoruz, buradan bir araştırma komisyonu çıkaracağız. Elbette bu meclis bu konuyu konuşmak zorundadır birçok yönüyle ama bunun diğer komisyonlar gibi toplumsal tepkiyi örtmek, insanları biraz sakinleştirmek, 'Biz de çalışıyoruz bu konunun üzerinde' demek için yapılmaması lazım. Daha önce bu komisyonlarda ben de görev yaptım. Yapılan iş, bürokratların gelip olağan, Google’daki sistematik iş planlarını göstermeleri, kendi yönetmeliklerini okumaları ve istatistiklere boğmaları şeklinde yürüyor. Böyle olmasın, bu sefer samimi olalım, gerçekten üstüne gidelim. İlk bebek ölümünde yani o dinlediğiniz anda niye müdahale etmediniz? Nasıl müdahale etmezsiniz? Siz denetleme yaptınız mı? Bilmiyoruz. Bakana bakıyoruz, bakın, Bakan diyor ki bugünkü açıklamasında, '25 Eylülde anlık olağanüstü denetim yaptım' Günaydın. Bebekler mayıs ayından itibaren ölüyorlar, mayıs ayından itibaren, 8’inci bebek öldükten sonra Sayın Bakan 25 Eylülde anlık, olağanüstü denetim yapmış" ifadelerini kullandı.

'KOMİSYON GEREKLİ İNCELEMELERİ YAPACAKTIR'

AK Parti Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Ümmügülşen Öztürk ise, "Sağlık, siyasi çekişmelerin ötesinde hepimizin ortak sorumluluğudur. Sağlık sistemimizdeki eksiklikleri birlikte belirlemeli, vatandaşlarımızın güven içinde sağlık hizmeti almasını sağlamak için ortak hareket etmeliyiz. Sağlık politikalarında birlik olmanın hem bireylerin hem de toplumun faydasına olduğunu unutmamalıyız. Siyasi farklılıklarımızı bir kenara bırakarak hep birlikte insan odaklı bir yaklaşım sergilemeliyiz. Sağlık hepimizin ortak meselesidir. Bu meselede hepimiz aynı safta durmalıyız. Kurulacak olan araştırma komisyonu sağlık sistemimizde yaşanmış bu tür olayların tekrar etmemesi için gerekli tüm incelemeleri yapacak ve eksikliklerin giderilmesine yönelik adımları belirleyecektir. Bu süreçte yeni doğan, çocuk, erişkin yoğun bakım ünitelerindeki denetimlerin sıklaştırılması, sağlık hizmetlerinin şeffaflığının artırılması ve suistimalleri engelleyecek mekanizmaların güçlendirilmesi gibi konuların ele alınması son derece önemlidir. Amacımız böylesi vahim olayların tekrar yaşanmaması için gereken tüm tedbirleri almak, sağlık sistemimizi daha da güçlendirmek, vatandaşlarımızın güven içinde sağlık hizmeti almasının devam etmesini sağlamaktır" diye konuştu.

ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULDU

Siyasi parti gruplarının temsilcilerinin açıklamalarının ardından Meclis Başkanvekili Celal Adan, önergeyi oylamaya sundu. Önerge, tüm siyasi partilerin desteğiyle kabul edildi ve araştırma komisyonu kuruldu.