Son dakika menopoz haberleri ile ilgili DHA'ya eklenen tüm haberler bu sayfada yer almaktadır. Geçmişte yaşanan menopoz gelişmeleri, bugün yaşanan en flaş gelişmeler ve çok daha fazlası sürekli güncel olan menopoz haber sayfamızda...
haber başlıkları altta listelenmiştir. Son dakika haberleri de dahil olmak üzere şu ana kadar eklenen toplam 256 menopoz haberi bulunmuştur.
‘Kadınlarda koroner kalp hastalığı erkeklerlere göre daha tipik belirtiler göstermiyor’Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Koçaş, kadınların damar yapısının erkeklerden farklı olduğunu belirterek, tıkanıklığın veya daralmanın daha geç fark edildiğini söyledi. Prof. Dr. Cüneyt Koçaş, “Koroner kalp hastalığının erkeklerlere göre daha tipik belirtiler göstermiyor. Kadınların damar yapısı, erkeklerden farklıdır. Kadınlarda koroner damarlar genellikle daha ince olabilir ve bu durum tıkanıklığın veya daralmanın daha geç fark edilmesine neden olabilir. Ayrıca kadınlarda, küçük damar hastalıkları (mikrovasküler hastalık) daha yaygındır. Halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, mide bulantısı, karın, sırt veya çene ağrısında zaman kaybetmeyin” dedi.
‘Kalsiyum eksikliği, ileride kalp ritim sorunlarına yol açabilir’Kalsiyum eksikliğinin uzun süre ihmal edilmesinin bazı hastalıklara davetiye çıkarabileceği uyarısında bulunan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuğba Yetim, “Kalsiyum eksikliğine bağlı olarak kemiklerin zayıflaması ve kırılgan hale gelmesi, özellikle yaşlı bireylerde osteoporoz açısından ciddi risk oluşturur. Ayrıca, osteomalaziye yol açarak kemiklerin yumuşaması, kas zayıflığı ve ağrılara yol açabilir. Bunun dışında, zamanla kalp ritmi bozukluklarına dahi neden olabilir” dedi.
‘Menopoz sonrasında kalp hastalıklarında artış var’Kalp krizinin sinsice ilerlediğini söyleyen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Emrah Özdemir, kadınları uyardı. Özdemir, “Menopoz sonrasında kalp hastalıklarında artış var. Özellikle erken menopoza giren kadınlar kontrollerini ihmal etmesin” dedi.
‘Meme Kanseri riskini azaltmak mümkün’Her sene Ekim ayında tüm dünyada Meme Kanseri’ne farkındalık yaratmak için farklı etkinlikler düzenleniyor. Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Genel Cerrah Dr. Hüseyin Akyol da bu farkındalığa dikkat çekmek için bir kitap çıkardığını duyurdu. Hayat boyunca birçok faktörün meme kanseri riskini etkilediğini belirten Dr. Akyol, kaleme aldığı ‘50 Soruda Meme Kanseri’ kitabında, bu riski azaltmanın yöntemleri hakkında bilgiler verdiğini aktardı.
‘Menopoz; fiziksel, zihinsel ve sosyal bir süreç olarak görülmeli’Menopozun, kadın yaşamında yeni bir dönüşüm sürecini başlatan en önemli aşamalardan biri olduğunu ve sürecinin fiziksel, psikolojik ve sosyal boyutlarıyla birlikte ele alınması gerektiğini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Kazibe Koyuncu Demir, “Menopozu ‘üreme yeteneğinin kaybedildiği dönem’ olarak görmek yerine, sağlıkla geçirilebilecek bir geçiş evresi olarak değerlendirmek gerekir. Menopoz; fiziksel, zihinsel ve sosyal bir süreç olarak görülmeli. Bu dönemde kadınlar doğru bir şekilde bilgilendirilmeli ve gerektiğinde profesyonel yardım almalıdır” dedi.
HIV’de artış; 15-24 yaş grubunda daha fazlaTürk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) HIV Çalışma Grubu'ndan Uzm. Dr. Okan Derin'in gerçekleştirdiği ve uluslararası tıp dergisi Medicina'da yayınlanan araştırmaya göre, HIV enfeksiyonu Türkiye'de, özellikle genç nüfus ve kadınlar arasında artışta. HIV konusunda yeni ortaya çıkan vakalarda küresel ölçekte bir azalma olmasına rağmen Türkiye'nin de içinde olduğu Doğu Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Amerika bölgelerinde yeni vakalarda tam tersine bir artış gözlendiğine işaret eden Dr. Derin, yaptığı çalışmaya göre ülkede özellikle 15-24 yaş arası gençler ile 40 yaş üzeri kadınlardaki artışın daha yüksek olduğunu söyledi. Dr. Derin, yapılan çalışmalara göre sosyal medya üzerinden sağlanan buluşmalarla para karşılığı ilişki yaşayan kişilerin de düzenli sağlık taramalarından geçmediği için HIV açısından yüksek risk grubunda olduğunu vurguladı.
HIV’de artış; 15-24 yaş grubunda daha fazlaTürk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) HIV Çalışma Grubu'ndan Uzm. Dr. Okan Derin'in gerçekleştirdiği ve uluslararası tıp dergisi Medicina'da yayınlanan araştırmaya göre, HIV enfeksiyonu Türkiye'de, özellikle genç nüfus ve kadınlar arasında artışta. HIV konusunda yeni ortaya çıkan vakalarda küresel ölçekte bir azalma olmasına rağmen Türkiye'nin de içinde olduğu Doğu Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Amerika bölgelerinde yeni vakalarda tam tersine bir artış gözlendiğine işaret eden Dr. Derin, yaptığı çalışmaya göre ülkede özellikle 15-24 yaş arası gençler ile 40 yaş üzeri kadınlardaki artışın daha yüksek olduğunu söyledi. Dr. Derin, yapılan çalışmalara göre sosyal medya üzerinden sağlanan buluşmalarla para karşılığı ilişki yaşayan kişilerin de düzenli sağlık taramalarından geçmediği için HIV açısından yüksek risk grubunda olduğunu vurguladı.
‘Düzenli egzersiz ile menopoz semptomları azaltılabilir’Menopozun, bir kadının adet döngülerinin kalıcı olarak sona erdiği doğal bir biyolojik süreç olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Esra Yaşar Çelik, “Genellikle 45-55 yaşları arasında görülür. Bu dönemde yumurtalıklar östrojen ve progesteron üretimini azaltır, bu da adet kanamasının durmasına neden olur. Östrojen seviyeleri düşer, bu da kemik yoğunluğunun azalmasına (osteoporoz riski) ve kardiyovasküler hastalık riskinin artmasına neden olabilir. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve stresten uzak durma ile menopoz semptomları hafifletebilir” dedi.
Dr. Özmen: Cinsiyet değişikliği için kullanılan hormon ilaçları yaşamsal sorun oluşturabilirAğrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Görevlisi Dilan Özmen Özgün, cinsiyet değişimi için alınan ilaçların toplum için tehdit oluşturduğunu, ilerleyen zamanlarda doğurganlığı etkilediğini ve yaşamsal olarak sorun oluşturabileceğini söyledi.
'Adet döngüsünün 22 günden kısa sürmesi menopoz sürecinin başladığına işaret eder'Bir kadının 40 yaşından önce adet kanamalarının sonlanmasının erken menopoz olarak değerlendirildiğini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Kübra Boynukalın, “Herhangi bir nedenle iki yumurtalığın alınması, birtakım bağışıklık sistemi hastalıkları, kanser tedavisinde alınan kemoterapi ve radyoterapi, sigara kullanımı, stres gibi etmenler erken menopoza yol açan sebepler arasındadır. Erken menopozda ilk belirti sık aralıklarla adet olmaktır. Adetin 22 günden daha sık görülmesi yumurtalık rezervinin azaldığına işaret eder. Adet düzensizliğine eşlik eden belirtiler ise sıcak basmaları, geceleri aşırı terleme, uyku düzeninde bozukluklar olarak sıralanabilir. Bu durumu yaşayan kadınların vakit kaybetmeden doktora başvurması gerekir. Yapılan değerlendirmelerin ardından erken menopoz tanısı koyduğumuz ve anne olmak isteyen hastalarımız için tüp bebek tedavisi planlanmaktadır. Uygulanan kişiye özel tedavilerle sınırlı sayıda yumurtası olan hastalarda yüz güldürücü sonuçlar alınıp gebelik elde edilmektedir. Evli olmayan ve kısa bir süre içerisinde gebelik düşünmeyen hastalarımızı ise yumurta dondurma uygulamasına yönlendirerek anne olma şanslarını korumaya almaktayız" dedi.
Kızının kolu göğsüne çarpınca meme kanseri olduğunu öğrendi, erken tanıyla kurtulduİstanbul’da yaşayan Çiğdem Telli (33), 1 yıl önce oyun oynadığı kızının kazara dirseğiyle göğsüne çarpması nedeniyle göğsünde bir kitle fark etti. Bunun üzerine doktora başvuran Telli, göğsünde tümör olduğunu öğrenerek tedaviye başladı. 1 yıl süren kemoterapi ve tedavinin ardından meme kanserini atlatan Telli, “Kızımla oyun oynarken, kolunun göğsüme çarpması sonucunda bir acı hissettim. Daha sonra göğsümdeki kitleyi fark ettim. Kızım benim kurtarıcım oldu. Erken tanı ve spor yapmak önemli. Kanser sürecinde moral ve motivasyonunuz yüksekse, atlatmamak için hiçbir neden yok. Bu sayede kanseri çok daha çabuk atlattım. Kanser güçlü değil, güçlü olan bizleriz. Erken teşhis çok önemli. Kanser bir mücadele örneği, en büyük başarı da kadınlar için bunu yenmek” dedi.
Kızının kolu göğsüne çarpınca meme kanseri olduğunu öğrendi, erken tanıyla kurtulduİstanbul’da yaşayan Çiğdem Telli (33), 1 yıl önce oyun oynadığı kızının kazara dirseğiyle göğsüne çarpması nedeniyle göğsünde bir kitle fark etti. Bunun üzerine doktora başvuran Telli, göğsünde tümör olduğunu öğrenerek tedaviye başladı. 1 yıl süren kemoterapi ve tedavinin ardından meme kanserini atlatan Telli, “Kızımla oyun oynarken, kolunun göğsüme çarpması sonucunda bir acı hissettim. Daha sonra göğsümdeki kitleyi fark ettim. Kızım benim kurtarıcım oldu. Erken tanı ve spor yapmak önemli. Kanser sürecinde moral ve motivasyonunuz yüksekse, atlatmamak için hiçbir neden yok. Bu sayede kanseri çok daha çabuk atlattım. Kanser güçlü değil, güçlü olan bizleriz. Erken teşhis çok önemli. Kanser bir mücadele örneği, en büyük başarı da kadınlar için bunu yenmek” dedi.
'Meme kanseri teşhisi alan kadınlar yumurta ve embriyo dondurarak anne olma şansını koruyabilir’Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu ve Türkiye’de her 12 kadından biri hayatının bir döneminde meme kanserine yakalandığını ifade eden Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Ebru Öztürk, aile üyelerinde meme kanseri görülen birinci derece yakının olması, hiç doğum yapmamış olmak, genetik mutasyonlar, obezite gibi etmenler meme kanseri açısından risk faktörü olarak değerlendirilmektedir diye belirtti. Prof. Dr. Öztürk; “Kanser tedavisi sürecinde alınan radyoterapi ve kemoterapi üreme hücrelerine doğrudan zarar vermektedir. Meme kanseri teşhisi alan kadınlar yumurta ve embriyo dondurarak anne olma şansını koruyabilir. Bu sebeple kanser teşhisi konulan kadınlara alacakları tedaviden önce eğer bekarlarsa yumurtalarını dondurmalarını, evli iseler embriyolarını dondurmalarını önermekteyiz. Dondurma işlemleri sayesinde anne olma şanslarını koruyan kadınların tedavileri tamamlanıp sağlığına kavuştuktan sonra çocuk sahibi olmaları mümkündür” ifadelerini kullandı.
‘Mevsimine uygun sebze ve meyve tüketimi, meme kanseri riskini azaltabilir’Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olduğunu belirten Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Sadık Muallaoğlu, “Yapılan çalışmalar sayesinde geçmişte ancak ileri evrelerde teşhis edilebilen bu hastalık günümüzde daha erken evrelerde teşhis edilebilmektedir. Tüm kanserlerde olduğu gibi mevsimine uygun sebze ve meyve tüketilmesi, fiziksel aktivitenin artırılması, obezitenin önlenmesi, alkol ve sigaradan uzak durulması ile risk azaltılabilir” dedi.
Uzmanı kendi kendine meme muayenesinin önemine dikkat çektiGenel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Semra Doğan, kişinin kendi kendine meme muayenesini mutlaka yaptırması gerektiğine dikkat çekerek, “Bu sayede meme dokunuzu tanımış olacaksınız. Yeni gelişmiş bir lezyonu, bir sertliği, meme görüntüsündeki bir değişikliği fark edebilmeniz için kendi kendine meme muayenesini öneriyoruz. Kişi bunu her ay düzenli yaptığı zaman kendi meme dokusunu tanımış olacak. Rutin kontrolü dışında da doktora gitmesini sağlayacak bir fayda sağlıyor. Dolayısıyla, meme kanseri farkındalık ayında özellikle bu kendi kendine muayene konusunda bu ayki bizim mottomuz da ‘Farkındalık Bir Dokunuşla Başlar’ diyoruz” dedi.
Uzmanı kendi kendine meme muayenesinin önemine dikkat çektiGenel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Semra Doğan, kişinin kendi kendine meme muayenesini mutlaka yaptırması gerektiğine dikkat çekerek, “Bu sayede meme dokunuzu tanımış olacaksınız. Yeni gelişmiş bir lezyonu, bir sertliği, meme görüntüsündeki bir değişikliği fark edebilmeniz için kendi kendine meme muayenesini öneriyoruz. Kişi bunu her ay düzenli yaptığı zaman kendi meme dokusunu tanımış olacak. Rutin kontrolü dışında da doktora gitmesini sağlayacak bir fayda sağlıyor. Dolayısıyla, meme kanseri farkındalık ayında özellikle bu kendi kendine muayene konusunda bu ayki bizim mottomuz da ‘Farkındalık Bir Dokunuşla Başlar’ diyoruz” dedi.
‘Lipödem tedavisinde Akdeniz diyeti faydalı olabilir’Cilt altındaki yağ dokusunun anormal bir şekilde birikmesiyle oluşan lipödem tedavisinde Akdeniz diyeti öneren Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, "Lipödem, genellikle ergenlik, gebelik veya menopoz dönemlerinde ortaya çıkan bir hastalıktır" dedi. Dursun, ayrıca bu hastalığın, cilt altındaki yağ dokusunun anormal bir şekilde birikmesi, damar problemleri, kronik iltihaplanma ve ağrı ile karakterize olduğunu da vurguladı.
Op. Dr. Salar: Hormon bozuklukları tedavi edilmediğinde kronikleşebiliyorBirçok kadının yaşam kalitesini etkileyen önemli bir sağlık sorunu olan hormon bozuklukları, altta yatan farklı birçok hastalığın göstergesi olabiliyor. Kadın Hastalıkları Doğum Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Zeki Salar, adet düzensizliklerinden aşırı kilo alımına, saç dökülmesinden cilt problemleri ve gebe kalamamaya kadar farklı belirtilerle kendini gösteren hormon bozukluklarının kadının fiziksel ve ruhsal sağlığını etkilemekle birlikte yaşam kalitesinin de düşmesine neden olduğunu söyledi. Op. Dr. Salar, zamanında tanı alan tüm hormonal bozuklukların tedavi edilebildiğini, buna karşın tedavi edilmediğinde sorunun kronikleştiğini söyledi.
Islak mayo vajinal enfeksiyonlara davetiye çıkarıyorÖzellikle sıcak ve nemin arttığı yaz aylarında havuzlar gibi ortak kullanım alanlarında daha fazla vakit geçirilmesi ya da ıslak mayo ile uzun süre kalınması gibi nedenlerin kadınların hayatını kabusa çevirebilen vajinal enfeksiyonların sıklığının artmasına neden olduğunu aktaran Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Işın Yeşim Yeşilkaya, vajinal enfeksiyonların önlenmesinde kişisel hijyenin önemine işaret ederek alınması gereken koruyucu önlemleri sıraladı. Op. Dr. Yeşilkaya, "Islak mayo mantar ve bakterilerin üremesine neden oluyor. Kirli denizler ve her ne kadar klorlanmış da olsa kalabalık havuzlar hem vajinal hem idrar yolu enfeksiyonları için riskli ortamlardır. Bununla birlikte, hava aldırmayan dar ve sentetik kıyafetler ya da pedler sebebiyle oksijensiz ortamda çoğalabilen ve kötü bir kokuya sebep olan bakteriler daha kolay ürer" dedi.
Dr. Işıkoğlu: 50 yaş üzerini tehdit eden sarkopeniyi önlemek mümkünYaşlıların kâbusu olan düşmenin hayati riskleri de beraberinde getirdiğini söyleyen Uzman Dr. Barış Doğukan Işıkoğlu, 50 yaş üzerindeki kişileri tehdit eden ve yaşla birlikte kas kütlesi ve gücünde azalma olarak tanımlanan sarkopeninin önlenebileceğini söyledi. Işıkoğlu, kemik sağlığı kadar kas sağlığının da önemli olduğunu vurgulayarak, “Sarkopeni ile mücadele etmek ve kas kaybını en aza indirmek için düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarının benimsenmesi gerekiyor” dedi.
‘Polikistik over, kadınlarda saç dökülmesi yapabilir’Dermatoloji Uzmanı Dr. Elçin Akdaş, “Kadınlarda saç dökülmesi görüldüğünde mutlaka polikistik over sendromu açısından da değerlendirme yapılmalı ve hormonal tetkikler yaptırılmalıdır” dedi.
‘Baharatlı yiyecekler aşırı terlemeyi tetikleyebilir’Dermatoloji Uzmanı Dr. Caner Demircan, “Toplumun yüzde 3’ünde görüldüğü düşünülen aşırı terleme koltuk altı, el ve ayak gibi bölgesel olabileceği gibi vücudun tümünde de görülebilir. Ailesel yatkınlık ile ilişkili aşırı terleme daha sık görülmektedir. Ancak stres, anksiyete, baharatlı yiyecekler, nörolojik hastalıklar, menopoz, tiroit hastalıkları, alkol tüketimi ve bazı ilaçlarla ilişkili olarak da aşırı terleme karşımıza çıkabilir” dedi.
Prof. Dr. Şahin, ‘bor’ madeninin insan sağlığı üzerindeki etkilerini anlattıAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mükerrem Şahin, yapılan çalışmalarda bor madeninin insan sağlığı açısından önemli etkilerinin olduğunu söyleyerek “Bor, fizyolojik olarak hücre zarını güçlendirdiği için hasta olunmasını engelleyen iyi bir antioksidanttır. Büyüme ve gelişme için oldukça önemli olup her yaşta çeşitli oranlarda gereklidir. Bor, kalsiyum metabolizmasında, kemik oluşumunda, bağışıklık sisteminde ve cilt oluşumunda, D vitamininin vücuda bağlanmasında, östrojen dahil steroid hormonlarının düzenlenmesinde oldukça önemlidir” dedi.
Prof. Dr. Attar: Kadın yaşamını etkileyen hastalıklarla mücadele için düzenli kontroller şart 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kadınları en çok etkileyen hastalıklara dikkat çeken Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, kadınlarda en sık görülen hastalıkların başında meme kanserinin geldiğini hatırlattı. Bunun yanında, rahim ağzı kanseri, endometriozis, polikistik over sendromunun da sık görülen ve kadınların yaşamını ciddi şekilde etkileyen hastalıklar arasında yer aldığını söyledi. Prof. Dr. Attar, hastalıklarla mücadelede düzenli kontrollerin önemine işaret etti.
Menopoz ile ilgili olan tüm haber başlıklarını şu an bulunduğunuz sayfa üzerinden takip edebilirsiniz. Haberlerin detaylarını okumak isterseniz haber başlıklarına tıklayabilir, daha eski gelişmeleri görmek isterseniz ise sayfanın altında yer alan sayfa numaralarına tıklayabilirsiniz.