Geri Dön
GündemBakan Kirişci: Örtü altı üretim alanı 811 bin dekara çıktı

Bakan Kirişci: Örtü altı üretim alanı 811 bin dekara çıktı

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, 2002 yılında iktidara geldiklerinde Türkiye'de toplam 540 bin dekar sera ve örtü altı üretim alanı olduğunu belirterek, "Bu son 20 yılda yüzde 50 arttı. 811 bin dekara çıktı" dedi.

Bakan Kirişci: Örtü altı üretim alanı 811 bin dekara çıktı

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak için Aydın'a geldi. Bakan Kirişci, programı kapsamında ilk olarak Sultanhisar ilçesindeki kış çileği hasadına katıldı. Programda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Kirişci, “Üretmek Anadolu insanının irfanında, özünde olan bir faaliyet. Tarımsal üretim de bu coğrafyanın olmazsa olmazı. İnsanlık da tüm dünya da fark etti ki tarım, stratejik ve vazgeçilmez bir sektör. Aydınımız tabii ki bu manada örnek, öncü şehirlerimizin başında geliyor. Pek çok üründe ilk dörtte, beşte yer alıyor. Başarıları her daim olan ve devam eden bir şehrimiz. Çilek denildiğinde de Aydın’ımız gerek iç pazar gerekse ihracat için üretim yapıyor. Biz göreve geldiğimiz günden beri ısrarla ve inatla, 'Kent tarımı' diyoruz. Tarım hiçbir zaman ihmal edilemez. Ancak, kırsalı terk edip, kentlere göç eden insanlarımızın ihtiyaçlarını da dikkate alarak bizim kırsalda üretmeye devam ediyor olmamız lazım" dedi.


Bakan Kirişci: Örtü altı üretim alanı 811 bin dekara çıktı


'ÖRTÜ ALTI ALAN 811 BİN DEKARA ÇIKTI'

Aydın'ın jeotermal kaynaklarına dikkat çeken Bakan Kirişci, "Aydın jeotermal altyapısı nedeniyle ve yıllardır üretimden kaynaklı tecrübeleri nedeniyle önemli bir ilimiz. Türkiye'de 2002 yılında iktidara geldiğimizde toplam 540 bin dekar sera alanımız, örtü altı alanımız vardı. Bu son 20 yılda yüzde 50 arttı. 811 bin dekara çıktı. 811 bin dekarlık üretim alanında 9 bin 400 dekarlık kısmı jeotermal" diye konuştu.

Bakan Kirişci: Örtü altı üretim alanı 811 bin dekara çıktı

Türkiye'nin jeotermal potansiyeli nedeniyle Avrupa'da 1'inci, dünyada 7'nci sırada olduğuna dikkat çeken Bakan Kirişci, "Bu gücünü mutlaka üretimde kullanması gerekiyor. Jeotermalden elektrik üretelim, sağlıkla ilgili yararlanalım, ev ısınmalarında yararlanalım ama mutlaka tarımda da ısıtma için kullanalım. Biz bunları destekliyoruz. Özellikle de Sera İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri kapsamında jeotermali de işin içine katarak destek vermeye çalışıyoruz. Çok başarılı örnekleri var" ifadelerini kullandı.

Bakan Kirişci: Örtü altı üretim alanı 811 bin dekara çıktı

DEMOKRASİ ŞEHİTLERİNİ ANDI

Bakan Kirişci, programı kapsamında Aydın Valisi Hüseyin Aksoy'u makamında ziyaret etti. Programda AK Parti Aydın milletvekilleri Mustafa Savaş, Metin Yavuz, Rıza Posacı, AK Parti Aydın İl Başkanı Gökhan Ökten, AK Partili ilçe belediye başkanları yer aldı. Valilik Şeref Defteri'ni imzalayan Bakan Kirişci, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bakan Kirişci, "35 ilimizde sektör paydaşlarımızla bir arada olduk. Bugün inşallah 36'ncısını gerçekleştireceğiz. Bu çerçevede Aydınımız'dayız. Aydınımız gerek sahip olduğu orman varlıkları, gerekse de tarımsal üretim kabiliyetleri ve kapasitesi nedeniyle bizim için önemli bir kent. Bir taraftan da 14 Mayıs'ta milletimiz sandığa gidecek" dedi. Adnan Menderes'in demokrasi adına verdiği mücadeleye de değinen Bakan Kirişci, "Bugün eğer demokrasi varsa bu demokrasiyi cengaverlere borçluyuz. Canını feda eden demokrasi şehitlerine borçluyuz. Allah hepsinden razı olsun" diye konuştu.

'AYDIN'A 38 MİLYAR TL'LİK TARIMSAL DESTEK'

Bakan Kirişci, valilik programı sonrasında AK Parti Aydın İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Bakan Kirişci burada yaptığı konuşmada, "Türkiye Yüzyılı'na adım atıyoruz. Türkiye Yüzyılı'nda tarım ve orman alanında neleri hedefliyoruz bütün bunları katılımcı kardeşlerimizle istişare edeceğiz. Onların görüşlerini alacağız. O görüşlerin etkisi ve katkısıyla kendi çalışmalarımıza biçim vereceğiz. Aydın tarımı, turizmi ve sanayisi öne çıkmış olan bir şehrimiz. Sıralamalarda ilklerde olan bir şehrimiz. Aydınlı çiftçimiz üretiyor. Ürettikleriyle Türkiye'mizi doyuruyor, yurt dışında da tarım ve gıda alanında çok önemli destek sağlamış oluyor. Biz de Aydın'ın bu durumunu bildiğimiz için son 20 yılda 38 milyar TL'ye yakın tarımsal destek ve yatırımları gerçekleştirdik. Aydın bunu hak ediyor çünkü üretiyor" dedi.

'NİYETLERİ BELLİ'

14 Mayıs seçimlerine değinen Bakan Kirişci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önemli bir süreç var. Bu tarih bizi tam 73 yıl öncesine götürüyor çünkü 73 yıl önce Aydın'ın evladı demokrasiye inanmış, hukuk devletinin üstünlüğüne inanmış bir siyaset insanı başbakanlık makamında bulunmuş, hizmetlerinin karşılığı olarak da bu ülke için canını feda ettirmiş, darağacına çıkmış, bunun bedelini ödemiş bir demokrasi şehidi Adnan Menderes'in 'Yeter söz milletindir' dediği 14 Mayıs'tı. Tevafuken önümüzde bir 14 Mayıs var. Demokrasi ve hukuk devletinden yana olanlarla, bu ülkenin sadece kendi coğrafyasında değil dünyada da küresel bir oyuncu olmasını isteyenlerle, bundan rahatsız olup başka çevrelerle iş tutanların, bu ülkenin yeniden karanlık günlere dönmesini arzu edenlerin, onların iş birlikçilerinin kararlarının sandığa yansıyacağı gün olacaktır 14 Mayıs. Biz aziz milletimizin bu konudaki kararlılığına güveniyoruz. Bunlara geçit vermeyeceğini biliyoruz. Artık bu ülkeyi bölmek isteyenlerle olan aleni iş birliklerine de duyan duymayan herkes şahit. Kandil'in uzantısı olan HDP'nin seçimle ilgili bildirisine baktığınız zaman her şey açık ve aşikar. Niyetleri belli bunların. Bu niyetlerini de gerçekleştireceklerine dair umutları var. O umutları boşa çıkaracak olan siz kıymetli Aydınlı kardeşlerim ve Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarıdır. Biz gerekli cevabın sandıkta verileceğine ve bu ülkenin bundan sonraki yüzyılı için yeni bir başlangıçla yoluna devam edeceğine inanıyoruz."

'HİÇBİR ÜLKEYE RABBİM BÖYLE BİR AFETİ YAŞATMASIN'

Kahramanmaraş merkezli depremden iki gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Aydın programında olduğunu söyleyen Bakan Kirişci, "Vatandaşlarımızın müthiş bir ilgisi vardı. Belki de tarihe geçecek kalabalık Sayın Cumhurbaşkanımızı her zaman olduğu gibi bağrına bastı. İki gün sonra 6 Şubat depremini yaşadık. İki ayı geride bıraktık. 50 binden fazla vatandaşımızı Rahmet-i Rahman'a uğurladık. 110 binden fazla yaralımız var. Devletimiz büyük. Hükümetimiz kararlı ve hızlı adımlarını atıyor. Yaralar hızla sarılıyor. Artık bugün konteyner kentleri de yavaş yavaş konuşmaktan uzaklaşır ve kalıcı konutlara geçmeyi konuşur hale geldik. Bilhassa da inşallah bayramdan önce bir kısım köy evleri teslim edilmiş olacak. Dost düşman hiçbir ülkeye Rabbim böyle bir afeti yaşatmasın. Birliğimizi, dirliğimizi, beraberliğimizi muhafaza eylesin" ifadelerini kullandı.

BAKAN KİRİŞCİ, YENİ TARIM YASASINA DİKKAT ÇEKTİ

Bakan Kirişci, "Tarım orman alanında önemli bir paket mecliste yasalaştı. Yasalaşan mevzuatla birlikte Türkiye'de artık planlı tarım dönemi hayata geçmiş olacak. Kimin neyi ne kadar istediği değil, bu ülkenin ihtiyaçlarını dikkate alarak hangi ürünün nasıl üretilmesi gerektiğini bu kanun söylüyor. Üretilenleri üretim kalitesi standardı itibariyle alıcı konumundakileri de mutlu edecek bir planlı dönem yürürlüğe girdi. Dün itibariyle bu kanun Resmi Gazete'de Sayın Cumhurbaşkanı'nın onayıyla yayınlandı. Herkesin mutlu olduğu bir sistem hayata geçmiş olacak. Tam da bu Türkiye'de tarım alanında bir devrimdir. Tıpkı diğer alanlarda da Türkiye'ye ilkleri yaşatan AK Parti Hükümeti, bu kez tarım ve orman alanında 9 kanun ve 40 maddelik paketin yasalaşmasının bir sonucu olarak inşallah çok daha tertipli bir sistemi kurmuş olacağız" diye konuştu.

'20 YILDA GÜÇLÜ BİR TARIMSAL ÜRETİM ALTYAPISI OLUŞTURDUK'

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci Aydın programı kapsamında Tarım Sektörü Temsilcileri Toplantısı'na katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Kirişci, Aydın'da önemli bir tarımsal üretim merkezi olması, gıda arz güvenliği için büyük önem taşıması hasebiyle yeni politikaların ön plana çıkarılması amacıyla gayret gösterdiklerini söyledi. Son dönemde çevre ve doğal kaynakların öneminin arttığını belirten Bakan Kirişci, "Bu yüzyılın dünya ajandasındaki ortak gündemi küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkileri, pandemi, kuraklık, doğal afetler, nüfus artışı, gıda arz güvenliği, ülkeler arası savaşların gıda arzına etkisi. Gıda arz güvenliği tüm dünyada 'milli güvenlik' meselesi haline geldi. Geçtiğimiz yüzyılda yeraltı kaynakları ön plandaydı. Bu yüzyılda da tarım alanları, su ve gıda ön planda olacak. Tarımsal politikalarımızın temel ekseni; stratejik ürün planlaması, verimli ve sürdürülebilir kaynak kullanımı idi. Son 20 yılda tarım ve orman alanında güçlü bir tarımsal üretim altyapısı oluşturduk. Bu ülkenin daha düne kadar bir Tarım Kanunu yoktu. Bu ülkeyi bir tarım ülkesi olarak tarif ederken Tarım Kanunu'nun olmadığını bildiğimiz halde bu bizim dönemimizde 2002 sonrası mevzuata kazandırılmış oldu. Yine tarım sigortası, tohumculuk kanunu, lisanslı depoculuk gibi 12 adet mevzuat kazandırılmış oldu" dedi.

'AVRUPA, ASYA VE AFRİKA'NINYANİ 3 A'NIN KESİŞTİĞİ BİR COĞRAFYADAYIZ'

Tarladan sofraya kadar gıda güvenliğinin sağlanması konusunda ciddi çalışmaların olduğunu belirten Bakan Kirişci, "Kıtaların ve çıkarların kesiştiği zorlu bir coğrafyadayız. Örneğin şap hastalığı Avrupa'daki bir ülke için gündemde bile yok ama bizim etrafımızdaki ülkeler ve bulunduğumuz coğrafyadan kaynaklı olarak şapla mücadelemiz kaçınılmazdır. Avrupa, Asya ve Afrika'nın, yani 3 A'nın kesiştiği bir coğrafyada bulunmak daha özenli olmamızı gerektiriyor. Türkiye, tarımsal üretimde bölgesinde lider, dünyada söz sahibi konumda olan bir ülke. Gayrisafi hasılada Avrupa'da birinci, dünyada ilk 10'dayız. Türkiye Yüzyılı'nda, bu liderliğimizi korumak için bulunduğumuz dönemin şartlarını iyi okumamız gerekiyor. Küresel ısınma; bulaşıcı hastalıklar, iklim değişikliği, göçler ve gıdaya ulaşımda yaşanacak gelişmeler nedeniyle, yer küredeki ekosistemin sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. İklim taahhütleri, dünyayı bu yüzyılın sonuna kadar 2,4 - 2,6 derecelik sıcaklık artışıyla karşı karşıya bırakıyor. Bu durum; Akdeniz Havzası'nda yer alan ülkemizi de önemli derecede etkileyecektir" diye konuştu.

'GIDA ARZ GÜVENLİĞİ MİLLİ SAVUNMA KADAR ÖNEMLİ OLDU'

Dünyada görülen pandemi, savaşlar ve doğal afetlerin gıdanın önemini her geçen gün artırdığına dikkati çeken Bakan Kirişci, şöyle devam etti:

"Bu risklerin dışında 2050'de bugün 8 milyar olan dünya nüfusunun 10 milyara çıkacağını, kentleşme oranı, ülkeye gelen turist sayısını dikkate aldığımızda önemli bir çabanın içinde olmamız gerektiği açıktır. Tüketim alışkanlıklarının değişmesi, gelir artışı, toplu tüketim yerlerinin artması, evde tüketim yerine toplu tüketim yerlerinde tüketim alışkanlıkları dikkate almamız gereken bir husus. Gıda arz güvenliği, 'milli savunma' kadar önemli oldu. Ülkeler, artık tarımsal üretimde korumacı politikalar uygulamaya başladı. Çin ihraç ettiği ürünlere yasak getirmiştir. Biz bu durumu 2002 yılında iktidara geldiğimizde biliyorduk. 2002'deki projeksiyonumuz sayesinde, gıda arz güvenliğinin öneminin artacağını öngördük. Biz de bu doğrultuda AK Parti hükümetleri olarak her alanda olduğu gibi tarımda da hedeflerimizi belirledik. Plan ve programlarımızı, mevcut durumumuzu ve potansiyelimizi dikkate alarak hazırladık. Türkiye'de tarımsal üretimde dünyada ilk 10'lara çıkardık."

'636 PROJEYE 115 MİLYON LİRA DESTEK'

Son 20 yılda Aydınlı çiftçilere toplam 38 milyar lira tarımsal destek verildiğini belirten Bakan Kirişci, "Aydın'a verilen bu destek ve yapılan yatırımlarla; bitkisel üretim yüzde 120, büyükbaş hayvan varlığımızda yüzde 149, küçükbaş hayvan varlığımızda yüzde 96, kanatlı hayvan varlığımızda yüzde 47, arılı kovan varlığımızda yüzde 177 artış gerçekleşmiş oldu. Kırsal kalkınma alanında; 'Genç Çiftçi Projemiz' kapsamında; 636 projeye tam 115 milyon lira destek sağladık. Ormanın Köylüleri (ORKÖY) kapsamında 1843 projeye tam 209 milyon lira hibe ve kredi verdik. Kırsal kalkınma destekleri kapsamında ise bugüne kadar 369 projeye 740 milyon lira hibe desteği sağladık. Bu destek ve hibelerle toplam 9 binden fazla kişiye istihdam oluşturduk. Bütün bu destekler, alın teriyle birleşti ve Aydın'ın tarımsal hasılası yüzde 496 artarak 9 milyar liraya yükseldi. Tarımsal ihracatı da 8 kat artışla 290 milyon dolara çıktı. Ayrıca yaptığımız su yatırımlarıyla, toplamda 494 milyon metreküp biriktirme hacmine sahip, 26 baraj ve göleti hizmete aldık. Barajlar sayesinde, Aydın'da 555 bin dekar bereketli tarım arazisi sulanmaya başladı. 3,2 milyar lira zirai gelir artışı oldu. 55 arazi toplulaştırma projesi ile 341 bin dekar alanda çalışma yürüttük. 99 derenin ıslahı ve taşkın projesini yaparak vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağladık. Aydın'ın yeşiline yeşil katmak için 124 milyona yakın fidanı toprakla buluşturduk. Vatandaşlarımızı tabiatla buluşturmak maksadıyla  1 milli park, 4 tabiat parkı, 15 devlet avlağı, 1 genel avlak sahası tesis ettik" dedi.

'BU GÜZEL KENTİMİZE YAPTIKLARIMIZ ORTADA'

Ayrıca bölgedeki bal üretimini geliştirmek için 9 bal ormanı oluşturulduklarını kaydeden Bakan Kirişci, "Orman köylerimizde yaşayan vatandaşlarımızın gelirlerini artırmak amacıyla 'Gelir Getirici Orman Projesi' kapsamında ceviz, badem, kestane, zeytin gibi ağaç fidanları dikerek gelir getirici ormanlar kurduk. Aydın'da da yaklaşık 137 köyde, 683 bin gelir getirici fidanı toprakla buluşturduk. Bu güzel kentimize yaptıklarımız ortada. Ama bunlar bizim için yeterli değil. Yaptıklarımız, yapacaklarımızın garantisi ve müjdecisidir." diye konuştu.

KENT TARIMINA DİKKAT ÇEKTİ

Kent tarımını taze ve ucuz ürün, kayıp ve israfı önleme, lojistik maliyetlerin azalması, karbon ayak izini düşürmek adına çok önemsediğini belirten Bakan Kirişci, "Tarımda dijitalleşme ve e-devlet entegrasyonu konusunda, bildiğiniz gibi e-devlet üzerinden Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ile ilgili işlemlerimizi yapar hale geldik. 1 Ocak itibariyle 'Tarım Cebimde' uygulamasını devreye aldık. Pazarlama sorununun olmadığı bir sözleşmeli üretim yöntemini daha çok gündemimizde tutmamız gerekir. Sürdürülebilir hayvancılığın garantisi, aile işletmesidir. Bir diğer yeni uygulamamız; Gelir Koruma Sigortası. 2006 yılında başlayan Tarım Sigortası Uygulaması'nı geliştirdik. Küresel ısınmanın etkilerine karşı çiftçiyi koruma dahil gelir koruma sigortasını devreye aldık. Önce Konya'nın ilçelerinde, daha sonra bütün Türkiye'de yaygınlık kazanacaktır.  Tarımda örgütlenme dereceleri konusunda çalışmalarımız bulunuyor" dedi.

'TDİOSB İLE 20 BİN TON SEBZE ÜRETİMİ'

Aydın-Efeler'de, 776 dekar alanda kurulacak Jeotermal Kaynaklı Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nin (TDİOSB), 2020 yılında tüzel kişilik kazandığını belirten Bakan Kirişci, "TDİOSB'nin genel yerleşim planı onaylanmıştır. Buna benzer organize sanayi bölgelerini de Türkiye'nin dört bir yanında kurmaya başladık. TDİOSB'nin faaliyete geçmesiyle yıllık 20 bin ton sebze üretimi ve doğrudan bin kişiye istihdam sağlanması hedeflenmektedir. Tarım Cebimde uygulaması şu an bakanlığa ait işlemlerin cep telefonu üzerinden yapılmasını sağlayan bir sistem. Bitkisel üretim, hayvansal üretim, desteklemeler, e-devlet hizmetleri, destek takvimi, eğitim-yayın ve faydalı bilgiler başlıkları altında vatandaşlar ihtiyaç duydukları bilgilere anında erişim sağlıyor. Eskiden bu tür işlemlerin çoğu için il, ilçe müdürlükleri ziyaret ediliyordu. Sözleşmeli üretim çiftçinin hasat döneminde pazarlama sorunu yaşamaması, sanayicinin istediği miktar ve kalitede hammaddeye ulaşması, fiyat dalgalanmalarının önlenmesi, talebe göre planlı üretim yapılması hedeflerimizi gerçekleştirecek bir üretim modelidir. Talebe göre üretim yaparak pazarlama sorunu yaşamayacak, fiyat önceden belirleneceğinden üreticinin fiyat riski olmayacak, temel girdilere ve krediye daha kolay ulaşacak, yeni teknolojilere ve üretim modellerine hızlı uyum sağlanmış olacaktır. Sözleşmeli üretimden kazandığı tecrübe ile yeni pazarlara üreticilerimiz açılabilecek, markalaşmanın da önü açılacak" diye konuştu.

DEPREMZEDELERLE İFTARDA BİR ARAYA GELDİ

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Aydın programı kapsamında depremzede vatandaşlarla iftarda bir araya geldi. Kirişci, "Yerle yeksan eden depremi yaşayanlarımız yaşadı ama hepimiz hissettik. 14 milyona yakın vatandaşımız doğrudan etkilendi. Sınırı aşan bir deprem olduğunu gördük. Fay uzunluğu 500 kilometre olan ve bu yönüyle de diğer depremlerden ayrışan bir felaket. Geride kalanlar olarak birbirimizle olan dayanışmamız çok önemliydi. Önce vatandaşlarımızın enkaz altından çıkarılması için çaba sarf edildi. İnsani ihtiyaçlar karşılandı. Çadırlar, konteynerkentler kuruldu. Şimdi de Allah izin verirse kent merkezlerinde bir yıl sonra, kırsalda da çok daha erken evler yapılıp depremzede kardeşlerimize teslim edilecek. Millet olmak işte böyle bir şey. El ele verdik. Elimizde ekmeğimiz varsa bunu bölüştük. Millet büyük olunca devletimiz de güçlü oluyor. Hepimizin her zaman teyakkuz halinde olması gerekli tedbirleri alması elzemdir. Rabbim bu aziz mübarek günlerde inşallah yaşadığımız sıkıntıların geride kalacağı aydınlık günleri bize nasip eder. Özellikle depremzede kardeşlerimize sesleniyorum. Biz kaleleri asla boş bırakmayacağız. Kendi topraklarımıza geri dönmemiz gerekiyor çünkü o topraklar biz varsak bir değer, anlam ifade ediyor" dedi.