Yol uzun, hedef aynı
.
Megasport Arena'da bir klasik izledik. Son topa, son ana, son saniyeye kadar giden bir CSKA - Efes maçı... Bu maçın ana odağı kimin kazanıp kimin kaybetmeyeceği değildi aslında, Efes'in hayata geri dönüp dönmeyeceğiydi...
Ergin Ataman hastalığından dolayı Fenerbahçe maçında olduğu gibi bu maçta da kenarda değildi. Hafta sonu ligde oynanan Fenerbahçe maçındaki son periyotta 2019-2020 Efes'inden esintiler izlerken, dünkü maçta da bu Efes'i gördüğümüz çok fazla sekans vardı, bence düne dair galibiyetten daha da önemlisi buydu.
YAKUP SEKİZKÖK ETKİSİ
Ergin Ataman'ın olmadığı maçta bir diğer klasik ise Yakup Sekizkök'ün performansıydı. Maçın başından sonuna kadar parkede yaşanan her ana verdiği reaksiyonla, oyuna etkisi ve doğru planlarıyla dünün bence Larkin ile birlikte başrol isimlerinden birisiydi. Ama bu bana sürpriz olmadı, bu bir Yakup Sekizkök klasiğiydi. Geçtiğimiz sezon oynanan Barcelona maçında olduğu gibi, hafta sonunda oynanan Fenerbahçe maçında olduğu gibi, yine kulübün kendisinden yüksek beklentide olduğu bir maçta, yine kimseyi mahcup etmedi ve sorumluluk alarak Efes'i hayata döndüren maçlardan birisine damgasını vurgu...
Peki, neden Efes neden hayata döndü diyorum? Sebebi maçı kazanması değil. Parkeye ruhunu koyan, terinin son damlasına kadar inanılmaz bir istekle oynayan ve benim 2019-2020 Efes'i olarak tanımladığım o takımı gördüm maçın belli bölümlerinde. İşte bu yüzden hayata döndü diyorum...
ERGİN ATAMAN: YOL UZUN
Maçtan sonra hastalığından dolayı evde olan çok değerli Ergin Ataman hocaya yazdım. Kendisini önce tebrik ettim, sonrasında "Bir şey söylemek ister misiniz maçla ilgili" diye bir mesaj attım. Kendisinin cevabı çok kısa ama çok anlamlıydı: "Yol uzun..."
Sadece Anadolu Efes'in değil, Ergin Ataman'ın da yeniden hayata dönmüş olduğunu hissettim. Bu, Efes adına bu sezon için tünelin sonunda bir ışık olduğunu ve bu takımın önce adını adım adım Top 8'e yazdıracağına, sonrasında ise yeniden tek hedef olan şampiyonluk peşinde koşacağına olan inancımı da artırdı.
Buradan sevgili Ergin Ataman hocaya tekrardan geçmiş olsun dileklerimi ileterek yazımı sonlandırıyorum. Başlıkta da belirttiğim gibi, Efes için "Yol uzun, hedef aynı..."