İstanbul Kent Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü’nden ‘FURNITECT’ Sergisi

İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü zemin kat holünde açılan sergi, 4 Nisan’a kadar ziyaret edilebilecek. 18 genç tasarımcının, kullanıcı profiline ve kullanım amacına yönelik olarak tasarlayıp ürettirdikleri yan sehpa tasarımlarından oluşan sergide, her bir mobilya; eskiz çizimleri, teknik görselleri ve prototip aşamalarıyla birlikte yer alıyor.

‘SERGİ TÜM GENÇLER İÇİN ÖNEMLİ BİR İLHAM KAYNAĞI OLMUŞTUR’

Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Öcal Usta, sergiye ilişkin değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:

“İstanbul Kent Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi olarak, öğrencilerimizin teorik bilgilerini pratiğe dökerek sektöre hazırlanmalarını büyük bir gurur ve heyecanla destekliyoruz. FURNITECT Sergisi, genç tasarımcı adaylarımızın yaratıcılıklarını, estetik anlayışlarını ve üretim süreçlerine olan hakimiyetlerini gözler önüne serdi. Bu sergi sadece öğrencilerimiz için değil, iç mimarlık ve mobilya tasarımı alanında eğitim gören tüm gençler için de önemli bir ilham kaynağı olmuştur. Öğrencilerimizin hayallerini gerçeğe dönüştürme yolculuklarında onlara rehberlik etmekten mutluluk duyuyoruz.”

İç Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ülger Bulut Karaca ise serginin hayata geçmesinde emeği geçen akademisyen ve öğrencilere teşekkür ederek, “FURNITECT Sergisi, öğrencilerimizin teorik bilgi ve pratik becerilerini bütünleştirdikleri, yoğun ve verimli bir sürecin sonucudur. Dersin yürütücüsü İrem Senemoğlu’na ve tüm öğrencilerimize emeklerinden dolayı teşekkür ederim” dedi.

‘ÖĞRENCİLERİN TASARIMCI KİMLİĞİNE İLK ADIMLARININ ATILMASI SAĞLANDI’

Dersin yürütücüsü Öğr. Gör. İrem Senemoğlu ise sürece dair şunları söyledi:

“ICM317 Mobilya Tasarımı dersi, 5. yarıyılda ilk defa bu alanda eğitim alan 18 öğrencimizin kullanıcı odaklı düşünmeyi öğrenmeleri, malzeme ve üretim yöntemlerine hakim olmaları amacıyla kurgulandı. Teorik bilgileri pratiğe dönüştürürken; atölye ve firma gezileri ile desteklenen eğitim modeli, öğrencilerin tasarımcı kimliğine ilk adımlarını atmalarını sağladı. Bu sergi, yalnızca ortaya çıkan ürünlerle değil, tasarım sürecinin tamamıyla değerli. Eskizlerden teknik çizimlere, prototip üretiminden sergi alanının projelendirilmesine kadar her adımda takım çalışması yürüten öğrencilerimiz, büyük bir özveriyle bu süreci tamamladılar. En büyük arzum, bu tutkuyu meslek hayatları boyunca sürdürebilmeleri.”