Her dalan, batıktan bir hatıra götürüyor
Antalya'da profesyonel dalgıçlar, Kaleiçi Yat Limanı açığındaki İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma en önemli batıklardan Fransız 'Saint Didier' gemisine her dalış yapanın, hatıra amacıyla bir parça almasından yakındı.
Antalya Yat Limanı açığında denizin derinliklerinde bulunan İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma mühimmat yüklü Saint Didier adlı batıktan her dalışta bir parça eksiliyor. Batığa dalan dalgıçların 'hatıra' amaçlı bir parça aldığı Saint Didier, İkinci Dünya Savaşı'nın en önemli gemilerinden. Saint Didier, Almanlarla işbirliği yapan Fransız hükümetinin, Lübnan'a ilerleyen İngilizlere karşı bölgedeki birliklerine asker ve mühimmat desteği göndermek için Alman işgalindeki Selanik Limanı'na getirilen mühimmatın yüklendiği iki gemiden biri. İki gemi, askerlere mühimmat sağlamak için çıktıkları yolda 4 Temmuz 1941 tarihinde batırıldı. Qued Yquem adlı gemi Adrasan açıklarında Kıbrıs'tan kalkan İngiliz savaş uçağı tarafından batırılırken, Türk bayrağı çeken Saint Didier ise Antalya Limanı'na sığındı. Limanın 400 metre açığında demirleyen gemi, aynı gün 2 İngiliz uçağının hedefi oldu.
Profesyonel dalgıç ve sualtı fotoğrafçısı Ali Kılıç, kente gelen turistlerin dalış sporuna çok ilgi gösterdiğini belirtti. Kılıç, Kaleiçi Yat Limanı'nın yaklaşık 400 metre açığındaki Saint Didier batığının ise ilk sırada yer aldığı kaydetti. Denizin 18 ile 34 metre arasında değişen derinliğinde 30 derecelik açıyla duran Saint Didier batığına dalış izninde bazı şartlar arandığını belirten Kılıç, “Batığa dalış için en az 2 yıldız dalıcılara izin veriliyor" dedi.
Batığa her yıl onlarca kez dalış yaptığını kaydeden Ali Kılıç, bazı dalıcıların grup liderinin haberi olmadan hatıra amaçlı batıktan bir parça aldıklarından yakındı. “Normalde dibe temas yasaktır. Asla el sürülmez" diyen Kılıç, “Ama buna uyuluyor mu, hayır. Mesela geçen sene daldığımda gördüğüm kurşun ve silahlarda azalma olmuş" diye konuştu.
Batıkları korumak ve hatıra amaçlı parça alınmasını önlemek için bazı uygulamalar gerektiğini sözlerine ekleyen Kılıç, şöyle devam etti:
“Bir grup lideri normalde 4 kişiyi daldırabiliyor. O en baştadır, herkes onu takip eder. En arkada da iki asistan olur ki sıkıntı çıktığında müdahale için. Batığa bir bekçi konulması mümkün olmadığı için belki şöyle bir şey yapılabilir. Her bir dalıcının yanında eğitmen olarak 1 kişi verilebilir. Dünyaca ünlü tarihi bir batığa dalışlarda bu yapılmalı bence."