Kızı Rojin ile gezdiği yerlere gidip, sınıfındaki sırasına çiçek bıraktı
Gülay KUYUCU/VAN, (DHA)- VAN'da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in (21) babası Nizamettin Kabaiş, memleketi Diyarbakır’dan kente gelip, yetkililerle görüştü. Kabaiş, "Oğlumla Rojin ile gezdiğimiz, yemek yediğimiz, video çektiğimiz yerlere gittik. Rojin'in yurduna ve sınıfına girdik, sırasına çiçek bıraktım. İçim yanıyor" dedi.
Van'da kaldığı yurttan 27 Eylül'de çıkan ve bir daha haber alınamayan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş'in, 15 Ekim'de Mollakasım Mahallesi'nde cansız bedeni bulundu. Otopsi sonucuna göre genç kızın ölüm nedeninin suda boğulma olduğu belirtildi. Rojin'in ölümüyle ilgili soruşturma sürerken, baba Nizamettin Kabaiş, kızının intihar ettiğini düşünmediğini söyledi. Van'da yetkililerle görüşen Kabaiş, Rojin ile birlikte gittikleri, videolar çektikleri yerleri gezdi. Beraber geldiği oğlu ile kızının okuduğu üniversitenin sınıfına giden Kabaiş, sırasına da çiçek bıraktı.
'GEZDİĞİ YERLERİ ÖPTÜM'
Nizamettin Kabaiş, "Rojin'in dosyası için Van'a geldim. Oğlumla birlikte üniversiteye, emniyete gittik. Rojin'in bulunduğu Mollakasım Mahallesi'ne gittik. Üniversitenin içinde gezdik. Rojin ile gezdiğimiz, yemek yediğimiz, video çektiğimiz yerlere gittik. Rojin'in yurduna ve sınıfına gidip, sırasına çiçek bıraktık. Hep aklıma geliyor. İçim yanıyor. Rojin ile ilgili bir şey görürsem dayanamıyorum ve hemen Van'a doğru yola çıkıyorum. Kızımın kaldığı yurdun önünde gezdim. Yeri bile öptüm, ‘Kızım buraya basmış’ dedim. İçim parçalanıyor. Gençti, yaşamak, okumak istiyordu. Öğretmen olacaktı ama okulu erken bitti. Mümkün değil o kendine zarar vermedi" diye konuştu.
'TERLİKLERİ HALEN YOK'
Rojin'in cansız bedeninin bulunduğunu fakat ayağındaki terliklerin halen ortada olmadığını da belirten Kabaiş, "Yetkilileri ziyaret ettim. Hepsi bizi sağ olsunlar hoş karşıladı. Dediler ki ‘Rojin senin evladın, bizim de evladımızdır’. Bana soruşturmanın devam ettiğini söylediler. Terlikler en büyük delildir. Halen ortada yok. Eğer orada suya girseydi mutlaka o terlikler onun ayağından çıkacaktı. Rojin ile gittiğim her yere gidiyorum. Diyorlar ya ateş düştüğü yeri yakar. Ben çok acı çekiyorum. Evladımı kaybettim" dedi. (DHA)