Geri Dön
İstanbulDHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

1- ÜMİT ÖZDAĞ HAKKINDA İDDİANAME HAZIRLANDI - 1

Ayşe GÜREL/İSTANBUL,(DHA) - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede Özdağ hakkında 'Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Etme' suçundan 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezası istendi.

========

2- İBB SORUŞTURMALARI SONRASI GÖSTERİLERE KATILAN 139 KİŞİYE 3 YILA KADAR HAPİS TALEBİ

Ayşe GÜREL / İSTANBUL (DHA)- İSTANBUL Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk ve terör soruşturmalarının ardından düzenlenen izinsiz gösterilere katıldıkları gerekçesiyle, 104'ü tutuklu toplam 139 şüpheli hakkında, 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İstanbul Valiliği'nin 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na göre 4 gün süreyle verdiği yasaklama kararına rağmen toplanan kalabalığın dağılmamakta ısrar ettikleri, polis hattına saldırarak taşkınlık gösterdikleri belirtildi. Kolluk kuvvetlerince, kalabalığın duyabileceği şekilde defalarca uyarı yapılmasına rağmen grubun dağılmadığı ve direndiği kaydedildi.

İDDİANAMEDE KOLLUK KUVVETLERİNE KARŞILIK VERDİKLERİ BELİRTİLDİ

İddianamede ayrıca, görüntü inceleme ve tespit tutanaklarında, olay yerinde güvenlik tedbirleri alan kolluk kuvvetlerince alınan görüntü kayıtlarının çözümlemesinde, protestolara katılan kalabalığa dağılmaları yönünde uyarı yapıldığında, kalabalık tarafından kolluk kuvvetlerine ait kameralara ve kolluk kuvvetlerine görüşü engellemek amacıyla lazer tutulduğu tespit edildiği kaydedildi. İddianamede, kolluk kuvvetlerinin defalarca yaptığı 'dağılın' uyarılarına rağmen kalabalığın alanda beklemeye devam ettiği, ilerleyen saatlerde ise grubun, kendilerini engellemeye çalışan kolluk kuvvetlerine taş, sopa, şişe, yanıcı-yakıcı maddeler ve sert cisimlerle karşılık verdikleri ifade edildi.

İDDİANAMEDE SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİKLERİ KAYDEDİLDİ

İddianamenin devamında, şüphelilerin emniyet ve hakimlikte verdikleri savunmalarda, herhangi birinin baskısı ya da teşvikiyle toplanmadıklarını belirterek suçlamaları kabul etmedikleri aktarıldı. Şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde birlikte hareket ettiklerinin değerlendirildiği iddianamede, 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçundan 6'şar aydan 3'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Şüpheliler hakkında ayrıca 'görevi yaptırmamak için direnme' ve 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlarından soruşturma yürütüldüğü bilgisine yer verildi. (DHA)

===========

3- İSTANBUL'DAKİ İZİNSİZ YÜRÜYÜŞLERDE GÖZALTINA ALINAN 60 KİŞİ HAKKINDA 4 YILA KADAR HAPİS TALEBİ

Ayşe GÜREL/İSTANBUL (DHA) - İSTANBUL Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında sosyal medya üzerinden paylaşımlar yapan ve izinsiz gösterilere katıldıkları tespit edilen 3'ü tutuklu toplam 90 kişi hakkında iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede gözaltına alınan 90 kişiden 60'ı hakkında 'Toplantı ve yürüyüşlere silah ve benzeri aletler taşıyarak veya kendilerini tanınmayacak hâle getirerek katılma' suçundan 2 yıl 6'şar aydan 4'er yıla hapis talep edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 21 kişinin sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlara yer verilerek, toplantı ve gösteri yürüyüşünü yasaklayan valilik kararına karşın, vatandaşları izinsiz gösterilere ve sokak olaylarına katılmaları adına teşvik edici nitelikte paylaşımlar yaptıkları kaydedildi. Diğer yandan izinsiz yürüyüşler kapsamında haklarında işlem başlatılan 829 kişiden 819'u hakkında kamu davası açıldı.

İstanbul Cumhhuriyt Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüphelilerin birçok noktada kalabalık grupların toplanarak izinsiz gösteri yürüyüşleri yaptıklarının tespit edildiği, inceleme ve tespitlerde şüphelilerin eylemlere katıldıkları, sevk maddesinde 'Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu' bulunan diğer şüphelilerin ise toplantı ve yürüyüşlere kendilerini tanınmayacak hale getirerek katıldıkları, kolluk görevlilerinin şahısların yanına geçerek polis tanıtma kartlarını ibraz ettikleri, şahısları usulüne uygun olarak uyardıkları ve eylemlerini sonlandırmamaları durumunda yakalama yapılacağı bilgisini verdikleri, şahısların uyarı ve ikazlara rağmen eylemlerine devam ettikleri, yakalama işlemine karşı koymaları ve direndikleri belirtildi.

İddianamede, şüphelilerin 2911 sayılı 'Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet' suçunu işledikleri, şüphelilerin İstanbul Valiliğince yapılan "Valiliğimizce il genelinde kamu düzenini muhafaza etmek ve oluşabilecek provokatif eylemlerin önüne geçmek için 19-23 Mart tarihleri arasında 4 gün süreyle her türlü toplantı, gösteri ve basın açıklaması yasaklanmıştır." şeklindeki kararına ve kolluk görevlileri tarafından dağılmaları yönünde yapılan ikazlara rağmen gösterilerine devam ettiklerinin tespit edildiği de kaydedildi.

2 YIL 6 AYDAN 4 YILA KADAR HAPİS TALEBİ

İddianamede ayrıca, 90 sanıktan 60'ının 'Toplantı ve yürüyüşlere silah ve benzeri aletler taşıyarak veya kendilerini tanınmayacak hâle getirerek katılma' suçundan 2 yıl 6'şar aydan 4'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede, 21 sanığın 'Suç işlemeye tahrik' suçundan 6'şar aydan 5'er yıla, 8 sanığın 'Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet' suçundan 6'şar aydan 3'er yıla, bir sanığın ise 'Toplantı ve yürüyüşlere silah ve benzeri aletler taşıyarak veya kendilerini tanınmayacak hale getirerek katılma' ve 'Suç işlemeye tahrik' suçlarından 3 yıldan 9 yıla kadar hapsi istendi.

819 KİŞİ HAKKINDA KAMU DAVASI AÇILDI

Diğer yandan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İstanbul'daki izinsiz gösteri ve yürüyüşlerle ilgili olarak, 20 ayrı soruşturma dosyası üzerinden yürütülen çalışmalarda, haklarında işlem yapılan 829 kişiden 819'u hakkında, İstanbul Asliye Ceza Mahkemeleri nezdinde kamu davası açıldı.Hakkında dava açılan kişilerden 278'inin tutuklu olduğu, 10 şüphelinin ise firari olduğu öğrenildi. (DHA)

=========

4 - POLAT ÇİFTİNİN YARGILANDIĞI 'KARA PARA AKLAMA' DAVASINDA DURUŞMA 9 TEMMUZ'A ERTELENDİ - 3 / Ek bilgilerle geniş haber

Leyla YILDIZ/ İSTANBUL, (DHA)- KARA para aklama suçlamasıyla tutuklanan ve 40 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan ara kararda tahliye olan Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 28 sanığın yargılandığı dava görüldü. Duruşma dosyadaki eksiklerin giderilmesi için ertelendi. Mahkeme, bu celsede dinlenmesi gereken ve müzekkeresinin UYAP'a yüklenmesi sonucu kimliğinin ifşa edilmesi riski oluşan gizli tanığın gelecek celse dinlenmesine hükmederek duruşmayı 9 Temmuz’a ertelendi.

Dilan ve Engin Polat'ın aralarında bulunduğu 28 sanık hakkında 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma yönetme', 'Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' ve ‘Futbol ve diğer spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları düzenlenmesi hakkında kanuna muhalefet' suçlarından 20'şer yıldan 40'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmasının isteni. Mahkeme ara kararında tutuklu sanık Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün'ün tahliyesine karar verdi. Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Engin Polat, Sezgin Polat, Can Doğu, Ahmet Gün, Dilan Polat’ın kara kutusu olarak bilinen Mustafa Özalp 'Mıstık' ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Mahkeme Hakimi duruşmada, bu celse dinlenmesi gereken gizli tanığın Bakırköy Adliyesi’nde dinlenmesi için yazılan müzekkerenin UYAP’a yüklendiğini ve gizli tanığın kimliğinin ifşa edilmesi riski olduğunu belirterek tanığın gelecek celse dinleneceğini belirtti.

'İLLEGAL PARA BAŞTA BENİM ŞİRKETİME GEÇİYOR'

Önceki duruşmada tanık olarak dinlenen ve teknik aksaklık nedeniyle tekrar dinlenmek için duruşmaya getirilen ve başka suçtan tutuklu bulunan tanık Aygün Yıldırım, "Sanık Mustafa Özalp’i, ikimiz de aynı işi yaptığımız için tanıyorum. Kendi yapamadığı illegal tüm işleri bana gönderiyordu. Sosyal medya hesabı kapatma gibi işlemleri gönderiyordu. Benden Dilan Polat’ın anlaşamadığı Neslim Güngen’in hesabını 5 bin lira karşılığında kapatmamı istedi. Ben kabul etmeyince başkasına yaptırdı. Bahis konusunda, Yunus Sedat A. ile 5 gün görüşen kendisi. Mail-order bana ait, illegal para başta benim şirketime geçiyor. Tüm şirketler üzerine kuruldu. Yunus Sedat A. sadece reklamcı. 2016 yılında Mustafa Özalp Ankara’da tamirciydi bu kadar para bir anda nasıl geldi. Piyasada birçok insan bunu biliyor. Benim harddiskimde herşey var. Bahisçiler görüştüğü herkes var bunu avukatım aracılığıyla önümüzdeki hafta mahkemeye vereceğim. Mustafa Özalp, benden yazılı program istedi, ben yapmadım. Batman’da Sedat T. var o yapmıştır. Kimin hangi işi yaptığını herkes biliyor" dedi.

'TANIK BEYANINA KATILMIYORUZ'

Dilan Polat’ın kara kutusu olarak bilinen 'Mıstık' lakaplı Mustafa Özalp tanık beyanına karşı söz alarak, "Tanığın tüm beyanlarını reddediyorum. Katılma taleplerini kabul ediyorum" Sezgin Polat ise, "Hepsiyle ilgili tek tek suç duyurusunda bulunacağım. Hepsine tek tek dava açacağım" dedi. Sanık avukatları tanık beyanlarını kabul etmediklerini söyledi.

'EN ÇOK CANIMIZI YAKAN TEDBİR KARARLARI'

Talepleri için söz alan sanık Ahmet Gün, "Son 2 celsedir tanıklar dinleniyor. Ben de bir hukukçuyum. Tanığın TCK 6. maddesinde kamu görevlisi olarak tanınmıştır. Biz burada tanıkların tiyatrosunu izlemiş bulunmaktayız. Hakkımda yalan tanıklık edenler hakkında suç duyurusunda bulunmak istiyorum. MASAK raporuna göre tamamen aykırı tanıklıkta bulunmuşlardır. Gizli tanık dinlenmezse biz adil yargılanmadığımızı bu duruşmada düşünmek durumunda kalacağız. Tedbir kararları bizim canımızı en çok yakan" dedi. Gürsel Yılmaz ise, "12 yaşında bir oğlum var. Oğlum bu konuyu konuşuyor ve bana 'Madem MASAK raporu var neden bana tedbirler kalkınca diyorsun" cümlelerini kullanıyor. Benim dedemin mallarında bile 1,5 senedir tedbir var" dedi.

'KAYYUM MÜESSESENİN KALKMASINI TALEP EDİYORUM'

Taleplerini dile getiren Engin Polat ise, "Uzunca bir savunma hazırlamıştım. Talebim onlarca şubemiz kapandı, insanlar batıyor. Onlarca kişi işsiz kaldı. Kayyum müessesenin kalkmasını talep ediyorum" dedi. Dilan Polat’ın kardeşi Can Doğu ise, "İlk celse verdiğim ifademi tekrar ediyorum. Dosyada istinat edilen suçlarla ilgili delil bulunmamaktadır. Beraatimi talep ediyorum" dedi

9 TEMMUZ'A ERTELENDİ

Ara kararını açıklayan mahkeme, dosyadaki eksiklerin giderilmesi ve gizli tanığın dinlenmesi için duruşmayı 9 Temmuz Çarşamba günü saat 10.00’a erteledi.

İDDİANAMEDEN

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, yasadışı yollardan edinilen paraların 'Soğuk cüzdan yöntemi' ile sisteme sokulmadan transfer edilerek aklamaya tabi tutulduğu, örgütün sözkonusu faaliyetler sırasında kısa sürede ulaştıkları şöhret ve tanınırlık sayesinde bir kısım gerçek ticari faaliyetlerde de bulunduğu, bu sayede aklama suçlarının en belirgin yönü olan takip ve kontrolün zorlaştırılmasını sağlamaya çalıştıkları değerlendirmesi yapılıyor.Delillerle sabit olan yasadışı bahisten gelen paranın perdelenmeye çalışıldığı, zenginleşmenin gerçek bir ticaretten kaynaklandığı imajının oluşturulması için birden çok şirketin kurulduğu anlatılan iddianamede, bu şirketlerin faaliyetleri sırasında gerçekte olmayan iş ve işlemlere ilişkin sahte faturaların düzenlenip kullanıldığı ve kanunen tutulması gereken defterler dışında harici gizli kayıtların tutulduğuna da değiniliyor. İddianamede, soruşturma kapsamına alınan 31 şirketin ve bu şirketlerin sahip olduğu taşınmaz, araç ve benzeri tüm mal varlığının müsadere edilip mülkiyetin kamuya geçirilmesi de talep ediliyor. Dilan ve Engin Polat'ın 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme', 'Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' ve "Futbol ve diğer spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları düzenlenmesi hakkında kanuna muhalefet' suçlarından toplam 20'şer yıldan 40'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilen iddianamede, diğer sanıkların da farklı suçlardan değişen oranlarda hapiz cezasıyla cezalandırılmaları isteniyor.(DHA)

Görüntü Dökümü

---

- Engin Polat'tan görüntü

- Genel ve detay görüntüler

=========

5- TÜRKİYE VARLIK FONU VE IRAK KALKINMA FONU ARASINDA MUTABAKAT ZAPTI İMZALANDI

İSTANBUL, (DHA)- TÜRKİYE Varlık Fonu (TVF) ile Irak Kalkınma Fonu arasında Irak'ın başkenti Bağdat'ta stratejik iş birliği mutabakat zaptı imzalandı.

Irak'ın başkenti Bağdat'ta gerçekleştirilen törende mutabakat zaptını Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Arda Ermut ile Irak Kalkınma Fonu Başkanı Muhammed en-Neccar imzaladı. Mutabakat zaptının imzalanması töreni öncesi düzenlenen basın toplantısında konuşan Ermut, "Köklü bir tarihe, ortak bir coğrafyaya ve güçlü kardeşlik bağlarına sahip iki ülke olarak, Türkiye ile Irak arasındaki ilişkiler her zaman özel bir yere sahip olmuştur" dedi. Ermut, yüzyıllara dayanan bu dostluk sayesinde karşılıklı güven ve dayanışmanın pekiştiğini, sadece komşulukla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda ortak hedefler etrafında kenetlenen bir kardeşliğe dönüştüğünü söyledi.

'MUTABAKAT ZAPTI, ORTAK KARARLILIĞIMIZI ORTAYA KOYUYOR'

Mutabakat zaptının, Türkiye ile Irak arasındaki iş birliğini sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de ileriye taşıyacak güçlü bir adım olduğunu söyleyen Arda Ermut, "Türkiye Varlık Fonu olarak, Irak Kalkınma Fonu ile projelerin geliştirilmesi, finanse edilmesi ve hayata geçirilmesi konusunda yoğun bir iş birliği içerisinde olacağız. Bu mutabakat zaptı, özellikle bazı stratejik sektörlerde birlikte çalışma konusundaki ortak kararlılığımızı net şekilde ortaya koyuyor. Yenilenebilir ve yeşil enerjiden bilgi ve iletişim teknolojilerine, altyapı ve üstyapı yatırımlarından ulaştırma ve lojistiğe, otomotivden tarım teknolojileri ve gıda üretimine, finansal hizmetlerden fintek uygulamalarına kadar geniş bir yelpazede iş birliği hedefliyoruz. Yatırımların ötesinde, bilgi paylaşımı, teknoloji transferi ve kaynakların birlikte kullanımı gibi konularda yakın bir iş birliği içinde olacağız. Bu da ortak projelerimizin daha geniş ve kalıcı bir etki yaratmasını sağlayacak" dedi.

Ermut, bu sürecin hem Türkiye'de hem de Irak'ta kapsayıcı ve sürdürülebilir bir kalkınmayı destekleyeceğine inandığını aktararak, aynı zamanda bu iş birliğinin bölgesel ekonomik istikrarı güçlendireceğini ve iki ülke arasındaki dostluğu daha da pekiştireceğini dile getirdi. Ermut, "Sadece ekonomik değil, güvene ve ortak değerlere dayanan uzun vadeli ilişkiler kurmaya büyük önem veriyoruz. Bugün attığımız bu adımın bunun güçlü bir yansıması olduğuna inanıyorum. Bu önemli sürece katkı sunan herkese, özellikle de iki ülkenin kıymetli yöneticilerine ve tüm paydaşlara teşekkür ediyorum." dedi.

'UZUN VADELİ STRATEJİK PROJELERE İMZA ATIYORUZ'

TVF heyetinin Bağdat'ta bulunmasından memnuniyet duyduklarını söyleyerek sözlerine başlayan Irak Kalkınma Fonu Başkanı Muhammed en-Neccar, bunun sadece Kalkınma Yolu Projesi için değil diğer tüm projeler, ortaklıklar ve ilişkiler açısından son derece önemli bir adım olduğunu söyledi. Neccar, "Irak ve Türkiye arasında ilk defa ticari ilişkilerden öte uzun vadeli stratejik projelere imza atıyoruz" diyerek, imzalanan mutabakat zaptının gelecekteki ortak projeler için de temel oluşturduğunu kaydetti.

'SOMUT SONUÇLARININ 2025 YILI İÇERİSİNDE ORTAYA KONMASI HEDEFLENİYOR'

Türkiye Varlık Fonu (TVF) ile Irak Kalkınma Fonu (IKF) arasında imzalanan mutabakat zaptı, ikili iş birliğini güçlendirmeyi, bölgesel ve küresel ölçekte etkili ortaklıkların temelini atmayı amaçlıyor. Bu kapsamda projelerin geliştirilmesi, finanse edilmesi ve hayata geçirilmesi için yapılandırılmış bir iş birliği mekanizması doğrultusunda birlikte çalışılacak. Söz konusu ortak çabanın ilk somut sonuçlarının 2025 yılı içerisinde ortaya konması hedefleniyor. Bu zaptla stratejik öneme sahip bazı kilit sektörlerde yenilikçi yatırımlar konusunda da ortak taahhütler hayata geçirilecek. Bunlar, yenilenebilir ve yeşil enerji teknolojileri, bilgi ve iletişim teknolojileri, altyapı ve üstyapı yatırımları, ulaştırma ve lojistik, otomotiv, tarım teknolojileri ve gıda üretimi, fintek ve finansal hizmetler kapsıyor. İş birliği, bu yatırım alanlarının dışında, bilgi ve uzmanlık paylaşımı, teknoloji transferi, stratejik kaynak tahsisinin harekete geçirilmesi konularını da içeriyor. İş birliğinin her iki ülkede sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı desteklemesi öngörülürken bölgesel ekonomik istikrarla birlikte büyümenin güçlendirilmesi, stratejik ve köklü bağların derinleştirilmesi de hedefler arasında yer alıyor. (DHA)

=========

6- TÜRKİYE- ALMANYA KARDEŞ ŞEHİRLER ZİRVESİ DÜZENLENDİ

Canan İLARSLAN- Hadican EROL / İSTANBUL, (DHA)- Türkiye- Almanya Kardeş Şehirler Zirvesi İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Programda konuşan İBB Başkanvekili Nuri Aslan, "İstanbul, yalnızca iki kıtanın değil, aynı zamanda kültürlerin, fikirlerin ve şehircilik vizyonlarının da buluşma noktasıdır. Binlerce yıllık tarihinde hem diplomatik hem de kültürel ilişkilerin merkezi olmuştur. Şehrimiz, Türk-Alman ilişkilerinin izleri ile doludur" dedi.

Türkiye Belediyeler Birliği ve Alman Belediyeler Birliği iş birliğiyle düzenlenen 'Türkiye- Almanya Kardeş Şehirler Zirvesi' İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Zirveye, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Alman Belediyeler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Köln Belediye Başkanı Henriette Reker, Almanya Dışişleri Bakanlığı Güneydoğu Avrupa, Türkiye, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve Avrupa Konseyi Bölümü Direktörü Büyükelçi Michael Reiffenstuel ile Alman Belediyeler Birliği Başkan Yardımcısı ve Hannover Belediye Başkanı Belit Onay katıldı. Zirvede, iki ülke arasında yerel yönetim düzeyinde iş birliğinin artırılması ve kardeş şehir ilişkileri, iklim krizi, ekonomik ilişkiler, dijitalleşme konuları ele alındı. Türkiye Belediye Başkanları ve Almanya Belediye Başkanları zirvede konuştu.

'İSTANBUL KÜLTÜRLERİN, FİKİRLERİN, ŞEHİRCİLİK VİZYONLARININ BULUŞMA NOKTASIDIR'

Türkiye- Almanya Zirvesi'nin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hayata geçirmek istediği bir fikir olarak doğduğunu belirten İBB Başkanvekili Nuri Aslan, "İstanbul, yalnızca iki kıtanın değil, aynı zamanda kültürlerin, fikirlerin ve şehircilik vizyonlarının da buluşma noktasıdır. Binlerce yıllık tarihinde hem diplomatik hem de kültürel ilişkilerin merkezi olmuştur. Şehrimiz, Türk-Alman ilişkilerinin izleri ile doludur. 1898'de Kayzer II. Wilhelm'in ziyaretiyle inşa edilen Sultanahmet'teki Alman Çeşmesi, Alman mimar August Jachmund'un Sirkeci Garı ve 19. yüzyılda Berlin-Bağdat Demiryolu gibi örnekler, bu dostluğun somut yansımalarıdır. İstanbul'un Berlin ile 1989 ve Köln ile 1997 yılında kardeş şehir olması, bu ilişkilerin çağdaş boyutunun ve iki halkın birbirine yaklaşmasının simgesidir. Bu toplantı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nun büyük bir heyecanla hayata geçirmek istediği bir fikir olarak doğmuş ve bugün bizleri burada bir araya getirmiştir. Bu buluşma yalnızca bir zirve değil; ortak değerlerimizi hatırlamak, geleceğe birlikte bakmak ve şehirlerimizin dayanışmasını daha da güçlendirmek için güçlü bir fırsattır" dedi.

'SARAÇHANE YURTTAŞLARIN DEMOKRASİYE OLAN İNANÇLARININ SEMBOLÜDÜR'

Nuri Aslan, "Bu, onu üç kere büyükşehir belediye başkanı olarak seçen İstanbulluların iradesinin de hiçe sayılmasıdır. Ancak İstanbul halkı, özellikle gençler, Saraçhane Meydanı'nda bir araya gelerek güçlü bir mesaj verdi: 'Demokrasiye, adalete ve özgür iradeye sahip çıkıyoruz'. Gençlerin bu kararlı duruşu, bize umut ve ilham veriyor. Saraçhane bugün, sadece bir belediye binası değil; yurttaşların demokrasiye olan inançlarının, ortak değerlerimize duydukları bağlılığın sembolüdür. İstanbul, demokrasiyi savunmaktan geri durmayacaktır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, dayanışma ruhuyla, evrensel değerlere bağlı kalarak ve yerelden güç alarak ortak geleceğimizi şekillendirmeye kararlıyız. Başkanımızın haksız bir şekilde tutuklanma sürecinde güçlü destek veren Alman belediyelerine, Ekrem Başkanımız ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına, teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.

'DEMOKRAT BİR TÜRKİYE'NİN AVRUPA AİLESİNDE HAK ETTİĞİ YERİ ALMASINI İSTİYORUZ'

Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilere değinen Aslan, "Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkiler sadece yerel yönetimlerle sınırlı değil; uzun yıllara dayanan, güçlü ve çok yönlü bir iş birliğine dayanıyor. Geçen yıl ilişkilerimizin 100. yılını kutladığımız Almanya, Türkiye'nin en büyük ticaret ortaklarından biri. İkili ticaret hacmimiz 2024 yılında 50 milyar euroyu geçti. Almanya'da yaşayan yaklaşık üç milyon Türk kökenli kişi iki ülke arasında çok değerli bir toplumsal köprü kuruyor. Hem kültürel hem ekonomik katkılarıyla bu topluluk, ilişkilerimizin en dinamik unsurlarından biri. Türkiye'de faaliyet gösteren Alman şirketlerinin sayısı 7 bini aşıyor; bu yatırımlar sanayiden hizmet sektörüne, enerjiden teknolojiye birçok alanda ortaklığımızı güçlendiriyor. 20. yüzyılın başlarından bu yana ivme kazanan kurumsal, ekonomik ve toplumsal bağlarımız bugün eğitimden sanayiye, kültürden bilimsel iş birliklerine kadar pek çok alanda güçlü biçimde sürüyor. Bu güçlü zemin sayesinde, Türkiye ve Almanya'nın önümüzdeki dönemde birlikte başarabileceği çok sayıda stratejik ve toplumsal adım olduğunu görüyoruz. Demokrat, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne saygılı bir Türkiye'nin Avrupa ailesinde hak ettiği yeri almasını istiyoruz. AB ile olan ilişkilerimizi yeniden canlandırmak, sadece dış politikamız açısından değil, halkımızın refahı ve özgürlükleri açısından da hayati önemde. Elbette, demokrat bir Türkiye'nin AB'ye de katkısı büyük olacaktır. Türkiye ve Almanya, NATO'dan G20'ye pek çok uluslararası kuruluşta omuz omuza yer alıyor" dedi.

'YENİLİKÇİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRCİLİK POLİTİKALARINI ÖNCELİKLENDİRİYORUZ'

Yenilikçi ve sürdürülebilir şehircilik politikalarını önceliklendirdiklerini belirten Aslan, "Birlikte demokrasiyi, adaleti ve özgürlüğü savunacağız. Birlikte, daha yaşanabilir ve umut dolu şehirler inşa edeceğiz. Çünkü şehirler, yalnızca yapılar ve yollarla değil; toplumsal kapsayıcılıkla, çevresel duyarlılıkla ve yurttaş katılımıyla anlam kazanır. İstanbul olarak, dijitalleşmeden iklim dostu ulaşım sistemlerine, genç istihdamından kadınların yönetime katılımına kadar pek çok alanda yenilikçi ve sürdürülebilir şehircilik politikalarını önceliklendiriyoruz. Bu anlayışı, kardeş şehirlerimizle bilgi ve deneyim paylaşımı içinde güçlendirmeyi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.

'DÜNYA, YENİ BİR DÖNEME GİRİYOR'

İmamoğlu'nun mesajını okuyan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, "Dünya, yeni bir döneme giriyor. Bu dönemde, ülkelerin ve dünyanın geleceğini demokrasinin yanında mı yoksa karşısında mı yer alacakları belirleyecek. Mücadele, halk ile oligarklar; demokrasi ile tek adam rejimleri arasında yaşanacak" ifadelerini kullandı. Alman mevkidaşlarına, 'Sizlere, Silivri'deki hücremden en sıcak sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Türkiye'de, başta gençler olmak üzere, her kesimden yurttaşımız demokrasiye, adalete ve milli iradesine sahip çıkmak için sesini yükseltiyor. Tüm dünyada bu sese destek veren birçok ülke ve kent olduğunu görüyor, destekleri için kendilerine teşekkür ediyoruz. Bazı dostlarımızın sessizliğini ise üzülerek görüyoruz, not ediyoruz" şeklinde konuştu.

'BU TOPLUM, İKİ ÜLKE ARASINDA DOĞAL BİR KÖPRÜ GÖREVİ GÖRÜYOR'

Türkiye ve Almanya'nın dört bir yanından gelen yerel yönetim temsilcilerini İstanbul'da ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını belirten Zeydan Karalar, "Bugün burada, sizlerle birlikte ortak geleceğimiz adına önemli bir adım atmak üzere bir araya geldik. Geçtiğimiz yıl, Türk-Alman dostluk anlaşmasının yüzüncü yıl dönümünü geride bıraktık. Bu anlaşmadan çok daha uzun bir zamandır süren politik, ekonomik ve kültürel ilişkilerimiz, çok katmanlı yapısıyla uluslararası arenada örnek gösterilebilecek bir yakınlığı temsil ediyor. Bugün milyonlarca vatandaşımız Almanya'da yaşamaktadır. Bu toplum, iki ülke arasında doğal bir köprü görevi görüyor. Almanya'daki Türk toplumu hem bulundukları ülkeye değer katıyor hem de kültürümüzü ve dostluk bağlarımızı yaşatıyor. Aynı şekilde, Türkiye'de faaliyet gösteren Alman yatırımcılar ve işletmeler, ekonomimize dinamizm kazandırıyor" dedi.

'2025 İTİBARİYLE 100'Ü AŞKIN KARDEŞ ŞEHRİMİZ VAR'

Karalar, "Türkiye ve Almanya arasındaki en eski kardeş şehir ilişkisi İstanbul ve Berlin arasında 1967 yılında kuruldu. Ardından İzmir-Bremen, Bursa-Darmstadt, Gaziantep-Osnabrück gibi pek çok şehir ortaklığı gelişti; 2025 itibariyle 100'ü aşkın kardeş şehrimiz var. Bu güçlü ağ, sadece iyi yönetim deneyimlerinin paylaşılmasını değil, aynı zamanda halklarımız arasında kalıcı güvenin ve diyaloğun inşa edilmesini sağlıyor. Bugün burada, bu bağları daha da ileriye taşımak üzere bir aradayız" diye konuştu.

HUKUK DEVLETİNİN YEREL YÖNETİMLERİN BEL KEMİĞİ OLDUĞUNU BİLİYORUM

İmamoğlu'yla ilgili konuşan Köln Belediye Başkanı Henriette Reker; "Başına gelenler beni çok üzdü. Ben, aynı zamanda hukukçu ve demokratım. Köln Belediye Başkanı olarak, hukuk devletinin yerel yönetimlerin bel kemiği olduğunu biliyorum. Bunu, beraber çalışarak gerçekleştirebiliriz. Bu da özgür seçimlerle ve demokrasiyle başlar. Ondan sonra kentlerin ihtiyaçları karşılanır. Köln'de 100 bin civarında, kökleri Türkiye'de bulunan vatandaşımız yaşamakta. 2020'den beri, Köln Camii'nde imam, namaza davet ediyor. Ramazan ayında bazı sokakları ve caddeleri Ramazan ayına uygun hale getiriyoruz. Türkiye'nin olası bir Avrupa Birliği üyeliğini göz önünde bulundurarak, ortak değerlere her zaman sahip çıkması gerektiğini düşünürdük. Ancak, bu değerler artık tehlike altına girmiş durumda" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------

-Zirveden genel görüntüler

-İBB Başkanvekili Nuri Aslan'ın konuşması

-Zeydan Karalar'ın konuşması

-Köln Belediye Başkanı Henriette Reker'in konuşması

========

7- OYUNCU AHMET LEVENDOĞLU SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Tuğçe ODABAŞI-Ataberk KURT / İSTANBUL, (DHA)- 80 yaşında hayatını kaybeden oyuncu, yönetmen, çevirmen ve yazar Ahmet Levendoğlu için Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) tören düzenlendi. Levendoğlu'nun naaşı, törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedildi.

Oyuncu, yönetmen, çevirmen ve yazar Ahmet Levendoğlu, 80 yaşında hayatını kaybetti. Sanatçı için bugün AKM Tiyatro Salonu'nda tören düzenlendi. Törene ailesi, dostları, öğrencileri ve sevenlerinin yanı sıra oyuncu Zuhal Olcay, Haluk Bilginer, Selçuk Yöntem, Oktay Kaynarca gibi çok sayıda ünlü isim katıldı. Törende oğlu Emin Levendoğlu ile sanatçının yakın dostları ve öğrencileri söz alarak Ahmet Levendoğlu'nu anlattı. Konuşmalar sırasında zaman zaman duygusal anlar yaşandı.

'NASIL HARİKA BİR EĞİTMEN OLDUĞUNU DAHA İLK GÜNLERDE GÖSTERDİN HEPİMİZE'

Törende, Levendoğlu'nun öğrencisi, meslektaşı ve dostu olan oyuncu Zuhal Olcay bir konuşma yaptı. Olcay, "Hocam, meslektaşım, yol arkadaşım Ahmet Levendoğlu, bugün burada seni sevenler, evlatların, öğrencilerin, meslektaşların seni sonsuzluğa uğurlamak için toplandık. Yurt dışından dönüp bize, ilk öğrencilerine hocalık yapmaya başladığın o ilk yılı hatırlıyorum. Pardon, düzeltiyorum, anımsıyorum… O kelimeyi kullanmamı isterdin. O zamanlar henüz 26-27 yaşlarında olmalıydın, genceciktin. Nasıl harika bir eğitmen olduğunu daha ilk günlerde gösterdin hepimize. Değerli, çok değerli hocam Ahmet… Sana çok teşekkür ederim hayatıma dokunduğun, bana kattıkların ve böyle sağlam bir karakterle, değerli bir tiyatro insanıyla yol arkadaşı olmama izin verdiğin için. Seni çok seviyorum. Huzurla uyu" dedi.

Oyuncu Haluk Bilginer ise, "Türkiye için çok önemli bir değer kaybettik. Hepimizin başı sağ olsun, iyi ki yaşamış" diye konuştu.

Selçuk Yöntem ise, "Değerli hocamızı kaybettik. Söyleyecek bir şey yok. Allah rahmet eylesin. Tiyatromuz için büyük kayıp" ifadelerini kullandı.

Törenin ardından, aralarında Oktay Kaynarca'nın da bulunduğu sanat dünyasından pek çok isim, Ahmet Levendoğlu'nun tabutunu omzunda taşındı. Usta sanatçı, törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Görüntü Dökümü:

------------------

-Törenden detaylar

-Törenden oğlu Emin Levendoğlu konuşması

-Törenden Zuhal Olcay konuşması

-Cenaze kaldırma detaylar

-Sanat camiasından isimlerin bekleyiş detaylar

-Haluk Bilginer röportaj

-Selçuk Yöntem röportaj

===========

8- BAHÇELİEVLER'DE DENETİMDEN KAÇAN MOTOSİKLETLİ BAŞKA BİR MOTOSİKLETE ÇARPTI

Baran AKKAYA / İSTANBUL, (DHA)- BAHÇELİEVLER'de, iddiaya göre polis denetiminden kaçan motosikletli, başka bir motosiklete arkadan çarptı. Kazaya neden olan sürücü daha sonra motosikletine binerek olay yerinden uzaklaşırken, kaza anı yoldan geçen bir motosikletlinin kask kamerasına yansıdı.

Kaza, 4 Nisan Cuma günü öğle saatlerinde Yenibosna Merkez Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Basın Ekspres yolunda denetim yapan polis ekiplerini gören motosiklet sürücüsü, hızlanarak kaçmaya çalışınca başka bir motosiklete arkadan çarptı. Kazanın ardından iki motosiklet sürücüsü de yere düşerken, kazaya neden olan sürücü tekrar motosikletine binerek olay yerinden uzaklaştı. Kaza anı yoldan geçen başka bir motosiklet sürücüsünün kask kamerasına yansıdı.

Görüntü Dökümü

------------

-Motosikletlinin kaza yapması

-Yere düşen motosikletliler

-Kaza sonrası kaçan motosikletli

=======

9- SANCAKTEPE'DE TRAFİKTE TARTIŞTIĞI SÜRÜCÜYE ATEŞ AÇIP KAÇTI; O ANLAR KAMERADA

Murat SOLAK / İSTANBUL, (DHA) -SANCAKTEPE'de trafikte yol verme nedeniyle tartıştığı Bekir E.'yi silahla yaralayan iş insanı Hüseyin A. olay yerinden kaçtı. Hastaneye kaldırılan sürücünün sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken olay anı çevredeki bir sitenin güvenlik kamerasına yansıdı.

Olay, 6 Nisan saat 17.00 sıralarında Sancaktepe'de meydana geldi. İddiaya göre; ailesiyle birlikte kardeşinin düğününden dönen Bekir E., Samandıra Kavşağı'na geldiği sırada iş insanı Hüseyin A. ile yol verme nedeniyle tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine aracından inen Hüseyin A., belindeki silahı çıkararak Bekir E.'ye ateş açtı. Sürücüsünün yaralandığını görenler polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı sürücüyü ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırırken Bekir E.'nin hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi. Polis, kazanın ardından olay yerinden kaçan Hüseyin A.'yı yakalamak için çalışma başlattı. Olay anı ise çevredeki bir sitenin güvenlik kamerasına yansıdı. (DHA)

Görüntü Dökümü:

(Güvenlik kamerası)

-Olay anı

(Cep telefonu)

-Olay yerinden görüntüler

(Aktüel)

-Olay yerinden genel ve detaylar

=========

10- AVCILAR'DA YER ALTI KABLOLARI YANDI; CADDEYİ DUMAN KAPLADI

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR'da yeraltı kablolarında patlamaların yaşandığı ihbarı üzerine itfaiye ekipleri olay yerine sevk edildi. Caddeyi yoğun duman kaplarken, çevrede güvenlik önlemi alındı. Yoğun dumanın etkili olduğu caddede elektrik dağıtım şirketi yetkilileri konuyla ilgili çalışma başlattı.

Firuzköy Mahallesi Mustafa Kemal Paşa Caddesi'nde saat 10.30 sıralarında patlama sesleri duyuldu. Ardından siyah duman yükseldi. Çevrede korkuya neden olan ve dakikalarca etkisini sürdüren dumanı gören çevre sakinleri ihbarda bulundu. Olay yerine sevk edilen itfaiye ekipleri güvenlik şeridi çekerek güvenlik önlemi aldı. Olay yerine gelen elektrik şirketi yetkilileri konuyla ilgili çalışma başlattı. (DHA)

Görüntü Dökümü:

-----------

(Cep telefonu)

-Yeraltından duman çıkması

-Kaldırım ve yolun duman içinde kalması

============

11- AVCILAR'DA 2 KİŞİNİN YARALANDIĞI KAZA KAMERADA

İhsan DÖRTKARDEŞ-Veysel TİMDU/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR'da D-100 Karayolu'nda sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil kayarak refüj üzerindeki direğe çarptı. Kazada 2 kişi yaralandı.

Kaza saat 15.00 sıralarında D-100 Karayolu Merkez Mahallesi geçişinde meydana geldi. Küçükçekmece yönüne seyreden 34 SN 0484 plakalı otomobil, Avcılar Merkez Metrobüs Durağı yakınlarında sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sebebiyle kayarak refük üzerindeki aydınlatma direğine çarptıktan sonra yan yola geçti. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve acil sağlık ekipleri geldi. Kazada yaralanan araç sürücüsü ve yanındaki yolcu, olay yerindeki ilk müdahalelerinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kaza anı bölgedeki bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

------------

(Güvenlik kamerası)

-Kaza anı

(Aktüel)

- Kaza yapan araç

- Ekiplerin çalışması

- Görgü tanığı ile röp.

========

12- BAĞCILAR'DA TARTIŞTIĞI İMAMI OKLA VURAN SALDIRGAN: İBADETİMİ ENGELLEMEYE ÇALIŞTIĞI İÇİN ŞİKAYETÇİYİM

Ceyda BIYIKLIOĞLU- İstanbul (DHA)- BAĞCILAR'DA tartıştığı cami imamı Dursun Kuru'yu okla yaralayan sanık Muhammed Fatih Gündoğdu'nun yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Sanık Gündoğdu ifadesinde, "Bazı tanıklar bana saldırmaya çalıştı. Onlardan ve ibadetimi engellemeye çalıştığı için imamdan şikayetçiyim" dedi. Duruşma 16 Haziran'a ertelendi.

Bağcılar, Merkez Mahallesi Dr. Sadık Ahmet Caddesi'ndeki Necati Camii'nde 24 Temmuz 2024'te meydana gelen olayda cami imamı Dursun Kuru'yu okla yaralayan sanık Muhammet Fatih Gündoğdu'nun 'kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan yargılandığı davanın 2'nci duruşması görüldü. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık Muhammet Fatih Gündoğdu, taraf avukatları ve olayın tanıklarından Faruk Güler katıldı. Mahkeme heyeti, imam Dursun Kuru'ya atılan okun hayati tehlikeye neden olabilecek boyutta olduğuna ilişkin raporun dosyaya eklendiğini belirtti.

'BENİ ŞEHİT EDİN' DİYE BAĞIRDI

Duruşmada ifade veren tanık Faruk Güler ifadesinde, "Ben, yemek için dükkana gitmiştim. Öğlen ezanı okundu, namaz kılmak için camiye gidiyordum. Camiye girerken kapri giymiş birisi caminin girişinde namaz kılıyordu. Ben de içeriye girdim. O anda sesler geldi. Sanık, imama 'bu kapriliyi niye aldın. Kapri tarzı şort giyen adam namaz kılamaz' dedi. Hoca da 'rahatsız, aklı dengesi yerinde değil. Bunu camiden kovamam' dedi ve bunun üzerine münakaşaya girdiler. Sanık, 'aldığınız para haram. Siz böylesiniz, böyle imam olmaz' dedi. Daha sonra olay sakinleşti, hoca gelip namaz kıldırdı. Namaz sonrası çıkıp imama 'hocam isterseniz polisi arayın' dedim. Sonra yemeğe çıktım arkamdan 'hocayı vurdular' diye ses geldi. Hoca hastaneye kaldırdı. Sanıkta 'beni şehit edin beni öldürün' diye bağırdı" diye konuştu.

'BANA SALDIRMAYA ÇALIŞTILAR'

Sanık Muhammed Fatih Gündoğdu, "Ben orada öyle bir şey demedim, deniz şortu giyiyordu o adam. Bazı tanıklar bana saldırmaya çalıştı. Onlardan ve ibadetimi engellemeye çalıştığı için imamdan şikayetçiyim" dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesine karar vererek duruşmayı 16 Haziran'a erteledi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

------

-ARŞİV

İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Sıradaki Haber