Geri Dön
İstanbulDHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

1- BAKAN ERSOY: 6 YILDA HAYATA GEÇİRDİĞİMİZ RESTORASYON ÇALIŞMALARININ SAYISI 743 OLMUŞTUR

Kübra SONKAYA- Şevval CİNDİR/ İSTANBUL, (DHA)- Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Eminönü'nde Hatice Turhan Valide Sultan Türbesi'ni ziyareti sonrası açıklamalarda bulundu. Bakan Ersoy "Memnuniyetle ifade etmek isterim ki 2002-2024 yılları arasında yürüttüğümüz restorasyon işlerinin sayısı 2 bin 511'e ulaşmıştır. Son altı yılda hayata geçirdiğimiz restorasyon çalışmalarının sayısı ise 743 olmuştur. Sonuç görmek isteyen bu eşsiz türbeyi ziyaret edebilir ya da Galata ve Kız Kulesi gibi, İstanbul Sinema Müzesi ve Rami Kütüphanesi gibi İstanbul'daki birçok eserimize bakabilirler" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Olgunlaştırma Enstitüsü arasında imzalanan protokolün ardından hayata geçirilen 'Puşide Projesi' ile türbelerdeki sandukaların puşideleri yenileniyor. Eminönü'nde bulunan Hatice Turhan Valide Sultan Türbesi'ne ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Hatice Sultan sandukasında bulunan örtüyü kaldırarak yenilenmiş puşideyi gösterdi. Bakan Ersoy'a ziyaretinde, İstanbul Valisi Davut Gül, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve davetliler eşlik etti. Kur'an-ı Kerim tilaveti ve duaların ardından Bakan Ersoy, açıklama yaptı.

'OSMANLI TARİHİNDEKİ EN UZUN SÜRELİ VALİDE SULTAN DÖNEMİ'

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 'Titiz bir restorasyon sürecinin tamamlanmasıyla Hatice Turhan Valide Sultan, Havatin ve Cedid Havatin türbelerini Haziran 2019'da açmıştık. Tabii Hatice Turhan Valide Sultan çok özel bir şahsiyet. 7 yaşında padişah olan IV. Mehmet'in annesi. Bu kadar genç yaşta tahta geçen bir sultanın annesi olarak Valide Sultan konumuna geliyor ve adeta padişah naipliği görevini de omuzlayarak devletin her işi ile bizzat ilgileniyor. Valide Sultan unvanını tam 34 sene taşıyor ki bu Osmanlı tarihindeki en uzun süreli Valide Sultan dönemidir. Aslında Yeni Cami inşaatı Sultan III. Mehmed'in annesi Safiye Sultan tarafından 1598'de başlatılıyor. Ama inşasının zorluğu, maliyet, tarihi gelişmeler derken yarım kalıyor. İşte Hatice Turhan Sultan yarım kalan bu zor eserin, 56 yıllık bir aradan sonra tamamlanmasını sağlıyor ki kayıtlar o dönemde 3080 kese akçe harcandığını bildiriyor. Gerçekten hiçbir masraftan kaçınmamış ve hatırasını dünya döndükçe yaşatacak olan böylesi bir eseri vücuda getirmiş. Burası bir külliye. Cami dışında hünkâr kasrı, dârülkurrâ, sıbyan mektebi, sebil, çeşme ve türbe ile Mısır Çarşısı'nı da içinde barındırıyor. Ayrıca Hatice Turhan Sultan'ın, camiye kitap vakfetme geleneğine uyarak hem Çanakkale Boğazı kıyısında yaptırdığı kaleler içindeki camilere hem de Yeni Cami'ye kitaplar vakfettiğini biliyoruz. Geride bıraktığı bu abidevi eser, 1683 yılındaki vefatı sonrasında da onun ebedi istirahatgâhı olmuştur. Adını kendisinden alan Hatice Turhan Valide Sultan Türbesi'nde onunla birlikte II. Mustafa, III. Ahmed, IV. Mehmet, I. Mahmud ve III. Osman olmak üzere beş Osmanlı padişahı ve birçok hanedan mensubu metfundur' dedi.

'40 ADET SANDUKA İÇİN PUŞİDE ÜRETİLEREK AİT OLDUKLARI SANDUKALARA SERİLMİŞTİR'

Bakan Ersoy, buranın Osmanlı tarihine açılan bir kapı olduğunu belirterek, 'Sultan I. Ahmed Türbesi'nden sonra inşa edilen en büyük türbe olan Hatice Turhan Valide Sultan Türbesi adeta Osmanlı tarihine açılan manevi bir kapı. Diğerleri gibi biz bu kapıyı da gelecek nesillerimizin feyz alması adına ihya ettik. Zira geçmişimizin geleceğimizi ayakta tutan temel; dünün, bugünlere ulaşmamızı ve geleceğe ilerlememizi sağlayan yol ve yön olduğunun bilincindeyiz. Bu bilinçle tamamlanan çalışmaların bir devamı olarak, Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayeleriyle, Bakanlığımız ile Millî Eğitim Bakanlığı arasında imzalan protokol doğrultusunda 'Puşide Projesi'ni başlattık. Bu kapsamda 40 adet sanduka için puşide üretilerek 9 Temmuz 2024 tarihi itibarıyla ait oldukları sandukalara serilmiştir. Proje dahilinde Türbeler Müzesi Müdürlüğü'ne bağlı türbelere toplam 107 yeni puşide üretimi yapıldığını ve bunların 82'sinin sandukalarına örtüldüğünü de belirtmek isterim. Ayrıca 10 türbemizdeki 24 sanduka için puşide işlenmesine de devam ediliyor' diye konuştu.

'RESTORASYON İŞLERİNİN SAYISI 2 BİN 511'E ULAŞMIŞTIR'

Restorasyon çalışmaları hakkında bilgi aktaran Bakan Ersoy, "Memnuniyetle ifade etmek isterim ki 2002-2024 yılları arasında yürüttüğümüz restorasyon işlerinin sayısı 2 bin 511'e ulaşmıştır. Son altı yılda hayata geçirdiğimiz restorasyon çalışmalarının sayısı ise 743 olmuştur. Sonuç görmek isteyen bu eşsiz türbeyi ziyaret edebilir ya da Galata ve Kız Kulesi gibi, İstanbul Sinema Müzesi ve Rami Kütüphanesi gibi İstanbul'daki birçok eserimize bakabilirler. Neticede Türkiye genelini ve gönül coğrafyamızda gerçekleştirdiğimiz çalışmaları bir kenara bıraksak ve sadece İstanbul'u ele alsak bile Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ve büyük işlerini yapmış olduğumuz açıkça görülecektir. Bu doğrultuda da çalışmayı sürdürüyoruz' ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü

----

Duadan genel ve detay görüntüler

Bakan Ersoy konuşması

Detay ve genel görüntüler

===

2- YOĞUM BAKIMDAKİ HASTADA 19 BASI YARASINA 'İHMAL' ŞİKAYETİ

Vehbi DEMİR- Özcan KILIÇ / İSTANBUL, (DHA)- Bağcılar'da özel bir hastanenin yoğun bakım servisinde yaklaşık 5 ay tedavi gören palyatif hastası Mehmet Öğretmiş'in (58) bedeninde 19 bası yarası oluştu. Öğretmiş'in yaralarının ihmalkarlıktan oluştuğunu öne süren yakınları Sağlık Bakanlığı'na şikayette bulundu. Mehmet Öğretmiş'in oğlu İzzet Öğretmiş, "Hasta haklarına da gittik. 'Bizim hastanemiz böyle, beğenmiyorsanız başka hastaneye götürebilirsiniz' gibi bir açıklama yaptılar. Götürmek istediğimizde de sevki uygun değil diye kağıt verdiler. Babamı 5 ay boyunca ölüme terk etmişler' dedi. Hastane ise konuyla ilgili açıklama yapmadı.

Yaklaşık 1 sene önce beyin kanaması geçiren 58 yaşındaki Mehmet Öğretmiş ameliyat oldu. Ameliyattan sonra 'pıhtı atması' yaşayan Öğretmiş, bakıma ihtiyacı olduğu için Esenyurt Devlet Hastanesi DH Palyatif Servisi'nde tedavi altına alındı. Durumu kötüleşen Öğretmiş yoğun bakım ihtiyacından dolayı Bağcılar'da özel hastaneye sevk edildi. İddiaya göre, yaklaşık 5 ay boyunca özel hastanede tedavi gören Öğretmiş'in bedeninin çeşitli yerlerinde, 'yanlış ve eksik pozisyon verme' nedeniyle toplam 19 adet bası yarası oluştu. Durumu fark eden hasta yakınları, hastane yönetimiyle görüştü. Hastane yönetiminden olumlu sonuç alamayan Öğretmiş'in yakınları, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden Sağlık Bakanlığı'na şikayette bulundu. Mehmet Öğretmiş'in yakınları, yasal olarak yaraların oluştuğu hastanenin üstlenmesi gereken VAC tedavisinin, hastane tarafından yapılmasını bekliyor.

'5 AY BOYUNCA 19 ADET YATAK YARASI OLUŞTU'

Babasının tedavi süreciyle ilgili konuşan İzzet Öğretmiş, "Babam Mehmet öğretmiş, Esenyurt Devlet Hastanesi'nde yoğun bakım ihtiyacı oldu, bu yoğun bakım ihtiyacından dolayı Bağcılar'da özel bir hastaneye sevkini gerçekleştirdik. Bu hastanede babam beş ay boyunca yattı. Bu yatış sırasında biz iki günde bir görüşe gidiyorduk, fakat sürekli üstü örtülüydü ve bize kesinlikle üstünü açmamamız gerektiğini söylediler. Bizim bu yaralardan kesinlikle haberimiz yoktu. Daha sonra topuğunda bir yara gördük ve bu yaradan dolayı doktorla görüştük. Bu yaraların neden oluştuğunu, pozisyon kaç saat arayla verdiklerini vs. sorduk. Böyle bir defter tutmadıklarını, orada çalışan bir hemşire dedi, 'Saat 10.00'da verdik, bir de saat 2.00'de verdik' diye. 4 saatte 1 pozisyon verilmiş ama biz daha uzun süre pozisyon verilmediğini öğrendik, çünkü babamın bu beş ay boyunca 19 adet yatak yaraları oluştu. Şöyle bir tane sırtında 25 santim iki santim derinliğinde dördüncü evrenin de üstünde tanımlanamaz evre, sağ sol kalça, ayaklar toplamda 19 adet bası yarası. Bu yaralarla ilgili biz yara bakım ekibi ile görüştük, vakum tedavisi yapılması gerektiğini öğrendik. Fakat bu vakum tedavisinin bu yaraları oluşturan yoğun bakımın üstlenmesi gerektiğini, hastanenin üstlenmesi gerektiğini öğrendik" dedi

'BAŞHEKİM YARDIMCISI GÜLEREK YARALARIN NORMAL OLDUĞUNU SÖYLEDİ'

Konuyla ilgili hastane yönetimiyle görüştüklerini belirten Öğretmiş, "Hasta haklarına da gittik. 'Bizim hastanemiz böyle, beğenmiyorsanız başka hastaneye götürebilirsiniz' gibi bir açıklama yaptılar. Götürmek istediğimizde de sevki uygun değil diye kağıt verdiler. Kesinlikle o hastaneden çıkamayacağımızı söylediler. Babamı beş ay boyunca bu hastanede ölüme terk etmişler. Pozisyon verilmiş ama eksik ve yanlış pozisyon verilmiş; mesela sağ tarafa yatırılmış bırakılmış sağ taraf yara olmuş, sol tarafa yatırılmış bırakılmış sol taraf yara olmuş. Bununla ilgili bakım tedavisi istediğimizi de söyledik. Daha önce işte bu yaraları gördükten sonra Sağlık Bakanlığı'na şikayette bulunduk. Sağlık Bakanlığı bununla ilgili inceleme başlattı, savunma istemiş hastaneden. Hastanenin yazdığı savunmada, babam 90 kiloydu yoğun bakıma gitmeden önce 45 kiloya düşmüş. Onunla ilgili burada devlet hastanesinin karşıladığı mamalar vardı, bu mamaların verilmediğini, daha ucuz mamalar kullanıldığını öğrendik. Kendileri burada bize reçete yazdılar, bu reçeteyle özel olduğu için biz kendi imkanlarımızla beş ay boyunca bu mamadan alıp takviye olarak verdik ama bu mamanın da verilmediğini düşünüyoruz, kilo kaybı yine devam etti. Bununla ilgili başhekim yardımcısı Ahmet Kayhan Şen, babamın yaralarını gösterdiğimde, dalga geçer şekilde gülerek, bu yaraların normal olduğunu, hastanelerinin çok üst düzey bir hastane olduğunu, zaten kendilerinin Sağlık Bakanlığı'na savunma yaptıklarını, yine istersek şikayette bulunabileceğimizi ama elimize bir şey geçmeyeceğini, gerekli savunmayı yine yaparız dediler. Aynı dalga geçerek, gülerek yaptılar bunu" şeklinde konuştu. Hastane iddialara cevap vermedi.

Görüntü Dökümü:

---------------------------

- Hastaneden görüntüler

- Mehmet Öğretmiş'ten görüntüler

- İzzet Öğretmiş Röportaj

- Mehmet Öğretmiş'in fotoğrafı

===

3- HAKİM ERDOĞAN AYATA İÇİN BAKIRKÖY ADALET SARAYI'NDA TÖREN DÜZENLENDİ

Leyla YILDIZ/ İSTANBUL, (DHA)- Kalp krizi geçiren Hakim Erdoğan Ayata tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Ayata için Bakırköy Adliyesi'nde tören düzenlendi.

Kalp krizi geçirdiği için hastaneye kaldırılan Hakim Erdoğan Ayata, dün akşam saatlerinde hayatını kaybetti. Bakırköy Adalet Sarayı'nın bahçesinde Ayata için tören düzenlendi. Törene hakim Ayata'nın eşi ve çocukları ile Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Gümüş, başsavcı vekilleri, hakimler, savcılar ve adliye personeli katıldı. Törende konuşan Bakırköy Adalet Komisyonu Başkanı Hazar Turan Alim, "Bakırköy Adliyesi ve meslektaşları olarak hakim Erdoğan Ayata'yı ebedi aleme uğurlamak için bir araya geldik. Zor bir veda töreni gerçekleştirdik. Erdoğan Ayata, 1989 yılından itibaren yurdun birçok yerinde hakim olarak hizmet ettikten sonra 2014'te son görev yeri olan Bakırköy Hakimliğine atandı" dedi.

'BİR SÜREDİR TEDAVİ GÖRÜYORDU'

Alim, "Ayata, görevi başında geçirdiği rahatsızlık sebebiyle bir süre hastanede ve evde tedavi görüyordu. Hakim Ayata tekrar rahatsızlanması üzerine kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen dün akşam saatlerinde hayata gözlerini yumdu. Kendisine Bakırköy Adliyesi ve yargı camiası olarak manevi huzurlarında, gerçekleştirdiği tüm adalet hizmetlerinden dolayı minnet ve şükran duygularımızı ifade ederek Allah'tan rahmet diliyoruz. Eşi Sevim, kızları Ezgi ile Gizem hanıma en içten duygularımızla başsağlığı ve sabır diliyoruz. Kıymetli hakimimizin ruhu şad, mekanı cennet olsun" ifadelerini kullandı.

MEMLEKETİ KAYSERİYE GÖTÜRÜLDÜ

Hakim Erdoğan Ayata'nın cenazesi, Bakırköy Adliyesi'nde düzenlenen törenin ardından toprağa verilmek üzere memleketi Kayseri'ye götürüldü.

===

4-AVCILAR'DA 1 KİŞİYE ÇARPIP ÖLÜMÜNE NEDEN OLAN SÜRÜCÜ YAKALANDI

Derya EVREN KORKMAZ- ihsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR'da demir korkulukların üzerinden atlayarak yolun karşı tarafına geçmek isteyen Aganazar Kulyyvev'e (33) çarparak ölümüne neden olan sürücü yakalandı.

Kaza, saat 01.00 sıralarında Firuzköy Mahallesi'ndeki Firuzköy Bulvarı'nda meydana geldi. Demir korkulukların üzerinden atlayıp yolun karşı tarafına geçmek isteyen Aganazar Kulyvev'e bir otomobil çarptı. Çarpma sonucu, Kulyvev, havaya savrularak yere düştü. Sürücü yoluna devam edip kaçarken, çevredekiler sağlık ekiplerine haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen ekipler, Aganazar Kulyvev'in hayatını kaybettiğini belirledi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri sürücüyü yakalaak için çalışma başlattı. Bölgedeki güvenlik kamera kayıtlarını inceleyerek kaçan sürücüyü plaka bilgilerinden tespit etti. Araç, Yeşilkent Mahallesi'nde bulunurken sürücü O.C.S. yakalandı. Şüpheli, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:

----

-Kaza güvenlik kamera kaydı

-Kazadan sonra çekilen görüntüler

-Yakalanan şüpheli polislerin arasında

===

5-KÜÇÜKÇEKMECE ADLİYESİ ÖNÜNDEKİ SİLAHLI KAVGA KAMERADA

Baran AKKAYA/İSTANBUL,(DHA)- Küçükçekmece Adliyesi'nin bulunduğu caddede iki grup arasında çıkan tartışma yaşandı. Grup içinde bulunan Y.K., yanında bulunan silahla ateş etmeye başladı. Olay sonrası kaçmaya çalışan Y.K. ekipler tarafından gözaltına alındı. O anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

Olay, saat 14.00 sıralarında Küçükçekmece Adliyesi'nin bulunduğu caddede meydana geldi. İddiaya göre iki grup arasında tartışma yaşandı. Tartışma sonrası gruplar ayrılırken diğer gruptaki Y.K. isimli silahlı şüpheli kavga ettiği kişilere ateş etmeye başladı. Silahlı saldırıda ölen ya da yaralanan olmazken park halindeki iki araca kurşunlar isabet etti. Olay yerine gelen ekipler kaçmaya çalışan Y.K.'yi kullandığı silahla birlikte gözaltına aldı. Silahlı saldırı anı güvenlik kamerasına yansıdı.

Görüntü Dökümü:

---

Silahlı saldırı anı güvenlik kamerası

===

6-ANADOLU ADALET SARAYI ÖNÜNDE ARACINI ATEŞE VEREN ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

Leyla YILDIZ / İSTANBUL, (DHA)- KARTAL'da Anadolu Adalet Sarayı önünde hafif ticari aracını ateşe veren Ufuk Görgü'lü tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Olay, saat 13.30 sıralarında Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'nın önünde meydana geldi. İddiaya göre; 34 GPR 100 plakalı hafif ticari aracıyla Mustafa Kemal Caddesi'ne gelen Ufuk Görgü, aracını adliyenin karşısına park etti. Görgü, elindeki yanıcı maddeyi aracına dökerek yakmaya başladı. Alev alev yanan aracı gören adliyedeki polis memurları, yangın tüpüyle müdahale etmeye çalıştı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Aracını yakan Ufuk Görgü, polis ekipleri tarafından gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Görgü, 'kasten yangın çıkarma' ve 'mala zarar verme' suçlarından tutuklanma talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

TUTUKLANARAK CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ

Mahkemede Ufuk Görgü'nün kaçma ve delilleri karartma şüphesinin olmadığını söyleyen avukatı, "Müvekkilim üzerine atılı suçu işlememiştir, suçsuzdur. Şüphelinin babasının da belirttiği gibi daha önce ilaç kullanmıştır, şu an ilaçları kullanmadığından rahatsızlıkları vardır, suç işleme kastı yoktur. Adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep ederiz" diyerek tahliyesini talep ederken şüpheli hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü:

---

Yanan araçtan görüntü arşiv

İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Sıradaki Haber