Geri Dön
İstanbulDHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2

1- FATİH'TE BAKICININ BEBEĞE UYGULADIĞI ŞİDDET KAMERADA

Ahmet YEŞİLMEN/ İSTANBUL, (DHA) FATİH'te Özbekistanlı bakıcı Maftuna İshmatova, kendi evinde baktığı bebeği darbetti. O anlar evdeki başka bir kişinin cep telefonu kamerasıyla kaydedildil. Bakıcı gözaltına alındı.

Fatih'te geçtiğimiz günlerde meydana gelen olayda, Özbekistan uyruklu Maftuna İshmatova, yine Özbekistanlı bir ailenin bebeğine bakmak için anlaştı. Yaklaşık 2 aydır kendi evinde bakıcılık yapan İshmatova, bebeğe şiddet uygulamaya başladı. Ağlayan bebeğe tokat ve tekme atan bakıcıyı yine evde olan başka bir kişi cep telefonu kamerasıyla kaydedip polise haber verdi. Eve gelen ekipler, Maftuna ishmatova'yı gözaltına aldı. Maftuna ishmatova emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi

KENDİ ÇOCUKLARI ESİRGEME KURUMUNDA

Öte yandan evli olduğu öğrenilen Maftuna ishmatova'nın 2 kız çocuğu olduğu ve çocuklarının çocuk esirgeme kurumunda olduğu öğrenildi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Kadının bebeği darbetmesi

-Şüphelinin adliyeye sevki

===========================

2- THY'NİN EN GENÇ PİLOTU; 17 YAŞINDA LİSANS ALDI, 22 YAŞINDA PİLOT OLDU

İbrahim YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)- Anne, babası ve ağabeyinin pilot olmasından dolayı çocuk yaştan beri havacılıkla iç içe olan Kutay Karaman, küçük yaşlarda model uçaklarla iç içe olmaya başladı. Lise son sınıf öğrencisiyken Hususi Pilot Lisans (PPL) eğitimini tamamlayıp, henüz 17 yaşındayken pilot lisansı alan Kutay Karaman, 22 yaşında ise Türk Hava Yolları'nın (THY) en genç pilotu olarak şirketin Airbus A320 filosunda ikinci kaptan olarak görev yapıyor. (

Kutay Karaman, 14 yaşından itibaren babasının desteğiyle model uçak kullanmayı öğrenmeye başladı. 17 yaşına gelen Karaman, pilotluk eğitimi almaya başadı, lise son sınıf öğrencisiyken gerekli eğitimleri ve uçuşları tamamlayarak Hususi Pilot Lisansı (PPL) aldı. Pilotluk mesleğine genç yaşta adım atan Karaman, bir havayolu pilotu olmak hayali ile yola çıktığı bu yolda emin adımlarla ilerliyor.

AİLECE PİLOTLAR

Uçuş eğitmeni Kenan ve Nagehan Karaman çiftlerinin en küçük çocuğu olan Kutay Karaman, 23 Şubat 2003 tarihinde İzmir'de dünyaya geldi. Anne ve babasının pilot eğitmeni olması ve ağabeyinin de bu mesleği seçmesi, Kutay'ın havacılık aşığı bir çocuk olarak büyümesine neden oldu. Babasından ilham alarak pilotluğa ilgi duyduğunu ifade eden Karaman, "Babam aslında bu mesleğe hepimizi teşvik etti. Bizim model uçak atölyemiz vardı orada hepimizi toplar, hafta sonları model uçaklar yapardık. Aslında pilotluk mesleğine teşvik orada başladı. Ailem bu konuda hep bizi destekledi, bu serüvende her zaman yanımda oldular" dedi.

ANNEM HEPİMİZİ GEÇTİ

Annesi Nagehan Karaman'ın ev hanımıyken babası Kenan Karaman'la yaptığı geziyle hayatının değiştiğini söyleyen Kutay Karaman, "Babam uçuş öğretmeniyken, annemi bir saatliğine bir uçuş gezisine çıkartıyor. O uçuştan çok etkilendi ve pilot olmaya karar verdi. Annemin havacılık sektöründe daha önce hiçbir ilgisi olmamasına rağmen şu an hepimizden daha başarılı bir uçuş hayatı var. Şu an hepimizden daha iyi uçuş notları ve sınav sonuçları var" dedi.

17 YAŞIMDA YALNIZ UÇUŞLAR GERÇEKLEŞTİRDİM

Resmi olarak sürücü belgesi bile alamayacağı bir yaşta henüz 17 yaşında pilot lisansı aldığını söyleyen Kutay Karaman, "16 yaşında eğitimlere başladım. 17 yaşında yalnız başıma şehirlerarası Bursa'ya Edremit'e Çanakkale ve İzmir'e uçuşlar gerçekleştirdim. Hatta Yunanistan'ın farklı şehirlerine uçaklar götürdüm ve getirdim. 18 yaşın altında ehliyetsiz araba kullanamıyorken, 17 yaşında küçük uçaklarla yurt içi ve yurt dışında farklı şehirlere uçmak benim için çok gurur verici. Bu genel havacılık kurallarına göre olağan bir şeyken, Türkiye'ye ilk bunu başardığım için gerçekten çok mutluyum. Aynı zamanda milli bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları çatısı altında bu kariyerime devam etmek ayrı bir gurur verici" şeklinde konuştu.

ŞİMDİKİ HEDEFİ THY'NİN EN GENÇ KAPTAN PİLOTU OLMAK

Hususi Pilot Lisans (PPL) lisansı aldıktan sonra 'Havayolu pilotu olmak istiyorum' diyen ve bu hayalini Türk Hava Yolları (THY) ile gerçekleştiren Kutay Karaman işe giriş sürecini anlattı. Genç pilot konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şirketimiz uzun bir aradan sonra lise mezunu pilot alımı için ilan açmıştı. Ben de bunu değerlendirmek istedim. Lise mezunu olarak yurt dışında üniversite eğitimime daha devam ederken, Türk Hava Yolları'na başvurdum ve buradaki tüm aşamaları başarılı bir şekilde tamamlayarak 19 yaşında THY'ye başvurdum, 20 yaşında THY girdim. Şu an Airbus A320 filosunda ikinci pilot olarak çalışmaktayım. Benim aslında en büyük hedeflerimden biri havayolu pilotu olabilmekti. Şu an ki hedefim ise THY'nin en genç kaptan pilotu olabilmek."

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Kutay Karaman'dan görüntüler

-Uçuş simülatörden görüntüler

-Açıklamalar

-Uçuş eğitimden görüntüler

-Açıklamalar

-Detay görüntüler

==============================

3- BOMONTİ-DOLMABAHÇE TÜNELİ'NDE 2 ARACA ÇARPARAK TAKLA ATAN MOTOSİKLETİN SÜRÜCÜSÜ ÖLDÜ / EK FOTOĞRAFLARLa

Hasan YILDIRIM- Hiba KARGI- Doğan Can CESUR / İSTANBUL, (DHA)- BOMONTİ-Dolmabahçe Tüneli'nde sürücüsünün gidon hakimiyetini kaybettiği motosiklet, 2 araca çarptıktan sonra takla attı. Ağır yaralanan motosiklet sürücüsü Samet Sözkesen (21), kaldırıldığı hastanede doktorların tüm müdahalelerine rağmen hayatını kaybetti.

Kaza, dün saat 14.00 sıralarında Bomonti-Dolmabahçe Tüneli içerisinde, Beşiktaş istikametinde meydana geldi. Tünelde süratli bir şekilde 2 aracın arasından geçmeye çalıştığı iddia edilen motosiklet sürücüsü gidon hakimiyetini kaybetmesi sonucu 34 KK 1312 ve 34 DGC 235 plakalı araçlara çarptıktan sonra takla attı. Kaza nedeniyle motosiklet sürücüsü yola savruldu.

MOTOSİKLET SÜRÜCÜSÜ HAYATINI KAYBETTİ

Kazayı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve acil sağlık ekipleri geldi. Sağlık ekibinin ilk müdahalesinde ağır yaralandığı belirlenen motosiklet sürücüsü Samet Sözkesen, olay yerindeki ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sözkesen, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Motosiklet sürücüsü Sözkesen'in, Tuzla Piyade Okulu'nda astsubay olduğu ve bugün izin alarak askeri bölgeden çıktığı öğrenildi.

TÜNELDE TRAFİK YOĞUNLUĞU OLUŞTU

Kaza nedeniyle tünel içerisinde trafik yoğunluğu oluştu. Kazaya karışan araçların yoldan kaldırılmasının ardından araç geçişleri normale döndü. (DHA)

Görüntü Dökümü:

-------------------

(Cep telefonu)

-Olay yerinden görüntü

-Sağlık ekiplerinin yaralıya müdahalesi

-Trafikten görüntü

(Aktüel)

-Kaza yerinden görüntüler

-Kazaya karışan araçlar

-Araçların yoldan kaldırılması

-Detay

(Samet Sözkesen'in fotoğrafları)

==========================

4- AYGM GENEL MÜDÜRÜ DR. YALÇIN EYİGÜN: EN BÜYÜK DEPREME GÖRE TEDBİRLERİMİZİ ALDIK

İsa ALMAÇAYIR/İSTANBUL,(DHA) İSTANBUL'da meydana gelen depremlerin ardından Avrasya Tüneli ve Marmaray Hattı'nın depreme karşı dayanıklılığı ile ilgili AYGM (Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü) Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün açıklama yaptı. Eyigün " Bu bölgede gerçekleşebilecek, kaydedilmiş ya da ihtimal bulunan en büyük depreme göre tedbirlerimizi aldık. Yolcularımız ya da sürücülerimiz, hem Marmaray hem Avrasya için konuşursak, yer kabuğunun içinde olan, onunla beraber salınım yapan, görece daha güvenli olan bu yapıda her hususun deprem açısından en yüksek güvenlikle dizayn edildiğini ve imal edildiğini bilmeleri gerekir.

'BİZİM TÜNELLERİMİZ BUNLARA KARŞI MUKAVİMDİR'

Eyigün, "Öncelikle şunu söyleyelim: Marmaray'ın, Avrasya'nın güvenliği konusu dahil olmak üzere dizayndan başlıyor. Biz dizayn yaparken Marmaray üzerinde konuştuğumuzda iki konuya yoğunlaşmıştık: Bir, zemin sıvılaşma meydana getirir mi? Sıvılaşma esnasında Marmaray Tüneli etkilenir mi? İkinci konumuz ise Marmaray Tüneli farklı karakterde bölgelerden oluşuyor. Yani delme tünel dediğimiz makinelerle kazdığımız bölüm var ama ortada, tam da boğazın merkezinde, segmentler dediğimiz yani 100 metrelik, 135 metrelik beton boxlar, beton kutular var. Onları tersanelerde inşa etmiştik, Tuzla'da taşımıştık, bunları yan yana birleştirmiştik. İşte her bir geçiş noktası bir sismik fokuslanma noktasıydı. Bizim Marmaray'ın kayaya bastığı bölümler ve zemine bastığı bölümler var. Ya da Avrasya Tüneli'nin; yani boğazın tabanı projenin değil, sadece kayada olan bir tünel daha emniyetlidir ya da sadece zeminde olan bir tünel için tedbirler alırsınız. Ama biraz kayada, biraz yumuşak zeminde ise bu tüneliniz, riskiniz kayadan yumuşak zemine ya da yumuşak zeminden kayaya geçtiği bölgelerdir. Bizim bu noktalar için özel sismik izolatörlerimiz var. Avrasya Tüneli'nde örneğin dokuz metrelik özel kesimler var. Nedir bu özel kesim?

En merkezinde çelik ve kauçuktan imal edilen, hem genleşmeye hem sıkışmaya hem yanan etkide kesmeye karşı koyan özel izolatörler. Bunlar nasıl davranıyor deprem esnasında? Bunları koymasak tünelin parçalanmasını, birbirinden ayrılmasını ya da sıkışıp kırılmasını sebep olabilecekken, bu önlemlerin alınmadığı tünellerde, bizim tünellerimiz bunlara karşı mukavimdir" şeklinde konuştu.

'BU BÖLGEDE GERÇEKLEŞEBİLECEK, KAYDEDİLMİŞ YA DA İHTİMAL BULUNAN EN BÜYÜK DEPREME GÖRE TEDBİRLERİMİZİ ALDIK'

Gerçekleşebilecek her türlü ihtimale karşı tedbirin alındığının altını çizen Dr. Yalçın Eyigün, "Biz zaten mümkün olabilecek, bu bölgede gerçekleşebilecek, kaydedilmiş ya da ihtimal bulunan en büyük depreme göre tedbirlerimizi aldık. Elbette ki betonarme yapımız, elbette ki donatılarımız, elbette ki beton kalitemiz yine diğer unsurlardır. Dolayısıyla yolcularımız ya da sürücülerimiz, hem Marmaray hem Avrasya için konuşursak, yer kabuğunun içinde olan, onunla beraber salınım yapan, görece daha güvenli olan bu yapıda her hususun deprem açısından en yüksek güvenlikle dizayn edildiğini ve imal edildiğini bilmeleri gerekir. biz yapısal olarak yüzlerce yıl ömrü olacak bir yapıdan, binadan bahsediyoruz. Yani normal bir apartman 50-60 yıl sonra kullanışlı taraf kullanıcıları tarafından artık eskidi diye değiştirilebilir. Yapısal bir soru olmasa bile çoğu kez şartnameler zaten değiştirmeyi gerektiriyor. Ama biz boğaza bir büyük yapı koyuyoruz, her gün içinden yüz binlerce insan geçiyor. Bunun 40-50 yıl gibi bir ömrü tanımlanamaz, bunun yüzlerce yıl, yani tabir caizse ilelebet hayatta kalacağı bir yapı sağlığı anlayışıyla imal edilmesi gerekiyor" dedi.

'HER ŞEY ÖNGÖRÜLERİMİZ DAHİLİNDE GERÇEKLEŞTİ, HİÇBİR SORUNUMUZ BULUNMUYOR'

Yaşanan son depremlerde tünellerin hiç bir hasar olmadığını belirten Eyigün, "Hiçbir hasarımız yoktur. İfade ettiğim gibi, Avrasya Tüneli'nde sismik izolatörlerimizden özellikle veriler aldık.

İzolatörler büyük bir depremde 75 mm kadar hareket kabiliyeti olan şişik contalardır. Çelik elemanlar, çelik barlar, kauçuk elemanlar marifetiyle tespit ettiğimizde, milimetrenin üçte biri kadar sadece bir esneme yaptı. Hepsi bu kadardı. Bizim dizaynımızda öngördüğümüz, gelecekte herhangi bir öngörülmeyen hadisede ne olur sorusunun cevabını küçük, orta ya da büyük bir depremde biz buradan takip ederek de kontrol etmiş oluyoruz. Her şey öngörülerimiz dahilinde gerçekleşti, hiçbir sorunumuz bulunmuyor" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

------------------------

Yalçın Eyigün ile röp

Kameralardan Görüntü

Genel ve Detay Görüntüler

===========================

5- BİLAL ERDOĞAN: KÜLTÜRÜMÜZÜN YAŞATILMASI ÜLKEMİZ İÇİN VAROLUŞSAL BİR MESELE

Tuğçe ODABAŞI / İSTANBUL, (DHA)- YENİ Türkiye Eğitim Vakfı (YETEV) tarafından düzenlenen Çocuklar İçin Felsefe (ÇİF) Çalıştayının 3'üncüsü bugün gerçekleşti. Çalıştayda konuşan YETEV Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, "Çok nadiren müzik yeteneği olan çocuklarımız Türk müziğinin içine doğuyorlar. Böylece Sadettin Kaynak'lar, Alaettin Yavaşca'lar gibi çok büyük müzik dehaları ortaya çıktı. İnşallah bizim okulumuzda her yıl birinci sınıfa aldığımız 24 çok yetenekli çocuğumuzun Türk müziğiyle birlikte erken yaşta o cevherin işlenmesi vesilesiyle çok büyük Türk müziği dehaları olacaklar. Kültürümüzün, kimliğimizin yaşatılması ve yeni nesillere aktarılmasının ülkemiz için de varoluşsal bir mesele olduğunu düşünüyorum" dedi.

YETEV tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Çocuklar İçin Felsefe (ÇİF) Çalıştayı, 26 Nisan Cumartesi günü 'Felsefe ve Bilgelik' temasıyla gerçekleştirildi. Çalıştayda, Çocuklar İçin Felsefe alanında çalışan eğitimciler, akademisyenler ve uygulayıcılar bir araya gelerek bilgi ve deneyim paylaşımında bulundu. Programa İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür, YETEV Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, YETEV Okulları Genel Müdürü Hayati Oktay ve alanında uzman isimler katıldı.

'ÇOK YETENEKLİ ÇOCUKLARIMIZ BATI MÜZİĞİYLE YETENEKLERİNİ İŞLEMEK DURUMUNDA KALIYOR'

Bilal Erdoğan, Türk müziği eğitimine erken yaşta başlayan çocukların büyük başarılar elde edebileceğine değindi. YETEV bünyesinde eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüren Palet Türk Müziği İlkokulu hakkında da konuşan Erdoğan, "6 yaşında yetenekli öğrencileri seçerek Türk müziği eğitiminin içine doğmasını sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye'de müzik yeteneği olan çocuklar erken yaşta keşfedilirlerse Batı müziği ile yetiştiriliyorlar. Bilsem'lere gitseler bile, çok yetenekli çocuklarımız Batı müziğiyle yeteneklerini işlemek durumunda kalıyor. Adeta kaçınılmaz gibi. Çok nadiren müzik yeteneği olan çocuklarımız Türk müziğinin içine doğuyorlar. Böylece Sadettin Kaynak'lar, Alaettin Yavaşca'lar gibi çok büyük müzik dehaları ortaya çıkmış oluyor. İnşallah bizim okulumuzda her yıl birinci sınıfa aldığımız 24 çok yetenekli çocuğumuzun Türk müziğiyle birlikte erken yaşta o cevherin işlenmesi vesilesiyle çok büyük Türk müziği dehaları olacaklar. İlk mezunlarımızı vermeye başladık. Kültürümüzün, kimliğimizin yaşatılması ve yeni nesillere aktarılmasının ülkemiz için de varoluşsal bir mesele olduğunu düşünüyorum. Tek renkli, tamamen birbirine benzeyen insanlardan oluşan bir kültürün egemen olduğu bir dünya çok keyifli, çok renkli olmaz" diye konuştu.

'BİZİM ÇOCUKLARIMIZ SORGULAYAN ÇOCUKLAR OLSUN DEDİK'

Bilal Erdoğan, "Çocuklar için Felsefe'ye 2016 yılında YETEV Vakfı'nın okulları bünyesinde çok önemseyerek başlattık. Dedik ki bizim çocuklarımız çok erken yaştan itibaren muhakeme yeteneği güçlü çocuklar olarak yetişmeliler. Sorgulayan, daha iyi anlayan, hangi soruları sorması gerektiğini daha farkında olan çocuklar olsunlar. 2021 yılında Palet Eğitim Okullarımızda da aynı programı uygulamaya devam ettik. İslam düşünce geleneğinde, sorgulamanın olmadığı bir kültür yerleşik olsaydı, Batı'nın orta çağ karanlığı yaşadığı dönemde İslam dünyası bilimde ve teknolojide zirve yapmazdı" ifadelerini kullandı.

'BİLİNÇ DÜZEYLERİMİZİ DE YÜKSELTMEK ZORUNDAYIZ'

Özgürlük kavramını da değerlendiren Bilal Erdoğan konuşmalarını şöyle sonlandırdı: "Özgürlük diyen insanlar Türkiye'de başörtüsü zulmünün yapılmasını hiç sorgulamadılar. Her şeyi sorguluyorsun bu mantıklı bir şey mi, doğru bir şey mi? Bunu sağduyulu bir düzlemde niye konuşamadık mesela. Yine gelseler yine konuşamazlar. Aynı bilinç düzeyi devam ediyor. Onun için insanımızın muhakeme yeteneğini artırma yürüyüşümüzde bence bilinç düzeylerimizi de yükseltme ve yüceltmek zorundayız. Dünyada egemen olan kapitalist yaklaşım kitleleri müşteri olarak görüyor, ondan fazla bir şey olarak görmek istemiyor. Dolayısıyla biz bunun yerine nasıl alternatif bir paradigmayı inşa edebiliriz, nasıl insanlığın gerçekten daha yüce varlıklar olma sorumluluğuna aday bireyler olmasını sağlayabiliriz. Biz kendi okullarımızda, çocuklar için felsefede, bunu öğretmenlerimiz sayesinde başaracağız. Çocuklar için felsefe yaklaşımının daha çok konuşulması, tartışılmasıyla inşallah bunu bütün okullarımıza bütün öğretmenlerimizin yaklaşımlarına da yaygınlaştırabiliriz."

============================

6- ALİ OSMAN BOYNER SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Hasan YILDIRIM/İSTANBUL,(DHA) TÜRKİYE Sanayici ve İş İnsanları Derneği'nin (TÜSİAD) kurucularından Ali Osman Boyner 99 yaşında hayatını kaybetti. Osman Boyner, Teşvikiye Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedildi.

Boyner Grubu'nun onursal başkanı Ali Osman Boyner için Teşvikiye Camisi'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Cem Boyner ve eşi Ümit Boyner, torunları Emine, Elif, Ayşe Boyner, İstanbul Valisi Davut Gül, iş insanları Rahmi Koç, Bülent Eczacıbaşı, Tuncay Özilhan, Faruk Süren'in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Helallik alınmasının ardından cenaze namazını eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu kıldırdı. Cenaze namazında Cem Boyner'in kızları Emine, Elif, Ayşe Boyner en önde saf tuttu. Cenaze namazının kılınmasının ardından Ali Osman Boyner'in tabutu omuzlara alınarak cenaze aracına konuldu. Osman Boyner Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecek.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Cenazeden görüntü

Osman Boyner'in tabutu

Taziyelerin kabul edilmesi

Helallik alınması

Cem Boyner'in kızlarının en önde saf tutması ve cenaze namazı kılması

Cenaze namazının kılınması

Tabutun omuzlara alınarak cenaze aracına taşınması

Genel ve detaylar

===============================

7- BAKIRKÖY'DE SELEKTÖR YAPAN KADIN SÜRÜCÜNÜN YOLUNU KESİP TARTIŞAN SÜRÜCÜ YAKALANDI

Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA)- BAKIRKÖY'de yan yoldan sinyal vererek ana yola geçiş yapan sürücüye, hemen arkasında seyir halinde olan kadın sürücü selektör yapıp korna çaldı. Bu duruma sinirlenen F.N., aracıyla kadın sürücünün yolunu kesti. F.N.'nin 'beni taciz ediyorsun' dediği kadın sürücü, 'önüme kırdınız' diyerek kendini savundu. Diğer sürücülerin müdahalesiyle F.N. aracına binip uzaklaştı. Şüpheli F.N ekiplerin çalışması sonucu yakalandı.

Olay, 22 Nisan Salı günü saat 23.30 sıralarında Ataköy Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sahil yolunda aracıyla seyir halinde olan kadın sürücü, yan yoldan sinyal verip ana yola geçen sürücüye selektör yaptı. Ardından da defalarca kornaya bastı. Olayın ardından aracıyla ilerleyen kadın sürücünün yolunu, ileride selektör yaptığı sürücü kesti.

'BENİ TACİZ EDİYORSUN'

Aracından inen sürücü, kadının yanına gelerek 'beni neden taciz ediyorsun' diyerek tartışmaya başladı. Kadın da 'önüme kırdınız' diyerek karşılık verdi. Kadın sürücüyle, diğer sürücü arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı. Trafikteki diğer sürücülerin araya girmesiyle yol kesen sürücü olay yerinden ayrıldı. Yaşananlar araç kamerasına yansıdı.

ALİ YERLİKAYA SOSYAL MEDYA HESABINDAN ŞÜPHELİNİN YAKALANDIĞINI DUYURDU

Yapılan çalışmalar sonucu, kadın sürücünün önünü kesen kişinin F.N. olduğu tespit edildi. F.N. sivil trafik ekipleri tarafından gözaltına alındı. F.N. hakkında 'trafik işaret ve levhalarına uymamak', 'duraklamanın yasak olduğu yerlerde durmak' ve 'yayaların trafiği tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmak' maddelerinden idari para cezası uyguladı. Ayrıca 'trafik güvenliğini tehlikeye düşürme' ve 'ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma' suçlarından adli işlem başlatıldı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da konuyla ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yaparak kadın sürücünün önünü kesen kişinin yakalandığını duyurdu. Yerlikaya'nın paylaşımında, "Gereği Yapıldı. Sosyal medyada, İstanbul Bakırköy'de bir kadın sürücünün önünü keserek yolu kapatan ve trafikte tartışma çıkaran şahsa ait görüntüler yer almıştır. Yapılan çalışmalar sonucu, şahsın F.N. olduğu tespit edilmiş ve sivil trafik ekiplerimizce yakalanmıştır. Trafik güvenliğini hiçe sayanları ve saygısızca araç kullananları 112 Acil Çağrı Merkezimize bildirin. Biz gereğini yapar, adalete teslim ederiz. Bu tür olaylara geçit vermeyelim." ifadeleri yer aldı.

Görüntü Dökümü:

---------------

(Araç kamerası)

-Yola giren sürücü

-Selektör yapıp korna çalması

-Sürücünün yolu kesmesi

-Kadının yanına gelip tartışması

-Sürücülerin araya girmesi

EK GÖRÜNTÜ

-Şüphelinin emniyetten çıkışı

=================================

8- ESENYURT'TA KUYUMCUDAN 535 BİN LİRA DEĞERİNDE 7 BİLEZİK ÇALAN ŞÜPHELİ KAMERADA

Ali AKSOYER- Veysel TİMDU / İSTANBUL, (DHA)- ESENYURT'ta müşteri gibi girdiği kuyumcuda bakmak için eline aldığı 535 bin lira değerinde 7 adet bileziği çalan, kendisini kovalayanlardan kurtulmak için havaya ateş açan şüpheli polis tarafından yakalandı. Şüphelinin aynı yöntemle Bahçelievler'deki bir kuyumcudan da bilezik çaldığı ortaya çıktı. Daha önceden 6 suç kaydı bulanan şüpheli tutuklandı.

Esenyurt, Aşık Veysel Mahallesi, Süleyman Demirel Caddesi'nde bulunan kuyumcuda 19 Nisan Cumartesi günü hırsızlık yaşandı. Bunun üzerine iş yeri sahibi polis ekiplerine ihbarda bulundu. Emniyet ifadesine göre, kuyumcuya müşteri olarak gelen bir kişi bilezikleri görmek istedi. Vitrinde bulunan bilezikleri tek tek eline alarak sözde inceleyen şüpheli, elindeki bilezikler 7 tane olunca, bir anda kapıya yöneldi. Şüpheli iş yeri çalışanlarının şaşkın bakışları arasında mağazadan çıkarak kaçmaya başladı. Peşinden koşan görevlilerden kurtulmak için havaya ateş açan şüpheli izini kaybettirdi.

6 SUÇ KAYDI OLDUĞU BELİRLENEN ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

Hırsızlık Büro Amirliği tarafından başlatılan soruşturmada polis olay anının güvenlik kameralarına yansıdığını belirledi. Görüntülerdeki kişinin elinde 134,40 gram ağırlığında piyasa değeri 535 bin lira olan 7 adet bilezikle kaçtığı tespit edildi. Bu görüntülerin izini süren polisler, şüphelinin kimliğini kısa sürede belirledi. Asayiş Şube Müdürlüğü, Hırsızlık Büro Amirliği ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından takibe alınan şüpheli gözaltına alındı. Şüpheli Ş.B. (21) Hırsızlık Büro Amirliğinde sorgulandı. Yapılan çalışmalarda şüphelinin 12 Nisan 2025'te Bahçelievler, Yenibosna, Merkez Mahallesi, Güneş Yolu Caddesi üzerinde bulunan bir kuyumcudan benzer yöntemle piyasa değeri 192 bin lira olan bilezikleri de çalan kişi olduğu belirlendi.

Emniyette işlemleri tamamlanan şüpheli adliyeye sevk edildi. Daha önceden de 6 suç kaydı olduğu belirlenen şüpheli çıkarıldığı Adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü:

------------------

(Güvenlik kamera görüntüsü)

-Şüphelinin hırsızlık yaptıkları anlar

(Aktüel)

-Şüphelinin adliyeye sevki

==============================

9- ŞİŞLİ'DE SÜRÜCÜYE BIÇAK ÇEKEN ÖZEL HALK OTOBÜSÜ ŞOFÖRÜ KAMERADA

Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA)- Şişli'de, D-100 Karayolu'nda İETT'ye bağlı özel halk otobüsü şoförü, kendisine yol vermediğini iddia ettiği araç sürücüsünün üzerine bıçakla yürüdü. O anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.

Olay, 22 Nisan Salı günü saat 18.00 sıralarında D-100 Karayolu Çağlayan mevkisinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, aracıyla Mecidiyeköy istikametine ilerleyen sürücü ile arkasından gelen 34 HO 2107 plakalı özel halk otobüsünün şoförü arasında trafikte yol verme tartışması çıktı. Elinde bıçakla araçtan inen şoför, sürücüye doğru yöneldi. Bir başka otomobil sürücüsünün müdahale etmesi üzerine otobüs şoförü aracına geri döndü. Yaşananlar, cep telefonu kamerasına yansırken, olayla ilgili şikayetçi olmadığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

-------------

(Cep telefonu)

-Şoförün bıçakla gelmesi

-Araca doğru yürümesi

-Diğer sürücünün müdahalesi

-Şoförün geri gitmesi

===============================

10- SELÇUK BAYRAKTAR'A HALİÇ ÜNİVERSİTESİ'NDE FAHRİ DOKTORA UNVANI VERİLDİ

Leyla YILDIZ- Harun ŞAHBAZOĞLU / İSTANBUL, (DHA)- Selçuk Bayraktar'a bilim ve teknolojinin gelişimine sağladığı katkılar ve yenilikçi araştırma merkezlerinin kurulmasındaki rolü nedeniyle Haliç Üniversitesi'nde fahri doktora unvanı verildi.

Haliç Üniversitesi'nde, iki gün sürecek Cansağlığı Uluslararası tıp öğrenci kongresi düzenlendi. Haliç Üniversitesi ve Cansağlığı vakfı tarafından organize edilen kongre Aziz Sancar Kongre Merkezi'nde düzenlendi. Kongreye, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cansağlığı vakfı yönetim kurulu başkanı Mehmet Ali Nart, Haliç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, çok sayıda öğretim görevlisi ve tıp öğrencileri katıldı. Kongre sonunda Bayraktar'a 'bilim ve teknolojinin gelişimine sağladığı üstün katkılar ve yenilikçi araştırma merkezlerinin kurulmasındaki öncü rolü' dolayısıyla fahri doktora unvanı takdim edildi.

Kongrede konuşan Bayraktar, "Cansağlığı Vakfı'mızın hikayesini merak edenler muhakkak vardır. Hayatını milli teknoloji hamlesine adamış rahmetli babam öncelikle 2009 yılında aort anevrizması teşhisiyle hastaneye kaldırılmıştı acilen. Çok ağır bir ameliyat. Geçtiğimiz günlerde yine kamuoyunun gündemine aort anevrizması düştü. O dönemde tabii bizler de yakinen sağlık durumuyla ilgilendik. Sonrasında tekrar hastalığı nüksetti ve geçen o dönem boyunca da işte hipertansiyon nedeniyle olan bir hastalık. Sık sık hastane ziyaretlerimiz ve konuyla alakalı yakından takip ettiğimizden bir anlamda okuyarak ve yaşayarak öğrendiğimiz bir hastalık süreci oldu. Bir yandan da bizler ülkemizi semalarında tam bağımsız kılmak adına milli SİHA'larımız, insansız hava araçlarımızı ve milli teknoloji hamlesinin her alanında bunu tüm toplumla paylaşmak adına çalışmalarımızı yürütmeye devam ediyorduk. 2021 yılında kendisine kanser teşhisi konuldu ve çok agresif bir şekilde hızla ilerleyen yine diğer hastalığının bir anlamda sonucu olarak ortaya çıkan bir hastalık. Ben de o dönemde amatör bir tıpçı gibi hastalığına nasıl yardımcı destek olabilirim? En azından bir faydam dokunur mu maksadıyla hastanede birlikte kendisiyle yaşadığım dönemde, son dönemlerinde epey tıp makalesi, kanser alanında, onkoloji alanında okudum. İşte bunun yeni nesil tedavileri üzerine de, alanının uzmanlarıyla birçok istişarede de bulundum. Onlara danıştık. Bir yandan hem biyomedikal makalelerini hem onkoloji makalelerini adeta böyle yüzlerce makaleyi tıp literatürünü taradım. Hastalığı da bir mutasyondan kaynaklı. Biliyorsunuz insan DNA'sı da yakın zamanda bir anlamda kodu çözülmüş oldu Amerika Birleşik Devletleri'nde bir çalışma sonucunda" dedi.

'BAŞKALARINA ŞİFA OLABİLMEK MAKSADIYLA 'VAKIF KURABİLİR MİYİZ' DİYE DÜŞÜNMEYE BAŞLADIM'

Bayraktar, "Bir tek mutasyona bağlı kanser vakasıydı. Ve o tek bir mutasyonun da yakın dönemde çıkmış akıllı ilaç tabir edilen ufak bir molekülde bloklanmasıyla tedavi edilebileceğini söyleyen işte faz üç klinik aşamalarında olan yöntem var dedi. Tabii adeta biz o ilaca böyle bir şifa bulabilir miyiz acaba diye yapıştık. Çünkü bir tek mutasyon var. Bir mutasyonu bloklayabilecek bir hedef ilaç. Akıllı ilaç var. Hızlıca onu tedarik ettik. Tabii şifa Allah'tan. Biz vesilelere de sarıldık. Elbette maalesef ilacın çok faydası olmadı. Babamı kaybettik. 'Başkalarına şifa olabilmek maksadıyla hem toplum sağlığına destek olmak hem de bilimsel çalışmalar yürütmek adına böyle bir vakıf kurabilir miyiz' diye düşünmeye başladım. Cansağlığının bir anlamda Canan Bayraktar toplum sağlığı vakfının kuruluş hikayesi böyle" ifadelerini kullandı .

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Kongre salonundan görüntü

-Selçuk Bayraktar'ın salona girişi

-Selçuk Bayraktar'ın konuşması

-detay

==============================

11- DEPREM SONRASI SOKAĞA ÇIKAN KOMŞULAR ARASINDA KAVGA ÇIKTI

Emin YEŞİL-İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL'da 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından Gaziosmanpaşa'da sokağa çıkan komşular arasında kavga çıktı. Kavga sırasında taraflardan biri bıçağı alırken, çevredekiler de silahlı kişiyi sakinleştirmeye çalıştı. O anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.

Olay, 23 Nisan Çarşmba günü saat 17.00 sıralarında Hürriyet Mahallesi'nde yaşandı. İstanbul'da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından sokağa çıkan komşular arasında henüz bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı. Taraflardan birinin elinde silah, diğerinin elinde ise bıçak olduğu görüldü. Çevredeki vatandaşlar araya girerek kavgaya müdahale etti. Kavgaya karışanlardan biri, elinde bıçak bulunan kişinin elindeki bıçağı aldı. Bu sırada kavgayı ayırmaya çalışanlar, elinde silah olan kişiyi sakinleştirmeye çalıştı.

O anlar bir vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıdı. Görüntülerde çevredekilerin kavgayı ayırmaya çalıştığı, taraflardan birinin diğerinin elindeki bıçağı aldığı, elinde silah bulunan kişinin ise zapt edilmeye çalışıldığı görülüyor. Kayıt yapan vatandaşın ise, "Yapmayın, çocuklar var" dediği de duyuluyor. (DHA)

Görüntü Dökümü:

------------------------

Kavgadan görüntü

Bıçaklı ve silahlı kişi

Çevredekilerin araya girmesi

Genel ve detaylar

===============================

12- BEYLİKDÜZÜ'NDE DEPREM SIRASINDA OĞLUNU BERBERDE UNUTTU

Veysel TİMDU/İSTANBUL, (DHA)- SİLİVRİ açıklarındaki 6.2 büyüklüğündeki depreme gittiği berberde yakalanan babanın içeride unuttuğu oğlunu berber kucaklayarak dışarı çıkardı. O anlar iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

İstanbul'da Silivri açıklarında 23 Nisan Salı günü saat 12.49'da meydana gelen ve 13 saniye süren 6.2 büyüklüğündeki depreme bir adam oğlu ile gittiği kuaförde yakalandı. Beylikdüzü Gürpınar Ekinoba Mahallesi'ndeki bir kuaföre tıraş olmaya giden adam deprem anında panikle yerinden fırlayarak dışarı kaçtı. Adam, o sırada oğlunu yanına almayı unuttu. İş yerinin sahibi müşterinin oğlunu unuttuğunu farketti. Kuaför, kaçarken müşterisinin oğlunu kucağına alarak hızla iş yerini terk etti. Güvenlik kamerası ile kaydedilen görüntü, sosyal medyada paylaşılınca büyük ilgi gördü.

Görüntü Dökümü:

-------------------

(Güvenlik kamerası)

-Baba kaçarken

-Berber içerideki çocuğu kucaklayıp dışarı koşarken

İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Sıradaki Haber