DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
1- PENDİK'TE GİŞELERDE HAFİF TİCARİ ARAÇ TIR'IN ALTINA GİRDİ: 1 ÖLÜ - 7 / Toplu görüntülerle geniş haber
Murat SOLAK / İSTANBUL, (DHA) - PENDİK Kuzey Marmara Otoyolu Mecidiye gişeler mevkiinde Ankara istikametinde hafif ticari araç, gişelerde ödeme yapan TIR'a arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle otomobil TIR'ın altına girdi. Hafif ticari araçtaki Cihat D. olay yerinde hayatını kaybetti.
Kaza sabah saatlerinde Pendik Kuzey Marmara Otoyolu Mecidiye gişelerinde meydana geldi. Kaza Özcan Tunalı idaresindeki 59 FG 562 plakalı TIR'ın Mecidiye gişelerinde ödeme yaptığı sırada meydana geldi. Gişelere doğru ilerleyen 34 HMN 436 plakalı hafif ticari araç TIR'a arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle TIR'ın altına giren araç hurdaya döndü. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.
HIZ GÖSTERGESİ 130'DA TAKILI KALDI
TIR'ın altına giren araçta bulunan Cihat D. olay yerinde yaşamını yitirdi. Hurdaya dönen araçtaki hız göstergesinin 130'da takılı kalması dikkat çekti. Aracın olay yerinden kaldırılması bekleniyor. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmaları sürüyor.
5 NİSAN'DAKİ KAZADA 4 KİŞİ ÖLDÜ
Kuzey Marmara Otoyolu Mecidiye gişelerinde yaşanan kaza 5 Nisan Cumartesi günü Pendik'te yine gişelerde meydana gelen 4 kişinin öldüğü kazayı hatırlattı. Cumartesi günü meydana gelen kazada 4 kişi hayatını kaybetti. Kazada ölenlerin cenazeleri Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi işlemlerinin ardından Zonguldak ve Düzce'ye gönderilmişti.(DHA)
Görüntü Dökümü
-----
(Cep telefonu)
- Olay yerinden görüntü
- Kazaya karışan araçlar
- Ekiplerin kazaya müdahalesi
- TIR'ın altına giren araç
ARŞİV
5 Nisan Cumartesi günü yaşanan kazanın güvenlik kamerası
(Aktüel)
- Kaza yerinden görüntü
- Hafif ticari araçtan görüntü
- Hız kadranından görüntü
- TIR dan görüntü
=========
2- ŞİŞLİ'DE SİLAHLI SALDIRIDA 1'İ HAMİLE KADIN İKİ KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ -3 / Güvenlik kamerası görüntüleriyle
Yılmaz OKUR/ İSTANBUL, (DHA)- ŞİŞLİ'de 4 katlı binanın zemin katındaki dairede silahlı saldırıda 1'i hamile kadın 2 kişi öldürüldü. Saldırıyı gerçekleştirdiği öne sürülen yüzleri maskeli 4 şüphelinin kaçtığı anlar 2 farklı açıyla güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay, Kuştepe Mahallesi'nde bir binanın zemin katındaki dairede meydana geldi. S.Y. G.K., ve D.K. polisi arayarak arkadaşlarının evde yüzleri maskeli kişilerce silahla vurulduğunu söyledi. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen polis ekipleri, girdikleri dairenin salonunda biri kadın 2 kişinin kanlar içinde yerde yattığını gördü. Sağlık ekipleri ağır yaralı olduklarını tespit ettiği iki kişiyi ilk müdahalelerinin ardından hastaneye sevk etti. Hamile olduğu öğrenilen Kader Küçükcoşkun ve Gültekin Gezer kaldırıldıkları hastanede hayatını kaybederken ihbarda bulunan S.Y. G.K., D.K. ve apartman görevlisi T.E. ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Küçükcoşkun'un 1 kurşun ile Gezer'in ise 9 kurşunla öldüğü belirlendi. Polisin olayla ilgili çalışması devam ediyor.
4 ŞÜPHELİ KAMERADA
Şüphelilerin yakalanması için çalışmalar sürerken saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen 4 kişinin kaçtığı anlar 2 farklı açıdan güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde olayın yaşandığı sokaktan çıkan 4 kişinin koşarak kaçtığı görülüyor. Öte yandan Olayın yaşandığı sokakta yaşayan Selma Çelik, "Ne olduğunu bizde tam olarak bilmiyoruz. Gece camdan baktığımızda ambulansı ve polisleri gördük. Bir kadın ve erkeğin bağırış seslerini duyduk ama ben gördüğümde olay bitmişti sanırım. Çünkü ambulans gitmek üzereydi. Aşağıda birileri vardı, akrabası mıydı kimdi bilmiyorum. Feryat duyduk sadece" diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
(Güvenlik kamerası)
-4 şüphelinin kaçış anları
(Aktüel)
-Olay yerinden görüntüler
-Bina önünden detaylar
=========
3- BAKAN TUNÇ: USULE AYKIRI ARAMA DİYE BİR DURUM SÖZKONUSU OLAMAZ
Tuğçe ODABAŞI-Mehmet ALA/İSTANBUL,(DHA)- ADALET Bakanı Yılmaz Tunç, 'Adalet Bakanlığı Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından düzenlenen ‘Kişisel Veriler ve Hukuki Güncellemeler 2025 Perspektifi’ programına katıldı. Programda yaptığı konuşma sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Tunç "Usule aykırı arama diye bir durum söz konusu olamaz. Bu konudaki kararlılığımızdan hiçbir zaman biz taviz vermedik. Türk Ceza Kanununda işkence suçunun zamanaşımına uğramayacağına yönelik düzenlemeyi biz yaptık. 2013 yılında mevzuatımıza girdi. Bu konuda çok hassasız. Eğer bir tane örnek varsa cezaevlerinde ya da gözaltı durumunda bir örnek varsa bunun üzerine kararlılıkla bu ülkenin yargısı gider. Bu konuda hiç tereddütümüz olamaz. ‘İşkence var’ şeklinde bir kara propagandaya kesinlikle halkımız itibar etmesin" dedi. Mahir Polat'ın son durumu hakkındaki soruları yanıtlayan Bakan Tunç "Adli Tıp'ın raporunu beklemek durumundayız" dedi.
Adalet Bakanlığı Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından düzenlenen ‘Kişisel Veriler ve Hukuki Güncellemeler 2025 Perspektifi’ programı bugün İbn Haldun Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. İstanbul 2 Nolu Barosu ve Türkiye Hukuk Platformu’nun paydaşı olduğu programa, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir, İstanbul 2 Nolu Baro Başkanı Av. Yasin Şamlı ve İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan katıldı.
Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Tunç, tutuklu öğrenciler hakkında, "Tabi bunların değerlendirmesini yapacak olan Cumhuriyet Savcılığı ve ilgili Sulh Ceza Hakimlikleri. 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu çerçevesi dışına taşan olaylar, kanuna aykırılıklar olup olmadığını değerlendirecek olan elbette ki tarafsız ve bağımsız yargımızdır. Yargı gerekli kararları verecektir, dolayısıyla biz şu andaki onlarla ilgili başlatılan soruşturmayla ilgili olarak tamamen yargının bu sürecini takip etmek durumundayız" dedi.
‘İŞKENCEYE SIFIR TOLERANS POLİTİKASINI UYGULAMAYA DEVAM EDİYORUZ’
Usule aykırı arama yapıldığı iddialarına ilişkin soruya Bakan Tunç İşkenceye sıfır tolerans politikasını uygulamaya devam ettiklerinin altını çizerek, “Usule aykırı arama diye bir durum söz konusu olamaz. Bir kere bizim mevzuatımız açık. Ceza İnfaz Kurumları’nın yönetimine dair ve ceza güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin kanunlarımız var, yönetmeliklerimiz var. Bu yönetmelikler gereğince yapılan uygulamalar söz konusu. Tabi bu bütün dünyada geçerli olan ‘detaylı arama’ dediğimiz birilerinin ‘çıplak arama’ şeklinde ifade ettiği hususlar. Ülkemizde kesinlikle ‘çıplak arama’ diye bir durum söz konusu değildir. Olamaz, buna izin veremeyiz. Bizim mevzuatımız ceza güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin yönetmeliğin 34’üncü maddesi açık detaylı aramayı düzenlemiştir. Burada özellikle cezaevlerinin güvenliği bakımından hem oradaki hükümlü ve tutukluların güvenliği bakımından hem de cezaevlerine yasak madde sokulmaması bakımından eğer bir şüphe durumu varsa cezaevi idaresine böyle bir detaylı arama yetkisi verilmiştir. Ama bu yetki kullanılırken, elbette ki bu bir istisna yetkidir detaylı arama, bu yetkiyi kullanırken kişinin mahremiyetine özellikle dikkat edilir. Zaten yönetmeliğimiz buna havidir. Bu detaylı aramada kişinin mahremiyeti, özellikle aynı cinsten kişinin aramış olması ve kıyafetlerinin dışında kendisine ekstra bir kıyafet verilmiş olması dolayısıyla her türlü mahremiyete ilişkin tedbirler alınarak bu detaylı aramalar yapılır ve bu detaylı aramada istisna bir durumdur. Bir şüphe durumunda cezaevlerinin güvenliği bakımından yasak madde sokulmaması bakımından uygulanan hususlardır. Bir çok Avrupa ülkesinde çok daha farklı uygulamalar vardır ama biz özellikle bizim mevzuatımız, hem uygulamamız mahremiyete önem veren, kişi onurunun insan onurunun zedelenmemesi bakımından özellikle dikkat edilmesi gereken hususlar olarak görürüz. Dışarıda özellikle bir takım beyanlarda bulunuluyor. Yani burada çıplak arama yapıldı, işkence vs. kesinlikle arkadaşlar böyle bir durum söz konusu olamaz. İşkenceye sıfır tolerans politikasını uygulamaya devam ediyoruz. Bu konudaki kararlılığımızdan hiçbir zaman biz taviz vermedik. Türk Ceza Kanununda işkence suçunun zamanaşımına uğramayacağına yönelik düzenlemeyi biz yaptık. 2013 yılında mevzuatımıza girdi. Bu konuda çok hassasız. Eğer bir tane örnek varsa cezaevlerinde ya da gözaltı durumunda bir örnek varsa bunun üzerine kararlılıkla bu ülkenin yargısı gider. Bu konuda hiç tereddütümüz olamaz. ‘İşkence var’ şeklinde bir kara propagandaya kesinlikle halkımız itibar etmesin" ifadelerini kullandı.
‘CUMHURBAŞKANIMIZ’A YÖNELİK HAKARETLERİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR’
Bakan Tunç ,“Henüz dosyayla ilgili isnatlarla ilgili iddialarla ilgili hiç bilgisi olmadan çıkıp birtakım siyasilerin maalesef işte bu bir 'adli soruşturma değildir' 'Bu siyasi soruşturmadır' şeklinde birtakım hedef saptırma içerisine girdiklerini görüyoruz. Bu hedef saptırmalar özellikle yargıyı etkilemez. Yargı makamları anayasanın 138’inci Maddesi gereğince milletten aldığı yetkiyi kullanır. Hiçbir makamdan, merciden, mevkiden talimat almaz. Hiçbir makam merci ona tavsiye ve telkinde dahi bulunamaz, dolayısıyla bağımsız ve tarafsız yargı isnat edilen suçlamalarla ilgili soruşturmalarını yapar ve bir sonuca ulaşır. Soruşturmayı etkilemeye yönelik, yargı mensuplarını tehdide yönelik ve bu soruşturma üzerinden sayın Cumhurbaşkanı’mıza yönelik hakaretleri kabul etmemiz mümkün değildir. Dün çok talihsiz bir ifade kullandı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı. Sayın Cumhurbaşkanımıza maalesef cunta başkanı diyebildi. Bu bir kere hadsizlik, bu ifadeleri kendisine iade ediyoruz" dedi.
MAHİR POLAT'IN DURUMU İLE İLGİLİ AÇIKLAMA
Tutuklu bulunan Mahir Polat’ın son durumu hakkındaki soruları yanıtlayan Bakan Tunç, "Bizim kanunlarımız, ceza Mahkemesi kanunumuzun 109’uncu Maddesi açık ve yine ceza ve güvenlik tedbirlerinin infaz kanunumuzun 16’ncı Maddesindeki usul var. Şimdi CMK 109’uncu Maddesinde cezaevinde sağlık şartları nedeniyle yalnız başına hayatını idame ettiremeyeceklerle ilgili olarak gerekli kararların nasıl verileceği yine Ceza Güvenlik Tedbirleri İnfaz Kanunumuzun 16’ncı Maddesinde belli. Burada tam teşekküllü hastaneden alınacak bir rapor ve bu raporun adli tıp kurumu tarafından onaylanması durumunda tutuklu kişilerle ilgili adli kontrol kararı verilebileceği mevzuatımızda var. Tabii bahsettiğiniz tutuklu ile ilgili olarak cezaevine naklinden sonra belirttiği şikayetler sonrası bir ön muayene yapılmıştır sonra Eğitim Araştırma Hastanesi'ne sevk edilmiştir. Orada bir takım tetkikler ve tıbbi müdahaleler yapıldıktan sonra yine oradaki heyetin kararıyla cezaevine tekrar geri alınmıştır. Orada da yine şikayetlerinin devam etmesi üzerine Kampüs Devlet Hastanesi'nde doktorların tetkikleri sağlanmıştır, muayeneleri yapılmıştır ve adli tıpa sevkine karar verilmiştir. Şimdi adli tıpa sevki ile ilgili durum söz konusu. Bugün adli tıp gerekli muayeneleri yapacaktır ve ilgili ile ilgili olarak gerekli raporu adli tıp verecektir ve adli tıpın verdiği rapor doğrultusunda da yine Ceza İnfaz Yönetmeliğimizin 16’ncı Maddesi gereğince bir karar verilecekse buna yine Cumhuriyet savcılıklarımız ve sulh ceza hakimliklerimiz karar vereceklerdir. Burada adli tıp'ın raporunu beklemek durumundayız" diye konuştu.
‘YARGI NE İÇERDEN NE DIŞARDAN HİÇ KİMSEDEN TALİMAT ALMAZ’
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltı sürecine ilişkin iddialara da yanıt veren Bakan Tunç, "Bu saçma sapan bir iddia yani Amerika Birleşik Devletleri'nden icazet alarak yargı işlem yapacak öyle mi? Ya böyle bir şey olabilir mi? Yani tabii kimlerin nerelerden icazet aldığını kimin bu ülkeyi bu ülkenin yargısını kimlere yabancılara nasıl şikayet ettiğini biliyoruz. Herhalde kendisini ifade etmeye çalışıyor. Türkiye'yi başka ülkelere şikayet ederek yalnız bırakıldı diyen kendisi. Yargı ne içeriden ne dışardan hiç kimseden talimat almaz. Hiçbir merciden makamdan talimat almaz. Yabancılardan hiç almaz. Böyle bir durum söz konusu olamaz" dedi.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un açıklamaları
==========
4- MAHİR POLAT'IN AVUKATI: HEYETTEN OLUMLU BİR SONUCUN ÇIKMASINI BEKLİYORUZ
Baran AKKAYA/İSTANBUL,(DHA)- İBB'ye yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, sağlık durumu nedeniyle tahliye talebinin değerlendirilmesi için Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi.Adli Tıp Kurumuna gelen Polat'ın avukatı Alperen Gökhan "Türkiye'nin en saygın sağlık kurumlarından birisi olan Adli Tıp Kurumu hekimlerine ve kurumuna güvenimiz tam" ifadelerini kullandı.
Mahir Polat, rahatsızlığı ve yüksek tansiyon nedeniyle geçen hafta cezaevi içindeki hastanede muayene edilmişti. Polat'ın avukatı Erkam Erdem, müvekkilinin bu sabah Adli Tıp Kurumu'na sevk edildiğini açıkladı. Polat sabah saatlerinde Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Heyetin önüne çıkan Polat ardından Silivri'deki Marmara Kapalı Cezaevine gönderildi.
'MÜSPET MANADA DÜŞÜNCEMİZ HAKİM'
Adli Tıp kurumuna gelen Polat'ın avukatları gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mahir Polat'ın Avukatı Alperen Gökhan "Müvekkilimiz Mahir Polat, bugün sevki gerçekleştirildi şu an kedisi kurumda heyetin önünde zaten Cuma günü Sayın Adalet Bakanı'nın da yaptığı açıklamayla Adli Tıp Kurumuna sevk edildiği bütün kamuoyunun malumu. Türkiye'nin en saygın sağlık kurumlarından birisi olan Adli Tıp Kurumu'nun hekimlerine ve kurumuna güvenimiz tam. Mahir beyin bugün sağlık durumunun net olarak cezaevinin koşullarına uygun olmadığı yönünde bir tespitin yapılacağı, özellikle hipertansiyon konusunun dikkate alınacağını düşünüyoruz; çünkü Mahir beyin hipertansiyonu sade kendisine değil ailesinde genetik bir sorunun da sonucu olarak burada yer alıyor. " dedi.
Avukat, Gökhan, "İçerideki Adli Tıp sürecindeki sonuçların ne olacağını bilmiyoruz ama müspet manada düşüncemiz hakim. Mahir beyin bugün heyet huzuruna çıkacağı, heyetten de olumlu bir sonucun çıkacağını bekliyoruz. Kendisinin şu anda heyete transfer edildiği söylendi ancak 3'üncü İhtisas Kurumuna gitmesini bekliyoruz çünkü hükümlülerin ve tutukluların infazlarıyla ilgili değerlendirmeyi burası yapıyor. Burada yapılacak değerlendirme sonucundaki raporu biz de takip edeceğiz. Burası heyet raporunu oluşturduktan sonra Cumhuriyet Başsavcılığına bilgi verilecek, savcılığın da heyetin verdiği rapora göre bir adli kontrol tedbirinin uygulanması ya da derhal salıverilme konusunda kanaatini belirterek bir karar alacağını ümit ediyoruz" ifadelerini kullandı.(DHA)
Görüntü Dökümü
---------------
-Cezaevi aracının Adli Tıp Kurumu'na girmesi
-Avukat Alperen Gökhan'ın konuşması
-Avukatın içeri girmesi
-Kurumun önünden görüntüler
-Genel ve detay görüntüler
==========
5- KARTAL'DA HUSUMETLİ OLDUĞU ARKADAŞINI ÖLDÜRDÜ; KADIKÖY'DE YAKALANDI
Ali AKSOYER/İSTANBUL, (DHA)-KARTAL'da eski arkadaşı Fırat Kırdağ'ı (38) tabancayla vurarak öldürdüğü iddia edilen şüpheli Y.G. (35) Kadıköy'de yakalandı. Şüphelinin olay yerine geldiği ve kaçtığı anlar güvenlik kameralarına yansırken iki arkadaşın bir yıl önce kavga edip birbirini bıçakladığı ve bu olayın ardından aralarında husumet oluştuğu öğrenildi.
Olay, 5 Nisan saat 17.10 sıralarında Kordonboyu Mahallesi'nde meydana geldi. Fırat Kırdağ'ın silahlı saldırıda hayatını kaybettiği ihbarı üzerine olay yerine giden Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayla ilgili başlattığı çalışmada şüphelinin olay yerine gelirken ve kaçarken güvenlik kameralarına yansıdığını tespit etti. Çalışmaların devamında cinayeti işleyerek kaçan şüphelinin Fırat Kırdağ'ın eski arkadaşı Y.G. olduğu belirlendi. İkili arasında bir yıl önce yaşanan bıçaklı kavgada Fırat Kırdağ ve Y.G.'nin hafif şekilde yaralandığı tespit edilirken olayın ardından birbirinden şikayetçi olmayan taraflar arasında husumet oluştuğu öğrenildi. Polis, olaydan sonra kaçan şüpheli Y.G.'yi Kadıköy'de gözaltına aldı. Cinayet Büro Amirliği'nde sorgusu tamamlanan şüpheli adliyeye sevk edildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
------------
(Güvenlik kamerası)
-Şüphelinin cinayet işlemeye geldiği ve olaydan sonra kaçtığı anlar
(Aktüel)
-Şüphelinin adliyeye sevki
==========
6- İSTANBUL'DA KENDİLERİNİ POLİS OLARAK TANITIP PROFESÖRÜ DOLANDIRDILAR
Ali AKSOYER/İSTANBUL, (DHA)-İSTANBUL'da telefonla aradıkları kişileri polis ya da savcı olduklarını söyleyerek dolandırdıkları iddia edilen 3 şüpheli yakalandı. Aynı yöntemle kandırdıkları 60 yaşındaki profesör N.K.'nın bin 285 gram altın ve ziynet eşyasını poşete koyarak sahte polise teslim etmelerini sağlayan şüphelilerden ikisi tutuklanırken 1'i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Olay, 14 Mart'ta Üsküdar'da meydana geldi. Kendini polis olarak tanıtan şüpheliler, 60 yaşındaki profesör N.K.'yı arayarak isminin sahte altın operasyonuna karıştığını söyledi. Şüpheliler, N.K.'nın aklanması için evdeki tüm altınları poşete koyarak kapıya gelen kişiye teslim etmesini istedi. Operasyonun ardından altınların iade edileceğini söyleyen şüphelilere inanan N.K., evde bulunan bin 285 gram altın ve ziynet eşyasını poşete koyarak kapısına gelen sahte polise teslim etti. Daha sonra dolandırıldığını anlayan N.K., polisi arayarak şikayetçi oldu.
'BANKA HESAPLARINIZI TERÖR ÖRGÜTÜ ELE GEÇİRDİ'
Sancaktepe'de 23 Mart'ta meydana gelen ikinci olayda ise F.K.'yı arayan aynı kişiler, kendilerini polis olarak tanıtarak hesabındaki 700 bin lirayı verdikleri banka hesabına göndermesini sağladı. Aynı gün Eyüpsultan'da yaşanan üçüncü olayda ise 65 yaşındaki E.Y.'yi arayan şüpheliler 'Banka hesaplarınızı terör örgütü ele geçirdi.' diyerek kendi hesaplarına 185 bin lira göndermesini sağladı.
2 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından yaşanan 3 olayla ilgili yapılan operasyonda E.A., Ş.A. (18) ve S.A. (19) gözaltına alındı. Daha önceden poliste çok sayıda suç kayıtları olduğu belirlenen 3 şüpheli, yapılan sorgulamalarda suçlamaları kabul etmedi. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden Ş.A. ve S.A. tutuklanarak cezaevine gönderilirken E.A. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-----------
-Şüphelilerin adliyeye sevki
==========
7- İSTANBUL'DA 9 GÜNLÜK TATİLİN ARDINDAN ÖĞRENCİLER DERS BAŞI YAPTI
Özgür EREN / İSTANBUL, (DHA) - 2024-2025 EĞİTİM öğretim yılının ikinci ara tatilinin ardından öğrenciler ders başı yaptı. Ara tatil sonrası Zeytinburnu'ndaki Atatürk İlkokulu'nda tören düzenlendi. Yağışlı hava nedeniyle tören okul binasında yapıldı.
2O24-2025 eğitim öğretim yılı ikinci ara tatili 9 günlük Ramazan Bayramı tatiline denk geldi. Ramazan Bayramı tatlinin ardından öğrenciler ders başı yaptı.İstanbul'da yağışlı hava nedeniyle Zeytinburnu Atatürk İlkokulunda bahçede tören yapılmadı. Okulun 1. katındaki koridorda temsili olarak 2 sınıf düzenlenen bayrak törenine katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasının ardından öğrenciler ders başı yaptı. Okulda düzenlenen törene katılan bir 2. sınıf öğrencisi " Derslerim iyi okulu çok özledim. Beden Eğitimi dersini çok seviyorum" diye konuştu. dedi. Bir başka 2. sınıf öğrencisi ise, "Bayramda yazlığa gittik. Oyun oynadık, ödev yaptım" diyerek tatili nasl değerlendiğini anlattı. Öğrencilerin düzenlenen törenin ardından öğretmenleri eşliğinde sınıflarına geçti (DHA)
Görüntü Dökümü
----------
-Okuldan görüntü
-Okulun koridorunda görüntü
-Öğrencilerin sınıflarına gitmesi
-Sınıftaki öğrencilerden görüntü
-Öğrencilerin bayrak töreni için koridora gelmesi
-Saygı duruşu ve İstiklal marşı
-Öğrencilerle röportaj
-Genel ve detay görüntüler
=========
8- İSTANBUL'DA TRAFİK YOĞUNLUĞU YAŞANIYOR / Aktüel görüntülerle
Özgür EREN - Murat SOLAK - Yılmaz OKUR / İSTANBUL, (DHA) - 2024-2025 EĞİTİM öğretim yılının ikinci ara tatili sonrası saat 08.30'da İstanbul'da trafik yoğunluğu yüzde 74'e çıktı. Yağışın da etkisiyle ana arterlerde zaman zaman trafik yoğunluğu yaşanıyor.
2024 - 2025 eğitim - öğretim yılının ikinci ara tatilinin sona ermesinin ardından İstanbul yeni haftanın ilk gününe yağışla başladı. Dün akşam saatlerinden itibaren etkili olan yağış sabah saatlerinde de devam etti. Sabah saatlerinde Cevizlibağ D-100 Karayolu'nda trafik yoğunluğu meydana geldi. Araçlar ilerlemekte güçlük çekti. Maltepe D-100'de trafikte yoğunluk yaşandı. Okulların açılması ve okul servisi araçlarkının da trafiğe çıkmasıyla yoğunluk saatler geçtikçe arttı. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü Anadolu'dan Avrıpa yakasına geçişte zaman zaman trafik yoğunluğu yaşandı. Saat 09.25 itibariyle trafik yoğunluğu yüzde 71 olarak kayıtlara geçti. (DHA)
Görüntü Dökümü
----
(CEVİZLİBAĞ)
- Trafik yoğunluğu
- Araçlardan detaylar
(MALTEPE)
- Trafikte ilerleyen araçlar
(15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ)
- Trafikten detay
- Araçlardan detay
=====
9- ŞİŞLİ'DE YOLDA YÜRÜRKEN BAŞINA CAM DÜŞEREK ÖLDÜ; AİLESİ TAZMİNAT DAVASI AÇTI
İSTANBUL (DHA)-ŞİŞLİ'de 10 katlı otelin çatı katındaki pencere camının başına düşmesi sonucu hayatını kaybeden Şerafettin Özevin'in (19) ailesi, ceza davasının ardından camın montajını yapanlar, otel sahipleri ve işletmecisine 620 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtı.
Olay, 3 Eylül 2020'de Elmadağ Mahallesi Cumhuriyet Caddesi'nde meydana geldi. Para bozdurmak için çalıştığı eczaneden çıkan Şerafettin Özevin, caddede yürüdüğü sırada 10 katlı otelin çatı katındaki pencerenin camı üstüne düştü. Yaklaşık 30 metre yükseklikten düşen camın başına isabet etmesiyle ağır yaralanan Özevin, 9 gün sonra hayatını kaybetti. Şerafettin Özevin'in ailesi, olayın ardından sorumlular hakkında dava açtı. Cam takma işlemini gerçekleştiren Burhan Ertekin ile Çetin Başkabak hakkında, 'taksirle bir kişinin ölümüne sebep olma' suçundan ceza verildi.
TAZMİNAT DAVASI AÇTILAR
Şerafettin Özevin'in ailesi, ceza davasının ardından oğullarının ölümünden sorumlu olduğunu belirttikleri cam takma işini üstlenen Meliha Ertekin, Burhan Ertekin ve Çetin Başkabak ile kazanın gerçekleştiği otel sahibi ve işletmecisi Mehri Moazzenkhoshelhan hakkında 620 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtı. (DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
ARŞİV
