DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
1 -ECE GÜREL'İN METROYA BİNDİĞİ ANLARIN GÖRÜNTÜSÜ ORTAYA ÇIKTI
Doğan Can CESUR / İSTANBUL, (DHA) -SARIYER'deki Belgrad Ormanı'na 2 Mart'ta giden ve kaybolduktan 4 gün sonra bulunan, ardından da tedavi altına alındığı hastanede hayatını kaybeden Peyzaj mimarı Ece Gürel'in son görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde Gürel'in Belgrad Ormanı'na gittiği gün Mecidiyeköy'den metroya bindiği anlar yer alıyor. Turnikelerden geçen Gürel Hacıosman durağında metrodan indikten sonra otobüsle Belgrad Ormanı'na gidiyor. (DHA)
Görüntü Dökümü
----
- Metroya istasyonundaki görüntüleri
- Turnikelerden geçmesi
==========
2- ŞİŞLİ'DE 3 GÜNLÜK GÖSTERİ VE YÜRÜYÜŞ YASAĞI - 1 / Ek bilgi ve görüntüyle
Ayşe GÜREL- Şevval CİNDİR /İSTANBUL, (DHA) – ŞİŞLİ Kaymakamlığı izinsiz gösteri hazırlığına karşı ilçede, 3 gün boyunca toplantı gösteri ve basın açıklaması yapılmasını yasakladı.Sabah erken saatlerde Suriye Başkonsolosluğu çevresinde önlem alan Çevik Kuvvet ekiplerinin bekleyişi sürüyor.
Şişli Kaymakamlığı bazı grupların izinsiz gösteri yapma hazırlığında olduklarının tespit edilmesi üzerine, eylem ve basın açıklamalarının yasaklandığını duyurmuştu. Şişli Kaymakamlığı'ndan yapılan açıklamada, 9-10-11 Mart'ta her türlü toplantı, gösteri ve basın açıklamasının yasaklandığı belirtildi.
SÜRÜCÜLER ALTERNATİF GÜZERGAHLARA YÖNLENDİRİLDİ
Şişli Kaymakamlığı tarafından alınan karar doğrultusunda saat 08.00'den program bitimine kadar Maçka Caddesi (Abdi İpekçi Caddesi kesişiminden Teşvikiye Caddesi kesişimine kadar), Teşvikiye Caddesi (Maçka Caddesi kesişiminden Valikonağı Caddesi kesişimine kadar), Nişantaşı Ihlamur Yolu Sokak, Atiye Sokak kapalı olacak. Trafik akışının aksamaması için sürücüler Valikonağı Caddesi, Rumeli Caddesi, Abdi İpekçi Caddesi, Bostan Sokak, Osman F. Seden Sokak, Bronz Sokak, Hüsrev Gerede Caddesi, Akkavak Sokak, Ahmet Fetgari Sokak ve Mim Kemal Öke Caddesi gibi alternatif güzergahları kullanabilecek.
GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINDI
Suriye Başkonsolosluğu’nun bulunduğu alanda güvenlik önlemleri sıklaştırıldı. Sabah saatlerinden itibaren çevrede önlem alan polis ekipleri caddeyi bariyerlerle kapattı. Yaya ve araç trafiğine kapatılan alanda polis ekiplerinin bekleyişi sürüyor.
BASIN AÇIKLAMASI YAPTILAR
Polis ekiplerinin çevredeki bekleyişi sürerken bir grup basın açıklaması yapmak için Maçka Parkı önünde toplandı. Ellerindeki bayrak ve flamalarla parka yürüyen grubun Abdi İpekçi caddesine girişine izin verilmedi (DHA)
Görüntü Dökümü
----
- Polis ekiplerinden görüntü
- Trafiğe kapanan cadde ve yollardan görüntü
- Genel ve detay görüntüler
==========
3- KADIKÖY BELEDİYESİ MECLİS 1. BAŞKANVEKİLİ AHMET KURTULUŞ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ / Ek bilgilerle
Leyla YILDIZ-Emre KURT/İSTANBUL, (DHA)- Kadıköy Belediyesi Meclis 1. Başkanvekili Ahmet Kurtuluş hakkında AK Parti Meclis Üyesi Elif Lale Bilgili'ye yönelik ifadelerinden dolayı başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı. Kurtuluş adli kontrol talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Kadıköy Belediyesi Meclis 1. Başkanvekili Ahmet Kurtuluş hakkında AK Parti Meclis Üyesi Elif Lale Bilgili'ye yönelik sözleri nedeniyle 'Görevi kötüye kullanma', 'İfade özgürlüğünün engellenmesi', 'Kamu görevine ilişkin hakların engellenmesi' suçlarından soruşturma başlatılmıştı. Kurtuluş, soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı.Kadıköy Belediye Meclis Başkanvekili Kurtuluş, Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından yurtdışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi (DHA)
Görüntü Dökümü:
---------------
-Kurtuluş'un emniyete getirilmesi
==========
4- ESENYURT'TA 4 KATLI BİNADA YANGIN - 1
Veysel TİMDU - İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA)- ESENYURT'ta 4 katlı binada henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Binada bulunanlar olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından tahliye ediiliyor. Binanın birinci katındaki daireden dumanlar çıktığı ihbarı üzerine olay yerine gelen ekiplerin çalışmaları sürüyor. (DHA)
Görüntü Dökümü
----
- İtfaiye ekiplerinden görüntü
- Bina sakinlerinin tahliye edilmesi
==========
5- ESENYURT'TA ESKİ SEVGİLİ DEHŞETİ; EVİNİN KAPISINI KIRDI BOĞAZINI SIKIP DARBETTİ
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - ESENYURT’ta yaşayan Hatice Karaçam (26) bir süre önce tanışıp sevgili olduğu Cem Y. (25) tarafından kendisinden ayrıldığı gerekçesiyle tehdit, şantaj, küfür ve hakarete uğradı. Evinin kapısı Cem Y. tarafından kırılan Karaçam, boğazı sıkılarak dakikalarca darbedildi. Şikayetçi olması üzerine gözaltına alınan Cem Y. çıkarıldığı mahkemede serbest bırakıldı. Olaydan sonra ailesinin yanına taşınan ve yaklaşık 3 aydır tehdit ve şantaja maruz kalan Karaçam ise savcılığa giderek bir kez daha suç duyurusunda bulundu.
Olay, 26 Kasım 2024'te saat 21.00 sıralarında Yeşilkent Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Hatice Karaçam bir süre önce galerici Cem Y. ile tanışıp sevgili oldu. İddiaya göre ilişkilerinin 4'üncü ayında Cem Y., Karaçam’a şiddet uygulamaya başladı. Bunun üzerine Karaçam sevgilisinden ayrıldı; ancak bu durumu kendine yediremeyen Cem Y., Karaçam ile sevgiliyken çektiği fotoğraflarla tehdit ederek şantaj yapmaya başladı. Küfür ve hakaretlere uğrayan Karaçam’ın evi, Cem Y. tarafından basıldı. Kadının kapıyı açmaması üzerine Cem Y., kapıyı kırarak zorla içeri girdi.
KAPIYI KIRIP BOĞAZINI SIKARAK DARBETTİ
Kadının boğazını sıkan Cem Y., Karaçam'ı dakikalarca darbetti. O sırada olay yerine gelen polis ekiplerinin araya girmesiyle Cem Y. etkisiz hale getirildi. Kadın şikayetçi olmak üzere hastaneden darp raporu aldı. Gözaltına alınan Cem Y.’ye ifadesinin alınmasının ardından 'Tehdit-hakaret', 'Kasten yaralama' 'Konut dokunulmazlığının ihlali' ve 'Mala zarar verme' suçlarından adli işlem yapıldı. Adliyeye sevk edilen Cem Y., çıkarıldığı mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
KADININ PEŞİNİ BIRAKMADI
Cem Y., ailesinin yanına taşınan Karaçam’ı tehdit etmeye devam etti. Elindeki fotoğraflarla şantaj yapmaya devam eden Cem Y. ile Karaçam yeniden görüşmeye başladı. Ancak şiddetin dozu artınca Karaçam tekrar Cem Y.’den ayrıldı. Yaklaşık 3 aydır psikolojik ve sözlü şiddet gören Karaçam, geçtiğimiz günlerde Büyükçekmece Adliyesine giderek suç duyurusunda bulundu.
'TEHDİT VE ŞANTAJA UĞRUYORUM'
Olayla ilgili konuşan Hatice Karaçam, "Bu videoyu paylaşıyorum. Çünkü başıma birşey gelirse bundan Cem Y. sorumludur. Şikayetçi olmama ve mahkemeye vermeme rağmen halen tehdit ve şantaja uğruyorum. Ben ailem, yakın arkadaşlarım ve kedim bile tehdit ediliyoruz. Benim yakın arkadaşlarıma benim fotoğrafların atılıyor, ben şantaj ve tehdite uğramak zorunda kalıyorum. Türkiye’de eğer kadınsanız maalesef bir yerde susturuluyorsunuz. Ne yapılırsa yapılsın sonuna kadar susmayacağım. Benim bu kadar şantaja maruz kalmamın sebebi, bana yaptıklarını eski kız arkadaşlarına da yaptıklarını kanıtlı bir şekilde ortaya çıkardığım için geldi. Bir USB belleği vardı ve içerisinde kızların uygunsuz görüntü ve fotoğrafları vardı. Ben onu ondan aldım. O da USB'nin bende olduğunu bildiği için beni tehdit ve şantajla susturabileceğini düşündü. Haksızlığa karşı susmadım hiçbir zaman da susmayacağım" dedi.
'SENİ VE KEDİNİ ÖLDÜRÜRÜM'
Karaçam, "Yeri geldi benim sosyal medya hesabımdan herkese mesaj attı. Zaten tüm sosyal medya hesaplarımı kendi telefonundan açıyordu ve takıntılıydı. Telefonundan açtırmadığım zaman ‘işyerine gelirim, seni işinden ederim. Seni öldürürüm, evine gider kedini öldürürüm. Yine evinin kapısını kırıp seni döverim’ diyordu. Bunları içinizde tutuyorsunuz ve kimseye anlatamıyorsunuz. Ben artık bu döngüden çok yoruldum. Son çare olarak bunu sosyal medyaya taşımaya karar verdim. Böyle video çekmek aklıma gelmedi. Video çekenlere de polis var niye çekiyorlar derdim. Ancak buraya taşımak gerektiğini anlamış oldum. İlgili birimlerin bu insanı artık benden uzaklaştırmasını ve Türkiye’de kadınların şantaja ve tehdide uğramaması için ciddi önlemler alınmasını istiyorum. Çünkü ben evimde rahatça uyuyamıyorum" diye konuştu.(DHA)
Görüntü Dökümü:
--------
(Cep telefonu)
-Cem Y.'nin kapıyı kırdığı sıradaki ses kaydı
-Kırılan kapı
-Hatice Karaçam'ın açıklamaları
-Darbedilen Karaçam'ın fotoğrafları
-Kolundaki morluklar
-Boğazındaki kanlar
-Tehdit ettiği mesajlar
========
6- TAKSİM'DE SANİYELER İÇİNDE ÇİFTE KAPKAÇ; 7 KİŞİNİN TELEFONUNU ÇALAN ŞÜPHELİ KAMERADA
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - TAKSİM'de bir şüpheli 1 hafta içerisinde 7 kişinin cep telefonunu kapkaç yoluyla çaldı. Sohbet eden iki arkadaşın cep telefonunu aynı anda alarak çifte kapkaç yapan, otomobile binen kadının telefonunu camdan uzanıp çalan ve kapkaç yaptığı kişiyi yere düşüren şüpheli kameralara yansıdı. Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği'ne bağlı polis ekipleri tarafından yakalanan ve 51 suç kaydı olduğu ortaya çıkan şüpheli tutuklandı.
İlk olay 17 Ocak Cuma günü saat 05.00 sıralarında Beyoğlu Şehit Muhtar Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre R.A. ve K.A. caddede telefonla konuşmaya başladı. O sırada bir süre çevrede dolaşan şüpheli harekete geçip iki eliyle çifte kapkaç yaparak uzaklaştı. Mağdurlar şüpheliyi kovaladı ancak yakalayamadı. İkinci olay da 22 Ocak Çarşamba günü saat 22.30 sıralarında Kocatepe Mahallesi'nde meydana geldi. Caddede yürüyen Y.A.K., sokak kesişimine geldiği sırada kapkaça uğradı.
CAMDAN UZANIP ÇALDI
Üçüncü olay ise yine 22 Ocak'ta saat 22.30 sıralarında Şehit Muhtar Mahallesi'nde meydana geldi. Yolda yürüyen A.G. sokak kesişimine geldiği sırada karşı taraftan gelen şüpheli, cep telefonunu çalarak kaçtı. Dördüncü olayda, 23 Ocak Perşembe günü saat 03.00 sıralarında Tarlabaşı Bulvarı'nda yaşandı. Arkadaşıyla yürüyen N.R. sokak kesişimine geldiği sırada şüpheli, elinde bulunan çantayı çalarak kaçtı.
ÇİFTE KAPKAÇ YAPTI
Beşinci olayda ise aynı gün saat 04.00 sıralarında şüpheli, otomobile binen iki kadının yanına yaklaştı. Ardından da aracın açık olan camından içeri elini uzatıp cep telefonunu çalıp kaçtı. Altıncı olay ise aynı gün saat 06.00 sıralarında Tarlabaşı Bulvarı'nda meydana geldi. H.B., arkadaşlarıyla sohbet ettiği sırada şüpheli elindeki telefonu çalıp kaçtı.Tüm kapkaç anları güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.
BEYOĞLU ASAYİŞ POLİSİ YAKALADI
Arka arkaya yaşanan olayların ardından çalışma başlatan Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği'ne bağlı polis ekipleri, güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Yapılan çalışmalarda şüphelilerin olay öncesi ve sonrasında birlikte hareket ettikleri belirlendi. Şüphelilerden birinin A.T. (20) diğerinin ise S.A. (19) olduğu tespit edildi. Devam eden çalışmalarda şüpheliler Bahçelievler'de yakalanarak gözaltına alındı. Emniyete götürülen şüphelilerden A.B.'nin poliste 51 adet suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Şüphelinin ayrıca hırsızlık suçundan 8 yıl kesinleşmiş hapis cezası olduğu da tespit edildi. Emniyette ifadeleri alınarak adliyeye sevk edilen şüpheliler 'Kapkaç' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.(DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
(Güvenlik kamerası)
-İki elle çifte kapkaç (iki farklı açı)
-Otomobile camdan uzanıp kapkaç
-Yol üzerinde kapkaç
-Kapkaç yaptığını yere düşürmesi
-Kaçış ve kovalamaca
(Cep telefonu)
-Emniyete girişi
-Adliyeye sevki
===========
7- EL YAPIMI BOMBA KULLANAN HARAÇ ÇETESİNE POLİS BASKINI: 7 GÖZALTI
Ali AKSOYER/İSTANBUL, (DHA)- ARNAVUTKÖY'de haraç almak için aynı gece iki iş yerini kurşunlayanlara yönelik yapılan operasyonda 7 şüpheli gözaltına alındı. İş yerinin kurşunlandığı anlar güvenlik kamerasına yansırken şüphelilerin evinde yapılan aramalarda tabancalar ve el yapımı bomba ele geçirildi. Çok sayıda suç kaydı olduğu öğrenilen şüphelilerden 5'i tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olay, İstiklal Mahallesi İsmet İnönü Caddesi'nde 25 Şubat saat 00.18 sıralarında meydana geldi. Motosikletle Y.Ö.'ye ait emlakçının önüne gelen maskeli iki şüpheli, iş yerini kurşunladıktan sonra olay yerinden kaçtı. Yapılan incelemede iş yerine 5 kurşunun isabet ettiği belirlendi. Aynı gece saat 01.05 sıralarında Merkez Mahallesi, Aysıl Sokak'taki sigorta şirketi de kimliği belirlenemeyen şüpheliler tarafından kurşunlandı. E.K.'ye ait iş yerine ise 2 kurşunun isabet ettiği belirlendi.
GÜVENLİK KAMERALARI İZLENDİ
İş yeri sahiplerinin ihbarı üzerine çalışma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, şüphelilerin kurşunlama olayı sırasında güvenlik kameraları tarafından görüntülendiği belirlendi. Polis, bu görüntülerin izini sürerek şüphelilerin kullandığı çalıntı motosikleti Mustafa Kemal Paşa Mahallesi'nde terk edilmiş olarak buldu. Motosiklette yapılan incelemede şüphelilerden daha önceden de suç kaydı bulunan İbrahim A.'nın parmak izi bulundu.
İZMİR'E KAÇMAK İSTERKEN OTOBÜSTE YAKALANDI
Polis, güvenlik kamerası incelemesinin devamında şüphelinin motosikleti terk ettikten sonra taksiye bindiğini belirledi. Plakası tespit edilen taksi, takip edilerek şüphelinin indiği yer ve saklandığı ev tespit edilerek, eve girip çıkan kişiler takibe alındı. Diğer şüphelilerin kimliklerinin de tespit edilmesinin ardından iki ayrı eve yapılan operasyonlarda 6 şüpheli gözaltına alındı. İzmir'e kaçmaya çalıştığı tespit edilen İbrahim A.'nın da şehirler arası yolcu otobüsünde yakalanmasıyla gözaltı sayısı 7'ye yükseldi.
EL YAPIMI BOMBA BULUNDU
Polis, şüphelilerin saklandıkları evlerde yaptığı aramada 2 tabanca ile el yapımı bir bomba ele geçirildi. El yapımı bomba, olay yerine çağırılan imha ekipleri tarafından etkisiz hale getirildi.
ÇOK SAYIDA SUÇ KAYDI OLDUĞU BELİRLENDİ
Asayiş Şube Müdürlüğünde sorgulanan şüphelilerin çok sayıda suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Şüphelilerden Özgür Y. (25)'in daha önceden 'motosiklet hırsızlığı', 'yaralama', 'hırsızlık', 'gasp', 'hükümlünün kaçmasına yardım', 'sahte para' suçlarından polise geliş kaydının bulunduğu ayrıca 10 yıl kesinleşmiş hapis cezasıyla arandığı belirlendi. Diğer şüpheli Ferhat C. (26)'ın ise 'hırsızlık', 'mala zarar verme' gibi suçlardan polise geliş kaydının olduğu ve 4 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezasıyla arandığı ortaya çıktı. Diğer şüphelilerin de 'hırsızlık', 'öldürmeye teşebbüs' gibi suçlardan daha önce de polise geliş kayıtları olduğu öğrenildi.
5 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 7 şüpheliden Özgür Y., Ferhat C., İbrahim A., Mehmet S. Yusuf S. tutuklanarak cezaevine gönderilirken 2 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-----------
(Güvenlik kamerası)
-Şüphelilerin ateş ettikleri anlar
(Polis Kamerası)
-Şüphelilerin yakalandıkları anlar
-Şüphelilerin evinde yapılan aramalar bulunan silah ve el yapımı bombanın görüntüsü
-Şüphelilerin adliyeye sevki
=========
8- PROF. DR. ŞÜKRÜ HATUN: SENSÖR GERİ ÖDEME KARARI ÇOCUKLARIN SADECE HAYATINI DEĞİL KADERİNİ DE DEĞİŞTİRDİ
Özlem YURTÇU KARABULUT- Şevval CİNDİR / İSTANBUL, (DHA)- GEÇEN yıl aralık ayında yürürlüğe giren SGK'nın sensör geri ödeme kararı, Tip 1 diyabetle yaşayan çocuklar ve ailelerinin hayatını değiştirdi. Yıllardır glukoz ölçüm sensörlerinin SGK kapsamına alınması için mücadele veren Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, bu tarihi kararın hem çocuklar hem ailelerini 'özgürleştirdiğini' söyledi. Prof. Dr. Hatun, cilt altına yerleştirilen sensörlerin, her 5 dakikada bir kan şekerini ölçerek anlık takip imkanı sağladığını, gün içinde defalarca parmak delmeyi ortadan kaldırdığını ve hipoglisemi gibi hayati risklerin de önceden tahmin edilebilmesini sağladığını belirterek, "Çocukların sadece hayatı değil, kaderini de değiştirdi bu karar" dedi.
Türkiye'de yaklaşık 30 bine yakın Tip 1 diyabetli çocuk yaşıyor. Bunların yarısından fazlasını ise 8 yaş altı çocuklar oluşturuyor. Pankreas insülin üretmediği için ömür boyu şeker takibi yaparak insüline bağımlı bir hayat sürmek zorunda kalan Tip 1 diyabetli çocuklar ve aileleri, sürekli tetikte yaşamaktan kurtaracak karar ise Sağlık Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ortak çalışmasıyla SGK'dan geldi. Buna göre SGK, aylık 6 ila 15 bin lira arasında değişen glukoz ölçüm sensörü masrafının bir kısmını geri ödeme kapsamına aldı. Bu kararın Tip 1 diyabetli çocukların sadece yaşamını değil kaderini de değiştirdiğini vurgulayan Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, sensörlerinin çocukların sadece yaşam kalitesini artırmadığını, aynı zamanda aileleri için de önemli bir rahatlama sağladığını belirtti.
DEFALARCA PARMAK DELİP TETİKTE YAŞIYORLARDI
Günde 5-7, hatta bazen ölümcül olabilen hipoglisemi ataklarını önlemek için 10-15 kez parmakları delinerek şeker ölçümü yapmak zorunda kalan çocukların artık cilt altına yerleştirilen bir cihaz sayesinde her 5 dakikada bir şeker düzeyi görülebilecek ve veriler, aileleri veya doktorları tarafından uzaktan da takip edilebilecek. Çok pahalı olması nedeniyle çoğu ailenin ulaşamadığı bu imkana geri ödeme kararı sayesinde ulaşabildiğini kaydeden Prof. Dr. Hatun, "Pediatrik endokrin merkezlerinin çıkardığı bir heyet raporu (1 yıllık rapor), bir de sensör markası vs. belirtilmesine gerek olmadan bir reçete ile aileler, kendi tercihlerine göre SGK'nın onayladığı sensörleri alabiliyorlar. SGK gerçekten çok önemli bir adım attı, bir kapı açılmış oldu" dedi.
'SADECE ÇOCUKLUK ÇAĞI HASTALIĞI DEĞİL'
Tip 1 diyabetin sanıldığı gibi çocukluk çağı hastalığı olmadığını, Türkiye'de 30 bin çocuk varsa, yaklaşık 120 bin de erişkin Tip 1 diyabetli kişi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hatun, geri ödeme kapsamının sadece 2-18 yaş grubu çocuklar için olduğunu, 18 yaş üstü bireylerin de buna dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Hatun, "Aileler sensörlerine kavuştuktan sonra hissettikleri sevinci benimle paylaşıyorlar. 'Hep başkalarına özeniyorduk sensörü var diye, artık çocuğuma onun ihtiyacını karşılayabileceğimiz için mahcup olmayacağım' diyen anne babaların sevincini anlatamam. Gerçekten büyük bir sevinç dalgası oluştu Tip 1 diyabetle yaşayan aileler arasında" diye konuştu.
'ŞEKERİN DÜŞMESİ DE TEHLİKELİ'
Prof. Dr. Hatun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tip 1 diyabet, yüksek şeker problemi olarak görülse de düşmesi de günlük hayatlarının büyük bir kısmını kapsıyor. Özellikle gece hipoglisemi korkusu yaşayan bir diyabetli için bir kabusa dönüşebiliyor süreç. İşte bu açıdan sensörler, sadece parmak delmenin zahmetinden kurtarmadı aslında. Getirdiği en büyük fayda, her 5 dakikada bir, glukoz ölçümünü sağlayabilmesi. Bu veriyi gördüğünüzde, öncesi-sonrası kişinin gün içindeki genel trendini de belirleyebiliyorsunuz. İkincisi, bu veriler hipoglisemi öngörüsü sağladığı için de aslında Tip 1 diyabetli çocukların ailelerinin, korkusuzca ve güvenle bu süreci yönetmesini sağlıyor. Ayrıca sensörlerin uzaktan izlemeye de izin vermesi, Tip 1 diyabetli çocukları özgürleştiriyor. Bir çocuk düşünün, yaz kampına gidecek. Anne baba glukozunu uzaktan izleyebiliyor. Yurt dışına, yurt içine her yere özgürce gidebiliyor. Her Tip 1 diyabetli çocuk okula giderken ailesi çok endişelenirdi. Okulda şekeri düşerse ne olacak diye. Şimdi artık güvenle okula gönderebiliyor. Çünkü bu verileri uzaktan izleyerek öğretmeniyle de iletişim halinde süreci yönetebiliyor. Gerçekten de sensörler aslında kilit bir teknoloji Tip 1 diyabetlilerin hayatında."
'HASTALIĞIN UZUN VADELİ YAN ETKİSİNDEN DE KORUYOR'
Geçtiğimiz ay Medtronic tarafından İstanbul'da düzenlenen ve dünya çapındaki diyabet uzmanlarının katıldığı DISTINCT-PRO 2025 Zirvesi'nde, diyabette yeni teknolojilerin hastalığın takibi ve uzun vadedeki yan etkilerinden korunmadaki rolünün de tartışıldığını kaydeden Prof. Dr. Hatun, sözlerini şöyle noktaladı: "Bu teknolojiler diyabetin uzun vadeli kötü sağlık etkileri ve sağlık maliyetleri açısından da olumlu bir etki sağlıyor. Örneğin bu hassas takip sayesinde diyabetli bireylerde Hemoglobin A1c dediğimiz (son 2-3 aylık kan şekeri düzeyinin ortalamasını belirlemekte kullanılan bir kan testi) metabolik kontrol parametresi düşürüyor. HbA1c düzeyindeki yüzde 10 düşüş bile (örneğin 8,5'tan 7,30'a inmesi) yani 1 puanlık bir düşüş bile retinopati, yani diyabete bağlı körlük riskini yüzde elli azaltıyor. Aynı zamanda ketoasidoz dediğimiz, ölümcül tehlikesi olan ve hastaneye kaldırılmayı gerektiren tablonun sıklığını da azaltıyor. Ayrıca Tip 1 diyabetli bireyde kognitif (zihinsel) fonksiyonların düzelmesine, yani algılamayla ilgili fonksiyonların iyileşmesine yol açıyor. Çünkü istikrarlı bir glukoz seyri, zihin kapasitesini olumlu etkiliyor. Örneğin bazı araştırmalar var. Glukozu yüksek olduğu zaman çocuklarda matematik test skorları daha düşük çıkmış. Gerçekten en önemli çocuk hakkı olduğunu düşünüyorum bu sensörlerin. Çalışmalar, parmaktan doğrulama gerektiren sensörlerin ölçüm keskinliğinin daha düşük olduğunu gösteriyor. SGK'nın ayırdığı yılda 1 milyar TL civarındaki finansmanın etkin kullanılabilmesi için, güvenilir sensörlere ihtiyacımız var." (DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
-Prof. Dr. Şükrü Hatun röp.
-Diyabet sensörüne kavuşan çocukların yaptıkları resimlerden detaylar
=========
9- KAĞITHANE'DE EL FRENİ ÇEKİLMEYEN OTOMOBİL KAYARAK TAKLA ATTI
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - KAĞITHANE'de sürücüsü tarafından el freni çekilmeden park edilen otomobil kaydı. Sahibi Emine Ö. aracın camından içeriye atlayıp el frenini çekmek istedi ancak araç kaldırma çarparak takla attı. Emine Ö. hafif şekilde yaralanırken, sokağa giren bir başka sürücü ise aracın kendi otomobiline çarpmasından geri manevra yaparak kurtuldu. Kaza anı kameralara saniye saniye yansıdı.
Olay, 7 Mart Cuma günü saat 11.00 sıralarında Yeşilce Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre evinin önüne gelen Emine Ö. 34 HCB 906 plakalı otomobilini park etti. Ardından araçdan inen kadın, evine doğru yöneldi ancak el freni çekilmeyen araç bir anda kaymaya başladı. Bunu fark eden kadın, kayan otomobilin açık olan camından içeriye atlayarak aracı durdurmak istedi. Kadın direksiyonu kontrol etmeye çalıştığı sırada kaldırıma çarpan araç takla atarak devrildi.
CAMDAN ATLAYIP DURDURMAYA ÇALIŞTI
Kazada hafif yaralanan Emine Ö., ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ayakta tedavisi sonrası taburcu edildi. Polis ekipleri kazayla ilgili inceleme yaparak tutanak tuttu. Çalışmaların adından takla atan otomobil trafik çekicisi yardımıyla bulunduğu yerden kaldırılarak emniyet otoparkına götürüldü. Kaza anı güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. O sırada sokağa giren bir başka sürücü ise kayan aracın kendi otomobiline çarpmasından geri manevra yaparak kurtuldu.(DHA)
Görüntü Dökümü:
--------
(Güvenlik kamerası)
-Aracın geri manevra yapması
-Kayan aracın takla atması
-Devrilerek yan durması
-Çekiciyle kaldırılması
(Cep telefonu)
-Takla atan araç
-Takla atan aracın fotoğrafı
=======
10- KADIKÖY'DE MICIR YÜKLÜ HAFRİYAT KAMYONU DEVRİLDİ
Murat SOLAK / İSTANBUL, (DHA) -KADIKÖY'de şoförünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği mıcır yüklü hafriyat kamyonu, virajı alamayarak devrildi. Kamyon şoförünün hafif yaralandığı kazada dökülen mıcır nedeniyle yol bir süre trafiğe kapandı.
Kaza, saat 09.00 sıralarında Merdivenköy Mahallesi, Şair Arşi Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre; Menderes Özdemir'in kontrolündeki 34 GA 8185 plakalı hafriyat kamyonu, Fikirtepe kentsel dönüşüm alanı yolunda virajı döndüğü sırada şoförünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kazada kamyon şoförü Özdemir hafif yaralanırken, kamyonda yüklü mıcır yola döküldü. Olay yerine gelen sağlık ekipleri hafif yaralı şoförün tedavisini yaparken polis ekipleri dökülen mıcır nedeniyle kapanan yolda güvenlik önlemi aldı. Kamyonun vinç yardımıyla yoldan kaldırılması ve mıcırın yoldan temizlenmesiyle trafik yeniden açıldı. Polis, kazayla ilgili inceleme başlattı. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-----------
-Yola devrilen hafriyat kamyonu
-Kamyondan yola dökülen çakıllar
-Ekiplerin çalışması
-Kapanan yol
-Genel ve detaylar
=====
11- AVCILAR'DA SAHİL GÜVENLİK DALGIÇLARI DENİZ DİBİNDE TEMİZLİK YAPTI
İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL Valiliği'nin talimatıyla Avcılar sahilinde ve deniz dibinde gerçekleştirilen temizlik çalışmasında, Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı dalgıçlar, atıl durumdaki bir tekneyi sabitlemek için kullanılan aküyü denizden çıkardı.
İstanbul Valisi Davut Gül'ün talimatıyla, Avcılar Sahili'nde atıl durumda bulunan tekne enkazları ve çevresinde oluşan kirliliğin temizlenmesi amacıyla çalışma başlatıldı. Avcılar Kaymakamı Orhan Burhan'ın başkanlığında, 8 kamu kurumunun temsilcilerinden oluşan komisyonun kararıyla Ambarlı Balıkçı Barınağı'nda karada bulunan gemi enkazlarının bir kısmı, daha önce belediye ekipleri tarafından kaldırılmıştı. Denizde atıl durumda bulunan teknenin kaldırılması ve çevresinin temizlenmesi için yeni bir çalışma başlatıldı. Sahildeki temizliğin ardından teknenin kaldırılması işlemine geçen belediye ekipleri, Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan destek istedi. Dalgıçlar, teknenin çeşitli yerlerinden kıyıya ve tonozlara bağlanan halatları keserken, deniz dibindeki tonozları çıkarmak için dalış yaptı. 'Deniz Kızı' isimli teknenin sabitlenmesi için kurşun, sülfürik asit başta olmak üzere birçok kimyasal maddeyi içeren akünün kullanıldığı tespit edildi. Akü, dalgıçlar tarafından denizden çıkarıldı.
'TONOZ OLARAK AKÜ KULLANMIŞLAR'
Avcılar Belediyesi Zabıta Müdürü Adnan Karakoç, yapılan temizlik çalışmasında çevre kirliliğine neden olan unsurların temizlendiğini belirterek, "Burada görüldüğü gibi, denizde tekneyi sabitlemek için tonoz olarak akü kullanmışlar. Aküler, bilimsel olarak da çevreye en fazla zarar veren, sürekli çözülerek zehir saçan maddelerden biridir. Dalgıçların çıkardığı akü, denizde zehir saçıyordu. Canlılar için tehlikeli olan bu tür malzemelerin kullanımı kesinlikle yasaktır" dedi. Sahil temizliği sırasında parçalanarak alınacak olan tekne ve çevresindeki alanda asılı duran iki Türk bayrağı, zabıta amiri tarafından toplandı. (DHA)
Görüntü Dökümü:
----------
-Sahildeki temizlik çalışmaları
-Suda kısmen batık tekne
-Dalgıçlar denizde temizlik çalışması yaparken
-Dalgıçlar denizden aküyü çıkarırken
-Zabıta Müdürü Adnan Karakoç açıklama yaparken
-Zabıta amiri iki bayrağı asıldıkları batık tekne ve tel örgüden alırken
-Çalışmalardan görüntüler
