DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 1
1- SARIYER KUZEY MARMARA OTOYOLU'NDA HAFİF TİCARİ ARAÇ DEVRİLDİ: 1 ÖLÜ, 5 YARALI
Emre KURT/İSTANBUL,(DHA)- Sarıyer, Kuzey Marmara Otoyolu'nda seyir halindeki hafif ticari araç sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine yoldan çıkarak takla attı. Kazada, araçta bulunan aynı aileden 1 çocuk hayatını kaybederken, 5 kişi yaralandı.
Kaza, saat 05.00 sıralarında Kuzey Marmara Otoyolu Sarıyer mevkisinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Edirne istikametine seyir halinde bulunan N.T.'nin kullandığı 07 AJT 144 plakalı hafif ticari araç, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine yoldan çıkarak takla attı. Yoldan çıkarak devrilen araçta bulunan ve aynı aileden oldukları öğrenilen 6 kişi yaralandı.
İhbar üzerine olay yerine jandarma, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan 5 kişi, sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Araçtan fırlayarak yol kenarına savrulan M.T. isimli çocuğun ise hayatını kaybettiği belirlendi. Jandarma olay yeri inceleme ekipleri kaza yerinde bir süre incelemelerde bulundu. Hayatını kaybeden çocuğun cansız bedeni Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Kaza yapan araç çekici yardımıyla bulunduğu yerden kaldırıldı. Jandarma kazayla ilgili inceleme başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Yaralı sürücünün ambulansa alınması
-Ambulansın gidişi
-Yoldan çıkarak devrilen araç
-Yolculuk yapan ailenin eşyaları ve dökülen erzaklar
-Araçtan kopan motor
-Araç içinden dışarı fırlayan davetiye
-Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmaları
=========================
2- AVCILAR'DA OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI YAYA HAYATINI KAYBETTİ
Soner HASIRCIOĞLU/İSTANBUL, (DHA) - AVCILAR'da yolun karşısına geçmeye çalışan yabancı uyruklu kişiye otomobil çarptı. Kazaya karışan otomobil durmayarak kaçarken, yola savrulan Aganazar Kulyyev (33) olay yerinde hayatını kaybetti. Polis kaçan otomobil sürücüsünü yakalamak için çalışma başlattı.
Kaza, saat 01.00 sıralarında Doğan Araslı Bulvarı'nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yolun karşısına geçmeye çalışan Türkmenistan uyruklu Aganazar Kulyyev'e (33) plakası belirlenemeyen otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle Kulyyev yola savrulurken, otomobil ise durmayarak kaçtı. Yoldan geçenler bir yandan yardıma koşarken diğer yandan da durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Aganazar Kulyyev'in hayatını kaybettiği belirlendi. Polis ekipleri ikinci bir kaza yaşanmaması için yolda geniş güvenlik önlemi aldı. Polis ekiplerinin incelemesinin ardından hayatını kaybeden Aganazar Kulyyev'in cansız bedeni ambulansla Yenibosna Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Çevredeki güvenlik kameralarını inceleyen polis, kaçan otomobil sürücüsünü yakalamak için çalışma başlattı. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
- Polis ekiplerinin olay yeri çalışması
- Yoldaki cenazeden görüntü
- Cenazenin kaldırılması
- Olay yerinden genel ve detaylar
============================
3- KAĞITHANE'DE DENETİM NOKTASINDA POLİSE ÇARPTI; YARALI POLİS HASTANEYE KALDIRILDI
Mustafa Mert KARACA/İSTANBUL,(DHA)- KAĞITHANE'de, iddiaya göre denetim noktasında 'dur' ihtarını fark etmeyen otomobil sürücüsü, önüne çıkan polise çarptı. Yaralı polis hastaneye kaldırılırken, otomobil sürücüsü ve yanındaki kişi gözaltına alındı.
Kaza, saat 22.00 sıralarında İmrahor Caddesi üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, viraja giren otomobil sürücüsü, o noktada denetim yapan polisin 'dur' ihtarını fark etmeyerek yoluna devam etmek istedi. Bu sırada bir polis memuru, sürücünün denetimden kaçtığını düşünerek engel olmaya çalıştı. Bu sırada otomobil, polis memuruna çarptı. Çarpmanın etkisiyle yaralanan polis memuruna ilk müdahaleyi ekip arkadaşları yaptı. Olay yerine sağlık ekibi ve çok sayıda polis sevk edildi. Yaralı polis memuru sağlık ekiplerine teslim edilerek ambulansla hastaneye kaldırıldı. Otomobil sürücüsü ve yanındaki kişi ise gözaltına alındı. Polis memurunun sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Kazayla ilgili incelemeler devam ediyor.
Görüntü Dökümü:
----------------
(Cep telefonu kamerası)
-Polislerden görüntü
-Ambulansın gidişi
-Olay yerindeki kalabalık
-Genel ve detaylar
============================
4- CANDAN KARDEŞLERİN DAVASINDA ARA KARAR AÇIKLANDI (Geniş haber)
Melihcan ÇALIŞKAN- Oğuzhan CİN / İSTANBUL, (DHA)- SOSYAL medya fenomenleri Bahar Candan ve Nihal Candan'ın 'Kara para aklama' ve 'Suç örgütüne üye olma' suçlamalarıyla yargılandıkları davaya bugün devam edildi. Bahar Candan’ın 44 yıla kadar, Nihal Candan ise 24 yıla kadar hapsi talep edilen 21 sanıklı davada ara karar açıklandı. Mahkeme ara kararında sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Ara kararı duyan Bahar Candan babasına dönerek, “Ben burada mı kalacağım? Asayım mı ben kendimi ne yapayım?" dedi.
Sosyal medya fenomenleri Bahar Candan ve Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek, 16 Kasım 2023'te 'Kara para aklama' ve 'Suç örgütüne üye olma' suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Cezaevindeyken 37 kiloya düşen Nihal Candan yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle tahliye edilmişti. Alisya Bahar Candan'ın 44 yıla kadar, Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek'in ise 24 yıla kadar hapsinin istendiği 21 sanıklı davaya bugün devam edildi. Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek üçüncü duruşma için Nihal Candan adliyeye geldi. Candan, adliye girişinde kendisine yöneltilen soruları cevapsız bıraktı. Duruşmada verilen aranın ardından sanık Hacı İsrafil Sağlam savunma yaptı. Sağlam, “Telefonumda olan tüm dosyalar için yedekleme yaptım. Ancak bu iddianamede soruşturmanın gizliliğini ihlal eden delil olarak değerlendirilmiş. Bana TMSF’den alınmış araçlar olduğu ve satıldığı söylendi. Ben hiçbir zaman ben alıyorum, satıyorum demedim. Ben Nihal ve Bahar Candan’ın hesaplarına para gönderilme konusunu duydum. Onur Apaydın bir keresinde Bahar Candan’a ‘Hesaba para gönderilecek’ demişti. Ancak ne için gönderileceğini bilmiyorum. Ben direkt örgüt kasaları Bahar ve Nihal Candan’dır demiyorum. Sadece duyduklarımı söylüyorum. Onur Apaydın’dan sadece bir defa 15 bin TL nakit aldım. Onun haricinde hiçbir şekilde para almadım" dedi.
ARA KARAR AÇIKLANDI
Sanık savunmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Kararı duyan Bahar Candan, babasına dönerek 'Ben burada mı kalacağım? Asayım mı ben kendimi ne yapayım?" dedi. Duruşma, sanık savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere 13 Eylül Cuma gününe ertelendi.
SAVUNMASI SIRASINDA GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI
Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından Alisya Bahar Candan'ın 14 yıldan 44 yıla kadar, Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek'in ise 8 yıldan 24 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın 3'üncü duruşmasında Nihal Candan savunma yaptı.
BAHAR CANDAN'A MEDİTASYON SÖZLERİ
Nihal Candan'ın duruşmada sık sık kardeşi Bahar Candan'a meditasyon sözleri söyleyerek bunları içinden tekrar etmesini de istediği görüldü. Candan'ım savunması sırasında gözyaşlarına hakim olamaması dikkat çekti.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Suçlamaları kabul etmeyen Candan, iddianamede örgüt lideri olarak bahsedilen Onur Apaydın ile bir dönem ilişki yaşadığını söyledi.
'BAYILMAZSAM PROBLEM YOK'
Candan, Savunmasının başlangıcında "İfade vermeye hazırım heyecandan bayılmazsam bir problem yok" dedi.
'BEN YANLIŞ BİRİSİ İLE 2021 YILINDA BERABER OLDUM'
Nihal Candan savunmasında "Ben burada bir suçlama göremiyorum. İddianameyi defalarca kez okudum. Avukatlarıma defalarca kez okuttum. İddianamede bana yönelik açık bir suçlama göremiyorum. Ben bir toplantıya katılmadım. Ben yanlış birisi ile 2021 yılında beraber oldum. Kendini Kaan olarak farklı bir isimle tanıtan birisi bana gerçek mesleğini de söylemez. İddianamede örgüt lideri olarak bahsedilen Onur Apaydın kendisinin iş insanı olduğunu, aktif para kazanan biri olduğunu ve benden çok hoşlandığını söyledi. Ben o dönemde anksiyete problemleri yaşıyordum. Bu nedenle özel hayatım ile ilgili yanlış bir karar verdim" dedi.
'BEN VEGANIM MİDEM BULANIR'
Nihal Candan, "Ben hukuk fakültesini bitirdim. Ancak bu olay nedeniyle mesleğimi yapamıyorum. Bu çok uzun süren bir aşk hikayesi değil. Ben Onur Apaydın hakkında uzaklaştırma kararı alarak ayrıldım. Ben veganım bahsedilen toplantıların et restoranında yapıldığı söyleniyor. Orada uzun süre kalamam et yenildiği için midem bulanır" şeklinde konuştu.
'ŞU AN EVLİYİM, EŞİM BOŞANMA DAVASI AÇTI, TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE'
Candan, "Benim araç satışı ile ilgili olaylar hakkında bilgim yoktur. Şu an evliyim Faruk Çiçek isimli kişiyle ama o da bana boşanma davası açtı. Teşekkürler Türkiye. Benim araç verilmesi ve dolandırıcılık olayı hakkında bir bilgim yok. Çok zor bir süreç yaşadım. 5 ay boyunca. Biraz sesli konuşup sizi ürkütüyorsam affedersiniz hakim bey" ifadelerini kullandı.
'MAL VARLIĞIM BİR İKİ ÇANTA BİR İKİ AYAKKABI OLABİLİR'
Savunmasının devamında zaman zaman gözyaşlarına hakim olamayan Nihal Candan, "Ölümcül bir hastalık ile boğuşuyorum. Yemek yiyemiyorum. 28 kilodan bu hale geldim çok şükür. Mal varlığım bir iki çanta, bir iki ayakkabı olabilir. Bunları da bana eşim sağlıyordu. Ailecek maddi olarak çok zor durumdayız bu olaylardan dolayı. Avukat ücretlerimi anneannem emekli parasıyla ödedi" şeklinde konuştu.
'BU KADAR GARİP İNSANIN NEGATİF ENERJİSİNİ ÇEKECEKSEM PAYLAŞIM YAPMAM'
Ağlayarak savunmasına devam eden Candan, "Eşimle kaldığım evde gözaltına alındım. Eşimi yere yatırdılar. İddianamede benim hesabıma para geldiği söylenmiş bazı kişiler tarafından. Hesaplarıma baksınlar. Var mı para transferi baksınlar. Bunlar ortaya çıkmayacak şeyler değil. Ben 5 ay neyin cezasını çektim? Instagram kullanmak suçsa kullanmam. Ben bu sanıkları tanımıyorum. Hepsi sosyal medyada bizi izleyip kinlenmişler. Bu kadar garip insanın negatif enerjisini çekeceksem paylaşım yapmam, istemiyorum artık. Ben TMSF'nin ne olduğunu iddianameyi okurken avukatıma sordum. Bilmiyordum bile ne olduğunu. Hukuk okurken de ceza davası konularından kaçtım. Çok negatif konular bunlar. Güzellik salonum olduğu döneme ilişkin tüm belgeleri avukatlarıma sunmuşumdur. Dolandırıcılık olayıyla güzellik salonumun ilgisi yoktur. Battı zaten o işletme" diye konuştu.
'2 GÜN ŞEHRİ DOLAŞTIRIP POZ VERDİRDİLER'
Candan, "Onur Apaydın benim bildiğim kadarıyla gece kulüplerine ortaktı o dönemde. Ben uzaklaştırma kararı aldırdım Onur Apaydın hakkında. Bu kararı aldırmam soruşturma sürecinden önceydi. Ben operasyon yapılacak, kardeşim ile beni yaka paça gözaltına alacaklar bunlara ihtimal vermiyordum. 2 gün şehri dolaştırıp poz verdirdiler" dedi.
'ARABA TİCARETİNDEN ANLAMAM'
Candan, "Ben araba ticaretinden, hatta ticaretten anlamam. İQ'um sıfır şu anda yalnızca EQ'um çalışıyor. Savcıya çok iyi bir ifade vermiştim daha öncesinde" dedi.
'İŞE İHTİYACIM YOKTU, ŞİMDİ HER ŞEYE İHTİYACIM VAR'
Savunma sırasında sık sık maddi problemler yaşadığını dile getiren Nihal Candan, "Eşimin Ferrari'si vardı, benim de işe ihtiyacım yoktu çok şükür. Şimdi ise her şeye ihtiyacım var" diye konuştu.
'TELEVİZYON BAŞIMIZA ÇOK İŞ AÇTI'
Mahkeme Başkanının daha önce 'kamu görevlisine hakaret' dolayısıyla adli kontrol hükümlerinin uygulandığı bir davası bulunup bulunmadığını sorduğu Nihal Candan, "Televizyon başımıza çok iş açtı. Benim yalnız bir davam oldu ondan da ceza almadım ve 5 yıl önceydi. Hakaret etmedim, pasaport kontrolünde yorgunluktan pasaportu görevliye atmış gibi göründüm. Pasaport kontrolü sırasında oldu.
Kendisi de zaten televizyondaki hareketlerimizi realist zanneden bir hanımefendiydi" dedi.
'BORCUMU BABAM ÖDEDİ'
Candan, "Neye dayanarak benim Onur'un kasası olduğum söylenmiş. Benim 350 bin lira borcum vardı. Bir bankada hesabım ve kredi kartım var. Bu haliyle bir kasa olmam söz konusu değil. Borcumu da babam ödedi, eşim değil" ifadelerini kullandı.
'2021 YILINDA BATTIM ŞİRKET KAPATTIM'
Adını taşıyan güzellik salonu ile ilgili de konuşan Candan, "2018 yılında adıma açılan bir güzellik salonunu bir süre işlettim. O dönemde Apaydın'ı tanımıyordum. Babam açtı ve her şeyi belgelidir. İşletmenin evrakları mevcut. 2021 yılında battım zaten, şirketi kapattım ve bu beyefendiyle o sıralarda tanıştım. Yalnızca gece kulüplerine ortak olduğunu biliyordum Onur Apaydın'ın. Adını kendisine uzaklaştırma kararı çıkarttığım dönem öğrendim" dedi.
Ara verilen duruşmaya saat 14.00'ten sonra devam edilecek.
Görüntü Dökümü:
-----------------
-Nihal Candan'ın adliyeye gelişi
-Duruşma salonuna girişi
============================
5- AK PARTİ GRUBUNDAN İBB MECLİSİNE VANİKÖY'DEKİ KAÇAK YAPILAR HAKKINDA SORU ÖNERGESİ
Kübra SONKAYA- Hadican EROL / İSTANBUL,(DHA)- İSTANBUL Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi Eylül ayı ikinci oturumu yapıldı. Oturumda AK Parti grubu adına konuşma yapan İBB Meclis Üyesi Hayrettin Yeşilyurt, "Boğaziçi'nde kültürel, tarihi ve doğal güzellikleri gibi koruması gereken yerlerde İBB tarafından rutin kontroller yapılmakta mıdır? Eğer rutin denetimler yapılıyorsa insanların o durumda bile rahatça görebileceği bu kaçak villa inşaatında yapılanlar göz önüne alındığında bunca süredir bu kaçak villa inşaatı neden tespit edilememiştir?" diyerek Vaniköy'deki kaçak yapılar hakkında soru önergesi verdiklerini açıkladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi, Eylül ayı toplantılarının ikinci oturumu, Meclis 2'inci Başkanvekili Gökhan Gümüşdağ Başkanlığı'nda İBB Saraçhane binasında gerçekleştirildi. Çeşitli gündem maddelerinin görüşüldüğü oturuma ana gündem maddesi Vaniköy'deki kaçak yapılar, Paris Olimpiyatlarına yapılan gezi programı ve Paris'te açılan İstanbul Evi'nin kirası oldu. AK Parti grubu Vanikö'deki kaçak yapılar ve Paris Olimpiyatları hakkında soru önergesi verirken önergeler oy çokluğuyla kabul edildi.
'BOĞAZİÇİ'NDE İBB TARAFINDAN RUTİN KONTROLLER YAPILMAKTA MIDIR?'
Vaniköy'de yapılan kaçak villanın yıkılmasıyla ilgili soru önergesi veren İBB Meclis Üyesi Hayrettin Yeşilyurt, "Kamuoyuna İstanbul Vaniköy'deki kaçak villa inşaatı olarak bilinen olayla yaşananlardan hareketle sormak isteriz ki? İstanbul'un göz bebeği, kendine has Boğaziçi'nde kültürel, tarihi ve doğal güzellikleri gibi koruması gereken yerlerde İBB tarafından rutin kontroller yapılmakta mıdır? Eğer rutin denetimler yapılıyorsa insanların o durumda bile rahatça görebileceği bu kaçak villa inşaatında yapılanlar göz önüne alındığında bunca süredir bu kaçak villa inşaatı neden tespit edilememiştir? Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkilileri, verdiği beyanatlarında, alanın büyüklüğünü vurgulayarak kaçak villa inşaatının gözden kaçabileceği minvalinde yorumlarda bulunmuşlardır. Boğaziçi İmar Müdürlüğünün denetim yapacak personel ve ekipman eksikliği mi vardır? CİMER kaydının İBB'ye geç ulaşması, İBB'nin bu durumu tespit edilmemesini haklı mı çıkarır? CİMER kaydı daha doğrusu şikayet olmasaydı bu kadar imalatı olan kaçak inşaat gözden mi kaçacaktı? İBB'ye daha önce gelip de değerlendirilmeyen herhangi bir şikayet kaydı var mıdır? Vaniköy'deki kaçak villa inşasına İBB'ye bağlı Boğaziçi İmar Müdürlüğü tarafından basit tadilat izni verilmiş midir? Eğer verilmiş ise bu izin süreli midir? Verilen basit tadilat izinleriyle yapılan iş ve işlemler yerinde neden kontrol edilmemektedir? Verilen basit tadilat izinleriyle Vaniköy gibi Boğazın incisi niteliğindeki bir semtte verilen iznin sınırlarına uyulmayarak çok sayıda kaçak yapılması İBB'nin ihmali midir yoksa görmezden gelmesi midir? İBB tarafından yapılan açıklamada, kaçak yapıların tespit edilerek tutanak tutulduğu belirtilmiştir. Bu tutanak içeriğinde kaç adet kaçak yapı tespit edilmiştir? Kaçak yapıların toplam inşaat alanı kaç metrekaredir? İBB yetkilileri, yapıların demonte olduklarını söylemiş ayrıca bu yapıların çoğunun kısa süre içerisinde yapılabileceğini belirtmesine rağmen fotoğraflarda yapılan imalatların çoğunun kalıcı yapı olduğu, arazi eğiminden dolayı çıkan istinat duvarları ve tesviyeler dikkate alındığında bu yapıların kısa sürede yapıldığı kanaatine nasıl varılmıştır?" dedi.
'52 GÜN NEYİ BEKLEDİ ARKADAŞLARIMIZ?'
CHP Grup Sözcüsü Gencay Özcan ise soru önergesine karşılık, "Mesela oradaki o villayla ilgili elimizde evrakı var. CİMER'in de 1 Temmuz'da sistemine düştü diyelim. İhbar düşüyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına. 22 Ağustos'a kadar, konu sosyal medyada gündem olduktan sonra Bakanlığın burayla ilgili konuyu ele aldığını görüyoruz. O zaman 52 gün neyi bekledi arkadaşlarımız? İBB'nin ne yaptığına gelelim. 14 Ağustos'ta İBB'ye bu şikayet, CİMER üzerinden ulaşıyor. Sonra 16 Ağustos'ta yapılan inşaatın durdurulmasına yönelik yapı tatil tutanağı düzenleniyor. Savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Sonra encümen toplantısı yapılıyor. Ardından yıkım kararı alınıyor. 2 Eylül'de İBB ekipleri yıkım yapılmak için olay yerine gidiliyor ama İBB yıkım ekiplerini tahmin edin kim engelliyor? Çevre ve Şehircilik Bakanlığının araçları" diyerek yanıt verdi.
'AYNI HASSASİYETİ BOĞAZ'DA NİYE GÖSTERMİYORSUNUZ?'
Engellemelere rağmen, yapıyı 3 Eylül'de İBB'nin ekiplerinin yıktığını belirten Özcan'a, AK Parti Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz, "Vaniköy'deki kaçak yapıyı denetlemenin ve usulsüz bir durum olması durumunda yıkılmasında yetkili kurum İBB'ye bağlı Boğaziçi İmar Müdürlüğüdür. Büyükşehir belediyesine basit tadilat ruhsatı ile müracaat yapıldıktan sonra aylarca günde 50 kişinin ve onlarca iş makinesinin çalıştığı bir bölgeyi, Boğazın incisi denilen herkesin gördüğü bölgede denetleme yapmayan İBB, hatırlarsanız Süleymaniye Camisi'nin arkasında ülkemize güzide hizmetleri olan İlim Yayma Cemiyeti'nin binasını silüeti bozduğu gerekçesiyle o gün gidip mühürlemişti. Aynı hassasiyeti Boğaz'da niye göstermiyorsunuz? İBB aylarca orada yapılan tadilatı göremeyecek kadar kör müdür, liyakatsiz midir, denetim ekipleri çalışmamakta mıdır yoksa görmüş de başka ilişkiler mi devreye girmiştir?" dedi.
'PARİS'TEKİ İSTANBUL EVİ OLARAK ADLANDIRILAN ŞAŞAALI MEKANIN GÜNLÜK KİRASI NE KADAR?'
Paris olimpiyatları hakkında konuşan AK Partili Meclis Üyesi Muhammed Çimen, "Paris'teki İstanbul Evi olarak adlandırılan şaşaalı mekanın günlük kirası ne kadardır ve ne kadar süre ile kiralanmıştır? Gece yapılan eğlence organizasyonunun katılımcıları kimlerdir ve ne kadar para harcanmıştır? Katılımcıların CHP Genel merkez yöneticileri, İBB başkanı ve ekibi ile CHP'li ilçe belediye başkanları ve eşleri olduğu bilinmektedir dolayısıyla katılımcılar bu seyahat ve organizasyon için bir bedel ödemiş midir? İBB başkan danışmanı organizasyon ve seyahat bedellerinin bağışçılar tarafından karşılandığını beyan ettiğinden; söz konusu seyahat ve organizasyona toplamda ne kadar para harcanmıştır ve bu bağışçılar kimlerdir? Bağışçıların İBB ya da bağlı kuruluşlarıyla bir bağı ya da ilişkisi var mıdır? Bağışçıları açıklayacak mısınız?" soru önergelerini sundu.
'3 UÇAKLA GİDENİN, 30'DAN FAZLA GAZETECİNİN HİÇ HESABINI SORMADIK'
Konu hakkında açıklama yapan İBB Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı CHP'li Meclis Üyesi Can Çobanoğlu, "O zamanki Başbakanımız 7 Eylül 2013 tarihinde, Arjantin'de Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin yaptığı toplantıya o dönemki gençlik ve spor bakanının ve ilgililerinin 'Artık bu olimpiyatları aldık gelin şovunu yapacağız' demesi üzerine; 3 uçakla, San Petersburg'dan 16 saatlik uçuşla Buenos Aires'e gittiler. Olimpiyat adaylığımızın tescil edileceğine inandıkları ve oradaki bakanın beyanı üzerine. Ne oldu biliyor musunuz? Biz olimpiyatları Tokyo'ya, Japonlara kaptırdık. O 3 uçakla gidenin, 30'dan fazla gazetecinin hiç hesabını sormadık. Daha önce de Tokyo ve Madrid'te lobi çalışmaları yapılmıştı. Şimdi bir olimpiyat evidir, İstanbul evidir gidiyor. Türkiye'nin değerlerine hep birlikte sahip çıkalım. Bu bir siyasi mesele değildir. Olimpiyatlar dünya literatüründe ülkelerin tanıtımı için gençliğin özendirileceği ve ekonomiye çok büyük katkı sunulan platformlardır. Dolayısıyla tekraren bu soruların sorulmasının iyi niyetli olmadığını düşüncüyorum" yanıtını verdi. AK Parti Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz ise, 'Bu organizasyonda Olimpiyat Evi'nde neler oldu, neler yapıldı? Bu sürece katkı verecek hangi görüşmeler yapıldı, kimleri ağırladınız? Bunlarla ilgili bu güne kadar değerlendirme duymadık. Varsa bu bilgiyi paylaşsınlar. O kadar harcanan parayla İstanbul'a katma değer oluşturacak ne sağladınız bunları öğrenmek istiyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü:
---
Meclisten genel ve detaylar
Hayrettin Yeşilyurt konuşması
Gencay Özcan konuşması
Murat Türkyılmaz konuşması
Muhammed Çimen konuşması
Can Çobanoğlu konuşması
=============================
6- KOCAELİ'NDE POLİS ARACINA ÇARPARAK KAÇAN ŞÜPHELİLER BAŞAKŞEHİR'DE YAKALANDI
İhsan DÖRTKARDEŞ- Derya Evren KORKMAZ - Hiba KARGI/İSTANBUL, (DHA)- KOCAELİ'nde polis aracına çarparak kaçan şüpheliler Başakşehir'de yakalandı. 'Kasten Yaralama', 'Hırsızlık', 'Uyuşturucu Madde Ticareti' gibi suçlardan suç kaydı olduğu öğrenilen 3 şüpheli gözaltına alınırken yaşananlar çevredekilerin cep telefonu kameralarına yansıdı.
Olay, bugün öğle saatlerinde Başakşehir, Vali Recep Yazıcıoğlu caddesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Kocaeli'nde polis aracına çarpan şüpheliler İstanbul istikametine kaçtı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerine bilgi verilmesi üzerine 34 KOM 008 plakalı beyaz araç plaka tanıma sisteminden takibe alındı. Polis ekiplerinin Başakşehir, Vali Recep Yazıcıoğlu caddesinde tespit ettiği şüpheliler arasında kovalamaca yaşandı. Defalarca yapılan 'Dur' ihtarına rağmen kaçmaya devam eden şüpheliler, takviye olarak gelen ekiplerin yolu kapatması üzerine iki araca çarparak durdu. Polis'in lastiklerine ateş ettiği araçtan inen 3 şüpheli farklı yönlere koşarak kaçmaya çalıştı. Kısa sürede yakalanarak gözaltına A.N., A.F.G. ve S.N.D. isimli şüphelilerin 'Kasten Yaralama', 'Hırsızlık', 'Uyuşturucu Madde Ticareti' gibi suçlardan suç kayıtları olduğu, S.N.D. isimli şahsın ise 'Göçmen Kaçakçılığı' suçundan arandığı tespit edildi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü öğrenildi. Yaşanan kovalamaca ise çevredekilerin cep telefonu kameralarına saniye saniye yansıdı.
Görüntü Dökümü:
---
-Trafik kamerası
(Cep telefonu)
-Polis şüphelileri yere yatırarak yakalarken
-Polis ekipleri ve kaçan şüpheliler
=====================================
7- ŞİŞLİ'DE POLİS ARACI KALDIRIMDAKİ İKİ KADINA ÇARPTI: KAZA ANI KAMERADA
Hasan YILDIRIM- Oğuzhan CİN- Mustafa Mert KARACA / İSTANBUL, (DHA)- ŞİŞLİ'de geri manevra yapan polis aracı kaldırımda yürüyen iki kadına çarptı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan 42 yaşındaki 2 çocuk annesi Ergül Kaya hayatını kaybederken, diğer yaralının durumunun ağır olduğu öğrenildi. Kaza anına ait güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı.
Kaza, 10 Eylül saat 08.30 sıralarında Şişli Büyükdere Caddesi'nde bulunan bir AVM'nin önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, cadde üzerinde geri manevra yapan polis memuru G.U, aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırımda yürüyen iki kadına çarptı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ekibi sevk edildi. İlk müdahaleleri olay yerinde yapılan 2 yaralı ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yaralılardan 42 yaşındaki 2 çocuk annesi Ergül Kaya hastanede hayatını kaybederken, diğer yaralının durumunun ağır olduğu öğrenildi.
KAZA ANI GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI
Cadde üzerinde geri manevra yapan 1 yıllık kadın polis memuru G.U. ifadesi alınmak üzere karakola götürülürken kaza anına ait güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde polis aracının kaldırımda yürüyen iki kadına çarptı ve çevredekilerin yardıma koştuğu görülüyor.
'20-25 DAKİKA KALP MASAJI YAPMIŞLAR'
Hayatını kaybeden Ergül Kaya'nın eşi Dursun Kaya, "Sabah işe gitmişti. Saat 08.30'da evden çıktı, bir AVM'nin orada bir araç çarpmış, polis aracı olduğu söylendi. Park ettiği sırada duvarla aracın arasına sıkışmış. Yanında bir kişi daha varmış, oda ağır yaralanmış. Bunların polis olduğu söylendi. Eşim vefat ediyor. Hastanede biraz uğraşmışlar, 20-25 dakika kalp masajı yapmışlar ama hayata döndürememişler" dedi.
Ergül Kaya'nın eniştesi Recep Kaya, "Baldızım sabah işe gidiyor, o sırada bir AVM'nin önünde polis aracı geri manevra yaparken, baldızımla beraber bir kadını duvara sıkıştırmış. Baldızım orada hayatını kaybediyor. Bana kaymakamın söylediğine göre, polis, aracını park ederken çarpmış. Herkes araç kullanıyor, herkes aracını park ediyor, nasıl sıkıştırarak öldürebiliyor?" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-----
-Kaza anının güvenlik kamerası görüntüleri
-Olay yerinden görüntü
-Kaza yapan polis aracı
-Kaldırım kenarında kırılan demirler
-Kaldırımdaki terlik
-Genel ve detaylar
-Ergül ve Dursun Kaya'nın aile fotoğrafı
-Dursun Kaya röp
-Recep Kaya röp
-Recep ve dursun kayadan görüntüler
=================================
8- SANCAKTEPE'DE 2'Sİ ÇOCUK 6 KİŞİNİN YARALANDIĞI KAZA KAMERADA
Muharrem ÇAM/ İSTANBUL, (DHA)- Sancaktepe'de cadde üzerinde seyir halindeki hafif ticari aracın, ara sokağa dönmeye çalışan otomobile çarpması sonucu meydana gelen kazada 2'si çocuk 6 kişi yaralandı. Kaza anı, çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
Kaza, saat 20.30 sıralarında Abdurrahmangazi Mahallesi Atayolu Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Sancaktepe yönünde ilerleyen otomobil, caddeden ara sokağa dönmek istediği sırada, Yenidoğan yönüne gitmekte olan hafif ticari araçla kafa kafaya çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle savrulan hafif ticari araç, kaldırıma çıkarak bir evin bahçe duvarına çarparak durdu. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri, hafif ticari aracın içinde sıkışan sürücü ve bir yolcuyu çıkararak sağlık ekiplerine teslim etti. Kaza da yaralanan 2'si çocuk olmak üzere 6 kişi, ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Polis ekipleri cadde üzerinde başka bir kazanın yaşanmaması için güvenlik önlemi alırken kaza anı çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Güvenlik kamerası görüntüsü
-Kaza anı görüntüsü
-Polis ve sağlık ekiplerinin görüntüsü
-Olay Yerinden genel ve detay görüntüler